Bana Göre...

[BORA YAŞAR]

Bu iki haritayı gözönünde bulundurunca, Zeytin Yasası daha bir anlam kazanıyor...

[BORA YAŞAR]

Malum günümüzün en önemli konusu Arda'nın terbiyesizliği...

Arda uçağa bindikten sonra koltuğuna doğru ilerlerken babası yaşındaki Gazeteci Bilal Meşe'nin boğazına sarılarak ana avrat kız sinkaf etmişti...

Bu sinir patlamasının altında yatanı açıklamakta yetersiz kalan basınımıza yardımcı olmak amacıyla olayı araştırdım.

Ve bugün sonuca vardım.

Meğer Arda uçağa binerken pilotlardan kokpite girmek için izin istemiş. Onlar vermeyince de tevazu gösterip Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı aramamış THY Genel Müdürü Bilal Ekşi'yi arayarak kokpite girme izni istemiş. O da vermeyince kafası atan Arda'mızBİLAL Ekşi'yi dövemeyince karşısına çıkan ilk Bilaloğlan BİLAL Meşe'ye girişmiş...

Olay bu kadar basit ve anlaşılabilir...

Bu karşılıksız hizmetim de vatana millete armağan olsun...


Konuyla ilgili link şöyle :http://www.milliyet.com.tr/kokpitte-...2-skorerhaber/

[BORA YAŞAR]

[BORA YAŞAR]

Nasrettin Hocaya demişler;

Hocam Ramazan bitti gidiyor,

Acaba bizden memnun kaldı mı ki ?

Kalmıştır elbet memnun kalmasa her sene 10 gün erkenden gelir mi?

Ama Hocam, böyle bereket dolu bir ayın bitmesinden dolayı biz çok üzülüyoruz.

Bilmez miyim Ramazan bitti diye üzüntünüzden 3 gün Bayram yapıyorsunuz

[BORA YAŞAR]

15 yıldan fazla bir süredir internetin sağladığı imkanla, bilgisayarla girdiğim forumlarda yazı yazıyor, çeşitli iletileri paylaşıyorum.

Binlerce yazı yazdım türlü çeşitli konularda.

Yaşamın bana öğrettiği, gördüğüm, bildiğim, inandığım konu başlıklarında, çok uzun mesailerde sarfettiğim emek sonunda, kendimce döktürdüm.

Yazdıklarımı beğenenler yanında nefret edenler de oldu.

Böylelikle dostlar da edindim, düşmanlar da.

Hergün 8-10 saat bilgisayar başında vakit geçirerek, olur olmaz konularda yazılar yazıp, insanlarla papaz olmanın anlamı nedir diye sorarım hep kendime...

Birincil ağırlıklı neden, kişinin yapacak daha ilginç bir şey bulamamasi olmalı.

İşsizlik, emeklilik, maluliyet gibi etmenlerle evde oturmak durumunda kalanlar için hem vakit geçirme hem de sosyalleşme imkanı.

İkinci neden ülkenin sorunları üzerinde zahmetsiz ve fazla tehlike taşımayan ahkam kesebilmenin dayanılmaz cazibesi olabilir.

Üçüncü bir neden kişinin bu yolla aldığı forumlarda, bloglarda başka kişilerce tanınır hale gelmesi, beğenilmesi, alkışlanması, yollarına gül dökülmesi, şeyh ilan edilip kul köle olunması gibi derecelerle ifade edilebilecek, başka yerde bulamayacağı manevi haz ve tatmin olabilir.

Yukarda yaptığım klasman ne kadar doğrudur bilemem.

Ama şurası gerçek ki, kişiler forumlarda, facebook, twitter gibi altyapılarda karşılaştıkları kişi gururunu okşayan davranışlardan beslenmekte, bu kaynaklardan uzak kalınca da mutsuzluk ve çaresizlikle kıvranmaktalar.

Özellikle, hissenet gibi ekonomi ve borsa forumlarında, yatırımları için doğru bir öneri ve strateji, öğüt arayan yığınları yaptıkları analiz ve grafiklerle mutlu eden kişiler, yıllardır edindiğim tecrübe ve gözleme göre, sayısız mürit sahibi olmaktadırlar.

Sonuçta bu kişiler her dedikleri doğru çıkan Nostradamus misali, gelecekten haber veren kahin falan değildirler.

Yaptıkları analizin, öngörünün isabetine sonradan o başlıktakilerin bir not verme olanağı tanınsa, uzun vadede eksilerinin artılarını da götürdüğü görülebilecektir.

Bu tür popüler forum simalarının analiz ve öngörülerindeki başarıslarının uzun vadeli olmasının en büyük destekçisi, şanslarına, onlara uygun bir ekonomik trendin uzun sürmesidir.

Ne unutulmaz forum kahramanları gördük.

Şimdi yoklar.

Bir kısmı başka forum ve yerlerde bu işe devam etseler de artık onlar da analiz yaparken fazla iddialı olmadan ne şiş yansın ne kebapvari yorumlarla yaşamlarını sürdürmenin rasyonel temeline ermişlerdir.

Bu arada bir soru:

Benim üstadı azam muazzam diye karikatürleştirdiğim, "şeyh uçmaz mürit uçurur" deyimini haklı çıkaran, yatırımları için doğru öneri bekleyen, üstad için başlıklarda kimseye tenkit, hesap sorma hakkı tanımayan yığınların ululaştırdıkları sanal kahramanlar, bu kadar zaman ve emek harcayarak, karşılıksız neden verip dururlar.

Bu fedakarlığın nedeni nedir?

Bu konuda da yukarıda yazdıklarım, üstadı azamlar için de geçerlidir.

Kişisel haz ve manevi taltif olayı.

Haklı şöhreti o forumu aşan üstadlar, bir gün tüm müritlerine "bye anacığım sizleri seviyorum" diyerek başka diyarlara pupa yelken gideceklerdir.

Doğaldır bu.

Sözüm onlara değil, hemen her konuda karşılaştığımız, bağlılık ve bağımlılıklarını bu coğrafyada yaşayanlara has davranışlarla sergilemeyi marifet sayan müritleredir.

Onurlu duruş, dik duruş, edimlerini rasyonel düşünce ve analize dayndırmak kişiyi özgür ve insan kılar.

[BORA YAŞAR]

İstanbul'da bugün yağan yağmur için, Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş; "Bu kadarını beklemiyorduk, öğleden sonra daha da fazlası var" demiş...
Hani o bildik Osmanlı dönemine ait fıkradaki Paşanın öğle uykusunu bağırarak bozan salatalık satan satıcı kendisine sattığı malla eziyet edilirken gülerek "arkadan su kabakçısı geliyordu. bakalım o ne yapacak? " dediği gibi...
İstanbul bir sel ve göl halini almış...Sorumlu Belediye Başkanının lafına bak. Bu kadarını beklemiyorlarmış...
Hani futbol maçında kale önüne orta yapılır. Gol atmasını beklediğiniz futbolcu sizin gibi topu seyreder, fırsat kaçar.
Spor spikeri hemen o bildik lafı döktürüverir: "Bu ortayı beklemiyordu..."
Sanırsın futbolcu orada belediye otobüsü bekliyordu.
Bu arada sorumsuz bakanlar sürüsünden Ulaştırma Bakanı Ahmet Aslan: "Bu bir afettir" demiş...Sıyrılmak için..
Ben de diyorum ki...Bu kadar yağmur duasına çıkmasaydınız be birader. Sonu işte bu...Zorlamayın. Elinizde kalır...

[BORA YAŞAR]

Bizde durum şöyle....

[uğuraltun]

emekleriniz için çok teşekkürler.