Sayfa 4270/7020 İlkİlk ... 327037704170422042604268426942704271427242804320437047705270 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 34,153 - 34,160 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Amerikali ressam Stanton MacDonald-Wright’in dogum yildonumu (8 Temmuz 1890)

    Synchromy No. 3, 1917




    Airplane Synchromy in Yellow-Orange, 1920


  2. Rus ressam Pavel Dmitriyevich Korin’in dogum yildonumu (8 Temmuz 1892)

    Alexander Nevsky, 1938




    Portrait of Marshal Georgy Zhukov, 1945 (State Tretyakov Gallery)


  3. Ispanyol ressam Matías Moreno González’in olum yildonumu (8 Temmuz 1906)

    Alfonso X the Wise taking possession of the sea after the conquest of Cádiz, 1866




    Los dos sueños, 1882 (Museo del Prado)


  4. Kanadali ressam Thomas John Thomson’in olum yildonumu (8 Temmuz 1917)

    Black Spruce and Maple, Fall 1915




    The Jack Pine, Winter 1916 – 1917


  5. 1917 yilinda Amerikan Kizil Haci’na Tegmen rutbesiye ambulans soforu olarak katilan Amerikali gazeteci, roman ve kisa oyku yazari Ernest Hemingway, I.Dunya Savasi'nda Italyan Cephesine 8 Temmuz 1918’de yapilan bir Avusturya saldirisinda ciddi sekilde yaralandi.



    Daha sonra Italyan Askeri Gumus Cesaret Madalyasi ile odullendirildi.


  6. Turk Yahudi kokenli, Fransiz asilli Uruguay vatandasi filozof, yazar, denemeci ve sair Albert Caraco’nun dogum yildonumu (8 Temmuz 1919, Istanbul)

    “Dunya cirkin, giderek daha da cirkinlesecek, ormanlar balta darbeleriyle yok oluyor, her yandan sehirler her seyi yutarak yukseliyor, coller her yerde yayiliyor, coller de insanin eseri. Topragin olumu sehirlerin uzaga yansiyan golgesidir, simdi buna suyun olumu de ekleniyor, sirada havanin olumu var, ama dorduncu element olan ates, digerlerinin intikamini almak icin varligini surdurecek; bizler siramiz geldiginde atesle olecegiz. Evrensel olume dogru ilerliyoruz, en bilgili ve gorgulu olanlar bunun farkinda.” Kaos’un Kutsal Kitabi



    “El mundo es feo, lo será cada vez más, los bosques caen bajo el hacha, las ciudades crecen engulléndolo todo, y por doquier los desiertos se extienden, los desiertos también son obra del hombre, la muerte del suelo es la sombra que las ciudades proyectan a la distancia, ahora se une a eso la muerte del agua, después será la muerte del aire, pero el cuarto elemento, el fuego, subsistirá para que los otros sean vengados, por el fuego nos tocará morir. Caminamos hacia la muerte universal y los más enterados lo saben, saben que no hay remedio para esas calamidades desencadenadas por las obras.”




    “Icinde yasadigimiz sehirler olumun okullaridir, cunku gayri insanidirler. Bu sehirlerin her biri ugultunun ve les kokusunun kesistigi kavsaklar halini almistir, her biri binalardan olusan bir kaos olmustur, milyonlarcamiz bu sehirler icine yigilarak yasama nedenimizi yitirmekteyiz.”



    “Las ciudades que habitamos son las escuelas de la muerte, porque son inhumanas. Cada una se ha convertido en el cruce del rumor y del hedor, cada una convertida en un caos de edificios, donde nos apilamos por millones, perdiendo nuestras razones de vivir.”

  7. Fransiz filozof ve sosyolog Edgar Morin’in dogum gunu (8 Temmuz 1921)

    “Guven verici ve rahatlatici Sapiens kavraminin ardina saklanan insanin gercek yuzu ortaya cikiyor. Insan, yogun ve kararsiz bir duygusalliga sahip, gulumseyen, gulen, aglayan, endiseli, kaygili, oyuncu bir canli; mest olan, kendinden gecen ve seven bir varlik; hayallerle dolu, olumu bilen ama olume inanmayan bir yaratik; miti ve buyuyu yaratan, kendisine hayaletlerin ve Tanrilarin musallat oldugu, hayal ve vehimlerle beslenen, nesnel dunyayla daima kararsiz iliskiler icinde olan oznel bir canli; hataya, gaflete acik, duzensizlik yaratan mufrit bir varliktir. Ve hayali olan ile gercek olan arasindaki gidip gelmelerin, kararsizligin, istikrarsizligin, olcusulugun ve vehimlerin bir arada olusuna, nesnel ile ozneli, yanlis ile duzensizligi karistirmaya delilik adini verdigimize gore homo-sapiens'in homo-demens oldugunu gormek zorundayiz.” Yitik Paradigma: Insan Dogasi



    “Dès lors surgit la face de l’homme cachée par le concept rassurant et émollient de sapiens. C’est un être d’une affectivité intense et instable qui sourit, rit, pleure, un être anxieux et angoissé, un être jouisseur, ivre, extatique, violent, aimant, un être envahi par l’imaginaire, un être qui sait la mort et ne peut y croire, un être qui sécrète le mythe et la magie, un être possédé par les esprits et les dieux, un être qui se nourrit d’illusions et de chimères, un être subjectif dont les rapports avec le monde objectif sont toujours incertains, un être soumis à l’erreur, à l’errance, un être ubrique qui produit du désordre. Et comme nous appelons folie la conjonction de l’illusion, de la démesure, de l’instabilité, de l’incertitude entre réel et imaginaire, de la confusion entre subjectif et objectif, de l’erreur, du désordre, nous sommes contraints de voir qu’homo sapiens est homo demens.“

  8. Alman ressam Ferdinand Keller’in olum yildonumu (8 Temmuz 1922)

    Bezahlung 1883




    Studie zur Apotheose Kaiser Wilhelms I, 1888


Sayfa 4270/7020 İlkİlk ... 327037704170422042604268426942704271427242804320437047705270 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •