Originally Posted by
yelpaze
1970'ler örneğini bu yüzden verdim zira altın yada hiç bir yatırım aracı genel anlamda kazançlı değildi sadece tahvil getirileri görece iyiydi hatta borsa endeksinden bile iyiydi. Borsaların uzun yıllar hareketsiz kaldığı örnekler mevcut, elbette bu dönemlerde daha iyi getiriler elde eden stratejiler de var ama bunlar çok dinamik stratejiler, Al-Tut stratejileri değil. Altın hiç bir getirisi olmayan garip, ilkel ve insanın acayip yönlerinin ürünü bir şey. Ortalamanın üzerinde getiri elde etmek isteyen biri için tavsiye etmek zor, Dünyadaki altınların büyük kısmı Merkez bankalarında öylece yatarken, halkın tamamı onun hakkında böyle kesin yargılara sahipken ve en çok madenciliği yapılan metalken nasıl sağlam yatırım oluyor, ben anlayamıyorum? Fiziki dolar ise enflasyon senaryosunda yapılacak en kötü şey gibi dursa da ülkemizde paranın hızlı değer kaybı bunu kabul edilebilir bir seçenek kılıyor. Dinamik portföy yönetimine şimdiden hazır olunmasını tavsiye ederim. Borsa sadece seçici olabilenleri için iyi bir adres olacak, ödevini sıkı yapanlar ve çok çalışanlar... aksi halde faiz daha güvenli. Tekrar söylemek gerekirse yüksek enflasyon senaryosundan söz ediyoruz ve bu olasılık için uygun stratejilerden. Uzun süren yüksek enflasyon dönemlerinde sanıldığının aksine gayrimenkul fiyatları da enflasyona yetişemiyor. Düzenli temettü getirisi olan hisse senetleri, uygun fiyatlardan alınan tahviller veya bunlardan doğru biçimde sepet yapan ve yönetim masrafları düşük fonlar altın, gayrimenkul gibi araçlardan daha iyi performans gösteriyor. Hızlı getiriler peşinden koşulmaması gereken bir dönem tipi olduğunu da hatırlatırım zira her hatanızda sadece varlık değer kaybı değil enflasyon karşısında da erime ile karşılaşırsınız. Bu bakımdan döngüsel şirketlere çok dikkat etmeli zira bunlarda ters yakalanmak çifte zarar demek.
Öncelikle felaket senaryosu olmadığını da kabul etmek gerekiyor. 37 trilyon$ borcu olan ABD'nin bunu döndürememesinden değil enflasyonla dengelemesinden söz ediyoruz. Bu senaryo felaket gibi algılanıyorsa sebebi hazırlıksız olmaktır, yoksa tarihte sayısız örneği olan bir olgu bu zaten. Kraliçenin İspanya'sından Hürrem'in kocasına, ABD iç savaşından 1. dünya savaşı sonrası avrupasına kadar pek çok örneği var. Ekonomi durmaz ancak uyum sağlayanın şansı artar, mesela farklı şirketler tarafından bir sürü orta ölçekli demir-çelik fabrikası inşaa eden Türkiye yerine tek çatı altında devasa kapasite kuran G.Kore'li Posco'nun şansı yüksek olur. Ya da düşük giderle S.Arabistan'da çalışabilecek tesisler rakiplerinin elinden iş alır. Elbette bu durumlara hazırlıklı olmayan bir ülke mecburen parasını değersizleştirip iş gücünü ucuzlatmak zorunda kalırsa bir bakmışsınız daha yereli bitmeden seçimlerin geneli konuşulmaya başlanır. Kaos bizim hayatımızda zaten var ama alışmışız. Şu ülkedeki fiyat artışları geri kalmış pek çok ülkede bile yok dolayısıyla bizim için sorun olmuyor ama aslında büyük sorun. Allah korusun bankada vadesiz Türk Liranız varken 6 ay uykuya dalsanız uyandığınızda yarı yarıya fakirleşmiş olursunuz. 2-3 sene uyusanız sıfırlanırsınız. ABD bakımından durum daha iyi zira ekonomileri çoklu bir zeminde. Klasik iş kollarında küresel gelir imkanları varken teknoloji, bio teknoloji, iletişim devrimi gibi silahlarını devreye sokarak yüksek enflasyon dönemini atlatabilirler. Mesela tüm dünyaya sattıkları aşılar, ilaçlar, katkı maddeleri vs. Uydu iletişimini devreye sokup tüm ülkelerin GSM ve internet abonelerini kendilerine çekebilirler, zaten pek çok alanda bunu yaptılar bile.
Faizler her zaman enflasyonun altında kalır diyerek şartlanmak da bence hata, likit zor bulunur hale geliyor her geçen gün ve bu durum nereye evrilir bilmiyoruz. Belki FED faiz indiriminde şansını dener sonra çark eder ama olasılıklar şimdilik Merkez Bankalarının aleyhine, hatta dün Mısır'da sert bir devaluasyon oldu bile. Türkiye'de faiz oranları şimdiden borsayı yavaşlatacak seviyede gibi gözüküyor, daha ötesini düşünmek zor.
Alıntı yaparak yanıtla
Sadık Üye
Gönderi Kuralları
Yer İmleri