Sayfa 88/120 ÝlkÝlk ... 3878868788899098 ... SonSon
Arama sonucu : 959 madde; 697 - 704 arasý.

Konu: AKCNS - Akçansa Çimento Sanayi Ve Ticaret A.Þ.

  1.  Alýntý Originally Posted by cemar Yazýyý Oku
    Týkanýklýk oluyor buralarda bir ptlatýrsak o týkanýklýðý hýzlanýrýz


    hisse.net kullanarak iPhone aracýlýðýyla gönderildi
    Katar ve kanal istanbul sebebiyle týkanýklýk sert açýldý. Zaten kanal istanbul hikayesi baþlar ise akçansa kapasite kullaným oraný uçar. Ytd


    iPhone cihazýmdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

  2. #698
     Alýntý Originally Posted by honky Yazýyý Oku
    Ýlk hedefimiz 18 ortaklar
    Evet bugün tavan 21
    Cimsa 37
    Mutlaka fark kapanacaktýr
    Ytd

  3. Cimsa sermayenin 6 katý kâr yazmýþ.Ne farký var ki kapanacak acaba?Giderse o da gider bu da gider sanýrým emin deðilim ama.

    Redmi 7A cihazýmdan Tapatalk kullanýlarak gönderildi

  4. #700
    Yarýnýn tavaný kaç dostlar
    Ytd


  5. YENÝ YATIRIMLARIMIZLA ÜLKEMÝZÝN EN BÜYÜK TESÝSÝ VE ÝHRACATÇISI OLMA YOLUNDA ÝLERLEMEYÝ SÜRDÜRECEÐÝZ



    Murat Kahya
    Medcem Çimento Genel Müdürü



    Dünyanýn ve Türkiye nin en büyük ve önemli çimento üreticilerinden biri olan Medcem Çimento, yakýn zamanda açýkladýðý yatýrýmlar ve farklý projelerle büyümeye devam ediyor. Þirketin yakýn zamandaki durumu ve genel faaliyetlerinden bahseder misiniz?


    2015 yýlýnda greenfield bir proje olarak faaliyete baþladýk. 1992 yýlýndan bu yana çimento sektöründe faaliyeti bulunan Eren Holdingin bir kuruluþuyuz.

    Fabrikamýzda günlük 11.500 ton klinker üretim kapasitesine sahibiz ve bu hacim ile ülkemizin ve Avrupa nýn tek hatta üretim yapan en büyük fabrikasýyýz. 3.5 milyon ton klinker üretim kapasitemiz ile yýllýk 4 milyon ton üzerinde çimento satýþý gerçekleþtiriyoruz.

    Tüm dünyadaki hedef pazarlarýmýza fabrikamýza 13 km mesafede inþa ettiðimiz ve kendimize ait olan Mecdem Port limanýmýzdan kolaylýkla ulaþýyoruz. Tüm bu yapýyla hem ülkemizin hem de dünyanýn sayýlý, büyük çimento þirketleri arasýndayýz.

    Halen pandeminin etkilerinin küresel ölçekte devam ettiði bir süreçten geçiyoruz. Biz Medcem Çimento olarak tüm bu süreç boyunca ara vermeden üretim çalýþmalarýmýza devam ettik.

    Bir yandan ihracat çalýþmalarýmýz devam etti, bir yandan da ciddi ve büyük yatýrýmlarla büyümemizi sürdürdük.

    Üretimimiz artarken satýþ ve ihracat rakamlarýmýz büyüme seyrini sürdürüyor. Tüm bunlara paralel olarak yatýrým çalýþmalarýmýz da tüm hýzýyla sürüyor.


    Çimento sektörü küresel ekonomideki dalgalanmalar, büyümede gerçekleþen yavaþlama, büyük güçlerin ticaret savaþlarý gibi faktörlere baðlý olarak 2018 yýlýnýn sonunda bir daralma yaþamýþtý.

    Bunun ardýndan inþaat sektörünün büyük sorunlar yaþadýðý 2019 yýlýnda çimento sektörü iç pazarda yaþanan önemli daralma sonucunda son 10 yýlýn dip seviyesinde kapatmýþtý.

    Ardýndan da hepinizin bildiði gibi pandeminin etkileri ile geçen bir 2020 yýlý geçirdik.

    Tüm bu süreçte Medcem çimento olarak bizim gündemimiz kriz yönetimine odaklanarak sürekli dalgalanan ve deðiþen ekonomik etkilere karþý þirketi nasýl uyumlu hale getireceðimiz oldu.

    Pandeminin küresel ve yerel etkilerine raðmen ihracatta yaþanan büyüme ile 2020 yýlýný beklentilerimizin üzerinde kapattýk. Ýç pazarda %36, ihracatta %16 hacimsel olarak büyürken, ciromuzda da %43 büyüme saðladýk.


    2021 yýlýna da hýzlý bir giriþ yaptýk ve %100 kapasite kullanýmý ile yolumuza devam ediyoruz. Ýlk 6 ayý satýþ ve karlýlýk hedeflerimizin üzerinde geçtik.

    Ancak son zamanda küresel düzeyde emtia fiyatlarýnýn ciddi olarak yükselmesi, maliyetlerimizi de büyük oranda artýrdý.

    Maliyetlerimizin ana kalemi olan yakýt fiyatlarýnda son bir yýlda %200’ün üzerinde bir artýþ oldu ve 3 katýna çýktý.

    Yine ikinci büyük giderimiz elektrik fiyatlarýnda da 2021 yýlý içinde %55 bir artýþ söz konusu.

    Bu da çimento satýþ fiyatlarýnýn artmasýna neden oldu.

    Bu nedenleyýlýn 2. yarýsýnda karlýlýklarda bir miktar azalma olacak, fakat satýþ hacmimiz ayný performansta devam edecek.



    Kýsa süre önce açýkladýðýnýz yatýrým kararý ile büyük yanký uyandýrdýnýz. Dünyanýn ve Türkiye nin ekonomik olarak zorlu dönemlerden geçtiði bu zamanda bu yatýrým ile kapasitenizi çok büyük oranda artýracaksýnýz. Neden bu denli büyük bir büyüme ve atýlým gerçekleþtiriyorsunuz?


    Þirket olarak bizim temel yaklaþýmýmýz sürekli büyüme ve yatýrýmlarla iç ve dýþ piyasalarda daha fazla pazar payýna sahip marka olmak üzerine kurulu.

    Bu amaçla felsefemizi daha iyi ve kaliteli üretim yapabilmek için farklý lokasyonlarda yatýrýmlar yapmak, teknolojimizi yenilemek ve kapasitemizi artýrmak ve markalaþmak üzerine kuruyoruz.

    Bunun son örneðini de Mersin deki fabrikamýzýn kapasitesini yüzde 90 oranýnda artýrmamýzý saðlayan, 230 milyon dolarlýk bir hacme sahip olan yeni yatýrýmýmýzla veriyoruz.

    Emtia ve navlun fiyatlarýndaki devamlý artýþ maalesef yatýrým maliyetimizde de önemli bir artýþa neden oldu.

    Ama bu yatýrýmla fabrikamýzýn üretim kapasitesi yýllýk 3,5 milyon ton klinkerden 6,5 milyon tona çýkaracaðýz. Bu yatýrým sonunda ise en büyük çimento fabrikasýna sahip üreticiler arasýnda yer alacaðýz. En büyük hedefimiz olan küresel pazarlardaki bir numaralý “Türk Çimento Markasý olma yolunda emin ve saðlam adýmlarla ilerliyoruz.


    Bunun dýþýnda dünyanýn en büyük çimento pazarlarýndan biri olan Amerika Birleþik Devletlerinde de yeni bir terminal açma hedefimiz var. Bu konuda fizibilite ve araþtýrma çalýþmalarýmýz devam ediyor.



    Küresel çimento sektöründe de ciddi deðiþimler ve güncel farklýlýklar söz konusu. Uluslararasý düzeyde bir deðerlendirme alabilir miyiz?


    Tüm dünyada pandemi süreci devam ediyor. Pandemi stabil olmayan þekilde devam ediyor. Ayrýca kendi dinamiklerini oluþturdu. Hastalýk yüksek seviyede devam etse de aþýlanma sonrasý az güvenli ortam oluþtu.

    Bu süreçte ülkelerin yaptýklarý ekonomik destekler, parasal geniþleme inþaat sektörüne hareketlilik getirdi.

    Likidite artýþýyla beraber küresel olarak çimento tüketim miktarý arttý. 2020 nin 2. yarýsýndan itibaren hissettiðimiz bu durum 2021 yýlý ilk döneminde de devam ediyor. Bunun da neticesi olarak çimento arz talep dengesinde talep yüksekliði arz yetersizliði yaþanýyor.

    Bu hareketliliðin global pazarlarda önümüzdeki birkaç yýl devam etmesini bekliyorum.


    Ama bununla beraber dünya üzerinde açýklanan destek paketlerinin oluþturduðu enflasyonist ortam her alanda fiyat yükselmelerine sebep oluyor.

    Emtia fiyatlarýnda ve gemi taþýma yani navlun maliyetlerinde çok ciddi artýþlar var.

    Yakýt ve enerji fiyatlarýndaki artýþ, diðer kalemlerdeki maliyet artýþlarý sektörde ciddi bir maliyet baskýsý oluþturuyor.

    Global pazarda yüksek bir talep olsa da maliyet baskýsý önemli bir sorun bizim için.

    Bunun haricinde iklim deðiþikliðine karþý global ölçekte hazýrlanan planlar, yapýlan uygulamalar sektörümüz için ajandamýzda birinci madde olacak.

    Avrupa Birliði nin 2050 karbon nötr hedefi kapsamýnda sektörümüzü ulusal ve global olarak çok zorlayacak konular var. Emisyon ticaret sistemi, sýnýrda karbon uygulamasý gibi sektöre maliyet de getirecek bir çok çevresel konu önceliðimiz olmak zorunda.



    Bu baðlamda Türk çimento sektörünün küresel konumunu nasýl görüyorsunuz? Küresel piyasalarda Türk þirketlerinin durumu nasýl?


    Türkiye, küresel çimento sektöründe güçlü bir oyuncu.

    2020 yýlýnda dünyanýn en büyük 2. ihracatçý ülkesi olduk.

    Dünyanýn farklý bölgelerine satýþ yapan çok büyük þirketlerimiz var.

    Yeni fabrikalarýn açýlmasýnýn yanýnda var olanlarýn da teknolojileri ve kapasiteleri yenileniyor.

    Ancak bu noktada yatýrým süreçlerinde zaman zaman sýkýntýlar da yaþayabiliyoruz.

    Hem küresel hem de yerel pazarýn durumu, ihracat potansiyeli, finansman altyapýsý gibi durumlar yeterince deðerlendirilmeden yatýrýmlar yapýlabiliyor.

    Talebin üzerinde bir üretim kapasitesiyle karþý karþýyayýz.

    Oyuncu sayýsýnýn fazlalýðý ile iç pazarda iyi bir rekabetçi ortam var, olmasý gerektiði gibi tüketici lehine olan bir durum.

    Fakat ihracat pazarlarýnda zaman zaman yanlýþ kurulan stratejiler ile ülkemize daha fazla kazandýrmak yerine birbirimize zarar verebiliyoruz.

    Bu da global pazarda ülkemizin gücünü zayýflatýyor.

    Þirketlerin iyi karlýlýkla ihracat yapabilmesi için analizleri daha doðru yapýp, doðru strateji kurmalarý gerektiðini düþünüyorum.



    Çimento sektörünü etkileyecek diðer önemli bir geliþme de Avrupa Yeþil Mutabakatý. Sizce sektör olarak bu deðiþimlere hazýr mýyýz?


    Demir-çelik ve çimento gibi enerji yoðun endüstriler, çeþitli deðer zincirlerine ürün tedarik ettikleri için Avrupa ekonomisi açýsýndan çok önemli bir konumda. Yeþil Mutabakat kapsamýnda ve Paris iklim deðiþikliði anlaþmasý kapsamýnda 2050 de karbon nötr hedefi var. Ýlk hedef olarak da 2030 yýlýna kadar karbon salýnýmlarýný 1990 yýlýnýn %55 altýna çekme hedefi.

    Uyguladýklarý emisyon ticaret sistemini yenileyecekler ve sýnýrda karbon düzenlemesi uygulayacaklar.

    Emisyon ticaret sisteminin uygulanmadýðý ya da yetersiz uygulandýðý ülkelerden kendi ülkelerine, adil olmayan koþullarda, karbon kaçaðý girmesini engelleme hedefleri var.

    Bizim ülkemizde þu an uygulanan bir emisyon ticaret sistemi yok.

    Bu nedenle de ülkemizden yapýlacak olan ihracatlardan ortaya çýkan kaçak karbon için bu günkü deðer ile 40-50 Euro/CO2 ton vergi alacaklar.

    Gelecekte bu fiyatlama 100 Euro/CO2 tona kadar çýkabilecek
    .

    Geçiþ dönemi sonrasý vergilendirme 2026 dan itibaren baþlayacak.


    AB ülkelerine yýllýk 3 milyon ton civarý bir ihracat hacmimiz var.

    Toplam ihracatýmýzýn %10-12 si kadar. Ýlave vergiler ile rekabetçi gücümüzü bu pazar için kaybetme durumumuz söz konusu.

    Bu uygulamalar yakýn gelecekte sadece AB ile sýnýrlý kalmayacak.

    Önemli pazarlarýmýzdan ABD baþta olmak üzere diðer ülkeler de bu konuda çalýþmalar yapýyor.

    Dolayýsýyla dünyanýn bu tip düzenlemelerden kaçýþý olmayacak.

    Bizim de ülke olarak iklim deðiþikliði ile ilgili çalýþmalarýmýzý hýzlandýrmamýz gerekiyor.

    Hedeflerimizi, yol haritalarýmýzý makro olarak ülke boyutunda, sonrasýnda da sektörler, hatta iþtirakler konusunda mikroya giderek belirlememiz lazým.

    Çimento sektörü olarak bir süredir biz gerek sektör olarak gerekse þirketler olarak çalýþmalarýmýzý baþlattýk.

    Paris Ýklim Deðiþikliði Anlaþmasýna uygun olarak karbon azaltým hedeflerini belirliyoruz, yol haritalarýný çýkarýyoruz.

    Sektörümüzde emisyon azaltým için dünyaca belirlenmiþ yöntemler var. Bir tanesi yeni teknoloji ekipmanlar ve operasyonel mükemmeliyet.

    Ülke olarak sektörde yeni teknolojiye sahip fabrikalarýmýz var. Bu nedenle diðer ülkelere göre avantajýmýz var.


    Bir baþka azaltma alaný ise fosil yakýt kullanýmý yerine alternatif yakýt kullanýmýnýn yapýlmasý.


    Burada maalesef çok gerideyiz.

    Çünkü ülkemizde yakýt olarak atýða ulaþmak maalesef çok zor ve ekonomik de deðil.

    Bu konuda düzenlemeler yapýlarak ülkemizdeki atýklardan türetilmiþ yakýt hazýrlanmasý için tesisler kurulmasý gerekiyor.


    Bu konuda teþvik mekanizmasýnýn oluþturulmasý,atýklarýn toplanmasýna iliþkin mevzuatlarýn güçlendirilerek yayýnlanmasý lazým.

    Belki geçici süre yurt dýþýndan atýktan türetilmiþ yakýt ithalatýna sýnýrlý koþullarla izin verilmeli.

    Gerek emisyonlarýmýzý azaltmamýz gerekse de ihracat pazarlarýnda rekabetçi olabilmemiz için bu düzenlemeler þart.

    Diðer bir emisyon azaltma yöntemi ise katkýlý çimento üretiminin arttýrýlmasý.

    Fakat ihale mevzuatlarýnýn yenilenmesi gerekiyor.


    Kamu ihalelerinde katkýlý çimento tercihinin yapýlmasý yine emisyon azaltýmýný saðlayacak.


    Özetle iklim deðiþikliði ile mücadele her zaman ajandamýzda öncelikli madde durumunda olacak.

    Geresinde kalma þansýmýz yok.

    Bu kapsamda yasal düzenlemeler ve teþvik mekanizmalarý için devletimize, uygulamalar için de biz özel sektöre çok iþ düþüyor.

    Biz Türk çimento olarak sektörel yol haritalarýmýzý oluþturmak için kapsamlý çalýþmalarýmýza baþladýk.

    Kýsa süre içerisinde önerilerimizi oluþturacaðýz.

    Bunlarý devletimizle ve toplumla paylaþacaðýz.

    Sektör olarak çevreci ve yeþil bir sektör olma ana politikalarýmýzýn baþýnda bulunuyor.

    Ama bu sürecin sektöre yeni maliyetler getireceði ve zorluklar oluþturacaðý çok açýk.



    Buna baðlý olarak Çimento sektörünün gündemindeki önemli bir konu üretimdeki karbon salýnýmý ve bunu iklim deðiþikliðine etkileri. Sizin de bu alanda ciddi yatýrým ve çalýþmalarýnýz var. Bu gündemle ilgili fikirlerinizi alabilir miyiz?


    Ýklim deðiþikliðine karþý öncelikli deðerlendirilen sektörler arasýndayýz.

    Sürdürülebilirliði saðlamak adýna sektörde ciddi anlamda çalýþmalar yapýlýyor.

    AB tarafýndan da onaylanan Mevcut en iyi teknikler uygulamalarýný rehber alarak çalýþmalarýmýzý gerçekleþtiriyoruz.

    Gerek mevcut tesisimizde gerekse yeni baþlayan yatýrýmýmýzda dünyanýn en verimli teknolojilerini seçtik.

    Isýl enerji tüketimi en alt seviyelerde olan, elektrik tüketim miktarý az olan tesisler.

    Bu þekilde sektör ortalamasýnýn altýnda karbon salýnýmý ile çalýþýyoruz.

    Tesisimizde bulunan atýk ýsý geri kazaným tesisimiz ile enerji ihtiyacýmýzýn %22 sini atýk gazdan üretiyoruz.

    Tamamen yeþil enerji ve sýfýr karbon emisyonu. Bir diðer konu ise fosil yakýt kullanýmý yerine alternatif yakýt kullanýmý.


    Baþladýðýmýz yatýrýmýmýzý bu konuyu planlayarak kuruyoruz
    .


    Alternatif yakýt kullanýmýmýzý önemli derecede arttýracaðýz.

    Katkýlý tip çimentonun pazarlara daha yüksek oranda sunulmasý için de çalýþmalarýmýz var.

    Bunlarýn hem sürdürülebilirlik açýsýndan sektörün geleceði hem de rekabetçi ihracat gücü açýsýndan önemli olduðunu düþünüyoruz.



    Bir süredir sektörde konuþulan diðer konulardan biri de çimento fiyatlarýnýn yüksekliði. Bu konuda çimento üreticileri özellikle inþaat sektöründen ciddi baskýlar görüyor. Bu geliþmeleri nasýl deðerlendiriyorsunuz?



    Pandemi döneminde ticari hayat yeniden þekillendi.

    Bu döneme geldiðimizde ticaret canlandý.

    Ama bununla beraber açýklanan destek paketlerinin oluþturduðu dünya üzerindeki enflasyonist ortam her alanda fiyat artýþlarýna sebep oluyor.

    Emtia fiyatlarýnda ve gemi taþýma yani navlun maliyetlerinde çok ciddi artýþlar var.

    Navlun maliyetlerinde küresel konteyner indeksi 2.000. USD mertebelerinden 10.000 USD dolar
    mertebelerine ulaþtý.

    Emtialar tarafýndaki artýþlar da bizi maliyetler açýsýndan zorluyor.


    Bizim sektörümüzün maliyetlerinin %60 civarýný kömür-petrokok tipi yakýtlar, %20 civarýný elektrik oluþturuyor.

    Yakýt fiyatlarý son bir yýllýk dönemde 50-60 USD/ton mertebesinden 170-180 Usd/ ton mertebesine yükseldi.

    En önemli maliyetimiz %200 den fazla bir artýþla 3 katýna çýktý.

    Elektrik tarafýnda ise sadece 2021 ilk 7 ayda yaklaþýk %55 lik bir fiyat artýþý var.

    Tabi ki diðer maliyet kalemlerinde de bildiðiniz üzere yüksek artýþlar söz konusu.

    Yaklaþýk %45 yurt içi üretici fiyat endeksi artýþý var, diðer ithal girdilerde de artýþ söz konusu.

    Tüm bunlarýn neticesinde de bizim maliyetlerimizde çok ciddi yükseliþ oldu.

    Biz de maalesef bu artýþlarý fiyatlarýmýza yansýtmak durumunda kaldýk. Ama bakýldýðýnda hala ülkemizdeki çimento fiyatý dünyadaki en ucuz çimento fiyatý mertebesinde.


    Bu zorunlu artýþlar nedeni ile inþaat sektörü üzerimizde baský oluþturmaya çalýþýyor.

    Þunu belirtmek isterim ki çimentonun arsa hariç konut maliyetleri içindeki payý %1,7-%3,2 arasýndadýr.

    Diðer girdilerdeki fiyat artýþlarý çimentonun fiyat artýþýna göre çok daha fazla. %1,7-3,2 arasýnda maliyete etkisi olan çimentondaki zorunlu fiyat artýþlarýnýn konut inþaat sektörünü olumsuz etkilediðine dair bir ortam oluþturuluyor.

    Son dönemde çeþitli kuruluþ ve derneklerce yapýlan açýklamalarýn ciddi bir haksýzlýk olduðunu düþünüyorum.

    Son bir yýlda ortalama konut maliyet endeksi %40 mertebelerinde yükseldi.

    Fakat konut satýþ fiyatlarýndaki artýþýn %100 mertebelerine yaklaþtýðý da bir gerçek.

    Artan maliyetlerin bizim sektördeki zorunlu fiyat artýþlarýndan kaynaklandýðýnýn belirtilmesi, konut inþaat sektörünün bu nedenle durma noktasýna geldiðinin belirtilmesi bence haksýz ve yanlý bir yorum.

    Neticede oransal olarak maliyet etkimiz ortada. Bu bizim belirttiðimiz bir oran deðil.

    ODTÜ tarafýndan hazýrlanan raporlarla ortaya çýkmýþ bir oran.

    Global ölçekte artan yakýt fiyatlarýný maliyetlerimize belirli oranlarda yansýtmamýz bir zorunluluk ve kaçýnýlmaz bir durum.

    Zaman zaman ihracat nedeniyle de çimento arzýnýn iç pazarda yetersiz kaldýðý ve fiyat artýþýna neden olduðu belirtiliyor.

    Ýlk 5 ayda iç pazarda %37 ile 6 milyon tonluk bir büyüme var. Buna karþýlýk ihracatta ise %3 küçülme var.

    Göstergeler tarafsýz olarak net ortada.



    Medcem Çimento 2021 yýlýný hangi hedefler ve stratejilerle devam ettiriyor? Yýl sonu hedefleriniz ve projeleriniz nasýl þekillenecek?


    Medcem Çimento nun daimi olarak takip ettiði hedef, yatýrým planlarýnýn sürekli güncelleyerek küresel piyasalardaki gücünü artýrmak, yeni pazarlara girmek ve satýþ hacmini yükseltmek.

    2021 ve sonrasýnda da bu hedefler doðrultusunda ihracatý artýrmak adýna çalýþmalarýmýzý sürdüreceðiz. Hedefimiz, bugüne kadar oluþan Medcem markasýný daha da kuvvetlendirmektir.


    2021 yýlýný mevcut pazarlarýmýzda yerimizi saðlamlaþtýrarak ve yeni pazarlara girerek kapatacaðýz.

    Yeni yatýrýmýmýzla kuvvetlenecek üretimimiz ve ihracata verdiðimiz önem ile büyümemizi sürdüreceðiz.

    Ülkemizin en büyük tesisi ve ihracatçýsý olma yolunda ilerlemeyi sürdüreceðiz. 2023 yýlýnda bu hedefimize ulaþacaðýz.

  6. Çinde bu senenin beklenenden sýcak ve kurak geçmesi nedeniyle enerji tüketiminde çok büyük bir artýþ yaþandý.

    Haliyle bu da termik santrallerde kömür ihtiyacýný ortaya çýkardý. Zira Çin, ulusal enerji ihtiyacýnda yaklaþýk % 55-60 oranýnda kömüre baðýmlý bir ülke.

    Her ne kadar kömür rezervi yönünden en zengin ülkeler arasýnda üst sýralarda yer alsa da, küresel karbon salýnýmýnda da yaklaþýk % 27 gibi bir oranla Çin baþý çekiyor.

    Bununla birlikte, Çin de 2020 yýlýnda, 2019 rakamlarýna kýyasla bir artýþ görüldü fakat enerji ihtiyacýný karþýlayacak oranda kömür üretimi yapýlamadý.

    Ek olarak regülasyonlar ile getirilen kýsýtlamalar da söz konusu olunca kömür arzý talebi karþýlayamadý.

    Çin in kömür ithalatýna yönelmesi ile küresel kömür fiyatlarýndaki artýþýn fitili zaten ateþlenmiþti.

    Üzerine, Rusya ve Güney Afrika gibi bazý kömür üreticisi ülkelerde üretimlerin azalmasý da kömür piyasalarýndaki krizin bu seviyelere ulaþmasýna neden oldu.

    Kömür fiyatlarýndaki yükseliþ ve arzýn yetersiz olmasý, bu sefer yine Çin baþta olmak üzere pek çok ülkenin doðalgaza yönelmesine sebep oldu.

    Talebin artmasýnýn yaný sýra Rusya dan gelen gazýn azalmasý ve Avrupa da doðalgaz stoklarýnýn son 10 yýlýn en düþük seviyelerini görmesi ile son bir yýlda Avrupa da vadeli kontratlarda doðalgaz fiyatý yaklaþýk 7 kat yükseldi.

    Bu durum, Avrupa genelinde elektrik fiyatlarýný beklenenin çok üzerinde artýrdýðý gibi, doðalgazla üretim yapan santrallerin ilave kömür talebi oluþturmalarýna da yol açtý.


    Hem kömür hem doðalgaz tarafýndaki fiyat artýþlarý bu sefer de tüketime yönelik talebin petrole kaymasýna sebep oldu.

    OPEC in, yýlsonuna kadar talebin arzdan yüksek olacaðýna iþaret etmesi, bununla birlikte 2022 yýlýnda ihtiyaç duyulan günlük petrol üretimi miktarýnýn altýnda bir üretim olacaðýný açýklamasý, petrol fiyatlarýný 80 Dolarýn üzerine çýkardý.

    Öte yandan ABD rafinerilerinin Eylül ayýndaki kasýrgadan etkilenmeleri de petrol üretiminin azalmasýnda önemli bir etken olarak kayýtlara geçti.

  7. Þu anda çimento sektöründe, ileriye dönük tüm senaryolarda, kömür üreticisi ülkelerde üretimlerin artýrýlamamasý halinde bu artýþ trendinin devam edeceðini ve krizin daha da büyüyebileceðini öngörüyoruz. Ne var ki, 2021 Eylül ayý ortalamasý 177 Dolar olan kömürün, uluslararasý piyasalarda dün sabah 280 Dolar rakamýný görmesi de endiþelerimizi oldukça artýrdý. Dün yine Avrupa da doðalgaz fiyatý sadece bir gün içerisinde yaklaþýk % 20 nin üzerinde yükseldi.

    Bu krizin, ülkelerin yeþil dönüþüme yönelik enerji yatýrýmlarýný hýzlandýrmasý beklenebilir ama tabii hedeflenen dönüþüm için daha hala önemli sürelere ihtiyaç duyulduðu da göz ardý edilmemeli. Bu noktada þunu özellikle vurgulamak isteriz ki; çimento sektörü olarak yýllardýr atýk ýsý geri kazanýmý tesis yatýrýmlarýnýn teþvik edilmesi konusunda ýsrar ediyoruz ve bu ýsrarýmýzý her platformda da dile getiriyoruz. Aslýnda mevcut kriz, bu ýsrarýmýzda ne denli haklý olduðumuzu da bir anlamda ortaya koymuþ oldu.

    Yenilenebilir enerji yatýrýmlarýnýn paralelinde; mevcut teknolojiler kullanýlarak ve yeni bir santral inþasýndan daha uygun maliyetler ile bacalardan atmosfere býrakýlan endüstriyel sýcak gazlarýn, ýsý ve elektrik olarak deðere dönüþtürülmesinin mümkün olduðunu defalarca söyledik. Biz sektör olarak hiçbir teþvik almadan 141,5 MW gücü devreye aldýk. Atýk ýsý sayesinde yaklaþýk 570 bin hanenin günlük tüketimine denk gelen elektrik ihtiyacýný, sadece prosesimizden çýkan atýk ýsý ile karþýlamaktayýz. Bir bu kadar daha yatýrým yapma potansiyelimiz var.

Sayfa 88/120 ÝlkÝlk ... 3878868788899098 ... SonSon

Yer Ýmleri

Yer Ýmleri

Gönderi Kurallarý

  • Yeni konu açamazsýnýz
  • Konulara cevap yazamazsýnýz
  • Yazýlara ek gönderemezsiniz
  • Yazýlarýnýzý deðiþtiremezsiniz
  •