Sayfa 3281/7020 İlkİlk ... 228127813181323132713279328032813282328332913331338137814281 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 26,241 - 26,248 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Netflix, basrolunde Penn Badgley’in yer aldigi YOU’nun, 26 Aralik’ta ekranlara gelecek 2. sezonundan yeni fragman yayinladi.


  2. HBO, 2020’de izleyici ile bulusacak dizi ve filmlerinden goruntuler iceren bir tanitim videosu yayinladi.


  3. Fars kokenli Islam ve tasavvuf sairi, Mevlana Celaleddin Rumi’nin olum yildonumu (17 Aralik 1273)



    Onlar, bu Aski hissetmeyen
    onlari kendine ceken bir nehir gibi;
    onlar, safak sokumunu icmeyen
    bir bardak kaynak suyu gibi;
    onlar, gunbatimini yemeyen,
    aksam yemegi gibi;
    degismek istemeyen onlar,
    birakin uyusunlar.



    "Sesini degil, sozunu yukselt; cicekleri buyuten yagmurdur, gok gurlemesi degil."



    Insan kismi bir misafirhane,
    Her sabah yeni birisi gelir.

    Bir sevinc, bir bunalim, bir zalimlik,
    Aniden farkina varmak birseyin,
    Hepsi beklenmedik misafir.

    Hepsini karsilayip eyle!
    Evini vahsetle supurup,
    Butun mobilyalarini bosaltan
    Bir kederler kalabaligi bile gelse.

    Her geleni alninin akiyla misafir et.
    Olur ki yeni bir zevk getirmek icin
    Bosalttilar evini.

    Karanlik dusunce, utanc ve garez,
    Hepsini gulerek karsila kapida
    Ve buyur et iceri.

    Minnettar ol her gelene
    Kim gelirse gelsin.
    Cunku bunlarin her birisi
    Ote taraftan bir kilavuz
    Olarak gonderildi.



    "Kucuk bir adada tek bir okuz yasiyordu. Okuz her gun adadaki butun otlari yiyor, geriye hic bir sey birakmiyordu. Hic ot kalmadigini gorunce de ertesi gunu hicbir yiyecek bulamayip zayiflayacagim diye buyuk bir uzuntu ve endiseye kapiliyordu.Sabaha kadar bu uzuntu ve endiseden istirap cekiyor, gozune uyku girmiyordu.Sabah olunca, Allahin istegiyle butun otlar yeniden yeseriyordu. Okuz yine butun adada otluyor karnini tika basa doyuruyordu. Ama aksam olunca yeniden yarinki yiyecek korkusuna kapiliyor, keder ve sikinti cekiyordu.Yillar yili inek bu hal uzre devam etti. Bir gun dahi ac kalmadigini hicbir zaman dusunmedi. Tefekkur edip nicin bu gam ve endisem! Bugune kadar hep karnim doymadi mi, hic demedi.Insan daima gelecek endisesine kapilmamali, bunun yerine biraz gecmise bakmalidir. O zaman Allahin her zaman kendisine lutf ettigini gorur."



    "Sur une île verdoyante, une vache vivait dans la solitude. Elle y paissait jusqu’à la tombée de la nuit et engraissait ainsi chaque jour. La nuit, ne voyant plus l’herbe, elle s’inquiétait de ce qu’elle allait manger le lendemain et cette inquiétude la rendait aussi maigre qu’une plume. A l’aube, la prairie reverdissait et elle se remettait à paître avec son appétit bovin jusqu’au coucher du soleil. Elle était de nouveau grasse et pleine de force. Mais, la nuit suivante, elle recommençait à se lamenter et à maigrir. Le temps avait beau s’écouler, jamais il ne lui venait à l’esprit que, la prairie ne diminuant pas, il n’y avait guère lieu de s’inquiéter de la sorte. Ton ego est cette vache et l’île, c’est l'univers. La crainte du lendemain rend la vache maigre. Ne t’occupe pas du futur. Mieux vaut regarder le présent. Tu manges depuis des années et les dons de Dieu n’ont jamais pour autant diminué."

  4. Fransiz matematikci, fizikci, yazar ve XIV. Louis'nin kizi (Gabrielle Émilie Le Tonnelier de Breteuil, marquise du Châtelet) Émilie du Châtelet'nin dogum yildonumu (17 Aralik 1706)

    “Beni kendi meziyetlerimle ya da meziyetlerimin olmamasi ile degerlendirin, fakat, beni su buyuk generalin, bu buyuk bilginin, Fransa’da bir parlayan bir yildiz veya meshur bir yazara eklenti olarak gormeyin. Ben kendi dogrumla tum soyledikleri ve yaptiklari ile sadece kendisine sorumlu olan butun bir kisiyim. Henuz karsilasmamis olmama ragmen benden bilgisi daha fazla olan metafizikci veya filozoflar olabilir. Ancak, onlar da beseri zafiyetleri olan insanlardir. Dolayisiyla, tum faziletlerimin toplamini aldigimda, itiraf etmeliyim ki, kimseden asagi kalmamaktayim.”



    "Jugez moi sur mes propres mérites, ou sur mes manques, mais ne considérez pas comme un simple appendice de ce grand général ou de ce savant renommé cette étoile qui brille à la cour de France ou cet auteur célèbre Je suis, par moi-même une personne complète, seule responsable de tout ce que je suis, tout ce que je dis, tout ce que je fais. Il se peut qu'il existe des métaphysiciens et des philosophes plus savants que moi, bien que je ne les ai jamais rencontrés. En sorte, que lorsque j'effectue le total de mes qualités, je confesse n'être inférieure à personne."

  5. En unlu ve en etkili Alman besteci Ludwig van Beethoven’in dogum yildonumu (17 Aralik 1770)





    https://www.youtube.com/watch?v=_4IRMYuE1hI

  6. Amerikali sair ve kolelik karsiti John Greenleaf Whittier’in dogum yildonumu (17 Aralik 1807)



    Nereye gidiyoruz? Nereye gidiyoruz,

    Nereye gidiyoruz biz, Rubee?
    Insanlarin hakimi, topraklarin hakimi
    Bak arasindan bu parlayan kumlarin,
    Icinde bu ogle cehenneminin,
    Solgun isiklari arasindan mehtabin,
    Ghiblee ruzgari kuvvetle esmekte,
    Dunya garip ve cabuk buyumekte!
    Konus ve soyle bize nereye gittigimizi,

    Nereye gidiyoruz biz, Rubee?
    Bornou ciftligi iyi ve verimliydi,
    Kuyular su dolu, tarlalar yiyecek,
    Dourra tarlalari, fasulye cicekleri,
    Serin ve yesildi palmiyeleri:
    Bornou ciftligini artik goremiyoruz.
    Aciz burada, burada sususuz,
    Kizgin darbeleri altinda Arab’m, inliyoruz:

    Nereye gidiyoruz biz, Rubee?
    Bornou ciftliginden ayrildigimiz zaman,
    Kum ve yapraklar kadar,
    Cok idik, aziz simdiyse;
    Olum ikiymis, hayat birse:
    Beyazlasmis kemikler dar yollarimizi gusteriyor simdi
    Sen herseyi goruyor, herseyi biliyorsun!
    Isit bizi, soyle bize, nereye gidiyoruz,

    Nereye gidiyoruz, Rubee?
    Gozlerimizden simdi aylarca uzakta
    Bornou ciftligi arkamizda uzanmakta;
    Garipce etrafimizda gunbegun
    Kapanmakta gri cemberi colun;
    Kum dalgalari savrulmakta hircin,
    Sicak esmekte ruzgarlar uzerinden kumlarin,
    Herseyin hakimi! Nereye gidiyoruz?

    Nereye gidiyoruz, Rubee?
    Biz gucsuzuz, ama sen kuvvetli;
    Biz faniyiz, ama sen ebedi;
    Bizler koruz: ama sen gorusun;
    Bizler budala; ama sense degilsin!
    Bu garip dunyanin icinde etrafimizda buyuyen,
    Isit bizi, soyle bize nereye gidiyoruz,
    Nereye gidiyoruz, Rubee?

  7. Fransiz edebiyatinin kardes romancilari Edmond ve Jules de Goncourt kardeslerden Jules de Goncourt’un dogum yildonumu (17 Aralik 1830)



    “Kadinin icinde iki kadin vardir. Salt kadin ve adetli kadin. Ilki yumusak, iyi, dogasi geregi ozverili bir hayvandir; ikincisi ise cilgin, kotu, yasamini paylasanin cektigi acilardan buruk bir zevk alan bir hayvandir. / There are two women in the woman. The first is an animal, gentle, devoted by nature; the second a mad animal, wicked, finding a bitter pleasure in the sufferings of what is associated with it in life.”

  8. Fransiz ressam Paul César Helleu'nun dogum yildonumu (17 Aralik 1859)

    Madame Marthe Letellier Sitting on a Sofa, Holding a Fan, circa 1895




    Trois femmes dans le parc de Versailles, circa 1908


Sayfa 3281/7020 İlkİlk ... 228127813181323132713279328032813282328332913331338137814281 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •