Sayfa 4/5 İlkİlk ... 2345 SonSon
Arama sonucu : 39 madde; 25 - 32 arası.

Konu: Abdülhamid’i anlamak her şeyi anlamak olacaktır!


  1. #26
    Merhabalar başlık güzelmiş.. Sultan Abdülhamidin evliyaullah makamından olduğunu kabul ederiz bize öyle söylendi çok zaman öncesinden ben hiç Şüphesiz inanırım buna.. Bir çok özelliği sıralanmışken eklemek istedim..
    Çöküş sürecinde dehası ve başarısı arka planda kaldı malum neticeye bak deyimi, hilafeti kaldıracaksak yakın bir efsane halifeyi kötülemek zorundaydık bu açıdan da sultan Abdülhamid markası es geçildi..

    Bir şahıs vardı yanına yerleşti ilginç bir ajan hatta fazlasıdı mübarek Abdülhamid anladığı halde yanından ayırmamış epey süre hatta bu şahıs bugün feto totoşlarının zihniyetinin ilk kurulum evrelerinde başrol almış biri de deniyordu ismi ve kitabı hatırlamıyorum bulsam bir daha okuyacağım..

    Allah böyle vizyoner liderler nasip etsin bize bol bol ve kıymetini bilmeyi inşallah... Hürmetler


    Sent from my Lenovo P1a42 using hisse.net mobile app

  2. #27
    Bir de Kıbrıs olayını aydınlatabilecek arkadaş varsa.. Çok okuyorum sosyal medyada araştıramadım ama

    Sent from my Lenovo P1a42 using hisse.net mobile app

  3.  Alıntı Originally Posted by sertol Yazıyı Oku
    Bir de Kıbrıs olayını aydınlatabilecek arkadaş varsa.. Çok okuyorum sosyal medyada araştıramadım ama

    hisse.net mobile app
    1878 yılında Rus ordusu İstanbul Yeşilköy'e kadar geldi.

    İstanbul düşmek üzere idi...

    Cennetmekan Abdülhamid Han eşsiz dehası ile Kıbrıs'ı İngilizlere vererek Rusları İstanbul'dan çıkarttı.

    Ruslar da İstanbul'a Ayastefanos Rus anıtını yaptılar.

    Cennetmekan Abdülhamid Han eşsiz dehası ile Rusları Müslümanlar aleyhine kışkırtmamak için anıtı yıktırmadı.

    Abdulhamid Han tahttan indirildikten sonra bu anıt İttihatçılar tarafından yıkıldı.

  4. ABDÜLHAMİT TORUNU
    Haftaya piyasaya çıkacak olan.
    Benim ''Osmanlı'da Selanik'' kitabımdaki,
    Sultan II. Abdülhamit'in Selanik Sürgünü,
    Bölümünden bir özet.
    ++

    Abdülhamit'in haremindeki eşlerinden biri,
    Beşinci ikbal Behiye Hanım idi.
    Behiye saraya 13 yaşında cariye olarak alınmıştı.
    Bir şekilde Abdülhamit'ten hamile kalıp,
    1901 yılında Ahmet Nurettin Efendi'yi doğurdu.
    O tarihte padişah 60 yaşında idi.
    Bunun üzerine beşinci ikbal kabul edildi.
    1909 yılında padişah tahttan indirildi ve
    Selanik'e sürgün gönderildi.
    Behiye Hanım İstanbul'da kaldı.
    ++

    Saraydan ayda 125 altın maaş alıyordu.
    Oğlu ile beraber Şişli'de bir ev tuttu.
    Aldığı para o zamana göre servet idi,
    Behiye Hanım bu para ile geçinemiyordu.
    Kirasını bile ödeyemiyordu.
    Lüzumsuz masraflarına engel olamıyordu.
    Tüm eşyalarını ve mücevherlerini satmasına,
    Rağmen borçlarını yine de ödeyememişti.
    ++

    Sultan V. Mehmet Reşat'a başvurup,
    Nişantaşı'ndaki Valide Sultan Konağı'nı talep etti.
    Bu istek kabul edilmedi.
    Oğluna miras hakkı verilmiş olan Maslak Kasrı'nı istedi.
    Orası da kendisine tahsis edilmedi.
    O da padişaha gidip,
    Ben bu çocuğu köyden getirmedim,
    Cazgırlık etti.
    Bu davranış usullere aykırı idi.
    ++

    İsteklerine cevap bulamayınca,
    Nişantaşı Valide Sultan Konağı'nı işgal etti.
    Kapıyı kilitleyip kimseyi de konağa sokmadı.
    Padişah bu olayı duyunca çok sinirlendi.
    Konağın boşaltılmasını istedi.
    Konak polis ambargosuna alındı.
    Eve sadece ekmek girmesine izin verildi.
    ++

    Kadın konaktan aylarca çıkarılamadı.
    Son derece sakin olan
    Padişah Mehmet Reşat bu işe çok öfkelendi.
    ''Konaktan tutun atın diye emir verdi.''
    Harem anlayışından dolayı kadına kimse yaklaşamıyordu.
    O tarihte İstanbul Muhafızı olan,
    Cemal Paşa gidip görüşmeyi denedi.
    Aralarında şu konuşma geçti.
    - Behiye Hanımefendi, siz bir padişah eşisiniz. Çocuğunuz bir şehzade, yaptıklarınız umumi adaba uymamaktadır. Lütfen haysiyetiniz ile burayı boşaltın.
    - Siz, bizi muhasara edeceğinize erkek olup gidip Edirne'yi kurtarın. Ortalıkta erkeğiz diye dolaşıyorsunuz.
    - Bu yaptığınız devlet idaresine karşı isyandır. Şehzade Nurettin Efendi elinizden alınır ve çok kötü muamelelere maruz kalabilirsiniz.
    - Elinizden geleni ardınıza koymayın.
    ++

    Bu arada Alman Sefareti'ne iltica etmek istedi.
    Almanlar onu kabul etmediler.
    İngiltere Sefareti'ne de başvurdu.
    Resmen uluslar arası sorun oluştu.
    Sonunda İngiltere aracı oldu.
    Maslak Kasrı'na yerleştirildi.
    Behiye Hanım kira derdinden kurtuldu.
    ++

    İş kapandı derken,
    Behiye Hanım bir vukuat daha yaptı.
    Aile fertleri her davranışları için saraydan,
    İzin alması gerekirken,
    Kimseye sormadan,
    Avrupa seyahatine gitti.
    Padişah bu konuya çok sinirlendi.
    ++

    Ülkeye dönünce padişah onu,
    Selanik'e kocasının yanına gönderdi.
    Selanik'te Alattini Konağını birbirine kattı.
    Selanik'te onunla baş edemediler.
    On padişah koruması onu tutamadı.
    Mecburen İstanbul'a gönderildi.
    Tekrar Maslak Kasrı'nda yaşamaya başladı.
    Bu dönemde Balkan Savaşı sebebiyle,
    Abdülhamit İstanbul'a dönmüştü.
    Beylerbeyi Sarayı'nda yaşıyordu.
    ++

    Behiye Hanım maaşına zam istedi.
    Padişah onu Beylerbeyi Sarayı'na gönderdi.
    Beylerbeyi Sarayı'nda kapalı kalmaktan hiç memnun olmadı.
    Bu sarayı yakarım diye olaylar çıkardı.
    Sonunda çarşaf içinde saraydan kaçtı.
    Maslak Kasrı'nda uzun yıllar yaşamaya devam etti.
    ++

    Bu ortalıkta dolaşan hatun,
    Kimin torunu olabilir?
    t.a.
    Türkiye, kazığın her türlüsünü ayrı ayrı deneyimleyebilmek için mükemmel bir yer. Burada yetişen biri dünyanın başka bir yanında sıkıntı yaşamaz.
    Re-twittlediklerim katıldığım anlamına gelmez!

  5. MİDİLLİ ADASI
    Pazar günü kapitülasyonları yazdım.
    Fazla okunmadı.
    Ama bu vereceğim örnek tam bir skandal.
    Bu konuyu mutlak bilmeniz lazım.
    Yabancı devletlerin Osmanlı vatandaşlarına,
    Nasıl hami olduğunu gösteren bir örnek.
    ++++

    Yobazlar ne anlatıyor.
    Osmanlı Devleti çok güçlü idi.
    Çok zengin ve ihtişamlıydı.
    Mustafa Kemal Cumhuriyeti işi bozdu.
    Cumhuriyet olmasa Osmanlı devam ederdi.
    Devletin itibarı çok yerinde idi.
    ++++

    Sultan Abdülaziz'in tahttan indirildiği dönemde,
    1876 yılında Galata Bankerlerinden,
    Turbini ve Lorando devlete borç verirler.
    Padişah değişikliğinden sonra paralarını geri alamazlar.
    Sonunda Osmanlı Hazinesi'ni dava ederler.
    Mahkemeyi kazanırlar.
    Ama para bir türlü ödenmez.
    Yıldız Sarayı'ndan adamlar bulunur.
    Aracılara bir takım paralar ödenir.
    Şikayet padişaha kadar uzanır.
    Devlet kasasında para yoktur.
    Adamları 25 sene oyalarlar.
    ++++

    Galata bankerinden biri Fransız vatandaşıdır.
    Diğeri ise Fransız himayesine alınmış bir Osmanlı vatandaşı.
    Para alınamayınca Fransız Büyükelçisi devreye girer.
    Büyükelçiye de bugün git yarın gel,
    Orta oyunu oynanır.
    Büyükelçi Constanz sadrazama gider,
    Bu para ödenmez ise ben Paris'e geri gidiyorum, der.
    Bu laf üzerine çarşı karışır.
    Bakanlar gidip büyükelçiyi Sirkeci Tren istasyonundan,
    Geri çevirmeye çalışırlar.
    26 Ağustos 1901 günü büyükelçi Paris'e döner.
    ++++

    5 Kasım 1901 sabahı Midilli ve diğer üç ada limanına,
    Fransız donanmasına ait yedi savaş gemisi,
    Tarafından işgal edilir.
    Fransız askerleri Adalar Maliyesi ve Gümrüğüne el koyar.
    Bu haber Yıldız Sarayı'na bomba gibi düşer.
    İtibar yerlerdedir.
    Osmanlı Donanması Haliç'ten çıkamadığı için,
    Ortalıkta savaş gemisi yoktur.
    Osmanlı Devleti adalarını korumaktan acizdir.
    Fransız Donanmasına bir tek mermi atılamaz.
    Fransız askerlerinin ada mutasarrıfına ve
    Defterdarına yaptıklarını burada yazmayayım.
    ++++

    Sonunda Yıldız Sarayı padişah kasasından,
    Banker Lorando'ya 340.000 altın,
    Banker Turbini'ye 162.000 altın ödenir.
    Yetmez Yıldız Sarayı'ndaki aracılara verilen,
    Avanta bile ayrıca alınır.
    Nerede o büyük güçlü,
    Sultan Abdülhamit Han?
    ++++

    Midilli adası parasızlıktan işgal olurken,
    Sultan II. Abdülhamit dün Putin'in
    Oturduğu Büyük Mabeyn'de oturuyordu.
    ++++

    Şimdi Lozan'a sallayanlar atıyor.
    Bağırsan bizim kıyıdan karşıdan duyulur.
    Bu dönemde Yunanistan'a protokol ile,
    Kaç ada teslim edildi?
    Şunu bir açıklasanıza.
    t.a.
    Türkiye, kazığın her türlüsünü ayrı ayrı deneyimleyebilmek için mükemmel bir yer. Burada yetişen biri dünyanın başka bir yanında sıkıntı yaşamaz.
    Re-twittlediklerim katıldığım anlamına gelmez!

  6. SU ADASI
    Padişahın torunu ‘’Su adasını’’ istiyormuş.
    Kesmemiş başka gayrimenkuller de yazılmış.
    Dava açmış gayrimenkulleri geri alacakmış.
    Kadını biri piyasaya sürdü,
    Referandum öncesinde dolaşıyor.
    Alır.
    Baktım tipi müsait.
    İyi alır.
    ++
    Gayrimenkul listesini gördüm.
    Uzun bir listesi var.
    Bir iki örnek vereyim.
    Nişantaşı'nda Ahmet Celâlettin Paşa Konağı
    Ortaköy'de Ali Saip Paşa Yalısı ve müştemilatı
    Kuruçeşme önünde 12 bin arşın miktarındaki ada.
    Bunlar paşaların el konulan malları.
    ++
    Şimdi konuyu bir anlatayım.
    Osmanlı devrinde iki hazine vardı.
    Birincisi,
    ‘’Hazine-i Hümayun’’ yani devlet hazinesi.
    Bugünkü devlet hazinesinin aynısı.
    İkincisi,
    ‘’Hazine-i Hassa’’ yani padişaha hazinesi.
    Her padişahın hazinesi ayrıydı.
    Padişahın yıllık parası oraya yatardı.
    Padişahın şahsi gayrimenkulleri orada idi.
    ++
    Devlet ile sorunu olanların kişilerin malına,
    Devlet el koyardı.
    Bu mallar devlet hazinesine aktarılırdı.
    Örnek: Mahmut Celalettin Paşa
    Mahmut Celalettin Paşa padişahın eniştesi idi.
    Osmanlı Adalet Bakanı’ydı.
    Adama haksız iftira attılar.
    Sonradan gerçek ortaya çıktı.
    Tekrar bakan yapmak istediler.
    Kabul etmedi zira kırılmıştı.
    Her şeyi bıraktı.
    Oğlu Prens Sabahattin ile Paris’e gitti.
    Geri dön çağrılarına hayır dedi.
    ++
    Abdülhamit laf geçiremeyince gıcık yaptı.
    Paşanın malına mülküne el koydu.
    Bunlar arasında değerli olanları,
    Abdülhamit kendi hazinesine kaydırdı.
    Bu usulsüzlüktü.
    Devlete gidecek malı,
    El çabukluğu ile Hazine-i Hassa’ya kaydırmıştı.
    Böyle 60’a yakın gayrimenkul vardı.
    ++
    Günümüze tercümesi.
    Feto’nun mallarına devlet el koydu.
    Bu malların bir kısmı Bilal’in vakfına kaydırıldı.
    Abdülhamit’ten farkı yok.
    1909 Nisan ayında Abdülhamit tahttan indirildi.
    Osmanlı Maliyesi konuyu biliyordu.
    Mecburen susuyordu.
    Padişah V. Mehmet Reşat emir verdi,
    Haksız mal edinmeden hepsi geri alındı.
    ++
    Devlet bu gayrimenkulleri daha sonraki dönemde,
    Kullanmış veya satmış.
    Konu kapanmış.
    Bu çakallar bu arazilerin peşine düşmüşler.
    Ellerinde eski hükümsüz tapular var.
    Bu numara çeker miyiz derdindeler.
    ++
    Abdülhamit’in gerçek malları,
    Zaten çocuklarına kaldı.
    Onlarda orada yaşadılar veya sattılar.
    Yurt dışına giderken satıp o para ile yaşadılar.
    Boğaz’da bu şekilde onlarca gayrimenkul var.
    T.A.
    Türkiye, kazığın her türlüsünü ayrı ayrı deneyimleyebilmek için mükemmel bir yer. Burada yetişen biri dünyanın başka bir yanında sıkıntı yaşamaz.
    Re-twittlediklerim katıldığım anlamına gelmez!

  7. ABDÜLHAMİT’İN AKÇELERİ
    Sultan II.Abdülhamit büyük para sahibi idi.
    Her Padişah zengin değildir.
    Şimdi dönemi bir anlatayım.
    Osmanlı, Ekim 1875 tarihinde İrade-i Seniye yayınlar.
    Buna Ramazan Kararnamesi denir.
    Padişah Sultan Abdülaziz, Sadrazam Mahmut Nedim Paşa’dır.
    Osmanlı evvelce aldığı borçların faizini ödeyemez.
    Osmanlı tahvili almış olanlar batar.
    Parası batan birçok kişi de intihar eder.
    Galata’da faaliyet gösteren birçok banker vardır.
    Galata borsası o dönemin çok önemli bir yerdi.
    Bu bankerler aynı zamanda Osmanlı devletine kredi bulurlardı.
    Daha doğrusu Osmanlı Tahvillerini pazarlarlardı.
    Osmanlı maliyesi batınca Dolmabahçe Sarayı etkilendi.
    Şehzadeler, kadınefendiler, gözdelere bile para ödenemiyordu.
    Şehzade Abdülhamit Efendi Banker Zarifi ile tanışır.
    Banker Zarifi, o dönemin Galata bankerlerinden biri.
    Bu tanışma Abdülhamit’in hayatını değiştirdi.
    O zaman, Şehzadelere üç dört ayda bir maaş ödeniyordu.
    Bu da kaime ve metelik olarak ödeniyor.
    Abdülhamit maaşını Zarifi’ye kırdırmaya başlar.
    Diğer Şehzadeler gibi çok harcamadığı için para sahibi olur.
    O parayı tekrar Zarifi’ye verip faiz işletiyordu.
    Kısacası Abdülhamit’in servetini Zarifi işletiyordu.
    Abdülhamit’in serveti faizden geliyordu.
    1876’da Sultan Abdülaziz’i tahtan indirilir.
    Darbecilerden biri Sadrazam Hüseyin Avni Paşa idi.
    Geçenler de Üsküdar’da köşkü yanan kişi.
    Bu darbenin finasörü de Banker Zarifi idi.
    Sultan II.Abdülhamit tahta çıkınca.
    Bu ekiptekileri cezalandırdı, sürgüne gönderdi, idam etti.
    Banker Zarifi’ye ise hiç kimse dokunmadı.
    Abdülhamit tahta çıktığında Zarifi 70 yaşında idi.
    Rum bankerlere o zaman Çorbacı denirdi.
    Abdülhamit’te Zarifiye çorbacı derdi.
    Genelde de ekonomi sohbeti yapardı.
    Nerdeyse Padişah huzuruna beklemeden girerdi
    Padişahın en sık görüştüğü insandı.
    Zarifi 1884 yılında vefat eder.
    Zarifi ölünce işleri Leonida Zarifi devir alır.
    Saray ilişkilerini de Leonida Zarifi sürdürür.
    Sultan servetini geniş ölçüde Avrupa Bankalarında yatırmıştı.
    Sultan II.Abdülhamit paralarını Deutsche Bank,
    Credit-Lyonnaise ve Barclays Bank’ta idi.
    Türkiye’yi yönetenlerinde bugün İsviçre’de

    2014 yılında değişen bir şey yok.
    t.a.
    Türkiye, kazığın her türlüsünü ayrı ayrı deneyimleyebilmek için mükemmel bir yer. Burada yetişen biri dünyanın başka bir yanında sıkıntı yaşamaz.
    Re-twittlediklerim katıldığım anlamına gelmez!

Sayfa 4/5 İlkİlk ... 2345 SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •