|
|
Gelişmiş bilgisayarlar sayesinde artık satrançta bilgisayarlar, insan beyninden daha fazla ihtimali hesaplayabiliyor.Ancak insanın halen bir üstünlüğü var.Üstün olduğu nokta önsezi.Önsezi sayesinde hesaplanamayacak kadar çok ihtimalin ötesinde öngörüde bulunabiliyor.Tabi ki önseziler doğru çıkacak diye bir kural yok.Ancak akıllıca olduğunu kabul etmeme rağmen bir kaç hamle sonrası için bilinen konuları değerlendirmek yerine,ey computer seni yenecem dürtüsüyle,oyunun sonunda oluşacak tabloya göre önsezilerimle hareket etmeyi tercih ediyorum.
İki ayrı senaryoya göre oyun döndüğünü düşündürecek bir senaryom var.
Birincisi,
iktidarın elindeki imkanlarla seçimi net olarak kazanması,
Geçen seçimlerde terörü ancak biz bitirir,z söylemi yerine doları ancak biz durdururuz tehdidini kullanmak,
Seçim zaferiyle bistin 150k görmesi,
Çin'e yanaşıp USA'ya verilen tavizlerin bir kısmını Çin'e verip dış açığın Çin'den alınarak kapatılması ve doların,finans dengesinin kontrol altına alınması.
Bu senaryoyu düşündüren,borsanın halen tutunuyor olması ve fantastik iktidar doktrinleri
İkincisi,
İktidarın oy sorunu ve seçim sonrası riskler nedeniyle doların fiyatlanıyor oluşu.
Bu senaryoyu düşündüren,ekonomide henüz olağanüstü bir tepetaklak durum olmamasına rağmen diğer ülkelerden farklı ayrışmamız.
Hepsi senaryo tabi.Ayrıca bunlara ilaveten dolar için parite hedeflerini de önemsiyorum.Bu ihtimaller şekillendikçe fiyatların da ona göre şekil alacağını sanıyorum,gidişata göre de dolar veya altın ağırlığını arttırmayı düşünüyorum.Büyük meblağ olmasa da TL,USD,Altın %30 oranlarda tutuyorum.
ZENGİNLEŞEN ÜLKE NEDEN DAHA AZ ET TÜKETİYOR?’
2003 Ocak ayında 5,45 dolar olan dana etinin kilosunun dolar bazında yüzde 225 zamlanarak 2017 Temmuz’unda 12,3 dolar olduğuna dikkat çekilen raporda, bu artışın tüketimi düşürdüğü yine verilerle anlatıldı. 1990’larda et tüketiminde dana ve koyun yüzde 60’ları bulan bir ağırlık taşırken 2010’lu yıllarda bu oranın yüzde 40’lara düştüğü belirtilen raporda “Pahalılık nedeniyle Türkiye’de kişi başına et tüketimi dünyanın gerisindedir. Türkiye’yi zenginleştirdiğini iddia eden AKP cephesinin zenginleşen bir ülkenin nasıl olup da et tüketiminde dünya ortalamasını bile yakalayamadığına ilişkin kendisini savunması gerekmektedir” denildi.
‘EN PAHALI ET ÜRETEN 3’ÜNCÜ ÜLKEYİZ’
Rapora göre, kırmızı et tüketimindeki düşüşün nedeni Türkiye’nin kırmızı eti pahalı üretmesi. Diğer ülkelerle yapılan karşılaştırmaya göre Türkiye’de kırmızı etin üretim fiyatı Fransa ve Avusturya’nın 2, Avustralya’nın ise yaklaşık 4 katı. FAO’nun dana eti üretim fiyatlarına ilişkin verilerine göre de 2010-2015 yılları ortalaması alındığında Türkiye bu listedeki ülkeler içinde en pahalı dana eti üreten üçüncü ülke durumunda. Norveç, Finlandiya, Fransa ve Avusturya gibi Türkiye’den geliri çok daha yüksek ülkeler dahi Türkiye’den çok daha ucuza dana eti üretebilmekte. Raporda bu durum eleştirilirken, “AKP’den önce doğal kaynaklarının bereketi sayesinde et ithal etmeyen ülkemiz artık kriz olsun ya da olmasın ithal ete muhtaçtır. Doğal bereketin yerini siyasi kıtlık almıştır” denildi.
69 mu yok daha neler. Bu yıl mı? İmkansız.Bozguncular ağzınızdan çıkanı kulağınız duyuyor mu?
2018 ilk yüzsüz arsız ve hırsız tayfası açıklanmış ş; Güzelhisar, Yiğit, Dimra, Maserya, Ustam Gurme, Kesebir, Meydan, Zeytin sepeti, Bakbu, Emirzade, Zümrüt, Ada Ekol, Umut Günay, Ekol, Olimiro, Efetat, Ege Körfez, Yeşil dere, Ayvalık, Özokirem, Hünkar Efendi, Yiğit Egenin İncisi, Geyikli hasat, Can şifa, Körfezbirlik, Emiralem Zeytindağ, Hasdağ, Semerkant markaları zeytinyağında tağşiş (hile) yapan firmalar olarak açıklandı.
69 mu yok daha neler. Bu yıl mı? İmkansız.Bozguncular ağzınızdan çıkanı kulağınız duyuyor mu?
Hemen her şey pahalı bu ülkede.
Temel nedeni de kendimizi ait sandığımız üst ligin fert başına gelirine göre son derece düşük bir gelirimiz var.
Ne kadar abuk istatistik hileleriyle, yalan ve dolanla gelirimizi olduğundan da yüksek göstersek de.
Mugalatayla, yalanla insanları kandırmayı siyaset zannediyoruz.
Bu konuda tek dayanağımız da, insanımızın cahil ve taraftar olması.
Din bu konuda can simidi.
Bir de biraz muhalif olanları "ötekileştirmekle" işlem tamam.
Böyle ilelebet gider mi?
Eğitimi, adaleti ve medyayı elinde tutarsan süreyi uzatabilirsin...
Arada bir de vur mehtere. Al eline zülfikarı. Ver gazı ver gazı.
Her gün konuş. Hiç susma.
Nifak sok. Düşmanlık yarat.
Tüm dünyaya kafa tutuyor görün.
Türkiye seninle gurur duyuyor!
Hemen hiç bir konuda, ne esaslı, rasyonel bir politikamız var, ne de stratejimiz.
Millet burada, sarhoş sidiğine bakarak analiz yapmakta.
Tek adamın hemen her konuda, "dediğim dedik" olduğu, sopayla günlük gelişmelere o anki ruh durumuna göre, yön verdiği bir ülkede sanki "akıl egemen" bir devletmişiz gibi neyi tartışıyoruz allasen?
Adam gazete satın alıyor. Genel yayın yönetmeni kim olsun diye "tek yöneticiye" soruyor...
Gerçek demokrasinin olmadığı yerde gerçek özgürlük olmaz.
Gerçek özgürlüğün olmadığı, devletin kurumlarınca desteklenmediği, herkesin tek adamın ağzına baktığı bir ülkede ülke çıkarlarına ve dünya şartlarına uygun politikalar stratejiler oluşturulamaz.
Bir mok gelişme de olmaz.
|
|
Sayın Bora Yaşar, dolar, hükümet, abd derken bir şekilde din'e dokunmadan edemiyorsun, yıllardır bundan taviz de vermedin, sanırım seni DİK gömecekler.
Yer İmleri