Dolarda Düşüş Kaçınılmaz

[selka]

USD ve GELECEĞİ



Burada iki destek vardır.

Ben kanımca kısa vade de 5,16 desteğini kırıp aşağıya sarakacağını düşünüyorum..

Sebeplerime gelince;

Düzelen ABD ilişkileri,

Kaşıkçı olayı,

Köşeye sıkışan Suudiler ve Faizlerin %25 olmasıdır...

[selka]

Hükümet vs USD

AKP hükümeti şöyle yaptı, böyle yaptı.. Hiçkimse obejktif değil... Ukalalık kabul etmez iseniz; objektif olduğumu baştan belirtmek isterim....

USD ın 7,40 TL ile Ağustos ta zirve yapmasının sebebi, çok açık yazmak istiyorum; AKP hükümetidir...

AKP hükümeti kendisinde tarifsiz bir özgüven ile AB, ABD ve Suriye meselesine çok yüksek tondan giriş yaptı.. Bu girişi yadırgamamak lazımdır çünkü duygusal bir millet olan Anadolu halkının Duygusal olarak hareket eden bir hükümetinin olması kaçınılmazdı.

TR nin inanılmaz büyük bir üretim ve hizmet gücü vardır... Objektif olun. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu denli hizmet sektörü gelişkin değildir... Zaafımız üretim gücümüzün tamamına yakını yabancı para girdisi ile olamktadır...

O sebeple TR de piyasalar ve ekonomi V şeklindedir. Ya batacak kadar düşeriz yada Almanya olacak kadar yükseliriz..

TR nin negatif ve pozitif yanları temelde budur..

Hal bu olunca; USD ın hareketleride bu yazdıklarım ile pararlel olmaktadır...

Bundan ötürü düzelen ABD, Rusya ilişkileri ve durulan Suriye meselesi ile USD hızla değer kaybetti. Tıpkı yükseldiği gibi.. Üstüne %10 olan faizler %25 yapılınca USD ın beli kırıldı...

USD ın beli kırılmasının bedeli %25 faiz dir.. %25 faizin bedeli ise enflasyondur. Enflasyonun neticeside şiddetli fakirleşmedir..

Yaşadığımız süreç budur...

Batı toplumları RASYONEL dir. Akıl ile hareket ederler, bizler duygularımız ile hareket ederiz.

Bunun maliyetide bazı zamanlar yüksek oluyor.. Ancak

Kaşıkçı olayında duygusal hareket etmedik. Süreç iyi yönetildi.. Vesvesesi iyi yapıldı. Katil katildir Kral olsa bile...

Katiller ile işbirliği yapanlarda en az onun kadar suçludur.. NOKTA.. İsterse ABD başkanı olsun....

SUÇ SUÇTUR... İster Lahey de İsterse İstanbul Adalet Sarayında...

Ha uygulanır uygulanmaz o ayrı...

Selman CB ile randevu istedi.. Verilmedi..

Selman ve Trump işbirliğine devam edebilir. Ama ortada YAKICI bir gerçek var. Aleni... AB hukuk ve demokrasi devleti ise.. Bir yanda Trump Bir yanda inandıkları ADALET demokrasi sistemi...

TR iyi konumlandı... Kararı AB ve ABD senatosu verecektir.. Kolay bir karar olmayacaktır.. Ya da TR yi ciddiye almalılar....

Sonuçta Züccaciye dükkanına giren FİLLER gibi ler .. Ama Filin ayağına çivi saplandı.. Hemde 12 lik inşaat çivisi... Fil istediği kadar ağır olsun...

Fil bu çivi ile elbette ölmez.. Ama çok rahatısz eder.. FİL filliğini yapamaz... Çivinin çıkarılması pansuman edilmesi şarttır.. fİL 5 ton, ÇİVİ 20 GR olsa bile...

İşler bu duruma evrilince önümüzdeki birkaç ayın belki seçime kadar USD ın aleyhine olacağını düşünüyorum...

ABD de resesyon tehlikesi ve çok hızlı artan faizler... Faziler son iki senede çok hızlı arttı.. Gelişmiş bir ülkenin resesyonu gelişmkete olan ülkeye benzemez.. Örneği Japonya....

Tüm bunların bileşkesinde maalesef yyukarıdaki grafikte USD da önümüzdeki 6 ay herhangi bir hareket beklemiyorum...

USD da Yükseliş Kaçınılmaz.. Elbette yükselecek...

AMa frene köküne kadar basmış, faizlerin %25 VE kısmide olsa batı ile ilişkilerini normalize etmeye çalışan bir TR de değil...

[tospa]

Doğrudur sayın Selka. Faiz kur enflasyon sarmalına girmiş bir vaziyetteyiz. Bunların yumuşak karınları da kur 5 lira faiz ve enflasyon 20 civarları gibi duruyor. Şimdi bıyık sakal durumu var. 2001 IMF, 2008 FED ile kurtulduk. 94 te kendi kendimize kurtulduk. Kurtuldukta işte o vakit parasal genişleme seçildi dövizin önü açıldı ki 94 ten sonra dövizin nasıl bir yükseliş sergilediği malum. Ama o vakit ne dış borcumuz bu kadardı ne de dış finansmana böyle bağımlıydık. İhracatımızda bile ithal girdi oranı yüzde 65-70 lerde. Oysaki 2000 yılında yüzde 30 var yok.

Şimdi mühim olan ülkeyi yönetenler ne yapacak.

1 Bu faiz oranlarıyla ekonomi dönmüyor. Yaprak kıpırdamıyor. Hanehalkının tüketmesi bir yana üretici borç yenilerken, yeni yatırım yaparken çok büyük bir faiz yükü altına giriyor. Zaten mevcut borcu ödemekte zorlanıyor ki bırakın yeni yatırımı. Bankaların birinci ve ikinci derece riskli kredileri 300 milyar liraya dayandığı konuşuluyor. Sözün özü bu faiz oranlarıyla olmaz. Bu gemi yürümez.

2 Dediğiniz gibi fakirleşme. Hanehalkının alım gücü kaybı son iki yılda inanılmaz azaldı.Üzerine hanehalkı borçluluğu. 2000 yılında hanehalkı gelirinin yüzde 4.5 i borçluyken bu oran 2017 de yüzde 50 üzerinde. Bu yıl sonu itibariyle 60 a dayanacaktır. Ana pazar, ana tüketici 85 milyon kişidir. Bunların alım gücünün olmadığı yerde ekonominin düze çıkması, gelişmesi konuşulamaz

3 Dediğim gibi IMF olur, ya da şansımız yaver gider FED 180 derece politika değişikliğine gider.

Yoksa görüntü bu şekilde. IIF diyorki en önemli kurumdur bu konuda.



Grafik çok şey anlatıyor aslında. Kur 7.20 de dese yabancı yatırımcı gelmedi. Bu yıl 22.5 milyar dolar olan beklenti bile karşılanmayacak ki ilk 9 ay 15 milyar dolar civarıydı. İçinde kurun en yüksek olduğu Ağustos ve Eylül ayları da var.

Önümüzdeki yıl sadece 5 milyar dolar bekleniyor.

Durum benim penceremden bu. Kur faiz enflasyon sarmalının içindeyiz. Bir taraf feda edilecek bir süre. Ama sorun kabul edilmeden işi seçimlere de kadar bir şekilde götürme politikası çok tehlikeli. Eğer böyle devam ederlerse ülkeyi yönetenler sarmalda çark tekrar dönecek. Bu kez elimizde daha yüksek kur faiz ve enflasyon olacak.

[tospa]

Devamlılığı olan temeli olan hiçbir mücadele yok. Faiz oranlarını düşürme ihale iptali ve Çiller dönemindeki gibi ihale kurnazlığıyla yapılıyorsa, enflasyon ile mücadele sözde gönüllü özde zorunlu geçici indirimler ve enflasyon sepetinde ağırlığı yüksek ürünler seçilip bunlarda iki aylık süreyle vergi indirimleriyle yapılıyorsa bu işin sonu karakolda biter. Mantıklı, ayakları yere basan hiç bir mücadele yok. Ki sorunu kabul edende yok mücadele olsun.

[martind]

Devamlılığı olan temeli olan hiçbir mücadele yok. Faiz oranlarını düşürme ihale iptali ve Çiller dönemindeki gibi ihale kurnazlığıyla yapılıyorsa, enflasyon ile mücadele sözde gönüllü özde zorunlu geçici indirimler ve enflasyon sepetinde ağırlığı yüksek ürünler seçilip bunlarda iki aylık süreyle vergi indirimleriyle yapılıyorsa bu işin sonu karakolda biter. Mantıklı, ayakları yere basan hiç bir mücadele yok. Ki sorunu kabul edende yok mücadele olsun.

nasıl mücadele yok ? piyasada şuan tl bulmak imkansız..hem mali hem de mb parayı cekiyor piyasadan..fiyatlar düşücek direnemicek kimse..ya iflas eder ya fiyatları indirir...

[tospa]

nasıl mücadele yok ? piyasada şuan tl bulmak imkansız..hem mali hem de mb parayı cekiyor piyasadan..fiyatlar düşücek direnemicek kimse..ya iflas eder ya fiyatları indirir...

Tek taraflı bakıyorsunuz olaylara sürekli dikkatimi çekiyor. Zayıflar gidecek, batacak. O iş o kadar kolay değil sayın martin. Her batan firmanın bankalara ne kadar taktığını, piyasada yanında kaç tezgahı, firmayı daha götüreceğini, oluşacak işsizliği, devletin vergi kaybını görmezden gelemezsiniz. Ki görüyoruz da görmek isteyenler görüyor. İşsizlik fonundan kamu bankalarına aktarılan para, Akbank bedellisi ki devamı gelecek. Sizce can sıkıntısından mı yapılıyor.

MB nin yaptığı ekonomik mücadele değil zaten. MB nin öyle bir görevi de yok. MB finansal müdahale ediyor. Para politikası uyguluyor. Ekonomik tedbirleri almak ekonomi yönetiminin görevi.

[HAKEM]

Sn selkanın analizlerini ben çok seviyorum.Özünde karamsar bir insanımdır.O yüzden bu dünyada uluslararası ilişkilerde hak hukuk adalet gibi kavramların varlığına inanan birilerini görmek beni cidden mutlu ediyor.Dünya görüşü olarak temiz,bozulmamış ve doğru bir insanın görüşleri elbet.Maalesef dünya öyle değil.Sn selka AB hukuk ve demokrasi devleti ise türkler doğru yaptı doğru tarafı seçti demiş, tarihe bakılırsa maalesef tarih bunun aksi binlerce örneklerle dolu.Cengiz han istilasını yaparken önüne çıkan onlarca devlet ve binlerce insan doğru olmadıkları veya haksız olduklarıiçin mi moğollar tarafından kesilip biçildi.Fatih istanbulu fethederken bizanslılar kendi devletlerini savunmuyorlarmıydı,haksız oldukları için mi istanbulu aldık.Veya afganlılar hem rusya hem amerika tarafından istilaya uğradıklarında,veya suriyeliler veya ıraklılar ne yaptılar da bu kadar zulme uğradılar.Devletlerarası ilişkilerde hak hukuk olmaz güç olur,ormanda ceylan aslana karşı haklı olsa ne yazar haksız olsa ne yazar.Faiz arttığı zaman döviz durmak zorunda teorisi de ben yaştakilerce aksi yıllarca yaşanmış bir olgudur.90 lı yıllar yüksek faiz ve devaülasyonlarla yaşandı .Batıyla ilişkilerimiz düzelmedi ,düzelmesi de mümkün değil,adamlar kürdistanı kurmak istiyor,biz en azından kendi topraklarımızda buna kürdüyle türküyle genel olarak karşıyız.Adamlar iranı oymak niyetinde şimdilik sıradaki devlet biz değiliz irandan sonra olay sıkıntılı.Son olarak dolar grafik falan dinlemez ,doların artışı yapısal ve durdurulamaz.Saygılar sevgiler )))))))

[0101]

yazılar yazılırken parite 1.25 idi
hedefe ulaşıldı 1.12 leri gördü

aywaaa.! hocan gürsün...bea..!

(25 OCAK 2018)
Buraya kadar. euro/dollar paritesi tamam.
Şimdi 1,10 -1,15 dengesine seyahat başlar.

ABD borsalarında düşüş eşliğinde.

Düşüncesindeyim.

.(2 şubat 2018)

Güzel analiz. sn.alanichev. Grafiği çok güzel okuyorsunuz.
Benim analizim ise farklı açıdan:

Euro'nun güçlenmesi. Dışticaret dengelerı rahat olmayan
AB'nin güney ülkelerini üzmeye başlayabilir.
İtalya, İspanya v.s. su koyverebilirler.

İtalyan gençlerin tahta valizleriyle Münih Garında amele pazarında görüntü vermeleri İtalyadaki siyasiler için mutluluk fotoğrafı değil.

Döndük 1960 yılına. 6-7 yıldır İspanyol, İtalyan, Portekiz, Yugoslav gençler Almanya'ya iş aramaya gidiyor.

Paritenin 1,10 - 1,15 arası olması tarafların uzlaşabileceği yerdir.

Trump bile doların zayıflığından hafif mahcubiyet duyuyor.

Parite savaşlarının bu safhasında otoritelerden
gelmeli bir yön değiştirici karar.

Düşüncesindeyim.

ocak sonu, şubat başına yazmışız........bea!