Sayfa 3096/7020 İlkİlk ... 209625962996304630863094309530963097309831063146319635964096 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 24,761 - 24,768 arası.

Konu: Sanat Mozaik



  1. Albert Einstein ve Charles Chaplin bir davette karsilastiklarinda Albert Einstein: 'Sizin sanatinizda en cok takdir ettigim sey evrensellik! Tek bir kelime bile etmiyorsunuz ama tum dunya sizi anliyor!'

    Charlie Chaplin: 'Dogru! Ama sizin ihtisaminiz daha da yuce. Tum dunya size hayranlik duyuyor; ancak kimse dediginiz hicbir seyi anlamiyor.'




  2. "Uzun zaman neden oldugunu bilmeden sanirdim ki, giyotine gitmek icin, bir idam tahtasina cikmak, merdivenleri tirmanmak yeterliydi. […] Aslinda, idam makinesini dupeduz yere koymuslardi. […] Insan bilmedigi seyler uzerinde hep olmadik dusuncelere varir. Oysa ben her seyin basit oldugunu kabul etmek zorundaydim: cunku, makinenin yuksekligi, ona dogru ilerleyen insanin boyu ile birdi. Insan ona dogru, sanki bir tanidigi karsilamaya gider gibi ilerlerdi. Bir bakima bu da can SIKICI bir seydi. Idam tahtasina cikis, gokyuzune dogru yukselis yok mu, iste insanin kafasi bunlara takilabilirdi. Oysa, burada da, makine her seyi eziyordu. Insan azicik utanc ve buyuk bir kesinlikle sanki gizlice olduruluyordu." Albert Camus, Yabanci

  3. “Lambalarin aydinlattigi kentte yuruyor, yalnizca ev goruyorlardi, ormanin golgesi bile yoktu ortada. (...) Boylece kentin evlerinin sona erdigi, yolun otoyola donustugu yere ulastilar. / Camminavano per la città illuminata dai lampioni, e non vedevano che case: di boschi, neanche l’ ombra. (...) Così giunsero dove finivano le case della città e la strada diventava un’autostrada." Italo Calvino, Marcovaldo



    (A4 Otoyolu, Torino-Milano. 40'larin sonu)

  4. "Bunlar birer basamakti benim icin, onlarin uzerine ciktim bunun icin onlarin ustunden gecmem gerekti. Ama onlarin ustunde dinlenmek istedigimi dusunduler. / Erano gradini per me, li ho saliti; a tal fine ho dovuto oltrepassarli. Ma quelli credevano che volessi riposarmi su di loro. / For me they were steps, I have climbed up upon them— therefore I had to pass over them. But they thought I wanted to settle down on them." Friedrich Nietzsche



    Foto: Claudio Savoldi, Teatro Grande, Brescia

  5. "Yuzlercesini gordum ben... herbirinin hayalinde bir ciftlik vardir. Ama bir tanesi bile bu ciftlige kavusamamaistir... herkes kendi topragina sahip olmak ister ama hicbiri de ciftligine sahip cikmaz. / Ho veduto centinaia di tipi arrivare...coi fardelli sulla schiena e la stessa idea piantata in testa. Centinaia... e tutti fino all'ultimo hanno il pezzetto di terra nella testaccia. E mai uno di loro che ci arrivi." John Steinbeck, Fareler ve İnsanlar



    Foto: Walker Evans

  6. "Etrafimdaki dunya yer yer zaman lekeleri birakarak cozuluyor. Uzerimize o buyuk sessizligin cokecegi, muzigin nihayet her yerde galip gelecegi zamani dusunuyorum. / Il mondo intorno a noi si dissolve, lasciando qua e là chiazze di tempo. Penso a quando il grande silenzio scenderà su tutto e dappertutto; allora infine trionferà la musica. / The world around me is dissolving leaving here and there spots of time. I am think that when the great silence descends upon all and everywhere music will at last triumph." Henry Miller, Yengec Donencesi



    Foto: Andrey Tarkovski, Polaroid

  7. 13 Kasim Dunya Iyilik Gunu / Giornata Mondiale della Gentilezza / World Kindness Day






  8. Kuzey Afrikali filozof ve teolog Aurelius Augustinus'un dogum yildonumu (13 Kasim 354)

    "Kimi zaman dusmanlar arasinda goruldugu gibi hakaret etmenin ve siddet gostermenin nedeni intikam alma duygusudur; kimi zaman da yolculara saldiran haydutlar gibi baskasinin malina goz dikmektir; kimi zaman da sansizliga ugramis birinin sansli birini kiskanmasidir; kimi zaman herhangi bir iste basari kazanildiginda ve birinin kendine rakip olacagina katlanamamaktir; kimi zaman da sirf baskasinin kotulugunu istemektir, aynen gladyatorlerin mucadelesini, insanlarla alay edilmesini ve onlara hakaretler yagdirilmasini seyretmeye giden insanlari harekete geciren kotuluk gibi." Itiraflar



    "Ciò vale anche per le colpe il cui movente è la deliberata volontà di fare il male agli altri o con ingiustizia, o con violazione di diritti. E l'uno e l'altro può aver luogo sia per motivi di vendetta, come fa l'avversario all'avversario, sia per cupidigia di un bene indebito, come il brigante con il viaggiatore; sia per evitare un male, come si fa ad uno che ci è causa di timore; sia per invidia - il misero verso il più fortunato o il bene arrivato verso colui che non vuole veder suo pari, oche si contrista di veder tale, sia per il solo compiacimento del male altrui, come gli spettatori delle lotte dei gladiatori, i motteggiatori, i mistificatori degli altri."

Sayfa 3096/7020 İlkİlk ... 209625962996304630863094309530963097309831063146319635964096 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •