Sayfa 12/12 İlkİlk ... 2101112
Arama sonucu : 94 madde; 89 - 94 arası.

Konu: Bana Göre...

  1. #89
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Türkiye
    Gönderi
    10,163
    Blog Entries
    12
    Fransızları, nedeni nedir fikrim yok, Batı dünyasının şövenleri olarak kafadan itici bulurum.

    Bu şövenist insanların ülkesi, nedense, hemen tüm spor branşlarında, Afrika kökenli insanları doldurur milli takımlarına.

    İnanılmaz bir çelişki olarak kabul ederim bu durumu.

    Basketbol, futbol, atletizm, judo vs iddialı oldukları hemen tüm milli takımları siyah renkli sporcuların hakimiyetinde.

    Kızımla "güneşte epey yanmış bu Fransızlar" diye dalgamızı geçeriz.

    Dün gece, Türkiye-Fransa erkek futbol maçından önce kızım iyimser bir tahminle yeneceğimizi düşündü. Bendeniz, acaip futbol eksperi olarak, 4 golle yenileceğimiz tahmininde bulunmuştum.

    İnanılmaz bir başarı düzeyinde Fransızları, onların deyimiyle, sürklase ettik.

    İyi de ettik.

    Maçtan önce Hakan Çalhanoğlu'nun dediği gibi "Fransızları üzdük"...

    Tebrikler Türkiye.

    İhtiyacımız var, gerçek yaşamdan farklı alanlarda bu tür sevinçlere.

  2. #90
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Türkiye
    Gönderi
    10,163
    Blog Entries
    12
    Afrika Uluslar Kupasında Fas-Benin maçını izliyorum.

    Maçın başında, Benin futbol takımından 9 nolu Pote, su içerken tek dizinin üstüne çöktü ve suyu öyle içti...

    Benim ülkemde köylülerin su içme usulleri aklıma geliverdi.

    Bizim orta Anadolu köylüsünün erkekleri, en azından benim çocukluğumda, su içerken ilk önce yaşlı biri varsa ona teklif eder, sonra da su içerken saygıyla, çömelirdi...

    Ben saygıya yorardım en azından bu hareketi.

    Afrikalı siyahi oyuncunun binlerce kilometre ötede aynı harekete benzer davranışla suyunu içmesini de suya gösterilen saygıya verdim.

    Afrıka'da temiz su kıtlığı düşünülecek olursa çok da yakışır hani.

    Fakir, zorluklar içinde ekmeğini sofraya getiren insanların tüm nimetlere şükranla yaklaşması ne kadar anlamlıdır.

    Bugünün kıymet bilmeyen gençlerine de ders olmalı.

    Yolda gördüğü ekmek parçasını alıp öperek başına koyan sonrada ayak altından bir köşeye kaldıran bir neslin çocuklarıyız biz.

    Ne yazık ki bu konuda çocuklarımızı iyi yetiştiremedik.

  3. #91
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Türkiye
    Gönderi
    10,163
    Blog Entries
    12
    Günlük gazetelere çok aşina, pazar sabahları kendi gazetelerimizden satın alabilmek için bayinin, bakkalın önünde sıraya girmeye alışkın bir kuşak benim kuşağım.

    Dinlence günümüzde 4-5 gazeteyi, evde tüm aile fertleri elden ele dolaştırırdık. Cumhuriyet bulmaca benim pazar günümü tümüyle kapatabilirdi.

    Köşe yazarlarını merakla, saygıyla okurduk. Belirli konularda ne demiş kulak verir, arkadaşlarımıza o günkü yazısından bölümler paylaşırdık.

    Sonra bir şeyler bozuldu. Biz mi büyüdük geliştik, onlar mı olayların baskısı altında ezilip küçüldüler bilmiyorum. Ama gazete aşkımız giderek daraldı. Evimize giren gazete sayısı azaldı. Seçici olduk.

    Ben şahsen 90'larda İlhan Selçuk'a bir olaydaki duruşundan (neydi hatırlamıyorum) bir kırıldım. Bir daha gazete almadım.

    Zaten internetten de gazeteleri takip olanağı doğmuştu. Yazarları ne demiş diye değil, her dediklerini, belirli bir kuşkuyla izlemeye başladım.

    Askeri darbeler, baskılar, gazetelerin el değiştirerek iktidarın yönlendirdiği hatta kredi olanağı sağladığı yandaş sermayedar tarafından satın alınmalarıyla büyü tamamen bozuldu.

    Fark ettim ki, takip ettiğim bir grup yazar içinde en yumuşak huylusu, zamanla en sert adam haline geldi. Benim için en son Hürriyet Gazetesinde Mehmet Yılmaz, Murat Yetkin gibi yazarların iktidarı en çok sorgulayan, rahatsız eden yazarlar haline geldiklerini gördüğümde, büyük değişimi nihayet kavradım.

    O yazarların bile ortadan kalkmasıyla 1984 romanı bizim için bir gerçek olmuştu.

    Şöyle bir bakın. Gazetelerdeki en radikal en muhalif yazar kim diye...

    Mesela, eskiden Amiral gemisi yakıştırması yapılan Hürriyet Gazetesinde Ahmet Hakan, Ertuğrul Özkök gibi şaklabanlar en popüler yazar durumunda. Kanat Atkaya ise en sivrisi...

    Diğer gazetelerde de durum farklı değil.

    Bilmem anlatabildim mi?

  4. #92
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Türkiye
    Gönderi
    10,163
    Blog Entries
    12
    Cüret, cahilin sanatıdır...

    Cüret, içinde bulunduğun sosyal topluluğun bilgisine, görgüsüne, zevkine, kabiliyetine yapılan had bilmez saygısızlıktır.

    Cahil görmez,bilmez ve takmaz böyle hadleri...

    Sanalda bu tiplere daha çok rastlamamız rastlantı değil.

    Sanal, cahili bilenle, görgüsüzü görgülüyle, bilgisizi alimle eşitleyen bir platform.

    Cüretin son kertede örneklerine şahit olduğumuz bir sahne.

    Aynen bizim demokrasimizin seçmeni gibi...

    Bakın size güncel bir örnek vereyim.

    Forumumuzun "Edebiyat bölümünde" bir çok kişi, şiir dünyamızın eli öpülesi şairlerinin şiirlerinden örnekler veriyor. Bir üye de geliyor kendi şiirlerini(!) paylaşıyor aynı mekanda...

    Hemen tamamı elma armut yiyelim, bol bol sebze yiyelim gibi yüzlerce şiirlerden bir kaç örnek vereyim. İnanın dalga geçmiyorum. Adam yıllardır aynı minval üzerine yazıyor. Forumun modu gelip de bunları çöp tenekesine atmıyor. Özgürlük diye çirkinini besliyor elceğiziyle...

    Dehadan örnekler....

    Patates sarı elma ekşi
    Sebze ne güzel ne güzel
    Şeftali yiyelim karpuz yiyelim
    Kavun güzel üzüm güzel
    Yazın meyve bol bol çıkar
    Orman güzel bahçe güzel
    Güneş çıkar Yağmur yağar
    Bu tabiat ne kadarda güzel

    ***********

    üzüm incir pekmez
    elma yesek ne güzel
    portakal çıkacak yakında
    nar çok faydalı
    meyve meyve güzel meyve
    bol bol çık yiyelim
    sebzeleri sevelim
    bol bol ağaç dikelim

    **********

    saksıya ektim patates
    bahçede var domates
    elimde bir adet elma
    ekiyorum nane
    nane limon maydanoz
    tere ektim ne güzel
    seneye erik ucuz olsun
    her yer meyve dolsun
    meyve çok güzel ne güzel

    Nasıl buldunuz?

    Cahilin eşitlik diye cüretini artırdığı dönemlere ne demeli bilmiyorum...

    Muhafazakarlar fetret dönemi diyebilirler...

    Benim için nefret dönemi...

  5. #93
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Türkiye
    Gönderi
    10,163
    Blog Entries
    12
    KOCAELİ'nin Kandıra ilçesinde poğaça yerken lokmanın boğazına takılması sonucu nefessiz kalan Zita Christine Meriçcoşar (68), kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

    Haber böyle...

    Hikmetinden sual olunmaz ama bence biz insanoğullarının mühendisliğinde en hatalı dosya, ağız ve burun fonksiyonlarının müşterek kullandıkları bir boğaz bölümü.

    Hastalıkla giderek daralan boğaz, zaman zaman, yaşamsal önemdeki nefes alma fonksiyonumuzun önüne engeller çıkarabilmekte...

    Bence otomobiller gibi, insanın beslenmesi de ayrı ve de bağımsız bir delikten halledilebilmeliydi...

    Yukarıda haberdeki dramatik örnekte olduğu gibi, "can boğazdan gelir" atasözümüz, bu anatomik hata nedeniyle bazan, "can boğazdan gider" değişimine uğrayabiliyor...

  6. #94
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Türkiye
    Gönderi
    10,163
    Blog Entries
    12



    Bugün İstanbul Sancaktepe'de, fotoğraftaki binada doğalgaz sıkışması nedeniyle patlama olmuş.

    Bunda anormal bir durum yok.

    Ama birinci derece deprem bölgesi olan İstanbul'da imarına izin verilen binanın halini görüyor musunuz?

    Varsan baksan Rizeli çıkar sahipleri.

    Bina da son aftan yararlananlardandır olasılıkla.

    Avrupa'da bina gövdesinden ayrılan ufak bir uzantıya bile izin verilmezken adam ara katın birini resmen kameriye gibi havadar hale getirmiş.

    Her türlü felakete davetiye gönderen bir milletiz kafa yapısı olarak.

    Felaket kapımızı çaldığında otur dövün.

    Devlet nerede diye kafanı duvarlara vur.

Sayfa 12/12 İlkİlk ... 2101112

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •