Sayfa 16/48 İlkİlk ... 6141516171826 ... SonSon
Arama sonucu : 382 madde; 121 - 128 arası.

Konu: borsa mağdurları-çeaş-kepez elektirik

  1. Borsa baskanı aynı sozleri kaç kez soyledi ve suren davalar problemler var dedi..Kısaca Uzan ile anlaşmadan hiçbir şey veremezler..yada ne verecekler 15 sene olmuş aç tahtayı serbest piyasa belirlesin fiyatı..dolar 4 olmuş endeks 116bin ve hisse ne olabilirdi en az hiç bölünmemiş ..0.40krusluk garan ne oldu kaç kez bolundu bir hesaplasın

  2. 500 ile 1000 arası en az olmalı...lot bası kısaca 1000 tanesi 1 milyon

  3. 2014 yılından tanınmış bir ekonomiste sordum ne olur mesela açılsa tahta diye o zaman endeks 70binler civarında dediği enaz 150 idi o zaman..düşünün yani

  4.  Alıntı Originally Posted by turbulans Yazıyı Oku
    Hadi inşallah inşallah.allah devletimize güç versin."zaman kısa düşman çok."
    devleti kutsamayı bırakın,önce ÇEAŞ ve EGHOL de üzerine yattıklarını ödesin. sonra KY norsaya girsinmiş,hadi ORADAN!

  5. ALLAH DEVLETİMİ HER DAİM GÜÇLÜ KILSIN.
    borsa başkanının açıklamaları umut verici.dilerim bu görüş siyasilerdede vardır.zira bu kanayan yara siyasilerin artık çözmesi gereken bir mecburiyetleri.artık son bulsun bu esaret.

  6.  Alıntı Originally Posted by turbulans Yazıyı Oku
    ALLAH DEVLETİMİ HER DAİM GÜÇLÜ KILSIN.
    borsa başkanının açıklamaları umut verici.dilerim bu görüş siyasilerdede vardır.zira bu kanayan yara siyasilerin artık çözmesi gereken bir mecburiyetleri.artık son bulsun bu esaret.
    T.C devleti aşağılık bir devlettir.. "devlet" diyorum bilerek diyorum. zira yasama , yürütme, yargı hepsi içindedir. türk insanının birçoğunun zihniyeti bozuktur..

    sizin samimiyetinize asla inanmıyorum.. sizde borsa başkanı vesair insanlar gıbı algı yönetimi yapıyosunnuz..

    psikoloji okuyanlar bunu iyi bilir.. UMUT OLDUĞU SÜRECE BİRİNE ZARAR VERMEZSİNİZ.. umut sizi sakinleştirir, normal hayatınızı sürmenizi sağlar , beklenti içinde hayatınızı idame ettirir ve bir gün diğer insanlar gibi ölür gidersiniz.

    peki borsa başkanı vs insanlar bu açıklamaları neden yapıyorlar? bence bazı çeaş-kepez yatırımcıları umudunu kaybetmeye başladı. yani şöyle düşünmeye başladılar ARTIK KESİNLİKLE PARAMIZI ALAMIYACAĞIZ..

    bu doğal bir insanı aynı zamanda ciddi derece de öfkelendirir, siyasi , bürokrat vs insanlara zarar vermeyi düşünebilir. (bunların hepsi doğal tepkilerdir)

    esasen yapmak istedikleri SİZİN TAMAMEN BU PARALARI UNUTMANIZ. ama bunun olmayacağını biliyorlar (doğal bir insan böyle bir gaspı unutamaz) tabi nereye kadar ÖLÜNCEYE KADAR..

    birde şu gercek var İKİNCİL KİŞİLER YANİ SİZİN ÇOCUKLARINIZ YAKINLARINIZ. BU OLAYDAN ASLA SİZİN KADAR ETKİLENMEZLER.. ( bu bilimsel bir gerçek) o yüzden ileride çocuklarınızdan devlete gösterilecek tepki sizin gösterdiğinizden kat be kat az olacak..

    yani ÖDEMİYORUZ KARDEŞİM deseler de sizin yakınlarınız bu parayı unutmaya daha meyilli olacaklar..

    BUNLARIN HEPSİ PLANLI VE BİLİNÇLİ OLARAK YAPILIYOR.

    sizleri umutsuzluğa sevk etmek istemiyorum.. amacım asla bu değil zira ben çok büyük zarar gördüm dibs olayından..

    fakat realist olmak çok önemli.. siz bunun hesabını sormadığınızda arkanızdan gelenler asla sormayacak..

    sevgiler,,

  7. dedimya ALLAH DEVLETİMİZE GÜÇ KUVVET VERSİN VE HER DAİM MUZAFFER EYLESİN.."zaman az düşman çok"

  8. devlet ky nın birikimini gasp ederken muhtemelen tek düşündüğü şey "oy kaygısı ve hayati tehlike" hayati tehlike derken sizin hayatınız değil doğal olarak kendi hayatları ve yakınlarının hayatları..

    çeaş kepez de onların zihniyetiyle şöyle düşünülüyor; hemen hemen hiç bir vatandaş borsadaki şirketlere birikiminin tamamını yatırmaz hele ki tek bir şirkete asla yatırmaz, dahası çeaş gibi gözaltı pazarında olan bir şirkete hiç mi hiç hayati birikimini yatırmaz..

    hayati birikim nerelere yatırılır ? mevduat kabul etme yektisi olan bankalara mevduat olarak yada devlet iç borçlanma senetlerine..

    çeaş küçük yatırımcısının en az imar bankasın da mevduat yapan veya hazine bonosu alan insanlar kadar tasarrufunun kendilerine iade edilmesine hakkı vardı. (buna hiç bir şüphe yok)

    ama aşağılık devlet zihniyeti böyle çalışmıyor.. bir borsa şirketinde kişinin hayati birikimi olup olmayacağı değerlendiriliyor, özellikle gözaltı pazarında bir şirkette kişilerin birikiminin çok küçük bir kısmı olabileceği düşünülüyor..

    peki bu neyi değiştirir? böyle bir durum da diyelim toplam birikiminizin %20 si kadarını çeaş hissesine yatırdınız. öncelikle bunun ödenmemesi durumun da sizin hayatınızın kararacağı, yuvanızın dağılacağı, ciddi ruhsal problemler yaşamıyacağınız, sıkıntıdan ,stress ten ciddi hastalıklara yakalanmıyacağınız düşünülüyor.

    sözün özü zengin bir insanın bir kısım parasına el koymak gibi düşünün. devlet durumu böyle algılıyor ve haksız - hukuksuz tasarrufunuzu gasp ediyor.

    tabi oy kaygısının hesabı yapılıyordur. böyle bir gasp ta haklarına el konulanlar oy kullanma hakkı olan kaç kişi? bunların yakınları etkileme ihtimali ne kadardır? bana göre bütün bunlar hesaplanıyor ve öyle karar veriliyor.

    örnek imar bankasın daki birikimlerin bir çoğu "hayati" birikimler di yani kişi 30 yıl çalışmış emekli olmuş, konut parasına yakın bir parayı konut almak için bankaya yatırmış bir miktar daha birikim yaptığın da konut alacak (o zaman konutları peşin alıyordunuz)

    veya konutu var fakat çocukların geleceği yada çocuklarına konut almak için birikim yapmış, veya daha vahim bir durum bir miktar birikim yapmış, gelir düzeyi çok düşük o dönem faizler yüksek olduğu için aylık harcamasının en az yarısını banka faizi ile karşılıyor.

    bu birikimler bile gasp edildi.. benim tahminim bu yüzden onbinlerce yuva yıkıldı, çeşitli dernekler kuruldu. intihar edenler oldu, psikolojisi bozulup hayatı kararanlar oldu. devlet hakkını gasp ettiği için borç batağına girenler oldu.. sıkıntıdan kanser olup ölenler oldu vs

    bu farklılıklar el koyulan birikimin kişilerin hayati birikimi olup olmamasıyla yakından ilgili.. devlet esasen bunu da düşünmüştür. fakat ben o dönem iktidarının ve şimdi de (insana hiç değer vermedğinden kesinlikle eminim)

    ve insanımızın algı yönetiminin çok kolay kurbanı olması devletin yaptığı algı operasyonuyla öfkesini uzanlara ve/veya kendisine yöneltmesine sebep oldu. bu önce ruhsal sonra biyolojik hastalıkların temelini oluşturdu fakat devleti yönetenlerin kaygısı bu değildi algı yerine haklarını gasp ettiği vatandaşların gerçeği görmesi durumun da öfkenin kendilerine yönelmesi hem hayati tehlike hemde oy kaybetmelerine yol açabilirdi.

    esasen imar bankası olayın da ALGI MÜHENDİSLİĞİNİ çok profesyonel şekilde yürütmeye çalıştılar. zira 400bin insan aileleriyle 1.5 2 milyon insan, ve bunların yakınlarını etkilemesi düşünüldüğün de ciddi bir oy potansiyeli olan bir kitle vardı.

    devlet ne yazık ki bu insanların hem haklarını gasp edip , hemde en az yarısının oylarını almayı başardı (algı mühendisliği ile)

    algı herkesin bildği gibi uzanın imar bankası tasarrf sahiplerinin birikimlerini hortumladığı, yurt dışına çıkardığı veya devletin bu paraları uzanların ne yaptığını bilmedği üzerine işlendi ..

    uzanların bir kısım tasarrufu kendi şirketlerine aktardığı dil ucuyla söylense bile bunun kredi olarak değil, "kayıtsız para transferi" olarak gerçekleştiği ve böyle bir paranın uzan şirketlerin de bulunmadığı gibi algı tasarruf sahiplerine yutturulmaya çalışıldı.

    esasen devletin elindeki olanaklar ve uzman kadro göz önüne alındığında ve hiç kimsenin bankalar hakkında ulaşamıyacağı datalara devletin sahip olduğu bilindiğinde..

    hiç bir bankanın, hiç bir holding veya grubun hatta yurtdışına ciddi para transferi yapan hiç bir kimsenin devletin gözünden kaçmasının mümkün olmayacağı bilinir..

    yeri gelmişken yine söyleyeyim, t.c devleti aşağılık zihniyete sahip bir devlettir. herşeyi uzman kadrosuyla bilinçli, art niyetli, kasıtlı, organize , planlı şekilde yapar. bilmedği hiç birşey yoktur,

    esasen imar bankası tasarruf sahibi ve çeaş yatırımcıları en basit şu değerlendirmeyi yapabilir di..

    uzanlar bizim paramızı hortumlamış sa uzan şirketlerinin toplam değeri bizim alacağımızın altındaysa tamamı bize aittir..

    üstündeyse devlet kalan kısmına el koyabilir.. zira uzanlar topladıkları parayı ya şirketlerine yatırmıştır (yurtiçi) yada yurt dışına çıkarmıştır. devletin uzanlardan ancak vergi alacağı söz konusu olabilir onun dışında bir alacağı söz konusu olamaz.

    burada imar bankasının vergi borcu oludğu iddia ediliyor.. öncelikle şunu söylemek lazım uzanlar esasen mevduat sahibi ve dibs yatırımcısından topladığı vergiyi devlete vermek durumundadır.

    esasen vergiyi mevduat sahibi ve dibs yatırımcısı devlete öder, uzanlar burada aracıdır.

    ben şu kanaatteyim.. devlet banka yerine koymadığı, mevduat ve dibs alan yatırımcıya tuzak kurduğu, bankayı diğer bankalardan tamamen soyutladığı veya otomatik olarak soyutlanan bankaya hala mevduat toplama yetkisi tanıdığı,

    bankayı 1tl bile fonlamadığı, mevduat ve tasarurf sahiplerinin haklarını gasp etmek adına herşeyiyaptığı bir ortamda HİÇ BİR TASARRUF SAHİBİNDEN VERGİ ALMASI SÖZ KONUSU DEĞİLDİR..

    gündemde olan çiftlikbank olayı var, adına bakıp bankacılık lisansı olduğunu düşünmeyin.. devlet çiftlikbank ın topladığı paralardan vergi almışmı? alamaz..

    zira çiftlikbank banka değildir.. devletin imar bankası tasarurf sahiplerinden vergi alabilmesi için haklarını tamamen ve eksiksiz olarak gününde ödemesi gerekiyordu.. bunu yapmadığı anda vergi alma hakkını kaybeder.. zira tasarrufları gününde ve eksiksiz ödemedğin de tasarruf sahiplerinin haklarını korumamış olur..

    dibs lerde mülkiyet hakkı vermeyip, kişi adına saklama hesabı tutmayıp dijital ortam da dibs sattırdığı için dolandırıcılık yapmış , anayasal suç işlemiş olur.

    eksiksiz ve günün de ödeme yaptığın da bu kusurlar dikkate alınmadan devlet e uzanlardan tasarruf sahiplerinin ödedği vergiyi alma hakkı doğar.

    sözüm ona uzan operasyonu, bana göre tasarruf sahiplerinin haklarını gasp etme operasyonu bir bütün olduğu düşünüldüğün de ve verginin gerçekte tasarruf sahiplerinden alındığı düşünüldüğünde DEVLETİN İMAR BANKASINDAN VERGİ TAHSİL ETME HAKKI OLMADIĞI NET ŞEKİLDE GÖRÜLÜR.. (tabi bunu hukuki zemine taşımak ve tasarruf sahiplerinin bu anlamda haklı olduğunu savunmak ve kanıtlamak hukukçuların göreviydi ama yapmadılar)

    İŞİN ÖZETİ T.C DEVLETİ İMAR BANKASINI FİİLEN TAMAMEN TÜRK BANKACILIK SİSTEMİNİN DIŞINA ATMIŞ.. RESMİ OLARAK BUNUNLA İLGİLİ ADIMLARI ATMAMIŞTIR. DİĞER BANKALAR DA OLDUĞU GİBİ TASARRUF SAHİPLERİNİN HAKLARINI KORUMAK BİR YANA GASP ETMEK İÇİN HER TÜRLÜ YOLU DENEMİŞTİR.

Sayfa 16/48 İlkİlk ... 6141516171826 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •