Sayfa 675/1312 İlkİlk ... 1755756256656736746756766776857257751175 ... SonSon
Arama sonucu : 10492 madde; 5,393 - 5,400 arası.

Konu: şu anda ev almak ne kadar doğru bir yatırım 2

  1. kiradaki şu anki ahlaksızlığın sebebi maliye bakanlığındaki sadece gelire odaklanmış , yaptıklarının daha sonra nelere mal olacağını bilmeyen hesaplamayan bürokratlardır....

    Senelik GMSİ gelir vergisi beyanındaki % 25 olan olan götürü gideri % şakadanak % 15'e düşürdüler.O da yetmemiş olacak ki vergi dilimleri ile oynayarak üst sınıra yeni ilave yaptılar % 40....Herkes bir mal alırken bunu kiraya verirsem bana ne kadar geri dönşü olur diye hesap kitap yapar ,maliye ekstra vergi salmak süretiyle mal sahiplerinin hesabında ektra en az 5 yıllık (gerçek manada -enflasyonu göz önünde bulundurarak...) bir yük bindirdi. Yine milleti tapu manyağı yapma adına mortage fazilerini komik seviyelere düşürdü. yine yurtdışından gelenler için ev alana vatandaşlık benden dedi , olan müzmin kiracılara oldu, insanlar resmen mahvoldu...

    Bakalım eğer iktidar değişirse
    -başta kentsel dönüşümde neler yapılacak yatay mimari ısrarına bir son mu verilecek
    -ev yatırımı ile vatandaşlık uygulaması ne olacak
    -tapu koleksiyonu yaparak mal kıtlığına sebep olanlara ilgili neler yapılacak
    -emlak vergileri ile yeni düzenleme yapılacak mı ?
    -ev kiralarına da stopaj getirilp beyandan vaz mı geçilecek ?
    yaşayıp göreceğiz
    gibi önlem alacaklar ?

  2.  Alıntı Originally Posted by kelebekx Yazıyı Oku
    Sayın lawyerbroker teşekkür ederim.

    Yalnız yazınızdaki alıntı yaptığım hususa dikkat çekmek istiyorum. Çünkü yüzde 25 uygulamasına konu olan kira yenilemelerinde kiracının mecbur bırakıldığını kabul etmek doğru olmaz.

    Kiracının mecbur bırakıldığı yani iradesine aykırı olan ilk kira sözleşmeleridir. Ki bunun için zaten ilk kira sözleşmesinin tarihiyle eş zamanlı olan tahliye taahhütleri geçersiz sayılıyor.

    Oysa belirsiz süreli sözleşmelere dönen ve devam eden kira sözleşmeleriyle verilen tahliye taahhütleri özgür iradeye dayandığı için geçerli sayılıyor. Çünkü kiracı sadece ilk sözleşmedeki şartları mecburen kabul etmiştir ancak sonraki kira yenilemelerindeki tahliye taahhütlerini mecburen değil, rızasıyla vermiştir. Çünkü sonraki yenilemelerde tahliye taahhüdü vermek zorunluluğu yoktur, çünkü sözleşme zaten devam etmektedir.

    Burada da durum aynıdır. Zaten devam eden bir sözleşmede yüzde 25 ten fazla artış yapan kiracının artışı mecburen yaptığını söylemek doğru olmaz. Çünkü kiracı istese yüzde 25 ten fazla artış yapmaz ve evden de çıkmaz. O zaman rızayla (bilerek ve isteyerek ve tarafların özgür iradeleriyle) yapılan bu tür ödemeler sebepsiz zenginleşme konusunu oluşturmazlar ve geri de istenemezler.

    Sözleşmede tarafların iradelerinin özgür ve eşit bir şekilde konumlanması genel bir kural ve kabuldür. Bu bağlamda tarafların iradelerinin özgür bir şekilde teşekkül ettiğini söylemek genel olarak sözleşme hukuku bakımından mümkündür. Ancak söz konusu kira hukuku olduğunda bu açıklamalar hatalıdır.
    Kira hukukunda taraf iradelerinin eşit ve özgür bir şekilde oluşmadığı kabul edilir. Bu sebepledir ki kira hukuku kuralları tek taraflı emredici hüküm içerir. Bu tek taraflılık kiracının lehine olacak şekilde yorumlanır her daim. Misalen taraflar sözleşmede kira artış oranını özgür bir şekilde kararlaştırırlar. Ama bu oran kanundaki tek taraflı emredici hükmün üzerinde ise geçersiz olur. O oranın altında ise geçerli olur.

    Kiracının iradesi kanundaki emredici hükme aykırı hiçbir uygulamada özgür kabul edilmez sayın kelebekx. Kiracının mecbur bırakıldığı ifadem şahsıma ait bir yorum olmayıp kira hukukunu şekillendiren sosyoekonomik altyapının genel bir hülasasıdır esasen.

    Benzer tek taraflı koruyuculuk tüketici hukuku, iş hukuku ve sigorta hukukunda da mevcuttur. Bu tip hukuk alanlarında, güçsüz olduğu kabul edilen tarafın sözleşmede kabul ettiği bir hükmün onu artık her türlü bağlayacağından zinhar söz edilemez. Koruyucu kanun hükümleri zaten güçsüz olan kiracı-sigortalı(bireysel bazda), işçi ve tüketici lehinedir ve sınırlanmaksızın koruyucu yönde uygulanır.

    Fazla ödeme yapan kiracı şu anki hukuk düzeninde bu fazla ödemeyi pekala geri alabilir. Yeter ki bu hakkını bilsin ve kullanmak istesin... Kanun hükümleri sonradan ikinci bir sözleşme yapılarak dolanılamaz. Nihayetinde kanunu dolanmak kanuna karşı hile olup geçersizlikle malul olur...


  3.  Alıntı Originally Posted by roxette Yazıyı Oku
    Sanırım dükkanlar için bu %25 olayı geçerli değil.
    %25 kira artış sınırlaması işyerlerini kapsamıyor.

    Başvuran berber ve kuaförlere hibe ve yardım yapılmıştı. Ayrıca esnafa düşük yada sıfır faizli kimi zaman 3 yıl hiç ödemesiz krediler verildi.
    Yukarıda yazdıklarım yatırım tavsiyesi değildir.

  4. #5397
    Duhul
    Dec 2017
    İkamet
    İzmir
    Yaş
    55
    Gönderi
    3,166
    Yabancıya 6 aylık ev satışı : 35.383
    Ruslara 6 aylık ev satışı : 5.849

    Konut sahipleri mutlu.
    Konutları sürekli değer kazanıyor. (rakamdan ziyade orada alıcı pozisyonunda olmaları önemli)

    İspanya, ABD, İngiltere'de de yabancılar konut alıyor ama.
    Burası Türkiye.
    Burası Anadolu.

    Bu coğrafyada her şey olabilir.

  5. 2001 yılında %68,5'luk enflasyona karşı %10 olan kira artışının Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmesini hatırlamak gerekir.

    Şu anda %80'lik enflasyona karşın %25 olan artış aynı yere çıkmakta ve son 7 ayda %83 ila %95 arasında zam alan maaşlıların ocak ayında tekrar zam alacağı düşünülürse, %80 açıklanan tüfe oranında dahi olsa kira artışlarını bu kişilerin karşılayamaması gibi bir durumun söz konusu olmadığı görülür.



    Ekonomi yönetimi uçak kokpiti gibi, orada dokunacağınız yanlış bir tuş arkasından olumsuz olaylar silsilesini getiriyor.


    Şu anda %25 artış sınırlamasından dolayı kiralar ön yüklemeli şekilde artmış durumda. Geçen yıl mart ayında 1600TL (200usd) olan kiralara 9500 tl (540usd) istenildiğini görüyorum. Kaldı ki bu kira artış sınırlamasından önce haziran ayında 5500TL civarındaydı.

    Şu sıra içinde kiracısı olan fazlaca konut satışa çıkmış durumda. Zira düşük kira alıp kirasını kanundaki sınırlama yüzünden artıramayan, bunu maaşına yada emekli maaşına ek yapmış olan ve bütçesini yetiremeyen, memur olup tayin olup kiralık evinden aldığı kirayı yeni tutacağı eve vermek isteyen ancak pratikte aldığı kiranın 3 katını verse ancak yeni ev kiralayabileceğini gören onbinlerce insan zincirleme şekilde çözümü evini satmak yada dava açmakta buluyor.
    Yukarıda yazdıklarım yatırım tavsiyesi değildir.

  6. Adaletin neden mülkün yani devletin temeli olduğunu tecrübeyle anladık değil mi.
    Borçlar kanununda haksız fiil kapsamındaki zararın fiili yapan tarafından tazmini düzenlenmiş. Bu fiilin hukuka aykırı olması gerekmekte.
    Şimdi komediye bakın. 2001 yılında yine bir kira sınırlaması kararını anayasa mahkemesi mülkiyet hakkının ihlali kabul edip iptal etmiş.
    Bunu bile bile aynı şekilde anayasaya aykırı bir şekilde mülkiyet hakkına zarar veren bu kararın hukuka aykiri olduğundan cihetle ileride neden mülk sahiplerinin zararı borçlar kanunu kapsamına benzer şekilde rücu edilmesin.
    Nerede bu yargı...yine mi cüzdanlarıyla vicdanları arasında sıkıştılar yahu.

  7. #5400
    2001 Türkiye sinden , 2001 Anayasa mahkemesi döneminden çok çok farklı bir durumdayız. Eşi , benzeri olmayan bir ülke olduk.

Sayfa 675/1312 İlkİlk ... 1755756256656736746756766776857257751175 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •