Sayfa 3965/7020 İlkİlk ... 296534653865391539553963396439653966396739754015406544654965 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 31,713 - 31,720 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Ispanyol ressam Bernardo Ferrándiz Bádenes'in olum yildonumu (3 Mayis 1885)

    The Political Windbag, 1866




    The Priest, 1885


  2. Ingiliz ressam Alfred William Hunt'in olum yildonumu (3 Mayis 1896)

    Finchale Abbey, 1861




    Clovelly Harbour, Devon, 1864 - 1865


  3. Macar kokenli Fransiz yazar ve felsefeci Georges Politzer’in dogum yildonumu (3 Mayis 1903)

    “Nicin yasam, ciceklerini ve meyvelerini verdikten sonra olume dogru yonelir? Cunku yasam, yalnizca yasam degildir. Yasam olume donusur, cunku yasam bir ic celiski tasir, cunku yasam olume karsi gundelik savasimdir. (her an bir kisim hucreler olur, baskalari onlarin yerini alir, ta ki olum onlara da ustun gelinceye kadar)” Felsefenin Temel İlkeleri



    “Pourquoi la vie, après avoir donné ses fleurs et ses fruits, décline-t-elle jusqu’à la mort ? Parce qu’elle n’est pas que la vie. La vie se transforme en la mort parce que la vie porte une contradiction interne, parce qu’elle est lutte quotidienne contre la mort (à chaque instant des cellules meurent, d’autres les remplacent, jusqu’au jour où la mort l’emportera)”




    “Gercek duygusuna sahip olmamak, bulutlar ustunde yasamak, durumlari ve gercekleri hic hesaba katmadan pratige iliskin tasarilar yapmak, gerceklesebilir olup olmadiklarina bakmadan guzel tasarilara birinci derecede onem vermek, idealistce bir tutumdur. Durmadan elestirenler, ama islerin daha iyi yurumesi icin hicbir sey yapmayanlar, hicbir cozum onermeyenler, kendi kendilerine karsi elestiri duygusundan yoksun olanlar, iste butun bunlar, tutarli olmayan materyalistlerdir.”



    “Ne pas avoir le sens des réalités, vivre dans la lune et, pratiquement, faire des projets en ne tenant aucun compte des situations, des réalités, est une attitude idéaliste qui accorde l'importance première aux beaux projets sans voir s'ils sont réalisables ou non. Ceux qui critiquent continuellement, mais qui ne font rien pour que cela aille mieux, ne proposant aucun remède, ceux qui manquent de sens critique eux-mêmes, tous ceux-là sont des matérialistes non conséquents.”

  4. Amerikali sair ve roman yazari (Eleanore Marie Sarton) May Sarton’in dogum yildonumu (3 Mayis 1912)

    “Bu kutsal huzursuzluk, bu denge durumu yoksunlugu, bu icsel gerilim vaziyeti sanatsal enerjinin kaynagidir.”



    “This divine discontent, this disequilibrium, this state of inner tension is the source of artistic energy.”



    “Bir arkadaslik cabuk alev almaz ama, patlayicidir.”



    “ISSIZLIK benin yoksullugunda, yalnizlik ise benin zenginliginde bulunur.”

  5. Ingiliz ressam William Frederick Yeames'in olum yildonumu (3 Mayis 1918)

    Amy Robsart, 1877




    And When Did You Last See Your Father?, 1878


  6. Almanya dogumlu Israilli sair Yehuda Amichai'nin dogum yildonumu (3 Mayis 1924)

    Ve cocuklugunu herkesten iyi
    animsayan kimse, odur kazanacak olan,
    kazanilacak olan neyse.



    Und wer sich an seine Kindheit besser
    als die andern erinnert, hat gewonnen,
    wenn es überhaupt Gewinner gibt.




    Ama burada durmus bekleyen ben, agzim ve dudaklarim ve dilim kirli.
    sozcuklerimde ruhun coplugu,
    sehvetin dokuntusu
    ve toz ve ter...
    bu corak toprakta, arzunun cigliklari
    Ve miriltilar arasinda ictigim su bile
    karmasik bir boruda islemden geçirilip
    bana donen sidiktir.



    But I, who have stayed here, dirty my mouth
    and my lips and my tongue
    In my words there is garbage of soul
    and refuse of lust and dust and sweat.
    Even the water I drink in this dry land,
    between screams and memories of love,
    is urine recycled back to me through
    through complicated circuits.

  7. Arjantin edebiyatinin en onemli isimlerinden sair, yazar, gazeteci ve cevirmen Juan Gelman'in dogum yildonumu (3 Mayis 1930)



    Eger secme sansim olsaydi,
    cok hasta oldugumuzu bilme sagligini secerdim ben,
    cok mutsuz oldugumuzu bilme mutlulugunu.
    Eger secme sansim olsaydi,
    su masum olmama masumiyetini secerdim ben,
    kan ter icinde yurumenin getirdigi bu kirlenmemisligi.
    Eger secme sansim olsaydi,
    ben su nefret ettigim aski secerdim,
    umutsuzluktan beslenen bu umudu.
    Iste boyle efendiler,
    olumle oynuyorum ben.



    Kim demis susuzluk buraya kadardir,
    buradan sonrasinda gayri sular akar?

    Kim demis hava buraya kadardir,
    diye, ates de buraya kadar?

    Kim demis ask buraya kadardir,
    buradan sonra nefret baslar?

    Kim demis insan buraya kadardir,
    sonrasi, artik insanliktan cikar?

    Yalnizca umudun dizleri beresizdir.
    Ama yine de kanarlar.

  8. Belcika dogumlu Fransiz feminist, filozof, dilbilimci, psiko-dilbilimci, psikanalist ve kulturel teorisyen Luce Irigaray'in dogum gunu (3 Mayis 1930)

    "Cinsiyet farkliligi, yalnizca dollenmeyi sagladigindan degil, ayni zamanda yasamin yeniden uretim alani olmasi nedeniyle de turumuzun devami icin gereklidir. Cinsiyetler birbirini herhangi bir ureme sorunu olmadan yeniden uretir. Hatta ureme, cinsiyet farkliligini soyagacina indirgeyerek insan turunun yasamini zayiflatabilir. Bu hakikatin farkina varan bazi kulturler, onu uygulamada dikkate almistir. Bizler genellikle bu hakikati unuttuk. Bu unutus cinselligimizi fakirlestirdi ve mekaniklestirdi; hatta tum etik iddialarimiza ragmen cinselligimize hayvan cinselliginden daha geri ve sapkin bir nitelik kazandirdi."



    "La différence sexuelle est nécessaire au maintien de notre espèce, non seulement parce qu'elle est le lieu de la procréation mais celui de la régénération de la vie.Les sexes se régénèrent l'un l'autre en dehors de toute reproduction. Celle-ci risque même d'affaiblir la vie de l'espèce en réduisant la différence sexuelle comme telle à la généalogie. Certaines cultures ont su et pratiqué cette vérité. Nous l'avons oubliée le plus souvent. Cela a donné à notre sexualité un caractère pauvre, mécanique, plus régressif et pervers que la sexualité animale parfois, malgré nos arguments moraux."



    "Senin ogle vaktin dunyanin oteki tarafini, ve icini, ve denizlerin dibini karanlikta birakiyor. Senin ogle vaktinin de bir arka yuzu yok mudur? Gunesin arkasini goruyor musun? Senin vaktinin doluluguna ekleneni ya da ondan eksileni ne aydinlatiyor?"



    "Ton midi laisse dans la nuit l ' autre côté de la terre , et son dedans , et le fond des mers . Ton midi même n ' a - t - il pas un envers ? Vois - tu derrière ton soleil ? Qu ' éclaire - t - il qui s ' ajoute et se soustrait à la plénitude de ton heure?"

Sayfa 3965/7020 İlkİlk ... 296534653865391539553963396439653966396739754015406544654965 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •