yalnızca meyve-sebze kurutma değil, ahşap ve kereste sektöründeki bir çok firmanın kurutma tesislerinde de kullanılır. hali haızr da kendi atıkları olan talaş, odun ile lpg fuel oil vb kullanılıyor. Güzel bir uygulama.
Bana göre içlerinden en değerlisi Z 91 515351 seri nolu olanı. https://hizliresim.com/kcew1v7
https://hizliresim.com/3x6zikv
Şahsen 10 adet toplayabildim. Malesef hepsi çil altı.
sektörde bulunan şirketlerin 21.ağustos.2023 tarihli kapanışına göre karşılaştırmaları aşağıdaki tabloda yapılmıştır. https://hizliresim.com/rx659ku
GÜZEL PAYLAŞIMLARINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER
öncelikle öz kaynak nedir onu açıklamak gerekiyor. öz kaynak hesaplanırken basit olarak toplam kaynaklardan toplam yükümlülükler çıkarılır ve öz kaynak bulunur. defter değeri de öz kaynaklar esas alınarak hesaplanır.
En azından hisse seçen yatırımcı firmaların borçlarını dikkate almalı bi örnek daha vereyim borcuna siz bakınız glyho borcu ne kadar gerçekten defter değeri altında işlem görüyor mu O borçlarını çevirebilecek geliri var mı favök kar üretebiliyor mu?
o reel değil doğru olanı dediğim gibi olmalı.
Defter değeri nasıl bulunur? Piyasa değeri/defter değeri nasıl yorumlanmalı? başlığı altında konuyla ilgili açıklama linktedir. https://www.hisse.net/topluluk/entry.php?b=15
Yok bunu daha basite indirgeyerek anlatmalıyım şöyle bir örnekle bir ev alıyorsunuz diyelim fiyatı 2 milyon tl satanın 1.9 milyon borcu var ve ipotekli siz eve 2 milyon verip borcunu da siz öderseniz evi kaç liraya mal etmiş olursunuz.
ezcümle thy'nin piyasa değeri PD/DD 0,4 FD/Satışlar 2,5 Yabancı Oranı (%) 33,51 Ort Hacim (mn$) 3A/12A 115,6 / 154,0 Piyasa Değeri 19.513,2 mnTL [B]DEĞİL [B]+Net Borç 121.859,0 mnTLdır. [/B][/B]
Cari piyasa değerlerine borçları göz ardı edilerek bakıldığında firmalar adeta bedava imiş gibi algılanır. örnek thyao
firmaların borçları göz ardı edilerek işlem gördükleri piyasa değerlerini yazmak çok büyük yanılgıdır.
Ellerinize sağlık, gurur duyulacak işler yapmışsınız.
Originally Posted by yukselc Hepimiz hazırız. İlçedeki tüm protokol, okulların müdür ve öğretmenleri, ilçedeki iş adamları, esnaflar. Yüzbaşımız askerleriyle orada. Köylümüz, köylülerimiz. Çok büyük bir kalabalık. Vali beyi ve ilden gelecek olanları beklemekteyiz. Nihayetinde Vali Nevzat Ayaz geldi. Onun mahiyeti de bir hayli kalabalık. Korumalar, daire müdürleri. Karşıladık. Tek sıra halindeyiz. Protokol sırasındayız. Sıradaki herkesle tek tek tokalaşarak bana kadar geldi. Oğlum saçların çok uzamış farkında değil misin? Demez mi. Yerin dibine gireceğin. Sıradan hemen çıktım. Tekkeönü köyündeki berberi buldum. Dükkanını açtırdım ve saç traşımı oldum. Saçımı yıkatıp doğru Vali Beyin yanına. Olmuş mu sayın Valim dedim. Tamam şimdi bir kere daha gözüme girdin. Güzel bir hatıra oldu. Dedi. Açılışı bekliyoruz. Ancak valimiz oyalanıyor. O da beklemede. Okulun önünde bir araç durdu. İçinden iki kişi çıktı. Valimiz biraz heyecanlanır gibi oldu fakat heyecan sonra sanki şaşkınlığa döndü. Beni yanına çağırdı. Arabadan Bülent Ecevit in çıkmasını bekliyordum. Her halde gelmeyecek. Arabanın yanına gittim. Şöföre ve koruması olduğunu sonradan öğrendiğim kişilere sordum. Yolda indiler. Rahşan Hanımla. Yürüyerek geliyorlar. Temiz havayı, Karadeniz havasını özlemişler demez mi koruması. Vali Beyin yanına gidip durumu anlattım. Sürpriz buydu işte. Olsun. Böyle olsun. Onlarda bana sürpriz yaptılar. Yola çıktım. Bülent Ecevit ve eşi Rahşan Ecevit el ele tutuşmuşlar geliyorlar. Başbakanlık yapmış birisi sonuçta. Ancak o da insan, doğaya tutkun, şair biri. Protokol sırasına girdik tekrar, en başta valimiz,ildeki daire müdürleri, ilçedeki normal protokol sırası, kaymakam, yüzbaşımız ve daire müdürleri,okul müdürleri ,öğretmenler olarak bizler,iş adamları,esnaf ,halkımız. Sırayla hepimizle hem Bülent Ecevit hem de eşi Rahşan Ecevit tokalaştı. Sonuçta sergiyi de açtık yolunda resmi açılışını yaptık. İkram faslı bittikten sonra vedalaşırken Valimiz herkese teşekkürlerini iletti. Bülent Ecevit ve eşi Rahşan Eceviti, Valimizi ve il protokolünü, kaymakamımızı ve daire müdürlerini , Yüzbaşımızı uğurladık. Tekrar görüşmek üzere vedalaştık. Her kes memnun. Halk Eğitim müdürümüz bir gururlu ki sormayın. Bana iyi ki böyle bir şey düzenledik. Hepsi bana teşekkür etti. Çok sevindim. Ama çok sevindim. Hoşuma gitti. Gururlandım dedi. 1975/1976 öğretim yılının sonu. Karnelerimizi dağıttık. Mezun olanların diplomalarını verdik. Artık yaz tatili havasındayız. Bizlerde arkadaşlarımızla, köy muhtarımızla vedalaşıp okulu kapattık. Ardından memlekete. Baştan sona bir solukta okudum.