Sayfa 6016/7020 İlkİlk ... 501655165916596660066014601560166017601860266066611665167016 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 48,121 - 48,128 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Fransiz sair ( Charles Marie René ) Leconte de Lisle’in olum yildonumu ( 17 Temmuz 1894 )

    Gul diye kibar kivrimlara derim ben.
    Gul Tanrilarin hos kokan nefesidir,
    Tanrisal Musalarin en degerli kaygisi.
    Ununu soyleyecegim , gozlerin cazibesi,
    Ey Kipris'in cicegi , tepelerin kralicesi !
    Sen safagin, uzgun karartisini aralayarak,
    Guzel parmaklarinin arasinda acansin ;
    Mavi hava pembelesiyor ve ormanlar pembedir ;
    Nimf' lerin agzi ve gogsu pembe renktedir !
    Yuvarlak kollariyla mutlu bakire
    Nemli caliliklarin icinde seni devsirir !
    Ne mutlu senin isildadigin genc alinlara !
    Ne mutlu, yapraginin yuzdugu kupaya !
    Ouranos'un hala sel gibi akan dalgasindan,
    Afrodit mavi denizden dogdugu zaman
    Ciplakligiyla isik sacti gogun aydinligina,
    Kiskancligindan Dunya, gulu dogurdu ;
    Ve butun Olimpia, sevgiden costu,
    Cicege guzellikle birlikte selam durdu !



    Je dirai la rose aux plis gracieux.
    La rose est le souffle embaumé des Dieux,
    Le plus cher souci des Muses divines.
    Je dirai ta gloire, ô charme des yeux,
    Ô fleur de Kypris, reine des collines !
    Tu t'épanouis entre les beaux doigts
    De l'Aube écartant les ombres moroses ;
    L'air bleu devient rose, et roses les bois ;
    La bouche et le sein des Nymphes sont roses !
    Heureuse la vierge aux bras arrondis
    Qui dans les halliers humides te cueille !
    Heureux le front jeune où tu resplendis !
    Heureuse la coupe où nage ta feuille !
    Ruisselante encor du flot paternel,
    Quand de la mer bleue Aphrodite éclose
    Étincela nue aux clartés du ciel,
    La Terre jalouse enfanta la rose ;
    Et l'Olympe entier, d'amour transporté,
    Salua la fleur avec la Beauté !

  2. Hollandali ressam Gijsbertus Craeyvanger’in olum yildonumu ( 17 Temmuz 1895 )

    Horse rider in landscape, 19th century




    Pferdeführer mit Schimmel in Begleitung eines Hundes an Gatter, 1840


  3. Fransiz ressam Henri-Pierre Picou’nun olum yildonumu ( 17 Temmuz 1895 )

    La Pêche miraculeuse, 1850s




    Innocence Seduced by Love, 1886


  4. Akademi Odullu, ozellikle gangster rollerine kattigi yetenekleriyle taninan Amerikali aktor James Cagney'in dogum yildonumu ( 17 Temmuz 1899 )


  5. Amerikali ressam James Abbott McNeill Whistler’in olum yildonumu ( 17 Temmuz 1903 )

    Symphony in White, No. 1: The White Girl, 1862 ( The National Gallery of Art, Washington, D.C )




    Arrangement in Grey and Black No.1, popularly known as Whistler's Mother, 1871 ( Musée d'Orsay, Paris )


  6. Fransiz yazar Hector Malot'nun olum yildonumu ( 17 Temmuz 1907 )



    " Koyde yasamis olanlar, 'inegi satmak' sozcugunun ne anlama geldigini cok iyi bilirler. Bizim inegimiz sadece sutninemiz degil, ayni zamanda arkadasimizdi, dostumuzdu. Cunku sakin inegin cok aptal bir hayvan oldugunu sanmayin, tersine cok akillidir ve biraz egitilecek olursa pek cok seyler ogrenebilecek yetenektedir. " Kimsesiz Cocuk



    " Ceux-là seuls qui ont vécu à la campagne avec les paysans savent ce qu’il y a de détresses et de douleurs dans ces trois mots : 'vendre la vache.' Mais ce n’était pas seulement notre nourrice qu’elle était, c’était encore notre camarade, notre amie, car il ne faut pas s’imaginer que la vache est une bête stupide, c’est au contraire un animal plein d’intelligence et de qualités morales d’autant plus développées qu’on les aura cultivées par l’éducation. "


  7. 20. yuzyilin onde gelen Italyan sairlerinden Alfonso Gatto’nun dogum yildonumu ( 17 Temmuz 1909 )



    Sozu yoktur gozlere soruyorsa
    insan sorusunu, ve bakista
    gozleri, sevdanin kanitini bulur.
    Zamanda gec ermek mi, devrilmek
    mi umudun aciginda, hangisidir kusku?
    Sarsilmam yasadigima isaret: canli ve kirilgan, hayat
    benim ama, sungu sen,
    ben: sunguyu cagiran nefes.
    Yalniz gozleri vardir
    kendisiyle konusursa insan. Yanit,
    solugu kesik, sununun saskisini
    yasadigi o ilk gunlerdedir. Yerde
    gokte, her seye
    bakista sahip olmanin urkusu vardi,
    ona dogan her yeni gunde
    gunes vardi, zamanin imgesini dindirecek.
    Dinle yanit vermeden once.
    Susku mudur sesi ses yapan, soz mu,
    binlerce yildir bilinmeyen havayi dinle;
    dinle ki ask olume -ayriliga-
    ayarlasin kavusma anini.



    Non ha parole chi rivolge agli occhi
    la sua domanda e trova nello sguardo
    gli occhi a conferma d'essere l'amore.
    Quale il dubbio, di giungere in ritardo
    sul tempo, di cadere nell'aperto
    della speranza? Basta il mio tremore
    a dirmi vivo e fragile, ma sono
    la vita, il soffio che ti chiama in dono.
    Ha solo gli occhi chi si parla solo,
    attende la risposta dai suoi primi
    giorni che visse a trattenere il fiato,
    la meraviglia dell'offerta. C'era,
    nella terra e nel cielo, il suo sgomento
    d'aver tutto allo sguardo, c'era il sole
    a lenirgli l'immagine del tempo
    per ogni giorno che gli nasce nuovo.
    Prima che tu risponda, ascolta l'aria
    che dai millenni ignora se la voce
    è fatta di silenzio o di parole:
    perché l'amore s'abbia nella morte
    -nel suo congedo- l'ora dell'incontro.

  8. Polonyali ressam Bronisław Abramowicz’in olum yildonumu (17 Temmuz 1912 )

    Feast at Wierzynek, 1876 ( National Museum in Krakow )




    Elżbieta Habsburg, receiving the mission of Ferdinand Habsburg, 19th century


Sayfa 6016/7020 İlkİlk ... 501655165916596660066014601560166017601860266066611665167016 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •