Sayfa 11/40 İlkİlk ... 91011121321 ... SonSon
Arama sonucu : 313 madde; 81 - 88 arası.

Konu: Küresel ponzi

  1. #81
    Petrol

    Daha genel bir perspektiften, alt sayımları biraz ihmal ederek, büyük bir double combo çiziyor olmalı...YTD


  2. #82
    DAX

    Takip edenler için, ABD borsalarına dair FED faiz artırımında bir ayarsızlık yaparsa, içinde bulunduğumuz bu dalga bir anda ED ye de dönebilir, bu da bir ihtimal demiştim.

    Ukrayna meselesi DAX ı ED ye çevirmiş olmalı, artık bir itki değil, çok düşük bir ihtimal de, eski üst 4 ncü dalganın hala genişleyen bir üçgen şeklinde bir parçası olarak da sayılabilir çok çok sarkarsa hatta yıkılırsa denmeli (D?)...şimdilik zannetmiyorum.

    Ama yapısı ED gibi...sorun şu DAX diğer ABD borsalarını da bir ED ye çevirebilir mi, çünkü AB borsalarından etkileniyor gibi görünmeseler de kritik seviyelere çekildiler. Bir anda daha da sarkıp, -DAX gibi, ki sonra düşüşü zigzaga çevirirler, ED 1-2 görüntüsü ortaya çıkabilir, bu da büyük bir fırsat olabilir tabi.YTD

    DAX, yerine DE30/EUR OANDA CFD sayımı


  3. #83
    Yani şu kırmızı ihtimal, şimdilik DAX düşüşü zigzag aşamasına gelirse gündeme gelebilir. YTD

    DJI


  4. #84
    Tradingview veri tabanını inanılmaz bir hızla geliştirmeye devam ediyor.

    Şayet, SPK yla ve kurumlarla anlaşırlar da al-sat modüllerini de entegre ederlerse, ücret politikasını da uyumlu hale getirerek, tekel haline gelme yolunda ilerlerler. Sanki geleceğin, bir twitter' ı, instagram' ı, google' ı olma yolundalar, konsept ve teknik altyapı, sosyal etkileşim boyutu v.s. çok sağlam görünüyor.

    Neyse, TRCPI verisi de gelmiş, diğer başka eskiden FRED den, tradingeconomics' ten sağdan soldan indirdiğimiz şeyleri hızla database' ine ekliyor.

    Asgari Ücrete USD/CPI bazında bakılırsa, 2004 lü yıllara dönmüş görünüyoruz, lakin TRCPI bazında bakılırsa özellikle 2008 den sonra hesaplamalara müdahale edilmesi sonucunda anomali gözlemleniyor. (Dolar topiğinde paylaşmıştım, 2018 e kadar KKTC ile Türkiye TÜFE si birebir aynıyken, 2018 den itibaren 'nedense' bariz ayrışmış durumdaydı.)

    Bu grafiği alım gücümüzün reel durumu şeklinde anlayabiliriz, bir detay var lakin, ücret ve maaşlara asgari ücret kadar zam yapılmadı malumunuz, yani bu grafikten daha da kötü durumda çalışan/emekli gelirleri. Emekli maaş ortalama verisi olsa mesela, daha da düştüğü, veya dönem dönem taban aylıklarına yapılan zamlar filan gözlemlenebilirdi.

    Asgari Ücret/(USD/CPIAU) (Borsanın genel vaziyetiyle ne kadar da benzeşiyor.)


  5. #85
    Hala durum ortada, 15-16 Mart FED faiz kararını bekleyecek gibi...YTD


  6. #86
    İşsizlik ve enflasyon yönetme sanatı, yumurta mı tavuktan tavuk mu yumurtadan hikayesi



    https://www.bls.gov/news.release/empsit.t10.htm

  7. #87
    Pazar Kıllanması

    Ukrayna milislerinin Rus konvoyuna bir pusu görüntüsü düştü youtube'a. Baktım şöyle nedir ne değildir diye...

    Geçen sene eğitimini almışlar, tanksavar silahlarının. İngiliz yapımı adı NLAW.

    Hani İlker Paşa, Ergenekon-Poyrazköy davalarında, 'ulan bu bulduk bulduk dediğiniz şey, boş law, bu tek atımlık, bunu doldurup tekrar atamazsınız' diye kameralara sallamıştı. Hani günlerce, her akşam TV lerde ROK ve Nagehan, bi de çıkmış bu boru diyor, milletin aklıyla alay ediyor diye trollük yapmışlardı. Hani, İlker Paşa bile propaganda sonucunda, aslında ağzından öyle bir kelime çıkmadığı halde, 'boru' dediğini sanmıştı. Hani birileri, savcısıydı davanın, hani birilerine özel makam arabası tahsis edilmişti, heykeli dikilecekti.

    Hah...işte o Law silahının gelişmiş hali, NLAW. Kısa menzilli, tek atımlık, atılınca geriye kalan şey 'boru' dan ibaret, diğer Javelin türevi tanksavar silahlarından farklı biraz yapısı. (Bunlar atılınca lançer iade edilir, maksat mühimmatı takip etmektir bir halta yaradığından değil, ama bir iki tane de birliklere EYM (Eğitim Yardımcı Malzemesi) gereklidir, ya ayrılır EYM olarak irad kaydedilir (olması gereken), ya da patlamamış ateş almayan Law silahları atış alanında surveyan tarafından imha edilirken, atılıp normal patlayanlardan bir iki tanesi kaçırılır (patlamamış da imha ediliyormuş gibi gösterilir kağıt üzerinde), bu şekilde kayıt dışı EYM haline getirilir boş lançer, bu şekilde eğitimlerde kullanılır filan.

    Neyse, NLAW kısa menzilli max 1000, idealde 500-600 mt. den kullanılır. Tabi pusuda, sonrası da düşünülmüş, araçları tahliye edecekler, hafif silahlarla ateş altına alınacak ya, o yüzden hafif silah menzilinde iyice yaklaşmışlar, mesafe 50-75 mt. civarı.

    Eğitimini aldıktan sonra, bolca da almışlar İngiltere'den, veya hibe. Law'dan farkı, sensörler var üzerinde, tankın tam üzerine gelince, (manyetik alan ve irtifa farkından anlıyor), tam üzerinde kendini patlatıyor, çünkü tankın en zayıf yeri üst tarafı. HEAT etkisiyle deliyor, erimiş bakır metal parçaları tankın zırhından içeri giriyor v.s.

    Tankın mürettebatı 'sanki' ilk patlamadan zarar görmüyor ve tankı tahliye ediyor, yolun ters tarafında sıçrama yaparken vuruluyor birkaç tanesi, tank sürücüsü frene v.s. basmadığından, tank kendi kendine ilerlemeye devam ediyor, sonra ileride alev alıyor, içeride otomatik yangın söndürücüler kendi kendine çalışıyor, yangın sönüyor v.s. devamı yok.

    Arkada ölüm bölgesinin sınırındaki tank, ateş gelen yere manevra yapıyor, 'sanki' hem tanksavar nişancısı, hem de tank eş zamanlı birbirlerine ateş ediyorlar, muhtemelen bu NLAW değil, RPG-7 türevi gibi, tankın aldığı zayiat belirsiz, ama yüksek ihtimalle Ukrayna tanksavar nişancıları imha oluyor.



    Galiba, Ukrayna başından beri, bu şekilde savunmayı tercih etmiş. Yani elde mevcut kuvvetlerini güney ve güneydoğudaki cephelere kaydırmış, ülke genelinde düzensiz bir savunmayı tercih etmiş, çünkü elindeki kuvvetler mevcut tehditin tamamına tedbir almaya yetmiyor.

    Peki nasıl yapıyor bu düzensiz savunmayı? Sivil savunma teşkilatlarıyla. Buna Almanya' nın gönderdiği NeoNazi gruplar, İngiltere' nin gönderdiği 'ordudan savaşmak için firar eden' gruplar da dahil. Putin de şimdi Suriye'den paralı asker getiriyor. Hem klasik hem hibrit savaş, ortaya karışık yani.

    Sivil Savunma Teşkilatı nasıl oluşturulur? Uzaydan adam getirerek değil elbette, eski emekli asker ve polislere görev verilir, yedeksubaylığı esnasında, hatta askerliği esnasında kritik görev ve branşta olanlara da görev verilir. İstenirse, savaş öncesi caydırıcılık dönemi sonu kriz safhası esnası, sivillere de eğitim ve görev verilir. Bunlar köprüleri uçurur, aynen böyle bir iki tanksavar silahıyla konvoylara saldırır, doğrudan düşmanın veya ele geçirip kullanamasın diye kendilerine ait, mühimmat depolarını, akaryakıt çiftliklerini havaya uçurur, keskin nişancılar düşman komuta heyetini vurur, meskun mahal muharebeleri yapar, istihbarat toplar, haber ağını oluşturur v.s.

    Hani bizim de vardı bir tane, Kirazlıdere'de. Hani birileri FETÖ cülerle bana suikast düzenleyecekler diye tezgah kurup, zorla FETÖ cü hakim ve savcıları kozmik odasına sokmuşlardı. 15 Temmuz sonrası da yurt dışına kaçmıştı bu hakimler. Hani devletin Genelkurmay Başkanı yapmayın etmeyin girmeyin bir şey yok orada demişti, 'biz onu değil aynı sokakta oturan başka bir askeri personeli casusluk şüphesiyle takip ediyorduk talimatı ben verdim' dediği halde, tüm medya, tüm güç sahipleri 'ne o saklayacak bir şeyiniz mi var' diye FETÖ cü hakim ve savcılara destek olmuştu, baskı kurmuştu. ABD nin FETÖ cü hakimleri Seferberlik Tetkik Kurulunun en gizli kozmik odasına girip, sivil savunma teşkilatının isim listelerini harddisklere yükleyip ABD ye götürmüşlerdi. PKK içine sızmış ajanlarımız bu yüzden birer birer infaz edilmişti. Zat, ben kozmik oda bilmem, olsa olsa kozmetik odadır o diye dalga geçmişti. Şimdi hala ortada, hiç bedel ödemeden dolaşabiliyor, en üst seviyelerde devletin görev alabiliyor.

    Hah işte o sivil savunma teşkilatı, şu an Ukrayna'da savunan, direnen, ne işe yaradığını umarım anlatabildiğim teşkilat. Bir ülkenin sivil savunma teşkilatı isim listesini kim merak eder, kim talep eder?

    Allah umarım bir gün ROK'a, Nagehan'a, diğerlerine o 'borunun' ve mundar edilen sivil savunma gücünün hesabının sorulduğu günleri de bize göstermeyi nasip eder.

    Oturup yeniden yapmak planlamak lazım bu işleri, atla deve değil. Sivil savunma önemli...

    Konu dışı bir link;

    FRED ve Danimarka istatistik kurumu verilerini tek sayfada görebilmeyi sağlıyor, çok güzel, saygılar iyi pazarlar

    https://ckrusemd.github.io/business-...les/intro.html

  8. #88
    Atlantikçi, NATO cu, Rusçu, Çinci, Avrasyacı...ocu buşu şucu olmadan memlekette, 'sadece milli' olamamak gibi bir sorun var maalesef....

    Hem nalına, hem mıhına çakmak gerekiyor bu yüzden;

    Nazilere karşı müttefik olan ABD, İngiltere ve SSCB arasında 16-26 Aralık 1945'te Moskova'da düzenlenen dışişleri bakanları konferansının tutanakları, Sovyetlerin Türkiye'ye yönelik toprak ve üs taleplerinin en yetkili ağızdan, bizzat Stalin tarafından dile getirildiğini belgeliyor.

    Batı'nın açıkça Türkiye'nin yanında yer almasının da yardımıyla planı başarısızlığa uğrayan Stalin'in ölümünden sonra Sovyet hükümeti, 30 Mayıs 1953'te Ankara'ya yeni bir nota vererek, "Sovyetler Birliği'nin Türkiye'ye karşı hiçbir toprak iddiasında olmadığını beyan ederiz" demiş ve Stalin'in net biçimde dile getirdiği iddialarından geri adım atmıştı.

    Tutanaklara göre, Moskova konferansı sırasında İngiliz ve Sovyet heyeti arasında 19 Aralık 1945 tarihinde, saat 19.10'da Kremlin Sarayı'nda bir görüşme yapıldı.


    Stalin, beraberinde Dışişleri Bakanı Vyacheslav Molotov olduğu halde, İngiltere Dışişleri Bakanı Ernest Bevin ve beraberindekileri kabul etti. İngiltere heyeti, bu görüşmenin tutanaklarını, ertesi gün Amerikan heyetine de verdi ve tutanakları içeren belge, Amerikan arşivlerine girdi.

    Bu belge, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın belgelerinin tasnif edildiği, "Foreign Relations Of The United States: Diplomatic Papers" adlı yayın (FRUS begeleri) içerisinde kamuoyuna açıldı.

    Bevin, "Biz Türkiye'nin müttefikiyiz ve bu sorunu anlamak istiyoruz" ifadesini kullanıyor. Bu konuda iki sorunun bulunduğu karşılığını veren
    Stalin, birincisinin Boğazlar olduğunu, ikinci olarak ise "Kars ve Ardahan'ı Sovyet sınırları içerisine katmak istediklerini" söylüyor.

    İngiltere Dışişleri Bakanı Bevin, "Boğazlar'da bir Sovyet üssü kurulması konusunda konuşmalar olmuştu" deyince, Stalin bunu teyit ediyor ve "Boğazlar'da üs istediklerini, bu isteklerinin sürdüğünü" ifade ediyor.

    Kars ve Ardahan ile ilgili olarak da Stalin, buraların, "Türkiye'nin ele geçirdiği topraklar" olduğunu iddia ediyor, "Bu durum düzeltilsin, 1921 öncesi sınıra geri dönülsün" diyor.

    Stalin dönemindeki Sovyet yönetimi ise "1921'de zayıftık, Türkiye bundan faydalandı, bu haksızlık giderilsin" iddiasını ortaya attı.

    Bevin, Amerikalı muhatabına, "Majestelerinin hükümeti (İngiltere Hükümeti), Rusya'nın Türkiye'ye yönelik tehditleri karşısında tarafsız kalamaz, Türkiye'nin yanında yer alacaktır. Sovyetlerin Boğazlar'da üs ve Kars-Ardahan talepleriyle mutabık olmamız mümkün değil" diyor.

    SSCB lideri Stalin, işgaletmeyi planladığı Türk topraklarına yerleştirmek, işgale gerekçe olarak kullanmak için dünyanın çeşitli ülkelerinden Ermenileri, II. Dünya Savaşı'nın hemen sonrasındaki yıllarda, SSCB'ye getirtti.


    Getirilen bu Ermenilerin, ABD Dışişleri Bakanlığı belgelerine göre, "Stalin'in Türkiye'den toprak ilhak etmesinde gerekçe olarak kullanılmaları" planlanıyordu.

    ABD'nin Ankara Büyükelçisi Edwin C. Wilson, 19 Aralık 1945'te Washington'a gönderdiği bir mesajda, bu durum açıkça belirtiliyor. Büyükelçi, Ermenilerin SSCB'ye götürülmelerinin, "bunların ileride ilhak edilmesi planlanan Türk topraklarına yerleştirilmesi planının bir parçası olduğunu" belirtiyor.

    Gazete haberi;
    https://www.cnnturk.com/dunya/putini...tan-yalnizligi

    Moskova Konferansı esnasındaki ikili görüşmelerin orijinal kayıtları,
    google translate ile oldukça anlaşılır tercümesi yapılabilir. ABD Devlet arşivi..

    https://history.state.gov/historical...us1945v02/d239


    Eski Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Doç.Dr. Cihat Yaycı' nın konuya dair teyit eder anlatımları;



    Objektif ve milli bir bakış açısıyla meselelere bakılabilmesi ümidiyle, saygılar....

Sayfa 11/40 İlkİlk ... 91011121321 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •