Sayfa 6519/7020 İlkİlk ... 55196019641964696509651765186519652065216529656966197019 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 52,145 - 52,152 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. 1956 yilinda Pulitzer Odullunu kazanan Amerikali sair Elizabeth Bishop'in olum yildonumu ( 6 Ekim 1979 )



    Labrador sarisidir, hulyali Eskimo'nun
    yagladigi yer. Bu sevilesi koylari oksayabiliriz,
    cicek acmalari beklenir sanki bir camin altinda,
    ya da sanki gorunmez baliklara temiz bir kafes olurlar.
    Sahil kasabalarinin adlari dokulur denize,
    komsu daglari kesen kentlerin adlari
    hani nedenini kat be kat asar ya cosku
    iste boylesi bir heyecani duymustur burada matbaaci.
    Bu yarimadalar iki parmak arasinda alirlar suyu
    depo kumaslarinin duzlugunu hisseden kadinlar misali.



    Labrador's yellow, where the moony Eskimo
    has oiled it. We can stroke these lovely bays,
    under a glass as if they were expected to blossom,
    or as if to provide a clean cage for invisible fish.
    The names of seashore towns run out to sea,
    the names of cities cross the neighboring mountains
    -the printer here experiencing the same excitement
    as when emotion too far exceeds its cause.
    These peninsulas take the water between thumb and finger
    like women feeling for the smoothness of yard-goods.



    Yapraga tirmanirken gordun mu bir tirtili,
    en kenara tutunusunu, havada donusunu,
    etrafi yoklamasini bir seye erismek icin ? Hala
    havaya asiyor musun kelimelerini, on yildir
    bitirilmemis, panona yapistirilmis halde, eksikleri
    veya hayali imkansiz o cumlecik icin birakilmis bosluklariyla –
    Sen hic samayan esin perisi, rastgeleyi mukemmel kilan sen ?



    Have you seen an inchworm crawl on a leaf,
    cling to the very end, revolve in air,
    feeling for something to reach to something ? Do
    you still hang your words in air, ten years
    unfinished, glued to your notice board, with gaps
    or empties for the unimaginable phrase–
    unerring Muse who makes the casual perfect ?



    Gemidense buzdagimiz olsun isterdik,
    seyahatin sonu demek olsa da bu.
    Orada bulutsu bir kaya gibi hareketsiz durmasina ragmen
    ve kipirtili bir mermerken butun deniz



    We'd rather have the iceberg than the ship,
    although it meant the end of travel.
    Although it stood stock-still like cloudy rock
    and all the sea were moving marble.

  2. Ilk Akademi Odullu Amerikali sinema, televizyon ve tiyatro aktrisi Ruth Elizabeth " Bette " Davis'in olum yildonumu ( 6 Ekim 1989 )





    “ Tutkularim, bir yumrugu olusturan parmaklar gibi hep bir araya toplanmisti. Bugun saldirganlik olarak kabul edilse de bu durtunun o zaman bir amac oldugunu biliyordum. ”


  3. Gus Van Sant’in yonettigi, Nicole Kidman, Matt Dillon, Jo**uin Phoenix’in basrollerini paylastigi Sonsuz Ihtiras ( To Die For ), 6 Ekim 1995 tarihinde Amerika’da vizyona girdi.


  4. Kanit Pesinde ( CSI: Crime Scene Investigation ) dizisi 6 Ekim 2000 tarihinde CBS kanalinda yayinlamaya basladi.


  5. Finli sair, roman ve oyun yazari Paavo Haavikko’nun olum yildonumu ( 6 Ekim 2008 )



    Dedem imparatordu, bildiginiz gibi
    deliydi de
    herkesin icinde siir yazardi
    Savas istiyorsunuz;
    buyurun savasa.
    Dimdik yurursunuz,
    askerler gibi, taarruzdan onceki histeriyle
    Histeri hic iyilestirilemeyen bir hastalik,
    histerik olan da kazanandir, vazgecemeyen
    Konusmak anlamsiz, siir okuyayim:
    Oyle yogun ki sis, kopruden suyu goremezsin.
    Cicekler cosmaya basladi,
    anlamsizca oluverecekken.



    My grandfather the emperor was, as you know, mad,
    wrote poems in the presence of others.
    You want war,
    it is available.
    You walk with a stiff gait
    as soldiers always do, hysterics before an attack.
    Hysteria is the sickness which is never cured.
    The hysteric is a winner, he never gives in.
    There is no point in my speaking. I read the poem:
    The fog is so dense that the water cannot be seen from the
    bridge.
    The flowers start to rage
    when they are
    to die meaninglessly.

  6. Ingiliz roman yazari Dame Hilary Mary Mantel, 6 Ekim 2009 tarihinde Kurtlar Hanedani ( Wolf Hall ) romani ile Booker Odulunu kazandi.



    " Sabah Cromwell'i zindana atin ve aksam geri geldiginizde onu kadife bir yastigin uzerinde tarlakusu yerken ve tum gardiyanlari kendisine borclandirmis olarak bulursunuz. / Lock Cromwell in a deep dungeon in the morning, and when you come back that night he'll be sitting on a plush cushion eating larks' tongues, and all the gaolers will owe him money. "

  7. Haitili ressam Préfète Duffaut’nun olum yildonumu ( 6 Ekim 2012 )

    The Rite of Justice, 20th century




    Ecole Naïve Haïtienne, 20th century


  8. Dogum Gunu Cocugu


    Betimleme Ustasi Yasar Kemal


    " Cok karanlik bir geceydi. Karanlik duvar gibiydi. Otlarin kokusu, ciceklerin keskin kokulari cadirin icine doluyordu. Yastik dag nanesi kokuyordu. Iki gundur Muslum Beyin konuguydum. Iki gecedir gozume bir damla uyku girmiyordu. Uyursam, Muslum Bey beni uykumda oldurur saniyordum. Her an tetikteydim. Boyle bir is, boyle bir guvensizlik hic basima gelmemisti. Usuldan bir yagmur yagiyordu geceye. Kalktim ciktim yataktan. Soyunmamisyim. Tufegimi, kursunlarimi, neyim var, neyim yoksa durbunumu, fesimi orada biraktim, at da buyuk cadirin kapisinda bagli idi, onu da orada bagli biraktim, dustum yola... "



    " La nuit était très sombre. L'obscurité était épaisse comme un mur. L'odeur des herbes, le parfum tenace des fleurs emplissaient la tente. Le coussin sentait la menthe des montagnes. J'étais depuis deux jours l'hôte de Müslüm Bey. Depuis deux jours, je ne fermais pas l'Å“il. Je m'imaginais que si je m'endormais, Müslüm Bey me ferait tuer dans mon sommeil. J'étais sans cesse sur le qui-vive. Cela ne m'était jamais arrivé, je n'avais jamais ressenti une telle méfiance. Une pluie douce tombait sur la nuit. Je me suis levé. Je ne m'étais même pas déshabillé. J'ai tout abandonné là-bas, mon fusil, mes cartouches, tout ce que je possédais, mes jumelles, mon fez. Mon cheval était attaché devant la grande tente, lui aussi je l'ai abandonné et je me suis mis en route... "

Sayfa 6519/7020 İlkİlk ... 55196019641964696509651765186519652065216529656966197019 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •