Special Days Image
Sayfa 4/14 İlkİlk ... 23456 ... SonSon
Arama sonucu : 112 madde; 25 - 32 arası.

Konu: Holografik Evren

  1. #25
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    İstanbul
    Gönderi
    20,076
    Blog Entries
    12
    4000 sene öncesi Sümerlerden Enuma Eliş,
    ilginçtir,
    içerisinden bir çok mit çıkarmıştır ...

  2. #26
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    11 BOYUT
    Yaş
    68
    Gönderi
    15,245
    Evrenin Bir Sanal Gerçeklik Olabileceğinin 10 Kanıtı
    ziksel Gerçekçilik içerisinde yaşadığımız ve gözlerimizle deneyimleyebildiğimiz gerçekliğin tek başına ve mutlak bir şekilde var olduğunu savunan görüştür. Birçok insan bu konu hakkında hiçbir şüpheye dahi sahip değildir ve bu dünyanın tek gerçeklik olduğunu kabul eder. Fakat fiziksel gerçekçilik görüşü uzun bir süredir bazı karşıt argümanlara cevap verememekte. Geçtiğimiz yüzyılda fizik dünyasını alt üst eden paradokslar bugün hala geçerliliklerini korumakta ve fiziksel gerçekçilik görüşünü çürütmeye devam etmektedir. Anlaşılıyor ki cisim teorisiyle ve süper simetri ile bir yere varamayacağız.

    Fiziksel gerçekçiliğin aksine, kuantum teorisinin beraberinde getirdiği prensipler geçerliliğini korumakta. Fakat fiziksel gerçekçiliğe göre, havada dolaşan, çakışarak bir olabilen ve ardından tek bir noktada var olan kuantum fizikselliği imkansız bir şey, bu maddeler hayali olmalı. Bu nedenle tarihte ilk kez, fiziksel gerçekçiliğe göre teorik olarak var olamayan maddeler başarılı bir şekilde fiziksel gerçekçiliğin var olduğunu iddia ettiği gerçekliği tahmin edebilmekte. Kuantumlardan bahsediyorum. Fakat hayali bir şey gerçekliği nasıl öngörebilir?

    Buraya kadar sorduğumuz sorular fiziksel gerçekçiliği benimsemiş bir kişinin soracağı sorulardı. Diğer taraftan, bir de kuantum gerçekliğini değerlendirmemiz gerekir. Kuantum gerçekliği, fiziksel gerçekliğin tam tersidir (gerçek olan kuantum dünyasıdır ve fiziksel dünya kuantum gerçekliği tarafından yaratılmış bir sanal gerçekliktir). Kuantum mekaniği, fiziksel mekaniği tahmin edebilmektedir çünkü nihayetinde fiziksel mekaniği oluşturan öğe kuantum mekaniğidir. Bu nedenle, 'kuantum gerçekliği varolamaz' diyen bir fizikçi ya gerçeği görmek istemiyordur ya da gördüğü gerçeği söyleyebilecek cesarete sahip değildir.

    Kuantum gerçekliği deyince aklınıza Matrix filmindeki durum gelmesin çünkü bu filmde bizim dünyamızı oluşturan diğer dünya da fizikseldir. Aynı şekilde, insanlar var olmadan çok daha önce bu sanal gerçeklik varolduğundan dolayı, sanal dünyanın insan beyninden kaynaklandığı da iddia edilemez. Fiziksel gerçekliğe göre kuantum dünyası var olamaz; kuantum gerçekliğine göre fiziksel gerçeklik var olamaz ve eğer var oluyorsa, bu mutlaka bir sanal gerçeklik olmalı. Peki nasıl? İşte birkaç neden

    KONU UZUN DEVAMINI AŞAĞIDAN BAKABİLİRSİNİZ.
    https://onedio.com/haber/evrenin-bir...-kaniti-414541

  3. refaba bey guzel paylaşımlarınız var teşekkürler
    yalnız bilim adamları da yanılabilir
    nitekim sizin onedio eklentisini açınca 7. deneyde kısa alıntıdan çıkan sonuç yani bilimcilerin varsayımı
    altta kısa açıklama da ,
    burada foton kendine uygun yarıktan geçmekte, yani yarık karar verici, foton değil,
    tum mesele alman bilimadamlarının ata-erkil yetişip ona göre düşünsel yapıda olmaları mevzuundan kaynaklanılmakta, içinde yeşerdiğin kulturun bir alt ürünüsün, bilimcide olsan, önyargıların var.

    "llk panelin üzerinde bulunan yarıklardan fotonları teker teker diğer tarafa göndermeyi denediler. İlk foton gönderildiğinde tıpkı bir parçacık gibi davranmış ve arkadaki panelin üzerinde tahmin edilen bir noktaya düşmüştü. Diğer fotonlarda tek tek gönderildikten sonra, arkadaki panelde yine bir girişim örüntüsü oluşmuştu. Bu deney zamandan tamamen bağımsızdır; yani her yıl tek bir foton dahi gönderilse, aynı sonuç elde edilecek. Bir foton kendisinden önce gönderilen fotonun panel üzerinde nerede düştüğünü bilemez, değil mi? O halde bu girişim örüntüsü nasıl oluşuyordu? Bunu anlamak için üzerinde yarıklar bulunan panel ile arkada kalan panelin arasına bir dedektör yerleştirildi. Bir foton iki yarıktan aynı anda geçemez, mutlaka birini tercih etmesi gerekiyor."

    doğrusu, bir yarıktan aynı anda iki foton geçemez olmalıydı, gafletlli alaman bilimciler, gene yanıldınız :-)

  4. ışık hızı teorik bir hızdır
    ışık yani fotonda dahil
    hatta alttaki elemanda buna erişemez

    https://tr.wikipedia.org/wiki/N%C3%B6trino

  5. #29
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    11 BOYUT
    Yaş
    68
    Gönderi
    15,245
    Fizikçilerden Çarpıcı Açıklama: Holografik Evren İlkesini Destekleyen Kanıtlar Bulundu!


    Holografik evren ilkesi, bilim dünyasının en önemli ilgi alanlarından biri. Popüler bilim mecralarında da sık sık yer bulan bu konuyla ilgili yepyeni bir araştırma yayınlandı.
    Physical Review Letters'da yayınlanan araştırmada, holografik evren fikrinin standart kozmolojik modelle kıyaslanmasıyla ilgili sonuçlar yayınlandı.
    Araştırmacılar, holografik evren teorisinin de kendi içinde tutarlı olduğuna dair ciddi kanıtlar elde ettiklerini duyurdu.
    Evrenin hologram olması, etrafınızda gördüğünüz ve deneyimlediğiniz her şeyin aslında var olmadığı anlamına gelmiyor.

    Holografik ilke yalnızca 3 boyutlu evrendeki tüm bilginin, 2 boyutlu bir yüzeye kodlanmış olabileceğini öngörüyor

    Yani normal hologramlardan tek fark, bu sefer hologram içerisine tüm evrenin kodlanmış olması.

    Araştırmacılar bu ilkeyi test edebilmek için Avrupa Uzay Ajansı'nın Planck Uzay Gözlemevi tarafından hazırlanmış olan, evrenin ilk zamanlarına dair modellemeleri kullandı.

    Bu modeller bir takım testlerden geçirildi ve büyük bir kısmının holografik evren ilkesiyle uyuştuğu görüldü.

    Yine de test sonuçları, günümüzde geçerli olan standart evren modeliyle elde edilen sonuçların başarı oranına kıyasla bir tık geride kalıyor. Standart evren modeli, evrenin karanlık enerji, karanlık madde ve küçük bir miktar da görülür maddeden oluştuğunu söylüyor.

    Araştırmacılar konuyla ilgili Einstein'ın teorilerine de değinmişler.

    Açıklamalarında "Einstein'in genel görelilik teorisi büyük ölçekte evrendeki neredeyse her şeyi iyi biçimde açıklıyor; fakat iş kuantum seviyesindeki mekanizmalara geldiğinde sarsılmaya başlıyor. Bilim insanları olarak yıllardır Einstein'ın kütle çekim teorisi ile kuantum teorisini birleştirmeye çalışıyoruz. Bazılarımız holografik evren modelinin bunu başarabileceğini düşünüyor. Araştırmamız da umuyoruz ki bu konuda önemli bir adım atılmasını sağlayacak." diyorlar.

    Peki bunlar evrenimizin hologram olduğu anlamına mı geliyor?

    Genel kanının aksine hayır. Kanıtları sunulan şey, holografik ilkenin, evrenin olması gereken bazı özelliklerini tanımlama konusunda başarılı sonuçlara ulaşabildiği. Bu durum da standart evren modeli ile çelişmediğini, aksine onla birbirini tamamladıkları anlamına geliyor.

    Yani aslında holografik evren ilkesinin doğru sonuçlar vermesi, standart evren modeli ile cevaplayamadığımız sorulara yanıt bulmamızı sağlayabilecek.

    Durumu anlayabilmek için aynı probleme iki farklı formülden yaklaşabildiğinizi düşünün. Bazı sorularda, iki formülden biri sonuca gitmenize yardımcı olmuyor. Bu durumda ikinci formülü kullanarak doğru cevabı bulabiliyorsunuz. Daha önceki sorularda iki formülün de aynı sonucu verdiğini gözlemlediğiniz için de, bu durumda da her ne kadar formüllerden yalnızca birinden sonuca ulaşabilseniz de, bulduğunuz cevabın doğru olduğundan emin olabiliyorsunuz.

    İşte holografik evren ilkesinin doğruluğuna dair sunulabilen her türlü kanıt ve araştırma, bu nedenle bir hayli önemli.
    Einstein'ın yer çekim teorisi ile kuantum teorisini birleştiren kuantum yer çekimi teorisini oluşturmak için kullanılan holografik evren ilkesi, bu nedenle tek başına bizim evrenimizin hologram olduğu anlamına gelmiyor; hologram olan başa evrenlerin olabileceği ve her ne kadar biz öyle olmasak da önerdiği bazı durumların standart evrenlerle tutarlı olabileceği anlamına geliyor.

    Özetle, bizi ilgilendirdiği kadarıyla durum "Evrenimiz hologram mı?"dan ziyade, "Evrenimiz holografik ilkenin önerdiği durumlarla uyumlu mu?"dan ibaret; ki araştırmalara göre cevap "Evet, uyumlu.".

    Bilimle kalın!

    https://onedio.com/haber/fizikcilerd...bulundu-755629

  6. #30
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    İstanbul
    Gönderi
    20,076
    Blog Entries
    12

  7. Bu konuda çekilmiş en iyi filmin hala matrix olmasıda ayrıca gerçeklik

    https://www.youtube.com/watch?v=VVro5wxqh4U

  8. #32
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    11 BOYUT
    Yaş
    68
    Gönderi
    15,245
    Göbekli Tepe



    Arkeologlar Derneği: Göbekli Tepe Stelleri “Put” Değildir

    Manşet
    Türkiye

    by editör - Oca 6, 2017
    6911




    Arkeologlar Derneği, TRT’de yayınlanan ve Şanlıurfa’da bulunan, dünyanın bilinen en eski anıtsal yapısı olan Göbekli Tepe’nin, Hz. İbrahim’in putları yıktığı yer olabileceği anlatan belgesele istinaden bir açıklama yayınladı.

    dunyanin-en-eski-tapinagi-gobekli-tepe-yenileniyor

    Arkeologlar Derneği, “Diyarbakır Valiliği, TRT ve Kalkınma Bakanlığı desteği ile “Diyarbakır kültürel mirasının tanıtımı” projesi adı altında hazırlanan “Suların Ateşin ve Taşların İmparatorluğu” isimli belgesel, TRT Belgesel kanalında yayınlanmış ve tepkilere neden olmuştur” dedi.

    Arkeologlar Derneği’nin yayınladığı açıklamanın tamamı şu şekilde;
    “Söz konusu belgeselde insanlık tarihinin en önemli yapılarından biri olarak kabul edilen ve dünyanın en eski tapınağı olarak isimlendirilen Göbeklitepe, dünya tarihinde kabul edilen bazı teorileri de değiştirmiştir. Göbeklitepe Anadolu arkeolojisinde önemli bir yere sahip olup, tüm bilim adamlarının ilgi odağı haline gelmiştir. Uluslarası organizasyonlarda ülkemizin tanıtımına katkıda bulunan önemli bir kültür ve turizm alanı haline gelmiş, dünya kamuoyunda haklı bir ün elde etmiştir. Ancak adı geçen belgeselde Göbeklitepe’de yeralan heykelleri “Hz. İbrahim’in babası Azer’in yapmadığını kim bize söyleyebilir ya da Hz. İbrahim’in kırdığı putların yeraldığı tapınağın Göbeklitepe olmadığını söyleyebiliriz miyiz” diye bir ifade kullanılarak Göbeklitepe stelinin yere düşürülerek kırıldığı bir canlandırmaya yer verilmesi son derece talihsiz bir görüntüdür.

    Günümüzde yakın geçmişte komşu coğrafyalarda yaşanan olaylardan, bu tip söylemlere ve görüntülere yer verilmesinin ne kadar tehlikeli olduğu birçok defa görülmüştür. Maalesef Göbeklitepe’de talihsiz bir şekilde “put” olarak gösterilen stelin kırılması sahnesi, Göbeklitepe’yi hedef göstererek, tarihi eserlerimize zarar verilebilecek bir ortam yaratmıştır.

    Yaklaşık olarak M.Ö. 2. binde yaşadığına inanılan ve kutsal kitaplara göre tek tanrılı dinlerin babası olarak kabul edilen Hz. İbrahim’in putlarını kırdığı tapınağın, henüz yerleşik hayata bile tam olarak geçilmemiş, günümüzden yaklaşık 12 bin yıl önce yapılmış olan Göbeklitepe olması zamansal olarak da mümkün değildir.

    Dolayısıyla hiç bir şekilde bilimsel gerçeklerle bağdaşmayan bu belgeselin TRT tarafından bir an önce yayından kaldırılmasını bekliyoruz. Ayrıca söz konusu belgeselde, halkımıza kötü örnek oluşturacak şekilde arkeolojik eserlere zarar verildiğini gösteren görüntülere yer verilmiş olmasını şiddetle kınıyoruz.

    Arkeologlar Derneği Yönetim Kurulu – 06.01.2017″






    Göbekli Tepe UNESCO Yolunda

    Manşet
    Türkiye

    by editör - Ara 5, 2016
    234




    Dünyanın en eski tapınak merkezi olarak kabul edilen, yaklaşık 12 bin yıllık geçmişe sahip Göbekli Tepe’nin, tarihi dokusu, arkeolojik değeri ve özgünlüğünü koruması dolayısıyla UNESCO’nun geçici listesinden asıl listesine alınması için yürütülen başvuru çalışmalarında sona gelindi.

    Dünyada en eski tapınak merkezi kabul edilen, yaklaşık 12 bin yıllık geçmişe sahip Göbekli Tepe, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Kültür Mirası asıl listesine girmeye hazırlanıyor.

    Şanlıurfa’ya 18 kilometre mesafede, Örencik Mahallesi yakınlarında bulunan ve ilk kez 1963’te İstanbul ve Chicago Üniversitelerinden araştırmacıların yüzey çalışmaları sırasında fark edilen Göbekli Tepe’deki kazı çalışmaları, 53 yıldır sürüyor.

    Berlin Alman Arkeoloji Enstitüsü ve Şanlıurfa Müzesi tarafından 1995’ten beri ortaklaşa yürütülen çalışmalarla, neolitik döneme ait, boyları 3-6 metre, ağırlıkları da 40 ila 60 ton arasında değişen, yabani hayvan figürlü “T” biçimli dikili taşlar, 8-30 metre çapında dairesel ve dikdörtgen şekilli dünyanın en eski tapınak kalıntıları, çok sayıda yabani hayvan figürü, insan heykeli ve yaklaşık 12 bin yıl öncesine ait olduğu belirtilen 65 santimetre uzunluğunda insan heykeli gibi tarihi eserler gün yüzüne çıkarıldı.

    Başta Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere birçok kurum ve kuruluş, “Dünyanın en eski tapınak merkezi” olduğu belirtilen ve 5 yıl önce UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınan Göbekli Tepe’nin tanıtımı için çeşitli projeler yürütüyor.

    Ölmeden Önce Görülmesi Gereken 2. yer
    Geçen yıl İsviçre’nin Davos kentinde gerçekleştirilen Dünya Ekonomik Forumu’ndaki tanıtımda katılımcıların ilgisini çeken Göbekli Tepe, Amerika Birleşik Devletleri’nde yayın yapan internet sitesi Business Insider’ın bu yıl güncellediği “Ölmeden önce görülmesi gereken 30 mekan” arasında da ikinci sırada gösterilmişti.

    Kısa süre önce Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı’nın incelemelerde bulunduğu Göbekli Tepe’nin, tarihi dokusu, arkeolojik değeri ve özgünlüğünü koruması dolayısıyla gelecek yıl Şubat ayında geçici listeden asıl listeye girmesi bekleniyor.

    Şanlıurfa Valisi Güngör Azim Tuna, Göbekli Tepe’nin dünya arkeoloji tarihinin belli başlı parametrelerini ciddi manada değiştiren bir kazı alanı olduğunu söyledi. Bölgede kazı çalışmalarının devam ettiğini anımsatan Tuna, çalışmalarının ardından söz konusu yerle ilgili daha önemli sonuçlara ulaşmayı öngördüklerini belirtti. Göbekli Tepe’ye ilişkin uluslararası çok sayıda yayının yapıldığını anlatan Tuna, şunları kaydetti: “Tahminimiz 2018’e kadar Göbekli Tepe, UNESCO’nun dünya mirası listesine alınacak. İnşallah önümüzdeki dönemde netleşecek. Bunun önemi çok büyük. Şu anda tarihin bilinen en eski tapınağı Göbekli Tepe. Bunu aslında bütün ülkeler çok iyi biliyor. Geçtiğimiz yıllarda dünyanın dört bir tarafından ziyaretçi de aldı. Geçen yıldan beri malum sebepler (terör ve Suriye sınırındaki gelişmeler) nedeniyle ziyaretçi trafiğimiz azaldı. Eminim yeni bir tanıtım çalışması ve yapılan restorasyon hizmetiyle Göbekli Tepe, Türkiye’nin turizmine önemli katkılar sağlayacak.”

    05.12.2016 ntv.com.tr
    http://arkeolojihaber.net/tag/gobekli-tepe/

    TRT hemen burası puta tapanların dinsizlerin yeri deyip hedef göstermiş...YAHU DÜNYA ŞOKTA...BİLİNEN TARİHDEN 2-4000 YIL DAHA GERİYE GİDİYOR...Dünyadaki uzmanlar tam olarak buranın sırrını çözemezken TRT hemen çözmüş...üstelik buraya Hükümet daha detaylı uzmanlar atayacağına,kalkmış Konya Selçuk Ün halkla ilişkileri ile ilgili bir şahıs atamış Alman araştırmacı öldüğü zaman,karısıda isyan etmiş...öyleya onlara her esere put gözüklen bakar,düşmediler şu ülkenin yakasından...
    Şu an bütün yoğunluğum bu çalışma üzerine odaklı...burasının bir KÜLT merkezi olduğunu söylüyorlar,bana göre daha değişik bir unsur var,çünkü şekil detaylarında geometrik ve matematik unsuru yoğun şekilde...neden üst,üste inşa edilsinlerki...en altlarında neler var...acaba Dünya bir bütün kara parçası iken ve Tetis Okyanusu ile çevriliyken,sonradan kara parçasının kıtalara bölünme sonucu öncesi İnsanlara ve İnsansı varlıklardan arta kalanların yaptıkları bir şeymi..Atatürk MU soyunu araştırmıştır...3 efsane kıta geçer mitolijide,ilki ATLANTİS,LEMURYA,sonuncusuda Mu...Dünyada birçok yapı var Antik ve Kadim medeniyetlerinin arta kalan,hepsindede Geometrik,Matematik ve Astromi bilgileriylen donatılmış...Sümerler zamanında yazısal tabletler ilk devreye girdi,öncesiler yok...Üstelik o tabletlerde Dünya dışı varlıklardan bahsediliyor,mesela Dev ırk Nefilmler,anlamı Dünya Gözcüleri...Kurandada AND kavmi olarak geçer,zaten ben Kuranda çoğu yazılanlara eski Antik ve Kadim medeniyetlerindeki alıntı gözüylen bakarım...iyide bir Kuran yorumcusuyumdur...neden Yaradan ben demiyor çoğu yerde biz diyor ???...Allah unsurunun detay metinleri çok karmaşık bana göre,ondan Yaratıcı kavramını kullanıyorum,sebebi Arapça,Farsça,Hindistan vs metinlerde karşımıza değik türevler ortaya çıkartıyor...Tamam Kuntum Dalgalanması sonucu ortaya çıktı herşey deniliyor Bilimsel çalışma yapanlar tarafından,peki Atomlar nasıl ve neyin içinde oluştu...bir Ana Enerji var,peki bu Ana enerji ne ???...Neyse konu çok uzun fazla detayları beni Aforoz ettirir forumdan...gerçekten Yaşadığımız Dünya ve Evrende ileride ne gibi süprizler bizi bekliyor acaba !!!

Sayfa 4/14 İlkİlk ... 23456 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •