Sayfa 4392/7020 İlkİlk ... 339238924292434243824390439143924393439444024442449248925392 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 35,129 - 35,136 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Fransiz ressam Pierre Claude François Delorme’un dogum yildonumu (28 Temmuz 1783)

    Hector adressant des reproches à Pâris, 1824




    Eve, 1834


  2. Italyan ressam Giuseppe Canella’nin dogum yildonumu (28 Temmuz 1788)

    Boulevard Montmatre, Paris, 1830




    Naviglio preso dal ponte di San Marco in Milano, 1834


  3. Fransiz ressam Jean-Antoine Julien’in olum yildonumu (28 Temmuz 1799)

    Amour debout, 1762




    Battaglia tra i Romani e i Sabini, 1772


  4. Alman filozof Ludwig Andreas Feuerbach’in dogum yildonumu (28 Temmuz 1804)

    "Tanri, tum dogal sinirlamalardan kurtarilmis, saf ve mutlak oznellikti; o, bireylerin olmak istedigi ve olacaklari her seydi. Bu yuzden Tanri’ya inanmak insanlarin sonsuzluga ve kendi dogalarinin gercegine inanmasiydi; Ilahi Varlik da mutlak ozgorluge ve sinirsiliga sahip oznel insandi. En temel gorevimiz artik yerine getirilmis oldu. Tanri’nin dunyaustu, dogaustu ve insanustu dogasini, temel ogeleri olan insan dogasinin ogelerine indirgedik. Analiz surecimiz bizi yine basladigimiz noktaya getirdi. Dinin baslangici, ortasi ve sonu Insandir."



    "Gott ist die reine, absolute, von allen Naturschranken erledigte Persönlichkeit: er ist schlechtweg, was die menschlichen Individuen nur sein sollen, sein werden - der Glaube an Gott daher der Glaube des Menschen an die Unendlichkeit und Wahrheit seines eigen- en Wesens - das göttliche Wesen das menschliche, und zwar subjektiv menschliche Wesen in seiner absoluten Freiheit und Unbeschränktheit. Unsere wesentliche Aufgabe ist hiermit erfüllt. Wir haben das außerweltliche, übernatürliche und übermenschliche Wesen Gottes reduziert auf die Bestandteile des menschlichen Wesens als seine Grundbestandteile. Wir sind im Schlusse wieder auf den Anfang zurückgekommen. Der Mensch ist der Anfang der Religion, der Mensch der Mittelpunkt der Religion, der Mensch das Ende der Religion. "

  5. Italyan ressam Cosroe Bernardo Lorenzo Dusi’nin dogum yildonumu (28 Temmuz 1808)

    Orloff familly portrait, 1846




    Alcibiades amongst the hetaerae,


  6. Romantizm akiminin onde gelen temsilcilerinden Alman yazar Clemens (Wenzeslaus) Brentano'nun (de La Roch) olum yildonumu (28 Temmuz 1842)

    "Kendini, sana inanilip gorev olarak verilen seyin ustune yukseltmeye calis ki cevrende herkes memnun olsun. Mutat iyilikten ve usluluktan fazla bir sey hissediyorsan bil ki yoksul dunyanin bunun icin bir duzeni yoktur, bunu sen sessizce kendi icin de kurmalisin ve kendin Tanri'ya bunun hesabini vermelisin ve bundan dolayi duygularin butun ahengiyle Tanri'ya sukretmelisin. Senden istenen bu alalade gunluk istekleri yerine getirmek, seckin bir insan icin suphesiz pek kolaydir. Biraz gunun gereklerine uy. O zaman bu dunya, sikayetleriyle artik sana yuk olmayacaktir." Bahar Celengi



    "Suche Dich über das, was man Dir als Pflicht zumutet, zu erheben, mache, daß alles um Dich zufrieden ist. Was Du mehr in Dir fühlst als das gewöhnliche Bravsein, dafür hat die arme Welt ja doch keine Ordnung, das mußt Du still in Dir bilden und Gott selbst dafür Rechnung stehen und mit der ganzen Harmonie der Gefühle dafür dankbar sein. Es ist dem vorzüglichen Menschen gewiß sehr leicht, alle gewöhnlichen Forderungen zufriedenzustellen, bequeme Dich ein wenig nach der Alltäglichkeit, und sie wird mit ihren Klagen Dir nicht mehr zur Last fallen."

  7. Victorian donemin unlu sairlerinden Ingiliz Gerard Manley Hopkins'in dogum yildonumu (28 Temmuz 1844)



    Margaret, yapraklarini dokuyor ya Altinkoru
    Seni kederlendiren yoksa bu mu?
    Yapraklarin gidisi, insan hali gibi ya, yasina o gonca
    Dusuncelerinin mazhar olusu bundan mi yoksa?
    Lakin, heyhat! yurek usul usul olgunlasir
    Ve goz gorur, ama gonul gene de katlanir,
    Bir ah vah bile etmez zamanla, oysa yerle yeksan
    Curumektedir agac kabuklari, yapraklar gene darmadagin;
    O zaman da aglarsin ama sir degildir artik niye agladigin.
    Bak, yavrum, ne olursa olsun adi:
    Hep aynidir elem pinarlari.
    Ne agzindan, ne de zihninden dokulur soze
    Yureginin duyduklari, doganlar ruhunun icine:
    Bu muhru yemis de dogmus insan denen,
    Bu sensin Margaret, yasini tuttugun, sen.



    Uyanirim da, gunduzun degil, karanligin zulmu basar icimi.
    Ne saatler, Ah ne kara saatler gecirdik bu gece
    Boyunca! Neler gordun yurek, neler; girdin ne hallere!
    Ve dahasi da isil isil daha uzun gunlere ertelenmisti.
    Sahidim var ki konusuyorum boyle. Fakat, saat dilimdeki,
    Yillardir aslinda, bir omurdur. Ve agidim var ya agidim ince
    Bitmek bilmez cigliklarimdir, heyhat! yad ellerdeki can kisiye
    Gonderilmis de yerine ulasmamis mektuplar gibi.

    Safrayim ben, ben mide yanmasiyim. En kati hukmu Tanrinin
    Acidir, ben bakayim ister tadina: oysa bendim benim tadim;
    Kemikten yapilmisim, etle doldurulmusum, laneti kan, tika basa.
    Ruhumun kendi mayasi ucuz bir hamurdur, eksir. Yok olan,
    Yitip gidenler de boyledir, gorurum, ve geride biraktiklari yangin
    Benimkine benzer, onlarin kan ter benleri; beterin beteridir benimki ama.

  8. Polonyali ressam Jan Nepomucen Głowacki’nin olum yildonumu (28 Temmuz 1847)

    Landscape from Ojców, 1844




    View of Wawel Castle in Kraków, circa 1847


Sayfa 4392/7020 İlkİlk ... 339238924292434243824390439143924393439444024442449248925392 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •