Sayfa 3812/7020 İlkİlk ... 281233123712376238023810381138123813381438223862391243124812 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 30,489 - 30,496 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. "Her sabah bu duyguyla kalkiyordum yataktan. Simdi kendime bir is bulmam lazim, lanet olsun. Kahvalti ediyor, kolumun altina bir kitap yerlestirip ceplerime kalem doldurduktan sonra kapidan cikiyordum. Merdivenden indigim gibi kendimi disari atiyordum. Bazen sicak oluyordu hava, bazen soguk, bazen sisli, bazen acik. Koltugumun altinda kitapla is aramaya ciktigim icin onemi yoktu havanin.


    Ne isi, Arturo? Ha, Ha! Sana is, oyle mi? Kim oldugunu bir dusunsene, oglum! Yengec katili. Hirsiz. Elbise dolaplarinda ciplak kadin fotograflarina bak, sonra da is bulmayi umut et! Ne kadar gulunc! Ama gidiyor iste, salak, koltugunun altinda kocaman bir kitapla ustelik. Hangi cehenneme gittigini saniyorsun, Arturo? Neden o sokaga sapiyorsun da bu sokaga sapmiyorsun? Neden batiya gidiyorsun neden doguya degil? Cevap ver bana, hirsiz! Kim is verir senin gibi bir domuza kim? Ama kasabanin oteki ucunda bir park var, Arturo. Banning Parki adi. Harikulade okaliptus agaclari var orda, yemyesil bir park, Arturo. Ne kitap okunur orda! Oraya git, Arturo. Nietzsche oku. Schopenhauer oku. O muhtesem adamlarla gecir zamanini. Is mi? Peh! Oraya git ve okaliptus agaclarinin altinda kitabini oku is ararken." John Fante, Los Angeles Yolu



    "Ogni mattina mi alzavo con questo stato d'animo. Ora devo trovarmi un lavoro, mannaggia l' inferno. Facevo colazione, mi mettevo un libro sottobraccio e le matite in tasca e mi avviavo. Giù per le scale, in strada, a volte c'era freddo a volte caldo, a volte c'era nebbia a volte era sereno. Non aveva mai molta importanza, con un libro sottobraccio, andare in cerca d'un lavoro.

    Che lavoro, Arturo? Oh oh! Un lavoro per te? Ma ti sei guardato, ragazzo? Un killer di granchi. Un ladro. Che guarda le donne nude nello stanzino dei vestiti. E tu ti aspetti di trovare un lavoro! Che ridere! Eccolo qua, l'idiota col suo grosso libro. Dove diavolo stai andando, Arturo? Perché fai questa strada e non quell'altra? Perché a est e non invece a ovest? Rispondimi, ladro! Chi vuoi che te lo dia un lavoro, porco che sei, chi? Ma c'è un parco dall'altra parte delta città, Arturo. Si chiama Banning Park. E' pieno di magnifici eucalipti e di prati verdi. Un gran posto per leggere! Vacci, Arturo. Leggi Nietzsche. Leggi Schopenhauer. Stattene in compagnia dei potenti. Un lavoro? Puah? Vatti a sedere sotto un eucalipto a leggere un libro cercando un lavoro."

  2. "Her insanin icinde bir peygamber uyuklar ve o uyandiginda, dunyadaki kotuluk biraz daha artar.Vaaz verme cilginligi icimizde oylesine yer etmistir ki, korunma icgudusunun bilmedigi derinliklerden dogar. Her insan, kendinin bir sey onerecegi ani bekler: Ne onerdigi onemli degildir. Bir sesi vardir ya, o yeter. Ne sagir ne dilsiz olmanin bedelini pahaliya oderiz. Copcusunden zuppesine kadar herkes, cinai comertliginin kesesinden harcar; hepsi, mutluluk receteleri dagitir; hepsi, herkesin adimlarina yon vermek ister: Ortaklasa hayat, bundan oturu tahammul edilemez bir hale gelir; insanin kendi hayati daha da cekilmez olur, baskalarinin islerine hic karismadigi zaman kisi kendi isleri icin o kadar endise duyar ki, kendi benligini bir dine cevirir, ya da tersten havarilik yaparak benligini yok sayar; Evrensel oyunun kurbaniyiz." Emil Cioran, Curumenin Kitabi



    "In every man there sleeps a prophet and when he wakes there is a little more evil in the world. The compulsion to preach is so rooted in us that it emerges from depths unknown to the instinct for self-preservation. Each of us awaits his moment in order to propose something, anything. He has a voice: that is enough. It costs us dear to be neither deaf nor dumb.From snobs to scavengers, all expend their criminal generosity, all hand out formulas for happiness, all try to give directions: life in common thereby becomes intolerable, and life with oneself still more so; if you fail to meddle in other people's business you are so uneasy about your own that you convert your "self" into a religion, or, apostle in reverse, you deny it altogether; we are victims of the universal game."

  3. Persembe 8 Nisan.

    "Dostum, yarali oldugunuzu biliyorum, hissediyorum. Su zavalli kizin olumunden cok once yasli gunler yasadiginizi biliyorum. Bedeninize centik atan, onu bicak gibi kesen ve gunlerinizi karartan acimasizliklardan baslamak uzere tum sertlikler konusunda kendinizi yeterli sandiniz. Salt gurur ya da tutku yuzunden, felaketi en yakinlariniza kadar soktunuz ve bunu zevk degil tehlikeli bir oyun haline getirdiniz ve sonunda, siz maskelerinizden birinin ana maddesi olan deriyi yitirmis oldunuz. Bu iliskiyi acima duygusundan degil de salt oc almak icin kurdunuz. Iste bunda hata ettiniz, zekaniz da tutkunuza yakismayan oyun ve dolaplar icerisinde yok oldu gitti."



    Giovedì 8 aprile.

    "Amico, conosco, sento la ferita che porta dentro e so quale è stata la pena dei suoi giorni, già da molto tempo prima della morte di quella povera ragazza. Si è creduto capace di qualsiasi crudeltà, a cominciare da quelle che seviziano il suo corpo e rattristano le sue giornate. Lei ha voluto, per orgoglio o per ambizione, convocare la disgrazia nella sua stessa intimità, e farne non un piacere ma un gioco pericoloso, dove lei ha perduto la pelle di una delle sue maschere. Ha voluto quel legame non per pietà, ma per vendetta. Quello è stato il suo errore e la sua intelligenza è sprofondata tra intrighi indegni della sua ambizione."

  4. Netflix, John Malkovich, Joseph Alfieri, Bryan Cave, Owen Daniels, Noah Emmerich'in basrollerini paylastigi ve uydulari saldiridan korumak ve uzaya iliskin cesitli gorevleri yurutmek uzere Amerikan ordusunda yeni kurulan Space Force'da gorevli insanlarin hikayesini konu edinen komedi dizisi Space Force'dan yeni gorselleri yayinladi.






















  5. Amazon, Homecoming'in 2.sezonundan teaser yayinladi.


  6. DC ve The CW, Stargirl'den altyazili bir promo yayinladi.


  7. HBO, erkeklerin egemen oldugu kaykay dunyasinda iz birakmak isteyen bir grup kadinin hikayesini konu edinen dizisi Betty'nin fragmanini yayinladi.


  8. Gargantua ve Pantagruel'in yazari, Fransiz Ronesans donemi yazari ve dusunuru Francois Rabelais'nin olum yildonumu (9 Nisan 1553)



    “Sanirim bugun dunyada bircok imparator, kral, duka, prens ve papalar vardir ki, kim bilir hangi goygoycu papaz ya da sirik hamalinin soyundandirlar; buna karsilik oyle miskin, zugurt timarhane dilencileri de vardir ki, buyuk krallarin ve imparatorlarin kanindan ve soyundan gelmedirler, nitekim ne kadar sasirticidir kralliklarin ve imparatorluklarin birbirine gecisleri.”



    "Je pense que plusieurs, aujourd'hui empereurs, rois, ducs, princes et papes sur cette terre, sont descendus de quelque porteur de reliquailles ou portefaix, comme, en revanche, plusieurs gueux de l'hospice, souffreteux et misérables, descendent de la race et de la lignée des grands rois et empereurs."




    “Saclarinin kuaforu mevsimine gore degisirdi: Kisin Fransiz modasina, baharda Ispanyol modasina, yazin Toskana (Italyan) modasina uyarlar, yalniz bayram ve Pazar gunleri Fransiz kuaforunden sasmazlardi, cunku bu taranis daha agirbasli ve kadin iffetine en cok yakisaniydi.”



    "L'accoustrement de la teste estoit selon le temps. En hyver, à la mode françoise. Au printemps, à l'espagnole. En esté, à la tusque (toscane). Excepté les festes et dimanches,, esquelz portoient accoustrement françois ; parce qu'il est plus honorable, et mieulx sent la pudicité matronale."

Sayfa 3812/7020 İlkİlk ... 281233123712376238023810381138123813381438223862391243124812 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •