EREGL - Ereğli Demir Çelik

[YSFKRM]

https://twitter.com/Piyasaturkiye1/s...718524143?s=19

Hasan Bey harika bir yatırımcı teşekkür ederim. 2022 mayıs ayında toplu alımlar ile borsa yatırımlarıma başlarken eregl o zaman çok güzel karlılık ile devam ediyordu neredeyse tüm param ile eregl alma dürtüsü oluşmuştu ancak kendi kendime dedim madem ne var ne yok borsaya yatırım yapıyorsun o zaman en güvendiğin gruplara eşit miktarda sermaye koymalısın oyak-koç-iş oyak grubundan sadece eregl-ısdmr koç grubundan froto-ttrak iş grubundan ise sise-ismen 2023 6 şubat depremi sonrası temettü ödememe kararı alınması ile birlikte ısdmr paylarını tuprs-ısmen şirketlerine kaydırdım , eyt ile emekli oldum kısa zamanda da çalışma hayatına dönmek istemiyordum, baktım olacak gibi değil 2023 gibi yeniden çalışma hayatına geri döndüm. Eregl paylarımı blokaĵladım ne ilave ediyorum ne de satıyorum ekleme yaptığım şirketler aksa ve ismen ile oyunda kalmaya devam ediyorum. Eregl bu zorlukları atlatacağına inancımı kötü yönetime rağmen yitirmedim çok büyük ve ülkemiz için kritik bir sektörün önemli bir mihenk taşı portföy ereglsiz olmaz.
Tüm ortaklarıma önce saĝlik ve büyük bir sabır diliyorum.
Syg.

SM-A536E cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

[Patrick Bateman]

Bence de öyle, eregl ufak lokma değil, isteseler de batıramazlar.

ytd

[deva-i dert]

Elimde Ereğli olmasa da, yatırım yapılabilir kıvama geliyor mu diye şirketi ve şirket hakkında yazılanları takip ediyorum elimden geldiğince. Yalnız çokça zikredilen bazı yatırımlarla ilgili fazla iyimser davranılıyor gibi geliyor bana. Belki yanılıyorumdur. Mesela:

1) GES yatırımları.. Bu yatırımları Türkiye'deki bir çok şirket yapıyor zaten. Ereğli'ye sektörel rakip olanların GES yatırımları yapmama gibi bir durumu var mı mesela? Eğer onlar da GES ve/veya RES yatırımları yapıyorlarsa, rakiplerinin de maliyet avantajı aynı zamanda ortaya çıkmış olmayacak mı? Uluslararası rakipler konusunda da durum aynı olabilir pekala. Mesela fiyatlama konusunda en büyük rakipler olabilecek Çinli ve Hintli demir çelikçilerin benzer yatırımları olmadığını biliyor muyuz? Eğer benzer yatırımları onlar da yapıyorsa, nasıl görece bir avantaj elde edilecek? Burası kafamda soru işareti. (Hintliler bu ara iç piyasaya harıl harıl çelik yetiştirmeye çalışıyor hikayesi doğru ise, en azından onlar belli bir süreliğine bizim iç piyasa için rekabette denklem dışı kalabilirler.)

2) Rakip olabilecek uluslararası oyunculardan, mesela Çinli demir çelikçilerden en azından bir kısmının demir cevheri madeni ve peletleme tesisleri olup olmadığını biliyor muyuz? Anti damping gibi bir sınırlama söz konusu olmayacaksa ve Çinli bazı rakiplerin benzer madenleri ve peletleme tesisleri varsa, yani onlarda da maliyet düşürücü etki yapacak aynı durum zaten mevcut ise, bu durumda onlardan daha avantajlı konuma nasıl gelebilecek Ereğli, bunun cevabı var mı? Coğrafi uzaklık ve taşıma maliyetlerinden dolayı oluşan görece avantaj ise söz konusu olan, onlarda da daha ucuz işçilik, daha ucuz hammadde ve daha ucuz enerji maliyetleri söz konusu değil mi? Bu durum coğrafi uzaklık ve taşıma dezavantajlarını nötrleyecek bir faktör değil mi? Hele ki Çin'de iç piyasada yakın zamanda ciddi anlamda bir canlanma söz konusu olmayacaksa, bu durum ucuz fiyatlama konusunda Çinli rakipleri daha agresif hale getirmez mi?

3) Çokça zikredilen başka bir durum ise 'batmayacak kadar büyük olması'.. Bir şirketin batmayacak kadar büyük olması yatırımcısına iyi para kazandırabilmesinin teminatı mıdır? Bu konuda da çok tatminkâr cevaplar göremedim şimdiye kadar. Zira dünyada da batmayacak kadar büyük olup uzun zamandır yatırımcılarına para kazandırmayan yığınla örnek varken, bu durumda Ereğli'yi istisna kılacak olan nedir? Belki benim gözümden kaçırdığım şeyler vardır.

Sorularım farazi sorular gibi duruyor. Ama bunların kimse tarafından dile getirilmiyor olması ve hep pozitif düşünülmesi bana biraz fazla iyimserlik gibi geliyor. Öte yandan karşıt yatırım gibi bir avantaj söz konusu olabilir mi ihtimalini düşünüp ciddi anlamda portföyüme bir parça ekleyip eklememe konusunda da uzun zamandır çelişkiler yaşıyorum. Şimdiye kadar, trading işlemlerimi saymazsam, yatırım amaçlı alım yapmamakla pek bir şey kaybetmedim. Ama bu hep böyle sürüp gidecek anlamı da taşımıyor, eğer yukarıdaki soruların Ereğli lehine avantaj teşkil edecek anlamlı cevapları varsa.

Tüm Ereğli yatırımcılarının büyük sabrının karşılığı pozitif gelişmeler oluşur inşallah.

[zars]

Duymuyorlar bir türlü...

https://twitter.com/Piyasaturkiye1/s...ZfCX5p84A&s=19

Redmi Note 8 Pro cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[müzikal]

Duymuyorlar bir türlü...

https://twitter.com/Piyasaturkiye1/s...ZfCX5p84A&s=19

Redmi Note 8 Pro cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Bu konu tamamen siyasi bir konudur. İç piyasamızı koruma amaçlı bir aksiyon ne geçmişte gördük, ne de gelecekte görmemiz mümkün değildir. Çin'e antidamping davası abesle iştigaldir, çözüm üretmeyecektir. Bu dava kazanılsa dahi ton başı karı artıracak bir unsur asla ve katiyen değildir. Geçici bir önlemeden öteye gitmez.

Sorun dünya tüketiminden en büyük payı alan çindeki üretim ve talep çıkmazı sorunudur. Bunun ne olduğun anlamak için çin gayrimenkul piyasasının dinamiklerini takip etmek gerekir. Orada bir iyileşme yaşanmadan, demir çelik talebine yönelim olamaz, fiyatların artışını tetikleyici bir unsur ortaya çıkamaz. Bunu anlamadan iyimser fikirler peşinde koşmak polyannacılıktan öteye geçmez.

Ne zaman çin inşaat sektörü ivme kazanır o zaman hrc fiyatları artar. Bunun sonucu demir çeliğe yansır ve taleple doğru orantılı ton başı kar rakamı yukarı ivmelenir. Bu durumun gerçekleşmesi 2024 yılı için mümkün değil. Dolayısıyla demir çelik sektörünün dibe vurduğu yıl bu yıl olmayacak. Dip 2025 te görülür kuvvetle muhtemel. Demir çelik maliyetlerinin düştüğü sektörlerin karını arttırdığı yıl bu yıl olacak. Karşıt yatırım yapanların ekmeği de buradan çıkacak. Hrc fiyatı düştükçe, bu hammaddeden mal üretenin kar marjı artar.

Geleceği bilemeyenler bilenlerden faydalanabilir. At fava bekle.

[zars]

Bu konu tamamen siyasi bir konudur. İç piyasamızı koruma amaçlı bir aksiyon ne geçmişte gördük, ne de gelecekte görmemiz mümkün değildir. Çin'e antidamping davası abesle iştigaldir, çözüm üretmeyecektir. Bu dava kazanılsa dahi ton başı karı artıracak bir unsur asla ve katiyen değildir. Geçici bir önlemeden öteye gitmez.

Sorun dünya tüketiminden en büyük payı alan çindeki üretim ve talep çıkmazı sorunudur. Bunun ne olduğun anlamak için çin gayrimenkul piyasasının dinamiklerini takip etmek gerekir. Orada bir iyileşme yaşanmadan, demir çelik talebine yönelim olamaz, fiyatların artışını tetikleyici bir unsur ortaya çıkamaz. Bunu anlamadan iyimser fikirler peşinde koşmak polyannacılıktan öteye geçmez.

Ne zaman çin inşaat sektörü ivme kazanır o zaman hrc fiyatları artar. Bunun sonucu demir çeliğe yansır ve taleple doğru orantılı ton başı kar rakamı yukarı ivmelenir. Bu durumun gerçekleşmesi 2024 yılı için mümkün değil. Dolayısıyla demir çelik sektörünün dibe vurduğu yıl bu yıl olmayacak. Dip 2025 te görülür kuvvetle muhtemel. Demir çelik maliyetlerinin düştüğü sektörlerin karını arttırdığı yıl bu yıl olacak. Karşıt yatırım yapanların ekmeği de buradan çıkacak. Hrc fiyatı düştükçe, bu hammaddeden mal üretenin kar marjı artar.

Geleceği bilemeyenler bilenlerden faydalanabilir. At fava bekle.

Sn müzikal...Amerika ve Avrupa kendi üreticilerini korumak amaçlı uygulamıyor mu...ya da Çin elektrikli araçlarına extra vergiyi üreticileri korumak amaçlı biz koymadık mı...Amerika da 1000 dolar olan Çin de 530 dolar, aksi durumda Amerika'daki üreticiler mal satamaz...damping yapana anti damping vergisi getirilmesi bence tüm ülkeler için zorunluluktur...aksi durumda üretim biter... Çinden slab, kütük alıp işleyip o şekilde satabiliriz ve göbekten bağlı oluruz...

Redmi Note 8 Pro cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[MiniYatirimci]

Bu konu tamamen siyasi bir konudur. İç piyasamızı koruma amaçlı bir aksiyon ne geçmişte gördük, ne de gelecekte görmemiz mümkün değildir. Çin'e antidamping davası abesle iştigaldir, çözüm üretmeyecektir. Bu dava kazanılsa dahi ton başı karı artıracak bir unsur asla ve katiyen değildir. Geçici bir önlemeden öteye gitmez.

Sorun dünya tüketiminden en büyük payı alan çindeki üretim ve talep çıkmazı sorunudur. Bunun ne olduğun anlamak için çin gayrimenkul piyasasının dinamiklerini takip etmek gerekir. Orada bir iyileşme yaşanmadan, demir çelik talebine yönelim olamaz, fiyatların artışını tetikleyici bir unsur ortaya çıkamaz. Bunu anlamadan iyimser fikirler peşinde koşmak polyannacılıktan öteye geçmez.

Ne zaman çin inşaat sektörü ivme kazanır o zaman hrc fiyatları artar. Bunun sonucu demir çeliğe yansır ve taleple doğru orantılı ton başı kar rakamı yukarı ivmelenir. Bu durumun gerçekleşmesi 2024 yılı için mümkün değil. Dolayısıyla demir çelik sektörünün dibe vurduğu yıl bu yıl olmayacak. Dip 2025 te görülür kuvvetle muhtemel. Demir çelik maliyetlerinin düştüğü sektörlerin karını arttırdığı yıl bu yıl olacak. Karşıt yatırım yapanların ekmeği de buradan çıkacak. Hrc fiyatı düştükçe, bu hammaddeden mal üretenin kar marjı artar.

Geleceği bilemeyenler bilenlerden faydalanabilir. At fava bekle.

Çin emlak sektörünü hareketlendirmek için ekonomi kitaplarında yer almayan bir tavsiyem var aslında ama sonu çok kötü bir yere çıkıyor sonra Çin ekonomi bakanının gözlerinde ışıltı yok demek ki

[MiniYatirimci]

Pasif emirleri izni olan herkes görebilir, her trader göremez.

müzikal hocam ben bunu merak ediyordum iyi denk geldi sizin eski yazılardan.

pasifte bekleyen emirlerin kimin olduğu nasıl görülüyor. emir defterine bakma yetkisi kimde var?