Sayfa 1/7 123 ... SonSon
Arama sonucu : 56 madde; 1 - 8 arası.

Konu: Eski (vefat etmiş) sanatçılarımız,siyasetçilerimizin,oyuncularımız

Hybrid View

Previous Post Previous Post   Next Post Next Post
  1. #1

    Eski (vefat etmiş) sanatçılarımız,siyasetçilerimizin,oyuncularımız

    Eski (vefat etmiş) sanatçılarımız,siyasetçilerimizin,oyuncularımız resimleri yazıları nostalji.

  2. #2


    https://www.youtube.com/watch?v=B1r-1Vk5WWc

    zeki müren son görüntüleri

  3. #3
    Zeki Müren Kaç Yaşında Öldü Nasıl Öldü?
    Zeki Müren kaç yaşında öldü? Zeki Müren nasıl öldü? Zeki Müren'in bugün doğum günü. Zeki Müren'le ilgili bilmeniz gerekenler haberimizde...

    Zeki Müren kaç yaşında öldü nasıl öldü sorusunun cevabı haberimizde. Zeki Müren 6 Aralık 1931 Bursa doğumludur. Sanata olan katkılarından dolayı 1991 yılında "Devlet Sanatçısı" unvanıyla ödüllendirilmiş, Türkiye'de verilmeye başlanan Altın Plak Ödülü'nün de ilk sahibi olan sanatçı müzik yaşantısı boyunca altı yüzü aşkın plak ve kaset doldurmuş üç yüzü aşkın şarkı bestelemiştir. Zeki Müren kalp rahatsızlığı ve şeker hastalığı nedeniyle hayatının özellikle son 6 yılında sahne hayatından ve medyadan uzaklaştı. Bodrum'daki evinde inzivaya çekildi. Bu dönemi "kendini dinlemek" olarak tarif eder. 24 Eylül 1996 günü, TRT İzmir Televizyonunda kendisi için düzenlenen tören sırasında geçirdiği kalp krizi sonucu hayata gözlerini yumdu. Cenazesi büyük bir halk kalabalığının katıldığı büyük bir törenle kaldırıldı. Mezarı, doğum yeri olan Bursa'da Emirsultan Mezarlığı'ndadır.

    Vasiyetinde tüm mal varlığını Türk Eğitim Vakfı ve Mehmetçik Vakfına bıraktı. TEV ve Mehmetçik Vakfı, 2002 yılında Bursa'da Zeki Müren Güzel Sanatlar Anadolu Lisesi'ni yaptırdı. TEV Bursa Şube Başkanı Mehmet Çalışkan 24 Eylül 2016 tarihinde yaptığı bir açıklamada vakfın Zeki Müren Burs Fonu'ndan 20 yılda 2.631 öğrencinin yararlandığını belirtti. Ölümünün ardından sanatçının Bodrum'da son yıllarını yaşadığı evi Kültür Bakanlığı'yla yapılan protokol ile Zeki Müren Sanat Müzesi'ne dönüştürüldü ve 8 Haziran 2000 tarihinde ziyarete açıldı.

  4. #4
    Cem Karaca

    SON SÖZÜ 'ALLAHU EKBER'
    Gecede konuşan Cem Karaca'nın eşi İlkim Karaca, unutulmaz sanatçı ile ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı: "Bir pazar günü, sabaha karşı, son sözü 'Allahu ekber' diyerek bu dünyadan göçtü. Çok şarkılar söyledi. Başka ülkedeki insanların derdini de kendi derdi gibi bildi. Çok şiirler yazdı ama son sözü, Allah'ın huzuruna giderken, 'Allahu ekber' oldu." İlkim Karaca, sözlerini şöyle sürdürdü: "Cem, 'Hayatta artık neyi isteyip neyi istemediğimi iyi biliyorum' derdi. Bazı yaptıklarından çok pişmanlık duyduğunu söylerdi. 'Namus Belası' ve 'Dadaloğlu' parçaları da pişmanlıkları arasındaydı. Ben Cem'in derviş dönemine denk geldim. Seslendirdiği bu şarkılar için bana pişman olduğunu söylerdi". .

    http://www.ahaber.com.tr/magazin/201...kber-dedi-oldu

  5. #5
    Neşat Ertaş

    Ünlü halk ozanı Neşet Ertaş vefat etti. Ünlü ozan 74 yaşında İzmir'de yoğun bakımda tutulduğu hastanede yaşamını yitirdi.
    İZMİR’de özel bir hastanede 15 gündür kanser tedavisi gören Türk halk müziğinin usta sesi Neşet Ertaş, sabah saatlerinde hayatını kaybetti. Sanatçı dün yoğun bakıma kaldırılarak makinaya bağlanmıştı.

    Hastane bahçesinde, Neşet Ertaşâ€™ın cenaze töreniyle ilgili gerginlik yaşandı. Ertaşâ€™ın Kırşehir’den gelen akrabalarının beklediği kafeteryaya gelen Alevi Bektaşi Kültür Dernekleri Başkanı Engin Gündük, herkesin kendisini dinlemesini isteyerek, "74 yıldır Alevi- Bektaşi kimliğiyle bilinen Neşet Ertaş, ölümünde zorla sünnileştirilmeye çalışılıyor. Cenazesi camide yapılmaya çalışılıyor. Buna izin vermeyelim" dedi. Ertaşâ€™ın yakınlarından bazıları ise Gündük’e tepki gösterdi. "Camiye gidecek" diyen yakınları ile Engin Gündük arasında kısa süreli gerginlik çıktı, itişmeler oldu. Araya giren vatandaşlar da "Siyasete alet etmeyin. Camiye de gitsin, cemevine de. O bütün bir halkın sanatçısı" dedi. Cenazenin yarın sabah doğrudan Kırşehir’e götürüleceği belirtilirken, öncesinde İzmir’de bir tören yapılması da bekleniyor.
    *
    ERTAŞ'IN VASİYETİ: BENİ BABAMIN AVUCUNA GÖMÜN
    Ertaş'ın vasiyeti yerine getirilecek İzmir'de tedavi gördüğü hastanede vefat eden Türk Halk Müziği sanatçısı ve söz yazarı Neşet Ertaş, memleketi Kırşehir'de toprağa verilecek.

    Sarıkaya, Neşet Ertaş'ın halk ozanı olan babası Muharrem Ertaş'ın Kırşehir'deki mezarının yanına defnedilmek istediğini dile getirerek, ''Ertaş, babasının yanına defnedilmek istediğini söylemişti. Cenaze Kırşehir'de toprağa verilecek'' dedi.

    Bu arada, Ertaş'ın hayatını kaybettiğini öğrenen sevenleri ve hemşehrileri Medical Park İzmir Hastanesi önünde toplanmaya başladı. Vatandaşların oldukça üzgün oldukları gözlendi.

    Ertaş'ın oğlu Hüseyin Ertaş: Bizim babamızdı ama Türkiye'nin abisi, babası, kardeşiydi İzmir'de tedavi gördüğü hastanede vefat eden Türk Halk Müziği sanatçısı ve söz yazarı Neşet Ertaş'ın oğlu Hüseyin Ertaş, ''Bizim babamızdı ama Türkiye'nin abisi, babası, kardeşiydi. Cenazesini Kırşehir'e götüreceğiz'' dedi.

    Ertaş'ın tedavisinin yapıldığı ve hayatını kaybettiği Medical Park İzmir Hastanesi'nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Neşet Ertaş'ın oğlu Hüseyin Ertaş, acılarının çok taze olduğunu söyledi.

    Babasının Türkiye'ye malolmuş bir sanatçı olduğunu kaydeden Ertaş, ''Bizim babamızda ama Türkiye'nin abisi, babası, kardeşiydi. Cenazesini Kırşehir'e götüreceğiz. Babası Muharrem Ertaş'ın yanına defnedilmeyi istemişti. En kısa zamanda cenazeyi götüreceğiz'' dedi.

    http://www.milliyet.com.tr/neset-ert...undem-1601883/

  6. #6
    'Kıvırcık Ali'yi ihmaller zinciri ölüme götürdü

    http://www.sabah.com.tr/gundem/2011/..._olume_goturdu

  7. #7
    SEYİT ONBAŞI'YA SAVAŞTAN SONRA NE OLDU?

    https://www.youtube.com/watch?v=HZr4GB28hLk

  8. #8
    Adile Naşit'in bilinmeyen sırrı ortaya çıktı
    Ağlatırken güldürmesi, güldürürken ağlatması, hızlı hızlı koşar gibi yürüyüşü ve o ünlü kahkahası. Ancak Adile Naşit'in öyle bir sırrı var ki...

    Hababam Sınıfı’nın elinde okul zili koridorlarda koşturan Hafize Ana’sı, Gülen Gözler’de Münir Özkul’un tonton eşi Nezaket Hanım’ı, Neşeli Günler’in turşucu annesi, inatçı Saadet Hanım’ı, ‘Uykudan Önce’ isimli televizyon programının Adile Teyze’si Adile Naşit… Adile Naşit, 27 yıl önce, 11 Aralık 1987 günü, doğduğu şehir olan İstanbul'da 57 yaşındayken bağırsak kanseri sonucu yaşamını yitirdi.
    13 Aralık 1987'de Şişli Camisi' nde düzenlenen törenin ardından Karacaahmet Mezarlığı'na, ilk eşi Ziya Keskiner ve oğlu Ahmet Keskiner'in (1951- 1966) yanına defnedildi.

    Adile Naşit canlandırdığı anne karakterleri yakaladığı başarı ve kazandığı sevgi sayesinde 1985'te "Yılın Annesi" seçildi.57 yıllık kısa yaşamına onu milyonların gönlüne taşıyan bir sinema kariyeri sığdırdı.
    1947'de Seyfi Havaeri'nin yönettiği Yara filmiyle başlayan bu kariyer, 1970'lerde altın çağına ulaştı.
    Adile Naşit, 1976'da İşte Hayat adlı filmdeki rolüyle Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazandı. 1978'de Uluslararası Sanat Gösterileri'nin tiyatro ve müzikallerinde rol almaya başladı. Daha çok Ertem Eğilmez ve Kartal Tibet'in çektiği komedi filmlerinde oynadı.

    Tek çocuğu Ahmet'i 15 yaşındayken kaybettikten sonra çocuklara yöneldi.TRT'de 1980'de TRT Ankara Televizyonu prodüktörlerinden İlhan Şengün'ün (1946- 2003) yapımcısı olduğu Uykudan Önce isimli çocuk programıyla birlikte "Masalcı Teyze" diye anılmaya başladı.
    Masal ve öykü anlattığı bu program, tek kanallı televizyon döneminde çocuklar tarafından büyük ilgi gördü.Tiyatrocu bir aileden gelen Adile Naşit'in babası ünlü komedyen Komik-i Şehir Naşit, annesi de Ermeni kökenli tiyatro oyuncusu Amelya Hanım'dı.

    Ağabeyi Selim Naşit ve 1950'de evlendiği eşi Ziya Keskiner de tiyatro sanatçısıydı. Adile Naşit eşi Ziya Keskiner'in Temmuz 1982'deki ölümünden sonra 16 Eylül 1983'te Cemal İnce ile evlendi.
    Kahkahaları bugün bile kulaklarımızı dolduran Adile Naşit'in oğlu Ahmet Naşit Keskiner'in kalbi doğuştan delikti. İyileşmesi için Amerika’da ameliyat olması gerekiyordu.Ameliyat masrafları ise tiyatrocu babası Ziya Keskiner ve annesi Adile Naşit’in karşılayabileceği bir miktar değildi.1966'nın parası ile tam 100 bin lira gerekiyordu. Sanatçı arkadaşları yetişti imdatlarına, İstanbul Tiyatroları bir gecelik gelirlerini, yani 20 bin lira verdi aileye…Bir de “Gece Yarısı Tiyatrosu†yapıldı, o paralar ve dönemin gazetelerinin başlattığı kampanyalarla denkleştirildi küçük delikanlının ameliyat parası. Ahmet Amerika’ya gitti, başarılı da geçmişti ameliyatı. Ama bir gün komaya girdi ve bir daha uyanamadı. Tarih 16 Haziran 1966’yı gösteriyordu, tam da annesinin doğum gününden bir gün öncesini…

    Oğlunun ölüm haberini İzmir’deki bir oyun öncesi alan Adile Naşit, bu habere rağmen sahneye çıktı ve bütün salonu güldürdü. Ama bu olay bütün hayatını değiştirdi.

    İzmir’den İstanbul’a geldiği uçaktan perişan bir halde inen Hafize Ana, bir daha uçağa binmedi ve doğum gününü kutlamadı.Bu acı kaybın ardından kendini tiyatroya, sinemaya ve çocuklara adayan Adile Naşit, uzun süre savaş verdiği kansere takvimler 11 Aralık 1987’i gösterdiğinde yenildi. Ardında ise sayısız film ve ‘Kuzucuklar’ını bıraktı…

    http://www.tgrthaber.com.tr/editorun...ya-cikti-45385

Sayfa 1/7 123 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •