Sayfa 5469/7020 İlkİlk ... 446949695369541954595467546854695470547154795519556959696469 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 43,745 - 43,752 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Fransiz sair ve yazar Raymond Queneau’nun dogum yildonumu (21 Subat 1903)



    ...Icime cekerek onlarin ter kokularini ve koltuk altlarinda
    calismalarinin urunu olarak domurlanan o inci tanelerini.
    Hic kiz kardesim olmadi,
    Inis donemi Fransa'nin tek oglu olarak
    Agzimdan eksik olmazdi aekerleme.
    Ve tikirindaydi bizimkilerin isleri
    Menkul kiymetleri yigip duruyorlardi koseye
    Yuzde ucten Panama hisse senetleri, Rus tahvilleri,
    Credit Foncier'inki,
    S.S.C.B. de ters sonuclara da yol aciyorlardi boylece.
    Benden buyuk olan kuzenim kasadan para yurutuyordu
    Benim de yardimimla.
    Ve calisan kizlar arasindan seciyordu metreslerini.
    Buluga erdigimi anladigim gun ahlak dersleri verildi.
    Usuller falan ogretildi.
    Bu aile yasasina her zaman uydum
    Genelevlere dogru yoneldim.
    Ama donmem gerek biraz geriye
    Hep o cocuk olarak kaldim ben
    Uzun tren yollari ciziyorum ozenle
    Kabarmis dalgalar ustunde dans eden,
    Gemi resimleri yapiyorum
    Martilar ucuyor semaforlarinin cevresinde,
    Sonra cuk gibi oturmus saglam sato resimleri
    Ruzgar yelkovanlari, askerleri, tabyalariyla birlikte
    (Militarizmimin saglam kanitlari.
    Ama rovans da yaklasiyor, ha!
    Daha bes yasindayim o sira) ve parmaklarimin altindaki bir
    prizma marifetiyle kolu bacagi uzamis adam resimleri,
    Ben taniyorum onlari, ama baskalari zavalli orumceklere
    benzetiyorlar hepsini
    Sanki okulda ne ogeniyorsun? Sayilar, cizgiler, harfler;
    bir yandan da burnunu karistiriyorsun.



    “Varlik ve hiclik, iste sorun bu. Cik, in, git, gel insan bunu oyle yineler ki sonunda yok olup gider. / L'être ou le néant, voilà le problème. Monter, descendre, aller, venir, tant fait l'homme qu'à la fin il disparaît.”

  2. Ispanyol, Kuba, Danimarka ve Fransiz asilli Amerikali diarist, denemeci, romanci ve yazar (Angela Anaïs Juana Antolina Rosa Edelmira Nin y Culmell) Anaïs Nin’in dogum yil donumu (21 Subat 1903)

    “Biz ucumuz Ortacag'a aitiz. Bizim bu kahramanliga gereksinimimiz var; ve cagdas yasamda boyle seylere yer yok. Bu bizim trajedimiz. Bir zamanlar evliya olmak isterdim. Yapilabilecek en mutlak davranis bu gibi gelmisti, cunku bende en guclu olan sey saflik ve buyukluk arayisiydi. Ben yeryuzunde yasamiyorum. Kardeslerim de oyle. Biz oluyuz. Sevgide oyle bir doruga ulastik ki, bu bize sevdiklerimizle birlikte olmek istegi verdi; biz de olduk. Biz baska bir dunyada yasiyoruz. Bedenlerimizin olmasi bir sacmalik, bir tarih yanilgisi. Ustelik biz hic dogmadik. Siradan tensel duygulara sahip degiliz, gercekle iliskimiz de yok. Evliligim bir sacmalikti, kardeslerimin evlilikleri ise anlamsiz.” Cam Fanusun Altinda



    “We three belong to the Middle Ages. We have this need of heroism, and there is no place for such feelings in modern life. That is our tragedy. Once I wanted to be a saint. It seemed the only absolute act left to do, for what is most powerful in me is the craving for purity, greatness. I am not living on earth. Neither are my brothers. We are dead. We reached such heights in love that it made us want to die altogether with the loved one, and so we died. We are living in another world. Our having bodies is a farce, an anachronism. We were never even born. We have no ordinary sensual life, no contact with reality. My marriage was a farce, my brothers' marriages meaningless.”



    "Ask hicbir zaman dogal nedenlerle olmez. Olur, cunku biz onun kaynagini beslemeyi bilmeyiz; korluk ve hatalar ve ihanetler yuzunden olur. Hastaliklardan, aldigi yaralardan olur: bikkinliktan, bakimsizliktan, susuzluktan, donukluktan olur. / L'amore non muore mai di morte naturale. Muore per abbandono, per cecità, per indifferenza, per averlo dato per scontato, per inanità, per non essere stato coltivato. Le omissioni, sono più letali degli errori consumati."

  3. Italyan ressam Tommaso Dal Pozzo'nun olum yildonumu (21 Subat 1906)

    Il lattaio, 1902




    Senza titolo, 1903


  4. Ingiliz asilli Amerikali sair Wystan Hugh Auden’in dogum yildonumu (21 Subat 1907)



    Kimine gore ufak bir cocuktur ask,
    Kimine gore bir kus,
    Kimi der, onun ustunde durur dunya,
    Kimi der, kalp kurus;
    Ama komsuya sordum, nedense yuzume
    Manali manali bakti,
    Karisi bir kizdi bir kizdi, sormayin,
    Askedecekti tokadi.
    Sipitik terlige mi benzer yoksa
    Yoksa kandil coregine mi,
    Haciyagina mi benzer dersin kokusu



    Tum saatleri durdurun, telefonu kesin,
    Kopegi havlatmayin arkasinda sulu bir kemigin,
    Piyanolari susturun, ve calarken boguk sesli davullar
    Tabutu cikarin disari, gelsin yas tutanlar.

    Ucaklara inleyerek daireler cizdirin goklerde
    Yazarken bu haberi, "O oldu." diye,
    Siyah fiyonklar takin beyaz boyunlarina guvercinlerin,
    Trafik polislerine siyah eldivenler giydirin.

    O benim Kuzey'imdi, Guney'imdi, Dogu'mdu ve Bati'mdi,
    Calisma haftam ve Pazar rahatimdi.
    Oglem, gece yarim, konusmam, sarkim;
    Sevgi sonsuza dek sanirdim, yanildim.

    Yildizlar artik gereksiz, sondurun hepsini
    Ay'i paketleyin, parcalayin Gunes'i
    Dokun okyanusu, supurun ormani
    Artik hicbir sey guzellestiremez hayati.

  5. 21 Subat 1911



    "Bu dunyadaki hayatim oyle ki, adeta bir ikinci hayat yasayacagimdan eminim. Ornegin, basarisiz kalan Paris gezisinin acisini cok gecmeden yine oraya gitmek isteyecegimi dusunerek sineye cekmistim.- Sokagin kaldirimi uzerinde gayet belirgin cizgilerle birbirinden ayrilmis aydinlik ve golge yerlerin manzarasi.


    Bir an kendimi zirhlar icinde hissettim.


    Ornegin kol kaslarim bana ne kadar uzak.


    Marc Henry-Delvard.- Seyircide bos salonun yol actigi huzun, agir ezgilerin etkisini pekistiriyor, hareketli ezgileri ise olumsuz yonde etkiliyor. - Bayan Delvard, saydamligindan habersiz bulundugu bir perdenin gerisinde saclarina cekiduzen verirken Bay Henry giris yapiyor sahnede. - Organizator Wetzler'in normalde koyu siyah Asur sakali, seyircilerin tutmadigi programlarda adeta kirlasmis gorunuyor. - Boyle atesli bir kadinin solugunu yuzunde hissetmek hos bir sey, yirmi dort saat surer etkisi, ama hayir, o kadar uzun degil... " Franz Kafka, Gunluklar



    21. Februar 1911


    "Mein Leben hier ist so, als wäre ich eines zweiten Lebens ganz gewiß, so wie ich z. B. den mißlungenen Aufenthalt in Paris im Hinblick darauf verschmerzte, daß ich danach streben werde bald wieder hinzukommen. Hiebei der Anblick der scharf getrennten Licht- und Schattenpartien auf dem Gassenpflaster.

    Einen Augenblick fühlte ich mich umpanzert.


    Wie fern sind mir z. B. die Armmuskeln.


    Marc Henry Delvard.- Das durch den leeren Saal erzeugte tragische Gefühl im Zuschauer begünstigt die Wirkung ernster Lieder, schadet den lustigen. - Henry prologiert, unterdes die Delvard hinter einem Vorhang, der, was sie nicht weiß durchscheinend ist sich die Haare ordnet. - Wetzler der Veranstalter scheint bei schlechtbesuchten Veranstaltungen seinen assyrischen Bart, der sonst tiefschwarz ist, graumeliert zu tragen. – Gut sich von so einem Temperament anblasen zu lassen, das hält für 24 Stunden, nein nicht solange. .."

  6. Rus ressam Vladimir Yegorovich Makovsky'nin olum yildonumu (21 Subat 1920)

    Philanthropists, 1874




    His First Suit, 1882


  7. Amerikali filozof John Bordley Rawls'in dogum yildonumu (21 Subat 1921)



    "En ciddi catismalarimizin cogu kendi icimizdeki catismalardir. Kararlarinin her zaman tutarli oldugunu varsayanlar yansisiz veya dogmatiktir."



    "Adalet duygusu, insanligin sevgisi ile kesintisizdir."

  8. Amerikali film yonetmeni David Samuel "Sam" Peckinpah'in dogum yildonumu (21 Subat 1925)




Sayfa 5469/7020 İlkİlk ... 446949695369541954595467546854695470547154795519556959696469 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •