Sayfa 43/147 İlkİlk ... 3341424344455393143 ... SonSon
Arama sonucu : 1171 madde; 337 - 344 arası.

Konu: Beyaz Yaka İçin Tasarruf ve Yatırım Koçluğu-3

  1.  Alıntı Originally Posted by emekli2 Yazıyı Oku
    Sayın fresky, aslında dogal düşünülürse çocuklara gelecek bırakmak kavramı saçma. bizi buna mecbur eden, dünyanın parsellenmiş oldugu ve dünyada parsele sahip olanların gelecek kaygısının olmadıgı, ancak dünyada herhangi bir parsele sahip olmayanların çocuklarının gelecegi endişesi taşıdığıdır. Aslında şehirleşme, insanların kimseye muhtaç olmadan yaşamını idame ettirebilme yetenegine sahip parsellerini terkedip, şehirlerdeki parsel sahiplerinin kucagına düşmesi olarak özetlenebilir. özellikle kucagına düşmek diyiyorum, çünkü şehirlerde parselere sahip olanlar yeni gelenlerin ömürleri boyunca ya kiracı ya da borç ödeyerek kendilerini beslemelerini saglamışlardır. bu gün aylık ortama maaşlarla bir kişi şehirde bir parsel sahibine bir ömür boyu çalışarak ancak ancak barınacak bir yer sahibi olabilmektedir. oysa şimdi hemen tersine göç tetiklense şehirlerdeki toprak fiyatları bir anda satın alınabilir fiyatlara düşer. tabi bu arada kırsalda para etmeyen arazi fiyatları da yukarıya roketler. Nitekim pandemi etkisi ile kırsala dönüşte kıpırdama olunca, tarım arazisinin dönümü 2-5bintl aralığından 15-50bin tl aralığına yükseldi. O zaman soru şu? her ne olursa olsun uyanıklar bir şekilde diğer insanların sırtından hiç inmeyecektir ta ki, insan nüfüsunun düşüp toprak degersizleşinceye kadar.

    Sayin Emekli2 Hocam,

    Sanirim hepimiz asagi yukari ayni seyleri dusunuyoruz, belli bir yas grubunda olan dostlarimizi kasdettim. Yeni nesil dostlarimiz belki bizim muhabbetlerimize biraz uzak kalabilir.

    Ben cok dargelirli bir ailede, kisitli imkanlarla buyudum. Daha iyi imkanlari olan cocukluk arkadaslarimin hicbirisi, bildigim kadariyla, kendilerine aileden bir iki daire kalanlar da dahil, bizim hayatimizdan daha iyi bir yasam surmuyorlar su anda. Buna binaen, rizk Cenab-i Hak'kin garantisi altindadir diyorum. Cocuk hazir bulunca muhtemelen kiymetini bilemiyor.

    Bizim iki buyuk cocuk okurken calisiyorlardi da. Onlara kefil oldugumuz ve odeme imkanlari oluncaya kadar aylik taksitlerini odedigimiz arabalara bakisi ve sorumluluklari cok farkliydi. Ama en kucuk, resmen arabayi hor kullandi, sagina soluna dikkat etmedi. Bedava geldi, keyfini sureyim dedi. Cunku pandemide is bulamadi, biz de cok zorlamadik ve imkanimiz olcusunde odemelere devam ettik. (Bu arada, cogunuz bilir, araba almak buyuk bir servet gerektirmiyor burada. Kredi history niz iyiyse, pesinat bile vermeden istediginiz arabayi alip cikiyorsunuz. Yani bir zenginlik olcusu olarak degerlendirilmesin araba sahibi olmak...)

    Tabii ki her cocuk ayni degildir. Ama bazen dusunuyorum da, belki o kadar caresiz olmasaydim o donemde, okullarima ve egitimime bu kadar simsiki sarilmayacaktim. Zengin akrabalarimda da benzer bir durumu gordum. Cocuklarina daire ve isyeri verdiler, ama o cocuk hic kendisini zorlamadi, kardesi de oyle oldu. Ikisi de gitti, memur oldu. Koskoca dukkan, isyeri vs yi kiracilara verdiler teyzemler. Halbuki biz kurus hesabi yaparken, kuzenim cebinde cuzdan dolusu kagit parayla dolasirdi. Kaliteli bir akrabadir, iyidir, o farkli bir mesele. Ama kendisini gelistirmek zorunda hissetmedi, cunku aileden epeyce bir serveti kalacakti nasil olsa...

    Ozetle, cocuklarimizla kaliteli zaman gecirmek ve onlara iyi bir egitim saglamak en buyuk onceligimiz olmali. Bu en kalin kirmizi cizgimiz olduktan sonra, gerisi herkesin keyfine gore bilecegi bir is sanirim. Ama ille de egitim, ille de kulturel birikim diyorum.

    Vesselam...

  2. #338
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    ISPARTA K.
    Gönderi
    4,247
     Alıntı Originally Posted by emekli2 Yazıyı Oku
    Sayın fresky, aslında dogal düşünülürse çocuklara gelecek bırakmak kavramı saçma. bizi buna mecbur eden, dünyanın parsellenmiş oldugu ve dünyada parsele sahip olanların gelecek kaygısının olmadıgı, ancak dünyada herhangi bir parsele sahip olmayanların çocuklarının gelecegi endişesi taşıdığıdır. Aslında şehirleşme, insanların kimseye muhtaç olmadan yaşamını idame ettirebilme yetenegine sahip parsellerini terkedip, şehirlerdeki parsel sahiplerinin kucagına düşmesi olarak özetlenebilir. özellikle kucagına düşmek diyiyorum, çünkü şehirlerde parselere sahip olanlar yeni gelenlerin ömürleri boyunca ya kiracı ya da borç ödeyerek kendilerini beslemelerini saglamışlardır. bu gün aylık ortama maaşlarla bir kişi şehirde bir parsel sahibine bir ömür boyu çalışarak ancak ancak barınacak bir yer sahibi olabilmektedir. oysa şimdi hemen tersine göç tetiklense şehirlerdeki toprak fiyatları bir anda satın alınabilir fiyatlara düşer. tabi bu arada kırsalda para etmeyen arazi fiyatları da yukarıya roketler. Nitekim pandemi etkisi ile kırsala dönüşte kıpırdama olunca, tarım arazisinin dönümü 2-5bintl aralığından 15-50bin tl aralığına yükseldi. O zaman soru şu? her ne olursa olsun uyanıklar bir şekilde diğer insanların sırtından hiç inmeyecektir ta ki, insan nüfüsunun düşüp toprak degersizleşinceye kadar.
    çoktandır gördüğüm bir şey var özellikle gayrı menkul ama tüm alanlara sirayet etmiş durumda...
    bir ev bakıyordum ve memleketimde bir kasaba bozması ( kesinlikle deniz kenarı değil hiçbir özelliği olmayan bir yer) ilçede fiyatlar biraz yüksek geldi emlakçıya sordum abi fiyatlar çok yükseldi ederi bu deyince Ankarada aynı fiyatı kabul ederseniz takas yapabilirim dedim ... sonra itiraf geldi aslında ilçede o para yokmuş ama biz dışarıdakiler bu hale getiriyormuşuz... ev alanlara çevremde kira kriterlerinden söz ettiğimde ise sanki aldıkları evi kıskanıyormuşum muamelesi yapmaya başladılar tabii ki Türkiyede 100 yıllık kira bedeli ile ev sahibi olup dengeli davrandıklarını düşünüyorlarsa bana ne... emlakta son faizler bir garabet ortaya çıkardı. aşırı şişik fiyatlar ve satılamayan evler...
    Ankarada her apartmanda bir daire ya satılık ya kiralık ve çoğunlukla aylardır satılmıyor ve kiralanmıyor... köylerde bile yıkıntıları nostaljik diye kakalamaya çalışan köylü ve emlakçı kurnazlarımız var...
    pazarda alışverişi seviyorum pazarcıların haline üzüldüğüm için ya da mahalle esnafına oralardan alışveriş yapmaya çalışıyorum ama maalesef pazarcı abi markette şu kadar diyor tabii ki markette ucuz olan fiyatlar değil pahalı olanlar kriter olunca birbirlerini tetikliyorlar. tıpkı yumurta ve yağ fiyatlarında olduğu gibi. her zaman alışveriş yaptığım bir köylü bir şeyler söyleyince ona market fiyatlarının daha düşük olduğunu ve onların maliyetlerinin daha yüksek olduğunu bu gidişle oralardan alışverişe zorlandığımızı söyleyerek biraz serzenişte bulundum ama tabii ki kendime söyledim...
    piyasalarda müthiş dengesizlikler var ve fiyatları bilmeden alışveriş yapmamanızı hatırlatmak istiyorum. bir de bilenlere sormak istiyorum bu emlak fiyatları dengelenebilecek mi?

  3. #339
     Alıntı Originally Posted by tovbekar Yazıyı Oku
    çoktandır gördüğüm bir şey var özellikle gayrı menkul ama tüm alanlara sirayet etmiş durumda...
    bir ev bakıyordum ve memleketimde bir kasaba bozması ( kesinlikle deniz kenarı değil hiçbir özelliği olmayan bir yer) ilçede fiyatlar biraz yüksek geldi emlakçıya sordum abi fiyatlar çok yükseldi ederi bu deyince Ankarada aynı fiyatı kabul ederseniz takas yapabilirim dedim ... sonra itiraf geldi aslında ilçede o para yokmuş ama biz dışarıdakiler bu hale getiriyormuşuz... ev alanlara çevremde kira kriterlerinden söz ettiğimde ise sanki aldıkları evi kıskanıyormuşum muamelesi yapmaya başladılar tabii ki Türkiyede 100 yıllık kira bedeli ile ev sahibi olup dengeli davrandıklarını düşünüyorlarsa bana ne... emlakta son faizler bir garabet ortaya çıkardı. aşırı şişik fiyatlar ve satılamayan evler...
    Ankarada her apartmanda bir daire ya satılık ya kiralık ve çoğunlukla aylardır satılmıyor ve kiralanmıyor... köylerde bile yıkıntıları nostaljik diye kakalamaya çalışan köylü ve emlakçı kurnazlarımız var...
    pazarda alışverişi seviyorum pazarcıların haline üzüldüğüm için ya da mahalle esnafına oralardan alışveriş yapmaya çalışıyorum ama maalesef pazarcı abi markette şu kadar diyor tabii ki markette ucuz olan fiyatlar değil pahalı olanlar kriter olunca birbirlerini tetikliyorlar. tıpkı yumurta ve yağ fiyatlarında olduğu gibi. her zaman alışveriş yaptığım bir köylü bir şeyler söyleyince ona market fiyatlarının daha düşük olduğunu ve onların maliyetlerinin daha yüksek olduğunu bu gidişle oralardan alışverişe zorlandığımızı söyleyerek biraz serzenişte bulundum ama tabii ki kendime söyledim...
    piyasalarda müthiş dengesizlikler var ve fiyatları bilmeden alışveriş yapmamanızı hatırlatmak istiyorum. bir de bilenlere sormak istiyorum bu emlak fiyatları dengelenebilecek mi?
    İstanbul'da muazzam bir emlak stoğu oluşmuş, bazı illerde de benzer durumlar olabilir. Ancak bu gayrimenkullere faizlerin bu kadar yüksek olduğu ortamda talep olmasa da fiyatlar düşmüyor, bilakis sürekli artış eğilimi var. Nedeni de herkeste TL için negatif bir algı oluşması. Paramıza güven maalesef geçmişteki dönemlere dönmeye başladı.
    Ben emlakta ki durumun arkasında dediğim gibi paraya güvensizlik ve artan enflasyon var diye düşünüyorum.
    Yazdıklarım kesinlikle yatırım tavsiyesi degildir..Sadece kendi kişisel görüşlerimdir...

  4. Konut bazı yerlerde mutlaka pahalıdır.
    Yerine göre değerlendirmek gerekir.
    Ama genelde kiraya göre oranlamalar yapıldığı için çoğu kişiyi yanıltıyor.
    Son 3-5 yılda kira artış oranları gerçek enflasyona göre düşük kaldı.
    Buda insanları yanıltıyor.

     Alıntı Originally Posted by tovbekar Yazıyı Oku
    çoktandır gördüğüm bir şey var özellikle gayrı menkul ama tüm alanlara sirayet etmiş durumda...
    bir ev bakıyordum ve memleketimde bir kasaba bozması ( kesinlikle deniz kenarı değil hiçbir özelliği olmayan bir yer) ilçede fiyatlar biraz yüksek geldi emlakçıya sordum abi fiyatlar çok yükseldi ederi bu deyince Ankarada aynı fiyatı kabul ederseniz takas yapabilirim dedim ... sonra itiraf geldi aslında ilçede o para yokmuş ama biz dışarıdakiler bu hale getiriyormuşuz... ev alanlara çevremde kira kriterlerinden söz ettiğimde ise sanki aldıkları evi kıskanıyormuşum muamelesi yapmaya başladılar tabii ki Türkiyede 100 yıllık kira bedeli ile ev sahibi olup dengeli davrandıklarını düşünüyorlarsa bana ne... emlakta son faizler bir garabet ortaya çıkardı. aşırı şişik fiyatlar ve satılamayan evler...
    Ankarada her apartmanda bir daire ya satılık ya kiralık ve çoğunlukla aylardır satılmıyor ve kiralanmıyor... köylerde bile yıkıntıları nostaljik diye kakalamaya çalışan köylü ve emlakçı kurnazlarımız var...
    pazarda alışverişi seviyorum pazarcıların haline üzüldüğüm için ya da mahalle esnafına oralardan alışveriş yapmaya çalışıyorum ama maalesef pazarcı abi markette şu kadar diyor tabii ki markette ucuz olan fiyatlar değil pahalı olanlar kriter olunca birbirlerini tetikliyorlar. tıpkı yumurta ve yağ fiyatlarında olduğu gibi. her zaman alışveriş yaptığım bir köylü bir şeyler söyleyince ona market fiyatlarının daha düşük olduğunu ve onların maliyetlerinin daha yüksek olduğunu bu gidişle oralardan alışverişe zorlandığımızı söyleyerek biraz serzenişte bulundum ama tabii ki kendime söyledim...
    piyasalarda müthiş dengesizlikler var ve fiyatları bilmeden alışveriş yapmamanızı hatırlatmak istiyorum. bir de bilenlere sormak istiyorum bu emlak fiyatları dengelenebilecek mi?

  5. Bence tr için en uygun oranlama asgari ücrete göre yapılan oranlama.
    Alacağım evi, arabayı,kirayı hatta maaşımı bile asgari ücrete göre oranlarım.
    Enflasyon aranıda muhtemelen asgari ücret artış oranına yakınsar.

    SM-A505F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

  6. #342
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Istanbul
    Yaş
    64
    Gönderi
    35,014
    Gelir artmazsa kiralar artamaz..

    Geliri olmayan adam kirayi odeyemez..

    En dogru kira odenebilecek kiradir..

    Fiyatlar artar ama kira artmazsa gm bir alternatif yatirim araci olmaktan cikar..

    Asgari ucret onemli bir gostergedir..

    Bir de buyuk dusunur Tebernus der ki: eurobond getirileri ile kira carpanlarini karsilastirmak gerekir..

    Bugun 2029 gosterge eurobondun getirisi %6.135 ise ve siz bu getiriye razi olup eurobond aliyorsaniz paranizi geri alma sureniz

    (100/6.135) 16 yildir..

    Yatirim icin kira carpani 16 yili gecmeyen gm bulmaniz gerekir, kaldi ki kiralar ilerleyen senelerde dusebilir de oysa eurobondda bu getiri sabittir..

    Bu nedenle biraz daha guvenlik marji birakip 13-14 yili gecmemek gerekir diyor dusunuyorum ama bu kriter ile yola cikinca bu carpanda gm bulmak su siralar sanirim cok zor..

    Bu da gm fiyatlarinin su donemde sisik oldugunun en onemli gostergelerinden birisidir..

    Son soz: yatirim icin gm alinmaz, kisisel kullanim icin alinabilir..

    Syg,
    Sabir ve zaman: iste benim bahadir askerlerim.. TOLSTOY

  7.  Alıntı Originally Posted by tovbekar Yazıyı Oku
    çoktandır gördüğüm bir şey var özellikle gayrı menkul ama tüm alanlara sirayet etmiş durumda...
    bir ev bakıyordum ve memleketimde bir kasaba bozması ( kesinlikle deniz kenarı değil hiçbir özelliği olmayan bir yer) ilçede fiyatlar biraz yüksek geldi emlakçıya sordum abi fiyatlar çok yükseldi ederi bu deyince Ankarada aynı fiyatı kabul ederseniz takas yapabilirim dedim ... sonra itiraf geldi aslında ilçede o para yokmuş ama biz dışarıdakiler bu hale getiriyormuşuz... ev alanlara çevremde kira kriterlerinden söz ettiğimde ise sanki aldıkları evi kıskanıyormuşum muamelesi yapmaya başladılar tabii ki Türkiyede 100 yıllık kira bedeli ile ev sahibi olup dengeli davrandıklarını düşünüyorlarsa bana ne... emlakta son faizler bir garabet ortaya çıkardı. aşırı şişik fiyatlar ve satılamayan evler...
    Ankarada her apartmanda bir daire ya satılık ya kiralık ve çoğunlukla aylardır satılmıyor ve kiralanmıyor... köylerde bile yıkıntıları nostaljik diye kakalamaya çalışan köylü ve emlakçı kurnazlarımız var...
    pazarda alışverişi seviyorum pazarcıların haline üzüldüğüm için ya da mahalle esnafına oralardan alışveriş yapmaya çalışıyorum ama maalesef pazarcı abi markette şu kadar diyor tabii ki markette ucuz olan fiyatlar değil pahalı olanlar kriter olunca birbirlerini tetikliyorlar. tıpkı yumurta ve yağ fiyatlarında olduğu gibi. her zaman alışveriş yaptığım bir köylü bir şeyler söyleyince ona market fiyatlarının daha düşük olduğunu ve onların maliyetlerinin daha yüksek olduğunu bu gidişle oralardan alışverişe zorlandığımızı söyleyerek biraz serzenişte bulundum ama tabii ki kendime söyledim...
    piyasalarda müthiş dengesizlikler var ve fiyatları bilmeden alışveriş yapmamanızı hatırlatmak istiyorum. bir de bilenlere sormak istiyorum bu emlak fiyatları dengelenebilecek mi?
    Degerli dostum, ben bu yazıyı yazarken özellikle kullandıgım "parsel" kelimesi ile sadece topragı kast etmiyorum. Az bulunur dogru lokasyonda gelir getirici gayrimekul, pazar payına sahip herhangi bir ürün vb. herşeyi kastediyorum. Yazdıklarımdan önce biraz da kendimi tanıtayım ki, akıllara başka bir düşünce düşmesin. Benim, hem izmirde hem malatyada hatırı sayılır miktarda hem konut hem ticari garimenkul yatırımlarım var. Borsada bluechip şirketlerde yatırımlarım var. İTÜ elektrik mühendisliği 1987 mezunuyum. titremden de anlaşılacagı gibi iş piyasasından çekilmiş biriyim. Özellikle sizin de yazdığınız,"piyasada müthiş dengesizlikler var" cümlesi, işte benim de tam kast ettiğim budur. İnsanoglu sürü misali, biri bir şeyler yapıp da iyi bir yaşam sürdürmeyi başardı ise, hurra herkes o yöne dogru yürüyor. Bizim dönemde Anadolunun her yerinde neredyse her aileden yüksekögrenim egitimi yoluyla insanlar yaşamlarını kurdular. Ancak günümüzde bu öyle bir furyaya dönüştü ki, üniversite mezunu olmayan kalmadı. artık nereyi bitirirseniz bitiriniz alacagınız maaş asgari ücretin bir tık üstüdür. Benim çocuk, İstanbul özyegin ünv. ingilizce hazırlıktan sonra 1 yıl londrada kalarak ingiziceyi türkçe konuşur gibi konuşuyor. ardından 5 yıl arapça mütercim tercumanlık okudu. yani türkçe dahil 3 dilde okur-yazar-konuşur. ancak teklif edilen aylık ücret 3200tl net. Şu an piyasada mühendisler 3000-4000tl maaşlarla çalışıyorlar. Ben ne mi yaptım Tabiki o maaşlara gidip ona buna hizmet edecegine o maaşı ben ödüyorum, ve kendisine sadece kendisine ait özel ürünler tasarlattırıyorum, bu ürünleri test ettiriyorum piyasaya. Şu an 3 adet kendimize ait ürünümüz oldu. bunlardan en az birini piyasa ile önce butik olarak buluşturacagız.
    Kısaca demek istiyorum ki, Kendinize ait parsel edinin ve gelecek nesile bunu bırakın. Çocuklarımızın 15-20 yılını gereksiz bilgiler veren okullarda harcatmayın. Bu cümlem çocukları okutmayın demek degildir. Okullara fazlaca bir anlam yüklemeyin demektir.

  8. Meehaba
    Çocuğunuzun bölümü neydi ?
     Alıntı Originally Posted by emekli2 Yazıyı Oku
    Degerli dostum, ben bu yazıyı yazarken özellikle kullandıgım "parsel" kelimesi ile sadece topragı kast etmiyorum. Az bulunur dogru lokasyonda gelir getirici gayrimekul, pazar payına sahip herhangi bir ürün vb. herşeyi kastediyorum. Yazdıklarımdan önce biraz da kendimi tanıtayım ki, akıllara başka bir düşünce düşmesin. Benim, hem izmirde hem malatyada hatırı sayılır miktarda hem konut hem ticari garimenkul yatırımlarım var. Borsada bluechip şirketlerde yatırımlarım var. İTÜ elektrik mühendisliği 1987 mezunuyum. titremden de anlaşılacagı gibi iş piyasasından çekilmiş biriyim. Özellikle sizin de yazdığınız,"piyasada müthiş dengesizlikler var" cümlesi, işte benim de tam kast ettiğim budur. İnsanoglu sürü misali, biri bir şeyler yapıp da iyi bir yaşam sürdürmeyi başardı ise, hurra herkes o yöne dogru yürüyor. Bizim dönemde Anadolunun her yerinde neredyse her aileden yüksekögrenim egitimi yoluyla insanlar yaşamlarını kurdular. Ancak günümüzde bu öyle bir furyaya dönüştü ki, üniversite mezunu olmayan kalmadı. artık nereyi bitirirseniz bitiriniz alacagınız maaş asgari ücretin bir tık üstüdür. Benim çocuk, İstanbul özyegin ünv. ingilizce hazırlıktan sonra 1 yıl londrada kalarak ingiziceyi türkçe konuşur gibi konuşuyor. ardından 5 yıl arapça mütercim tercumanlık okudu. yani türkçe dahil 3 dilde okur-yazar-konuşur. ancak teklif edilen aylık ücret 3200tl net. Şu an piyasada mühendisler 3000-4000tl maaşlarla çalışıyorlar. Ben ne mi yaptım Tabiki o maaşlara gidip ona buna hizmet edecegine o maaşı ben ödüyorum, ve kendisine sadece kendisine ait özel ürünler tasarlattırıyorum, bu ürünleri test ettiriyorum piyasaya. Şu an 3 adet kendimize ait ürünümüz oldu. bunlardan en az birini piyasa ile önce butik olarak buluşturacagız.
    Kısaca demek istiyorum ki, Kendinize ait parsel edinin ve gelecek nesile bunu bırakın. Çocuklarımızın 15-20 yılını gereksiz bilgiler veren okullarda harcatmayın. Bu cümlem çocukları okutmayın demek degildir. Okullara fazlaca bir anlam yüklemeyin demektir.

Sayfa 43/147 İlkİlk ... 3341424344455393143 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •