Sayfa 839/1014 İlkİlk ... 339739789829837838839840841849889939 ... SonSon
Arama sonucu : 8111 madde; 6,705 - 6,712 arası.

Konu: Altın fiyatlarının geleceği (XAU)

  1.  Alıntı Originally Posted by myfinans Yazıyı Oku
    BofA, EURUSD paritesinde yıl sonu için 1.15 olan beklentisini sürdürdü. Parite halihazırda 1.2197 seviyelerinden işlem görüyor

    Bu gerçekleşirse altına etkisi ne olur?
    Dolar güçlenirse altın düşer normalde. Genelde böyle olur. Faiz artışı bekliyorlar sanırım.

  2.  Alıntı Originally Posted by METEPOSTA Yazıyı Oku
    Durum aynen bu, tarihin akışı böyledir.. ABD ortama en iyi ben uyuyorum deyip Darwin yasasını uygularken "Evrensel ahlak" yok! Ama aynı yasaya uyan Türkiye'ye "Evrensel ahlak"a uymadın diyor.. ABD bunu diyebilir, o kendi derdidir de bizde PKK'ya oy veren liboş ve Komünist Türklerin de "Evrensel ahlak" deyip tarihin akışını inkar etmeleri Ermeni/Kürt/Rum soykırımı iddialarını savunup ABD'ye hak vermeleri asıl ahlaksızlık..
    Aynen öyle. ABD büyük devlet olmanın gereğini yapıyor sadece. Nedir o? Küçük ve güçsüz devletlerle istediği gibi oynamak.

    Şimdi ABD Çin'e karşı soykırım ya da işkence yasası kabul etse (Uygur Türkleri'ne yapılanlar malum), Çin sallar mı? Yasayı zaten Çin ile köprüleri tümden atmadan çıkaramazlar.

    Çin'in elinin altında her türlü üretim gücü ve yıllar boyunca dünyanın her tarafında biriktirdikleri doğal maden kaynakları var. Ürettikleri malı dışarıya hiç satmasalar bile bir şey kaybetmezler artık.

    Gel gelelim dünyanın geri kalanı Çin'e göbekten bağlı o yüzden kimse gıkını çıkaramıyor.

    Sabah sabah zerohedge'e bakayım dedim başsayfadan vermişler:

    China Warns Australia's Military Is "Weak", Will Be "First Hit" In Any War With Western Alliance

    Beni ellerseniz Avustralya'ya vururum ilk demiş Çinliler. Buyrun hadi atın Japonya'ya attığınız nükleerlerden de susturun bunları kolaysa.

  3. #6707

  4. #6708

  5. #6709
    Görüldüğü gibi almanyada da sezeryan oranı yüksek,yüzde 30 gibi bir oran sözkonusu.Sezeryan oranı ile ülke gelişmişliği ile de alaka yok,hiç de özenmeyeceğimiz pek çok üçüncü dünya ülkesinde sezeryan oranı düşük.Olguları değerlendirirken sapla samanı karıştırmamak lazım.Nüfus kontrolü olgusu iyimidir kötümüdür,hindistanda afrikada nüfus çok artıyor bu nüfusu azaltmak için gdo lu gıdalarla yanlış sağlık politikaları ile,salgınla savaşla nüfusu azaltalım derseniz yanlış ,ama doğum kontrol politikaları ile azaltalım derseniz bence doğrudur.İnsan zekası ile diğer hayvanlara ve doğaya karşı kurduğu üstünlük nedeniyle doğanın dengesini bozacak kadar aşırı ölçüde ürerse dünya bu nüfus artışını kaldıramaz,misal 7 milyar olduk diğer tüm canlıların sayısı azalırken yaşanabilir doğal alanların tarım arazilerinin miktarı azalırken 50 yıl sonra 15 milyar olursak dünya bu nüfus artışını kaldıramaz,nüfusun bilimsel yollarla çok artmamasını sağlamak doğru bir şeydir.Sezeryan bu politikaya zaten bilimsel olarak da hizmet etmez.Güncel yaşamımızda üçden fazla çocuk yapmak zaten kolay değil,iki çocuk yaparsanız nüfus sabit kalır ,ikiden fazla çocuk yapılırsa nüfus artar ikiden az çocuk yapılan toplumlarda nüfus azalır,sezeryan sayısı zaten tıbben üçden fazla kez uygulanabilir,sezeryan nüfus artışını azaltmaya kesinlikle hizmet etmez.İşin tıbbi yönüne gelince bizde sezeryan sayısının artması iki nedene bağlı.Birincisi kesinlikle daha fazla komplikasyona neden olan normal doğumlarda daha fazla dava açılma olasılığı,ikincisi sezeryanın anne açısından çok daha konforlu olması,doğumun kısa sürmesi,ağrı çekilmemesi,bilinenin aksine normal doğumdan daha kısa sürede hastanın kendini toparlaması gibi etkenler sezeryan sayısını artırdı.Yoksa kadın doğumcular olarak biz salakmıyız ya da kendi halkımıza düşmanmıyız ki zararlı olduğunu bildiğimiz bir şeyi kendi eşlerimize uyguluyalım. .

  6. #6710
    RTE dört çocuk politikası uygulamak istiyordu.Doğru bir şeymiydi.Dört çocuk elli yılda nüfusu ikiye katlamamız demektir,bu bizim memleketimiz için doğru bir politika mı.

  7. Sayın hkm, son yıllarda bebeklerde çok sık gördüğümüz solunum problemleri ve "şişe dibi gözlük" gerektirecek boyuttaki göz bozukluklarının sebebinin sezaryen ile erken doğum yapılması olduğunu duymuştum.
    Tam da bu branşta görev yapmış bir hekim olarak, sizin bu konudaki görüşünüz nedir?
    Evi tutarken herkes iyidir. Yeni kiracı adayınız iyi birine benziyor olsa da, DAVA GEÇMİŞİNİ mutlaka isteyin.
    https://www.milliyet.com.tr/ekonomi/...nir-mi-6994969

  8. #6712
     Alıntı Originally Posted by djoz Yazıyı Oku
    Sayın hkm, son yıllarda bebeklerde çok sık gördüğümüz solunum problemleri ve "şişe dibi gözlük" gerektirecek boyuttaki göz bozukluklarının sebebinin sezaryen ile erken doğum yapılması olduğunu duymuştum.
    Tam da bu branşta görev yapmış bir hekim olarak, sizin bu konudaki görüşünüz nedir?
    Sn djoz nerdeyse onbeş yirmi yıldır sezeryan oranımız çok yüksek.Son on yılda nerdeyse yarı yarıya.Şu anda on yaşına kadar olan çocukların yarısı sezeryanla doğdu.Bu çocuklarda normal doğumlara oranla oranla daha fazla sıkıntı olan herhangi bir tıbbi durum yok.Son zamanlarda allerji arttı veya başka hastalıklar arttı ,doğrudur da bu artan hastalıklar normal doğumla doğan çocuklarda da artıyor.Göz bozuklukları konusunda bir bilgim yok ama solunum sıkıntısı veya allerji kesinlikle değişmez.Teorik olarak da vajınal doğumda çocuk vajenden çıkıyor,çocuk 10 saat kadar özellikle sadece kafa kısmı vajen ortamına maruz kalıyor gövde baş doğduktan sonra dakikalar içinde çıkartılır,sezeryanda ise tek fark vajen ortamına maruz kalmadan karından çıkarılıyor.Bu altı yedi saatlik fark insan fizyolojisini ne kadar değiştirebilir.Benim doktor olarak aklım kesinlikle bu denilen şeylere yatmıyor.Sezeryan sakıncalı falan değil.Ben eşime de en yakın tanıdıklarıma akrabalarıma da hep sezeryan önerdim.

Sayfa 839/1014 İlkİlk ... 339739789829837838839840841849889939 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •