Almanya'da çalışan işçilerin 30 yıl önce kurduğu ancak daha sonra, yüzde 73 hissesi satılan Yibitaş'ta, yüzde 27'lik hisseye sahip ortaklar, devre dışı bırakılmaya çalışılıyor. İşçiler ve yakınları, zamanında binlerce mark ödeyerek aldıkları hisselerin karşılığında yılda, 10-15 milyon lira alabiliyorlar. Yozgat İşçi Birliği İnşaat Malzemeleri Ticaret ve Sanayi AŞ (Yibitaş), Almanya'da çalışan binlerce işçinin maaşından artırdığı katkılarla 1973'te kuruldu. Türkiye'nin sayılı şirketleri arasına girince, kuruluşunda ön ayak olan insanların hisselerinin büyük çoğunluğu, Fransız Lafarge başta olmak üzere başka şirketler tarafındanh ele geçirildi.Hisselerin yüzde 27'sine sahip işçiler ise devre dışı bırakıldı. O tarihlerde bazıları 3-5 bin, bazıları 15 bin mark yatıran işçilere, yılda 5-15 milyon lirayı geçmeyen paralar gönderilmeye başlandı. Hissedarların büyük çoğunluğu ise, artık zamanında şirketin kurulmasını sağlayan işçilerin çocukları, yakınları. 10 bin 878 hissedar, şirketin gerçek kârından, faaliyetlerinden habersiz. 100 bin sermayesi olan ve 2002 yılında 335 trilyon lira yatırım yapan şirketin, 2002 dönem kârı ise 3 trilyon lira gösterilmiş. Hissedarlar her yıl Ankara'da genel kurula çağrılıyor. Hiçbir söz hakkı olmayan hissedarlar, burada bir yemek yedirildikten sonra geri gönderiliyorlar. Hissedarların bu yılki genel kurulda şirketin yönetiminde temsil edilme istekleri de geri çevrildi. Hissedarlar şimdi şirkete dava açmaya hazırlanıyor.

Emeklerini yatırdılar Babasının yıllar önce 30 bin mark vererek hisse aldığını anlatan Servet Yurtsever, "Genel kurullara bizi çağırıyorlar, ama hiçbir söz hakkımız yok. 100 kişi itiraz etse bile şu andaki yönetimden bir kişinin elini kaldırması yetiyor. Söz sahibi olmak istiyoruz, yıllar önce vaadlerle alınan paraların karşılığını istiyoruz" dedi. Kıymet Yeren ise hisseleri aldıktan sonra eşinin vefat ettiğini aktararak, hisselere karşılık yılda 30 milyon lira para verildiğini söyledi. Yener, o dönemlerde çocuklarının ihtiyaçlarından artırdığı paraların karşılığını istedi. Afyon'dan gelen Mesut Gülyemez de, 30 yıl önce 4 bin mark verdiğini ifade ederek, 25-30 yıldır doğru dürüst hiç para almadığını söyledi. Verilen paranın Ankara'ya geliş paralarına yetmediğini dile getiren Gülyemez, resmen kandırıldıklarını belirtti. Tüm emeklerini o yıllarda bu hisselere aktardıklarını anlatan Fitnat Oğuz, "Çocuklarınızı işe koyacağız dediler. Türkiye'ye gidince inşaat yapacağız, size ev vereceğiz dediler. Benim o zaman çocuğum 2 yaşında idi. Şimdi 32 yaşında işi yok, nerede verdikleri sözler!" diye konuştu. Yibitaş Genel Müdürü Zeki Sağlam ise, sorularımızı cevaplamaktan kaçınırken suçlamaların haksız olduğunu söylemekle yetindi.