Sayfa 3241/7020 İlkİlk ... 224127413141319132313239324032413242324332513291334137414241 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 25,921 - 25,928 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Ispanyol roman, kisa oyku ve deneme yazari Carmen Martín Gaite'nin dogun yildonumu (8 Aralik 1925)



    “Bazen normal addettigimiz seyler olaganustuluge burunur ve biz bunun nasil oldugunu bilmesek de bir sekilde ayirdina variriz. Gunluk yasamimizin sekilsiz hacmini alttan alta besleyip sisiren hareket, tavir ve sezgiler silsilesi icinde bariz sekilde onemsiz olan bir tanesi, bir portenin uyumsuz bir noktasiymiscasina sicrayarak digerlerinden ayrilir ve atsinegi gibi vizildayarak havada asili kalir, neler oluyor; bir bozulmami soz konusu olan, yoksa yeni seylerin baslangici mi? Ellerimize, ayaklarimiza bakariz; ne degisti, nerede odaklanmali; bilmiyorum. Ve nihayetinde korku cikagelir, ya da felc.” Yasamak Tuhaf Sey



    “Hay veces en que lo normal pasa a extraordinario así por las buenas y lo notamos sin saber cómo. De entre la sucesión no contabilizada de gestos, movimientos y vislumbres que van engrosando la masa amorfa de lo cotidiano, se separa de los demás uno de ellos, aparentemente insignificante, y salta como la nota discorde de un pentagrama, se queda resonando por el aire con zumbido de moscardón, qué pasa, ha habido una avería o esto significa el comienzo de algo nuevo, nos miramos las manos, las rodillas, qué es lo que se ha transformado, hacía dónde enfocar la atención, no sé. Y sobreviene el miedo o la parálisis.”



    “Diger bitki turlerinden farkli olarak ani tohumlari havada uzun sure suzulur ve sinek gibi viziıldadiklarini isitiriz; sesleri, onlardan kacmaya calisanlar icin kotuye alamettir. Bazen birini yakalar daha sonra salariz, odunu patlatiriz neredeyse, ancak algilarimiz bir kere acilmistir ya, pesinden gitmeden duramayiz, ta ki o irtifa kaybedip bir yere konana dek. Sonra kaderin onu surukledigi bu kisa mola yerine belki de gizlice gideriz ve corak topragi isler, ustune bir tabela cakar, bir gun geri gelip de kok salmasi icin yolunu gozleriz. Geri gelmezse, fena; badem agaci yeni tomurcuklanmisken don yemistir, boyle dusunuz. Kabul edelim ya da etmeyelim, o hatira tarlasinin bekcisi haline gelmisizdir artik.”



    "A diferencia de lo que ocurre con otras siembras, estas semillas del recuerdo pasan largas temporadas vagando por el aire, y las oímos zumbar a manera de insectos, un rumor de mal presagio para el fugitivo. De vez en cuando se apresa alguna y volvemos a dejarla volar, casi espantándola, pero ya nuestros sentidos alerta no pueden por menos de espiar su rumbo hasta verla perder altura y posarse. Acudimos entonces, aunque sea a hurtadillas, a echar abono en la tierra de secano que eligió al azar para su breve descanso, marcamos el sitio con una señal, abrigando la esperanza de que se aficione a tomarlo por suyo y retorne allí a echar raíces. Y si no vuelve, mal asunto: ha caído una helada sobre los almendros que empezaban a florecer, así lo percibimos; nos estamos convirtiendo, lo aceptemos o no, en hortelanos de ese recuerdo."

  2. Hindistan dogumlu Pakistanli sair (Syed) Nasir (Raza) Kazmi'nin dogum yildonumu (8 Aralik 1925)

    Hitabetin armaganina hasret kalir dil, o hitabet ki cevirir sozcukleri,
    Sairane karsilasmalar yoksun kilar susumu ve bicemimi.
    Sehrinde yeni kadehler dondurulur suphesiz ki,
    Senin yasina gelince ozlenir eski sarabim, ey saki.
    Kuskusuz ki dur durak bilmeden savrulurum evimi terk ettim edeli,
    Ulkem de bu surgunun bahtsizligini duymak zorunda ne ki.
    Ask atesinin her yurekte harli olmasini borcluyuz onlara,
    Dunya bir zamanlar sahneyi doldurmus o sanatciyi ozler daha sonra.
    Eger yapabilirsen isine son ver bahcivanin, yoksa bosu bosuna
    Ararsin gulu ve serviyi ve onlarin serinleten golgesini.
    Zamanlarin zalim ruzgari surdururse esmeyi,
    Cekilir topragin suyu, gunes aldanir isinlarla



    Tongue will yearn for gift of speech, speech for turn of phrase,
    Poetic meets will stand bereaved of my style and grace.
    New goblets wheel around, doubtless, in your town,
    My old wine will sure be missed, saqi, in your age.
    I, of course, did restless toss ever since I left my home,
    My homeland too must have missed this exile unfortunate.
    To them we owe the lamps of love burning bright in every heart,
    The world will yearn for the man of art who once did fill the stage.
    Change the gardener if you can, otherwise in vain,
    You'll look for the rose and cypress, and their cooling shade.
    If the cruel wind of times continues to sway,
    Earth will lie drained of water, sun deceived of rays

  3. Amerikali dansci, sarkici, muzisyen, komedyen ve aktor Sammy Davis, Jr'in dogum yildonumu (8 Aralik 1925)


  4. 4 Golden Globe Odul adayligi bulunan Amerikali aktor, muzisyen ve ressam David Carradine’in dogum yildonumu (8 Aralik 1936)






  5. Amerikali sarkici, soz yazari ve sair James Douglas 'Jim' Morrison'in dogum yildonumu (8 Aralik 1943)



    "Ozgurlugun farkli cesitleri olmakla birlikte cok da yanlis anlasilma var bu konuyla ilgili. Ozgurlugun en onemli cesidi gercekte ne isen o olabilmektir."





    Bilincaltina kaymadan once
    Sevindir beni bir opucukle.
    Sonsuzda parlayan bir sans
    Bir opucuk, bir baska opucukle.

    Gunler parildayan, aciyla dolu
    Zarif yagmuruna ilistir beni.
    Cok cilgin pesinde kostugun zaman
    Karsilasacagiz, karsilasacagiz gene.

    Ah, Ozgurluk yalanlarin nerde soyle
    Caddeler ki hic olmeyen alanlardir.
    Nedenlerden yana ulastir beni.
    Sen agladikca, cirpinirdim ben de.

    Binlerce genc kizla dolu kristal gemi,
    Binlerce titreme. Milyonlarca yol zamani
    harcamak icin. Dondugumuzde,
    Bir satir yazarim ben de.


  6. Fransiz ressam ClaudeFirmin'in olum yildonumu (8 Aralik 1944)

    La régalade, 1901




    Intérieur de ferme, 1903


  7. 2005 yilinda Deniz (The Sea - Il Mare) romaniyla Man Booker Odulu kazanan Irlandali roman yazari (William) John Banville’in dogum gunu (8 Aralik 1945)

    “Rose kapida duruyordu. Uzerinde mayosu vardi ama ayagina siyah ayakkabilarini gecirmisti, bu da uzun soluk siska bacaklarini daha da uzun, daha da soluk, daha da siska gosteriyordu. Bir eli kapida, digeri de esigin uzerinde, sanki biri kabinden yuzune dogru, digeri disaridan gelip de arkasindan bastiran iki guclu ruzgarin arasinda dengede tutuluyormus gibiydi, bana ne oldugunu bilemedigim bir seyi hatirlatiyordu.”



    “Rose was standing in the doorway. She was in her bathing suit but was wearing her black pumps, which made her long pale skinny legs seem even longer and plaer and skinner. She reminded me of something, I could not think what, one hand on the door and the other on the door-jamb, seeming to be held suspended there between two strong gusts, one from inside the hut driving against her and another from outside pressing at her back.”

  8. Broadway muzikalinden uyarlanan, Gene Kelly, Frank Sinatra ve Betty Garrett’in rol aldigi romantik komedi-muzikal Denizciler Geliyor (On the Town - Un giorno a New York) 8 Aralik 1949’da New York’ta gosterime girdi.






Sayfa 3241/7020 İlkİlk ... 224127413141319132313239324032413242324332513291334137414241 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •