Borsa İstinye'ye taşındığından bu yana borsa endeksi yabancı etkisinde idi. Özellikle 2012 de bu yana uzun vadeli grafikte de görüleceği gibi yabancıların alış ve satışları endeksi hep yükseltir ve düşürürdü. Ancak 2019'a gelindiğinde işler değişmeye başladı. 2019 da yabancı takas oranı 66 dan 59a düşmesine rağmen endeks 800lerden 1200 lere yükselmişti. (%50 artış)

2020 de yabancı satışını sürdürdü, takas oranı 50ye düştü, ancak endeks 1500 lere yükseldi. Bu noktada iki farklı etkiden bahsedilebilir

  1. Türkiye'de el değiştiren sermaye ve kolay kazanılan para, yine kolay yoldan borsada katlandı.
  2. Bunu gören küçük yatırımcı da trene bindi, artık ne tekniğe ne temele bakılıyordu, hissenet forumunda analizler okunmazken twitter'da telegram'da spekülasyon yapanların onbinlerce yüzbinlerce takipçisi oldu. Al dediklerini aldılar sat dediklerini sattılar. SPK bununla mücadele etmeye çalıştı ancak dalga büyüktü, her yerden çakma uzmanlar fışkırıyordu. Ekonominin giderek kötülemesine, kredi notlarının art arta düşmesine, yabancının gerek borsada gerek tahvilde gerekse direk yatırımlarını satarak ülkeyi terk etmesine aldırmadan bir "lale devri" yaşandı.


Bu esnada tekniğin giderek kötüleşmesine rağmen endeks yükselmeye devam etti.

2021 de yabancı satmaya devam etti ve takas oranı %40 lara kadar düştü.

Bu arada belirtmek gerek ki endeks için şu an ne pahalı ne ucuz denilebilir. Geçmiş yıllarla kıyaslandığında BİST100 endeksinin F/K oranı 9 seviyesinde. Önceki yıllarda en düşük 4,1 olurken en yüksek 19,1 olmuş. (2004 ten bu yana, Matrikste bundan öncesi yok)

Güncel gelişmeler izlendiğinde paranın ne kadar kolay kazanıldığını görüyoruz. (Arsa imar iddiaları, kaçakçılık iddiaları, yapıldığı iddia edilen yolsuzluklar, SBK olayı ve Peker iddiaları, Mansimov'un ve Zarrabın elinden geçen paralar vs ) Ortada bu kadar bol ve kolay para varken borsaya girmemesi de imkansızdı zaten.

Bakalım gelecek günler bizlere ne gösterecek.

Not: Siz de kendi analiz ve yorumlarınızı bu başlığın altına yazabilirsiniz.