Sayfa 495/859 İlkİlk ... 395445485493494495496497505545595 ... SonSon
Arama sonucu : 6866 madde; 3,953 - 3,960 arası.

Konu: EREGL - Ereğli Demir Çelik

  1. Hisseyi resmen sabitlediler... Gk olmasa bir haber beklenmiyordur derdim.

    Yeterince sabredersen yükselmeyen hisse yoktur diye düşünüyorum. Hele ki Ereğli!

    Doas,Tofas,Migros,Tüpraş daha bir çokları için, keşke sürünürlerken dönüp yüzlerine baksaydım ve biriktirseydim diye pişmanlıklar yaşadım... Çıkınca da alamıyorsun cesaret edip... Eksi milyar tller öz sermayesi olan beşiktaş ı bile satmasaydım 50 kat kazanmıştım.

    Sabredeceğiz ve mükafatımızı alacağız diye düşünüyorum. Geleceği kimse bilmiyor.

    İşte ISMEN, 14 milyar kâr bekleyenler şimdi kabuğuna çekilmiş olmalı, buraya yazıp Ereğli'ye gönderme yapan arkadaşlar vardı, İsmen için yıl sonu 70 olur diyorlardı... 5 milyar kâr geldi ki, benim eski şirketim ve hala çok beğeniyorum...

    Bizim de baharımız gelecek, çiçeklerimiz açacak, ALLAH nasip ederse...


    Bu mesaj Ereğli güzellemesi içerdiği için siz yine de bana güvenip yatırım yapmayın!

  2.  Alıntı Originally Posted by fedoramca Yazıyı Oku
    Sn yelpaze, GENELİ anladık, peki Ereğli ÖZELİNDE ne diyorsunuz? SAbırla bekleyelim mi?
    Evet ise nedenini de açıklamanızı rica edebilir miyim? Sağolun!
    Borsanın tüm büyük ölçekli sanayi şirketleri arasında, önümüzdeki dönemde en olumlu ve öngörülebilir olarak tanımladığım Ereğli. Öte yandan birileri hisselere aşık oluyorsa ben de en huysuz ve gelinin herşeyine kulp bulan kaynanayım.
    Öncelikle buradaki katılımcılar olarak ereğli'yi benden çok daha iyi bildiğinizden analizleriniz daha derinlemesine, ben de sizlerin bilgi ve yorumlarından faydalanmaya çalışıyorum. Tüm ülke ekonomisi için zorlu bir dönem olacağına inanıyoruz, en azından finansman maliyetlerinin artışından eminiz ancak bu tüm sanayi şirketleri için geçerli bir olumsuzluk. Otomotiv sektöründe korkunç bir yıkım-yapım süreci ve ölümcül rekabet var. Bu günün en beğenilenleri 3-5 sene sonra ne olacak belli değil? Petrol ve rafineri işinin geleceği de öngörülemez, kimse bunu başaramaz. S.arabistan'ın petrol arz miktarı yerine net kar marjını öncelikli politika yapabileceğini yada elektrikli araçların, 90'ların GSM devrimi gibi hızla yayılabileceğini bilemeyeceğimiz gibi. Kağıt endüstrisinden tutun madenciliğe kadar klasik sanayi kollarında kötümser olmamakla birlikte bir fikir yürütemiyorum. Telekominikasyon gibi teknolojiye dayalı alanlar da müthiş kırılgan. Küresel mobil iletişim devlerinin hisselerinin grafiklerine kendiniz bakın. Perakende popüler ama giriş yapmanın düşük maliyetli ve kolay, işletme giderlerinin ciddi boyutlara vardığı, rekabetin çok keskin olduğu alanlara uzun vadeli yatırım yapmak kolay iş değil.

    Sektörel dengelere ilaveten borsanın yapısı ve yatırım dünyası için anlamı da evriliyor. Hisse senetleri düşerken endekslerin pek değişmemesinden bir şeyler hissediyorsunuzdur. Eskiden borsa marjinal bir yatırım aracıyken bugün sabit getirli yatırım araçlarına yakınsanıyor. ABD'de her temettülerin yılda 1 yerine 4 defa dağıtılması, getiri oranının mümkün olduğunca istikrarlı tutulmaya çalışılması buna en iyi kanıt. Artık borsaların büyük ölçekli şirketleri ülkemizde de tahvil gibi görülmeye başlanıyor, emeklilikler bunlara endeksleniyor. Risk severler için de fırsatlar mevcut ama en iyi 50 şirket artık kısa sürede ralli yapmasını bekleyeceğiniz değil bileşik getiriye odaklanmanız gereken yatırım araçları. Risk düştüğüne göre oynaklık azalmışsa ve getiri miktarsal olarak sizi tatmin etmiyorsa çözüm basit; borsaya birikimlerinizin daha fazlasını yatırarak toplam hayat standardınızı yükseltmeye çalışacaksınız. Böylece 5000TL ile yapacağınız arka arkaya 5 tavan umurunuzda bile olmayacak. Yatırım aracı olarak popülaritesi artan borsanın yıldız şirketlerinin değerleme katsayıları da artabilir. Büyük şirketler iyi yönetilir ve geçmişten gelen güçleriyle istikrarlı bir temettü performansı oluşturabilirse, karlılıkta görülen dönemsel azalmalar eskisi gibi çok büyük hisse fiyatı düşüşlerine neden olmaz bence. Demek ki; yönetim kalitesi ana odak noktası. Köklü şirketlerin cevher fiyatı düştü yada faizler yükseldi diye çok olumsuz etkilenmelerini kabul etmiyorum. Bunlar asırlık geçmişlerine dayanarak bu koşulları öngörmüş ve tedbir almış olmalı, aksi halde yatırıma değmezler.

    Toplumun emekliliğnin bile üzerine yatırıldığı hisseler için 90'ların kafasıyla düşünmek hatalı olur. Burada söz ettiğimiz bir benzerini kuramayacağınız kurumlar ve dolaşımdaki hisse senetleri de sınırlı sayıda. MB matbaalarında basılan paralar gibi değil. İnsanlar AMB ve FED'in 20 trilyon$'a ulaşan parasal genişlemesinden rahatsız olmuyor ama dolaşımdaki sınırlı miktarı bile geri alımlarla azalan hisselere şüpheyle yaklaşıyor.

    İnşaat demiri üreten sıradan demir çelik şirketlerinden farklı olarak Ereğli'nin uzun bir deneyim sürecine dayanan geniş ve nitelikli ürün yelpazesi her zaman dikkatimi çekmiştir. Web sitesinde online ürün kataloğundan, endüstriler bazında incelemenizi tavsiye ederim. İhracat potansiyeli de aklımda dursun, maden yada elektrik yatırımının sonuçları hakkında hiç bir fikrim yok ama bunların olmamasını tercih ederdim, yönetim kendi işine odaklanmalı madenciliğe değil. Gene de Ereğli'nin maden proje zamanlaması çok şanslı. Genelde hammadde fiyatları zirvedeyken böyle yatırım kararlar alınır, tesis faaliyete geçene kadar fiyatlar düşer ve işletmeye zararla başlanır. Çevre standartlarına uyumluluk konusu beni hiç korkutmuyor çünkü bunlar yeri doldurulamaz dev tesisler olduğuna göre yeşil dönüşümün bedelini erkenden fiyatlarına yansıtabilecek. Hisse fiyatlarının daha fazla düşebileceğine yönelik hiç bir kanıtım olmadığına ve olaya yukarıda tekrar okumanızı rica edeceğim felsefeyle yaklaştığıma göre ben mevcut koşullarda pozisyonumu almayı tercih ettim. Karar sürecimde öncelikli olarak eliminasyon yaptım, Sektörel ve şirket bazında değerlerinin fazla yada geleceklerinin belirsiz olduğunu düşündüklerimi eledim. Teknoloji furyasından zihnimi arındırmaya çalıştım. Herkesin kolayca gördüğü verilerin etkin piyasa teorisi gereği fiyatlara yansımış olabileceğini düşündüm. Derinleşen borsa kaçınılmaz olarak etkinleşecek ve kısa vadeli kazanç fırsatları azalacak ancak sabır hala belirleyici unsur olarak uzun vadeli getiri farklarının ana kaynağı olacak.

    Elektrikli otomotivlerin neden olacağı değişimi, ev aletleri, beyaz eşya gibi alanları öngöremiyorum ama ayakta kim kalırsa çelik endüstrisinin müşterisi olmaya devam edecek. Daha öncede söylemiştim, bu sektöre yeni yatırım iştahı pek görmüyorum, teknolojik alanlarda ise meydan savaşı yaşanıyor, birincilikler el değiştiriyor.

    Kişisel yorum ve tespitlerimdir, lütfen derinlemesine araştırmadan karar vermeyin.

  3.  Alıntı Originally Posted by yelpaze Yazıyı Oku
    Borsanın tüm büyük ölçekli sanayi şirketleri arasında, önümüzdeki dönemde en olumlu ve öngörülebilir olarak tanımladığım Ereğli. Öte yandan birileri hisselere aşık oluyorsa ben de en huysuz ve gelinin herşeyine kulp bulan kaynanayım.
    Öncelikle buradaki katılımcılar olarak ereğli'yi benden çok daha iyi bildiğinizden analizleriniz daha derinlemesine, ben de sizlerin bilgi ve yorumlarından faydalanmaya çalışıyorum. Tüm ülke ekonomisi için zorlu bir dönem olacağına inanıyoruz, en azından finansman maliyetlerinin artışından eminiz ancak bu tüm sanayi şirketleri için geçerli bir olumsuzluk. Otomotiv sektöründe korkunç bir yıkım-yapım süreci ve ölümcül rekabet var. Bu günün en beğenilenleri 3-5 sene sonra ne olacak belli değil? Petrol ve rafineri işinin geleceği de öngörülemez, kimse bunu başaramaz. S.arabistan'ın petrol arz miktarı yerine net kar marjını öncelikli politika yapabileceğini yada elektrikli araçların, 90'ların GSM devrimi gibi hızla yayılabileceğini bilemeyeceğimiz gibi. Kağıt endüstrisinden tutun madenciliğe kadar klasik sanayi kollarında kötümser olmamakla birlikte bir fikir yürütemiyorum. Telekominikasyon gibi teknolojiye dayalı alanlar da müthiş kırılgan. Küresel mobil iletişim devlerinin hisselerinin grafiklerine kendiniz bakın. Perakende popüler ama giriş yapmanın düşük maliyetli ve kolay, işletme giderlerinin ciddi boyutlara vardığı, rekabetin çok keskin olduğu alanlara uzun vadeli yatırım yapmak kolay iş değil.

    Sektörel dengelere ilaveten borsanın yapısı ve yatırım dünyası için anlamı da evriliyor. Hisse senetleri düşerken endekslerin pek değişmemesinden bir şeyler hissediyorsunuzdur. Eskiden borsa marjinal bir yatırım aracıyken bugün sabit getirli yatırım araçlarına yakınsanıyor. ABD'de her temettülerin yılda 1 yerine 4 defa dağıtılması, getiri oranının mümkün olduğunca istikrarlı tutulmaya çalışılması buna en iyi kanıt. Artık borsaların büyük ölçekli şirketleri ülkemizde de tahvil gibi görülmeye başlanıyor, emeklilikler bunlara endeksleniyor. Risk severler için de fırsatlar mevcut ama en iyi 50 şirket artık kısa sürede ralli yapmasını bekleyeceğiniz değil bileşik getiriye odaklanmanız gereken yatırım araçları. Risk düştüğüne göre oynaklık azalmışsa ve getiri miktarsal olarak sizi tatmin etmiyorsa çözüm basit; borsaya birikimlerinizin daha fazlasını yatırarak toplam hayat standardınızı yükseltmeye çalışacaksınız. Böylece 5000TL ile yapacağınız arka arkaya 5 tavan umurunuzda bile olmayacak. Yatırım aracı olarak popülaritesi artan borsanın yıldız şirketlerinin değerleme katsayıları da artabilir. Büyük şirketler iyi yönetilir ve geçmişten gelen güçleriyle istikrarlı bir temettü performansı oluşturabilirse, karlılıkta görülen dönemsel azalmalar eskisi gibi çok büyük hisse fiyatı düşüşlerine neden olmaz bence. Demek ki; yönetim kalitesi ana odak noktası. Köklü şirketlerin cevher fiyatı düştü yada faizler yükseldi diye çok olumsuz etkilenmelerini kabul etmiyorum. Bunlar asırlık geçmişlerine dayanarak bu koşulları öngörmüş ve tedbir almış olmalı, aksi halde yatırıma değmezler.

    Toplumun emekliliğnin bile üzerine yatırıldığı hisseler için 90'ların kafasıyla düşünmek hatalı olur. Burada söz ettiğimiz bir benzerini kuramayacağınız kurumlar ve dolaşımdaki hisse senetleri de sınırlı sayıda. MB matbaalarında basılan paralar gibi değil. İnsanlar AMB ve FED'in 20 trilyon$'a ulaşan parasal genişlemesinden rahatsız olmuyor ama dolaşımdaki sınırlı miktarı bile geri alımlarla azalan hisselere şüpheyle yaklaşıyor.

    İnşaat demiri üreten sıradan demir çelik şirketlerinden farklı olarak Ereğli'nin uzun bir deneyim sürecine dayanan geniş ve nitelikli ürün yelpazesi her zaman dikkatimi çekmiştir. Web sitesinde online ürün kataloğundan, endüstriler bazında incelemenizi tavsiye ederim. İhracat potansiyeli de aklımda dursun, maden yada elektrik yatırımının sonuçları hakkında hiç bir fikrim yok ama bunların olmamasını tercih ederdim, yönetim kendi işine odaklanmalı madenciliğe değil. Gene de Ereğli'nin maden proje zamanlaması çok şanslı. Genelde hammadde fiyatları zirvedeyken böyle yatırım kararlar alınır, tesis faaliyete geçene kadar fiyatlar düşer ve işletmeye zararla başlanır. Çevre standartlarına uyumluluk konusu beni hiç korkutmuyor çünkü bunlar yeri doldurulamaz dev tesisler olduğuna göre yeşil dönüşümün bedelini erkenden fiyatlarına yansıtabilecek. Hisse fiyatlarının daha fazla düşebileceğine yönelik hiç bir kanıtım olmadığına ve olaya yukarıda tekrar okumanızı rica edeceğim felsefeyle yaklaştığıma göre ben mevcut koşullarda pozisyonumu almayı tercih ettim. Karar sürecimde öncelikli olarak eliminasyon yaptım, Sektörel ve şirket bazında değerlerinin fazla yada geleceklerinin belirsiz olduğunu düşündüklerimi eledim. Teknoloji furyasından zihnimi arındırmaya çalıştım. Herkesin kolayca gördüğü verilerin etkin piyasa teorisi gereği fiyatlara yansımış olabileceğini düşündüm. Derinleşen borsa kaçınılmaz olarak etkinleşecek ve kısa vadeli kazanç fırsatları azalacak ancak sabır hala belirleyici unsur olarak uzun vadeli getiri farklarının ana kaynağı olacak.

    Elektrikli otomotivlerin neden olacağı değişimi, ev aletleri, beyaz eşya gibi alanları öngöremiyorum ama ayakta kim kalırsa çelik endüstrisinin müşterisi olmaya devam edecek. Daha öncede söylemiştim, bu sektöre yeni yatırım iştahı pek görmüyorum, teknolojik alanlarda ise meydan savaşı yaşanıyor, birincilikler el değiştiriyor.

    Kişisel yorum ve tespitlerimdir, lütfen derinlemesine araştırmadan karar vermeyin.
    Düzeyli, aklı başında ve yatırımcıya farklı bakış açıları katacağına inandığım yorumlarınızı paylaştığınız için şahsım adına teşekkür ederim. Bu tarz yorumların, uçacak kaçacak çığlıklarından daha çok katkı yapacağına inanıyorum.

    Yorumlarınızda katıldığım ve katılmadığım noktalar var. Bu başlık biraz daha olgunlaştığında, bunları kendi bakış açımla değerlendirebilirim. Bugünün uygun zaman olmadığını düşünüyorum.

    Değerli katkınız için bir kez daha teşekkür ederim.

    Sevgiler, saygılar.

  4. Sn Yelpaze, hiç bir şey anlamadım ama çok güzel yazmışsınız



    Şaka bir yana çok dikkatlice okudum elinize sağlık.

    Anladığım kadarı ile Ereğli aldınız yakın zamanda, yanılıyor muyum? Ben mi yanlış anladım?

    Olumsuzluklardan bahsetmiş olsanız da yapıcı bir yazı olmuş.

    Tekrar elinize sağlık.

  5. Anlaşılması kolay değil biliyorum zira uzun yılların birikimini daha genç arkadaşlarım elbette zor sindirecek. Övünmeye çalışmıyorum aksine katlanılan sıkıntıların tekrar edilmemesi bile beni tatmin eder. İsteyen herkese yol gösterici olarak yardımcı olabilirim ve youtube kanalım da yok Bu ara fazla çenem düşse de asıl yapılması gereken bol bol kitap okumak (en az 100 kitap)
    Yatırımlarımı borsaya yapıyorum zaten dolayısıyla her daim hisse pozisyonundayım, çeşitleme yok, pişmanlık yok.

  6. Anladım ben, espri yapmıştım

  7. ereğli olsun çamurdan olsun

  8.  Alıntı Originally Posted by yelpaze Yazıyı Oku
    Borsanın tüm büyük ölçekli sanayi şirketleri arasında, önümüzdeki dönemde en olumlu ve öngörülebilir olarak tanımladığım Ereğli. Öte yandan birileri hisselere aşık oluyorsa ben de en huysuz ve gelinin herşeyine kulp bulan kaynanayım.
    Öncelikle buradaki katılımcılar olarak ereğli'yi benden çok daha iyi bildiğinizden analizleriniz daha derinlemesine, ben de sizlerin bilgi ve yorumlarından faydalanmaya çalışıyorum. Tüm ülke ekonomisi için zorlu bir dönem olacağına inanıyoruz, en azından finansman maliyetlerinin artışından eminiz ancak bu tüm sanayi şirketleri için geçerli bir olumsuzluk. Otomotiv sektöründe korkunç bir yıkım-yapım süreci ve ölümcül rekabet var. Bu günün en beğenilenleri 3-5 sene sonra ne olacak belli değil? Petrol ve rafineri işinin geleceği de öngörülemez, kimse bunu başaramaz. S.arabistan'ın petrol arz miktarı yerine net kar marjını öncelikli politika yapabileceğini yada elektrikli araçların, 90'ların GSM devrimi gibi hızla yayılabileceğini bilemeyeceğimiz gibi. Kağıt endüstrisinden tutun madenciliğe kadar klasik sanayi kollarında kötümser olmamakla birlikte bir fikir yürütemiyorum. Telekominikasyon gibi teknolojiye dayalı alanlar da müthiş kırılgan. Küresel mobil iletişim devlerinin hisselerinin grafiklerine kendiniz bakın. Perakende popüler ama giriş yapmanın düşük maliyetli ve kolay, işletme giderlerinin ciddi boyutlara vardığı, rekabetin çok keskin olduğu alanlara uzun vadeli yatırım yapmak kolay iş değil.

    Sektörel dengelere ilaveten borsanın yapısı ve yatırım dünyası için anlamı da evriliyor. Hisse senetleri düşerken endekslerin pek değişmemesinden bir şeyler hissediyorsunuzdur. Eskiden borsa marjinal bir yatırım aracıyken bugün sabit getirli yatırım araçlarına yakınsanıyor. ABD'de her temettülerin yılda 1 yerine 4 defa dağıtılması, getiri oranının mümkün olduğunca istikrarlı tutulmaya çalışılması buna en iyi kanıt. Artık borsaların büyük ölçekli şirketleri ülkemizde de tahvil gibi görülmeye başlanıyor, emeklilikler bunlara endeksleniyor. Risk severler için de fırsatlar mevcut ama en iyi 50 şirket artık kısa sürede ralli yapmasını bekleyeceğiniz değil bileşik getiriye odaklanmanız gereken yatırım araçları. Risk düştüğüne göre oynaklık azalmışsa ve getiri miktarsal olarak sizi tatmin etmiyorsa çözüm basit; borsaya birikimlerinizin daha fazlasını yatırarak toplam hayat standardınızı yükseltmeye çalışacaksınız. Böylece 5000TL ile yapacağınız arka arkaya 5 tavan umurunuzda bile olmayacak. Yatırım aracı olarak popülaritesi artan borsanın yıldız şirketlerinin değerleme katsayıları da artabilir. Büyük şirketler iyi yönetilir ve geçmişten gelen güçleriyle istikrarlı bir temettü performansı oluşturabilirse, karlılıkta görülen dönemsel azalmalar eskisi gibi çok büyük hisse fiyatı düşüşlerine neden olmaz bence. Demek ki; yönetim kalitesi ana odak noktası. Köklü şirketlerin cevher fiyatı düştü yada faizler yükseldi diye çok olumsuz etkilenmelerini kabul etmiyorum. Bunlar asırlık geçmişlerine dayanarak bu koşulları öngörmüş ve tedbir almış olmalı, aksi halde yatırıma değmezler.

    Toplumun emekliliğnin bile üzerine yatırıldığı hisseler için 90'ların kafasıyla düşünmek hatalı olur. Burada söz ettiğimiz bir benzerini kuramayacağınız kurumlar ve dolaşımdaki hisse senetleri de sınırlı sayıda. MB matbaalarında basılan paralar gibi değil. İnsanlar AMB ve FED'in 20 trilyon$'a ulaşan parasal genişlemesinden rahatsız olmuyor ama dolaşımdaki sınırlı miktarı bile geri alımlarla azalan hisselere şüpheyle yaklaşıyor.

    İnşaat demiri üreten sıradan demir çelik şirketlerinden farklı olarak Ereğli'nin uzun bir deneyim sürecine dayanan geniş ve nitelikli ürün yelpazesi her zaman dikkatimi çekmiştir. Web sitesinde online ürün kataloğundan, endüstriler bazında incelemenizi tavsiye ederim. İhracat potansiyeli de aklımda dursun, maden yada elektrik yatırımının sonuçları hakkında hiç bir fikrim yok ama bunların olmamasını tercih ederdim, yönetim kendi işine odaklanmalı madenciliğe değil. Gene de Ereğli'nin maden proje zamanlaması çok şanslı. Genelde hammadde fiyatları zirvedeyken böyle yatırım kararlar alınır, tesis faaliyete geçene kadar fiyatlar düşer ve işletmeye zararla başlanır. Çevre standartlarına uyumluluk konusu beni hiç korkutmuyor çünkü bunlar yeri doldurulamaz dev tesisler olduğuna göre yeşil dönüşümün bedelini erkenden fiyatlarına yansıtabilecek. Hisse fiyatlarının daha fazla düşebileceğine yönelik hiç bir kanıtım olmadığına ve olaya yukarıda tekrar okumanızı rica edeceğim felsefeyle yaklaştığıma göre ben mevcut koşullarda pozisyonumu almayı tercih ettim. Karar sürecimde öncelikli olarak eliminasyon yaptım, Sektörel ve şirket bazında değerlerinin fazla yada geleceklerinin belirsiz olduğunu düşündüklerimi eledim. Teknoloji furyasından zihnimi arındırmaya çalıştım. Herkesin kolayca gördüğü verilerin etkin piyasa teorisi gereği fiyatlara yansımış olabileceğini düşündüm. Derinleşen borsa kaçınılmaz olarak etkinleşecek ve kısa vadeli kazanç fırsatları azalacak ancak sabır hala belirleyici unsur olarak uzun vadeli getiri farklarının ana kaynağı olacak.

    Elektrikli otomotivlerin neden olacağı değişimi, ev aletleri, beyaz eşya gibi alanları öngöremiyorum ama ayakta kim kalırsa çelik endüstrisinin müşterisi olmaya devam edecek. Daha öncede söylemiştim, bu sektöre yeni yatırım iştahı pek görmüyorum, teknolojik alanlarda ise meydan savaşı yaşanıyor, birincilikler el değiştiriyor.

    Kişisel yorum ve tespitlerimdir, lütfen derinlemesine araştırmadan karar vermeyin.
    çelik sektöründe rekabet olmadığı ve ereğli ayakta her türlü kalır söyleminize ben katılmıyorum , tam tersi üretimde ölçeğin gittikçe daha önemli olduğu bir sektör haline geliyor büyükler daha büyüyor , bence sektörde önümüzdeki dönemde konsolidasyonlar ile bu daha belirgin hale gelecek ( örneği geçmişte arcelorun mittal tarafından alınışı ve güncelde japon nipponun us steeli alışı )

    çin zaten sektörün yarı kapasitesine sahip çin her sektörde olduğu gibi en belirleyici oyuncu olacak önümüzdeki dönemlerde

Sayfa 495/859 İlkİlk ... 395445485493494495496497505545595 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •