Gluten(un)-Tuz-Yağ hemen her yediğimizin içindeler.

Gluten

İnsan vücudu % 7 glutene göre ayarlı. Yaratan böyle yaratmış. (Ya da vücudumuz buna göre uyum sağlamış da diyebilirsiniz.) Karakılçık, Kablıca, Siyez... hepsinde gluten % 7 civarında.

Gluteni zararlı diye biliyoruz çoğunlukla ama yanlış. Bu oranda gluten bizi diabete ve felce karşı koruyor. Ya oran artarsa?

Siz benzinli bir araca 5-30 yağ koyacağınıza 20-50 yağ koyarsanız motoru dağıtırsınız değil mi? O halde vücudunuz % 7 glutene göre dizayn edilmişken niye % 50 gluten alırsınız? Alırsanız ne olur? Cevap motordaki kadar net.

Genetiği ile oynanmış % 27 gluten içerikli unu iyice işleyip % 45-55 arasına çıkartıp ekmek,poaça vb. tüketiyoruz. Sonra gelsin hastalıklar. Bizi buna karşı uyaran bir kurum var mı?

Tuz

Tuzun topaklanmaması için içine Potasyum Ferrosiyanür koyuyorlar dostlar. İnanmıyorsanız aldığınız tuz paketinin arkasında içindekiler bölümüne bakın. Çok az bir oranda olduğu için zararı yok diyorlar. Hatta birçok avrupa ülkesinde de var diyorlar.

O halde ABD'de kullanımı çok zehirli diyerek niye yasaklanmış?

Ağır metallerin vücuttan atılmasının çok zor olduğu ve birikim yaptığı yanlış mı? Eğer yanlış değilse, vücudumuza giren siyanür birikiyorsa bize hangi zararları verebilir? Bu maddelerin tuza eklenmesine neden biz izin veriyoruz da ABD izin vermiyor; yoksa onlar akılsız mı?

Sakın beni yanlış anlamayın, tuz tüketmeyin demiyorum. 5-6 gr günlük tuz tüketimi yeterli. Hatta tuz içinde bulunan bazı mineralleri almazsanız zamanla sizi olumsuz etkileyebilir. (Lütfen araştırın.)

Tansiyon hastalarına söylenen ilk şey "tuzu bırak" tır. Burada size bir anekdot geçeyim: 16. yy da Amerika keşfedilince oraya götürmek için Afrika'dan gemilerle köle sevkiyatları başlar. 2-3 aylık yolculuktan sonra Amerikaya ulaşan bir gemiden(A) inen kölelerin % 90 ı yaşıyorken diğerinde(B) yaşayan köle oranının % 40 bile bulmadığı görülür. Sebep sonradan anlaşılır. Doğu Afrika tuz bakımından zengindir ve oradan gelen köleler ortalama 10 gr tuz tüketimine alışıktır. Bu tuzu yolculuk boyunca almadıkları için çoğu ölmüştür. Batı Afrika'da ise tuz tüketimi neredeyse yoktur ve bu sebeple oradan gelen köleler yaşamışlardır. Tabi buna yaşamak denirse.

Evet size önce tuzu bırak derler ama tansiyonu aynı şekilde yükselten çayı bırak demezler. Çayın da faydaları var ancak günde 2-4 bardağın. Fazlası inanın ki tansiyon yapmakla kalmaz. (Lütfen araştırın.)

Sadede gelirsek, hangi tuz tüketilmeli diye baktığımızda karşımıza doğal deniz tuzu(işlenmemiş) ya da kaya tuzu çıkıyor. Sadece siyanür vb. katkılarla zehirlenmeden ve vücudumuz için gerekli olan mineralleri almış oluyoruz. (Lütfen Araştırın.)

Yağ

Marketlerde satılan paketlenmiş ve yağ tebliğine göre satışa sunulmuş her yağın içinde "Kostik" olduğunu ve kostiğin çok kuvvetli bir asit olduğunu, insan sağlığına zararlı olduğunu biliyor muydunuz? (Lütfen araştırın.)

Kızkardeşimin eşi yağ fabrikasında çalışıyor ve her tanka uygun miktarda kostiği kendi eliyle ilave ediyor. Ben oradan biliyorum. Ayçiçek, kanola, zeytin... yağ farketmiyor.

Anadoluda 4000 yıllık zeytinyağı bulunmadı mı? O yağ bozulmuş muydu? Cevap hayır. Peki neden yağa kostik konur?(Lütfen araştırın.)

Saygılarımla...

Not:Büyüklerimizin dediği gibi: Hastalıktan kurtulmanın en kolay yolu korunmaktır.