Sayın zaloğlu teveccüh göstermişsiniz üstad diyerek bana ve beni gerçek üstadların yanına yazarak, kesinlikle benim bi üstadlığım yok, onu söyleyeyim en başta. Zaten yazmayı bıraktım, sadece yazılarına değer verdiğim insanları okuyorum. Aslında en başta da yapmam gereken buydu. Hiç yazmamam gerekiyordu. Ama yazılarımın sizin gibi insanların nezdinde karşılık bulmasına sevindim.
Son olarak ereğliye ve onun bünyesindeki firmalara, yani ereğliye ait her şeye bakış açımla ilgili bi yazı yazayım. Yani benim bakış açım budur, çoğu kişiyle farklı bakıyor olabilirim. Bu bakış açısına saygı duyan olur, saygı duymayan olabilir. Ne saçma bakış açısı diyen olabilir. Çok önemli değil. Sonuç olarak, bana faydası varsa, benim için doğrudur. Başkası için durum felaket ötesi olabilir. Ona da diyecek bişey bulamıyorum artık.
Şimdi birincisi ben olaya 500 tane hisse senedinden hangisini alayım olarak bakmıyorum. 500 tane şirketten hangisine ortak olayım diye bakıyorum. Bunun için de ister olaya hisse senedi ve borsa dinamikleri açısından bakılsın, isterse de şirkete ortak olacağım mantığında bakılsın. Kesinlikle iki durumda da çok iyi inceleme yapılması gerekiyor. Olaya ortak olmak olarak baktığımda birinci kriterim benim büyümesini belli bi seviyeye getirmiş, ve karını artık dağıtır duruma gelmiş şirketlerden olmalı. Çünkü büyümesini tamamlamamış şirketler eğer kazanabilirse, kazandıkları parayı büyümeye ayıracaklardır. Ben bu duruma ortak olmak istemiyorum. Bu durumda o şirkete ereğliye güvendiğimden daha çok güvenmem gerekecektir. Büyümeyi sağlıklı mı yapacak, agresif büyüyüp riskler mi alacak. İşin sonunda gerçekten büyüyecek mi, yoksa büyüyor gibi gözüküp, yine küçük mü kalacak. Büyüttüğünde para kazanabilecek mi? Türkiye’de geçmişe bakarsanız. Büyüme yapmasa karlılığı devam edecek olduğu halde, yanlış büyüme stratejileri ile para kazanamaz hale gelen, hatta zararların önünü alamayıp, tasfiyeye giden şirketler de çok var. Bu işlerin sonu hep başarılı sonuçlanmıyor. İşin sonunda eski halini korumayı başarı sayan şirketlerde var. Büyümesini tamamlamış şirketler içinde de Ereğli kadar ucuz olan ve Ereğli kadar karını dağıtan şirket yoktu ve hala yok bana göre. Gerçi çok da bakmıyorum diğer şirketlere. Yanılıyor da olabilirim. Ucuzluk derken sadece borsadaki değerine bakmıyorum gerçek değerine de bakıyorum. Onu da ikinci kısımda açıklayacağım.
Ben bunun yerine, Ereğli gibi bi yandan yatırıma devam eden ama karının TL bazlı tamamını dağıtan. Dolar bazlı da kayda değer kadar karını dağıtan şirkete ortak olup, aldığım parayı kendim değerlendirmek istiyorum. Bu ereğlide payımı büyütmek şeklinde de olabilir, farklı yatırımlar da olabilir. Kar dağıtma işinde de geçen sene TL bazlı 15,5 milyar kar etti. 15,5 milyar tl kar dağıttı. Ama dolar bazlı 1.75 milyar dolar kar etti. 1.06 milyar dolar dağıttı. 700 milyon dolar içeride kaldı. Bu sene de mesela 1,5 milyar dolar kar etse. 8 tl temettü dağıtacağını düşünüyorum ama 1,5 milyar doların tamamını dağıtmayıp, içeride bi kısmını bırakabilir. Bu mart sonunda kurun ne kadar olacağı ile de alakalı.
Buraya kadar anlattıklarım her ne kadar değerle alakalı olmasa da, temettü Ereğli de değerin de bi yere gelmesine sebep oluyor. Yani temettüye bu sene 36 ile girdik. Mesela 2023 martta kaçla girecek ona bakmak lazım. O zaman tatmin etti veya etmedi diye bakmak lazım. Sene içinde tuhaf değerler oluşabiliyor. Mesela 1 sene önce 16 tl idi. Şimdi 30 tl ve 4 tl de temettü verdi.
Yer İmleri