Yasemin Hanım, bedelli konusundaki gerekçelerinize sözüm yok.
Bununla birlikte, daha önce de belirttiğim üzere Türk Ticaret Kanununun 462'nci maddesinin üçüncü fıkrası;
"(3) Bilançoda sermayeye eklenmesine mevzuatın izin verdiği fonların bulunması hâlinde, bu fonlar sermayeye dönüştürülmeden, sermaye taahhüt edilmesi yoluyla sermaye artırılamaz. Hem bu fonların sermayeye dönüştürülmesi hem de aynı zamanda ve aynı oranda sermayenin taahhüt edilmesi yoluyla sermaye artırılabilir."
hükmünü havidir.
Yani şirket bilançosunda bedelsiz artırım yapılacak fonlar varken, bedelli yapamaz. Önce bedelsiz, sonra bedelli yapabilir ya da ikisi aynı anda olur.
Öte yandan %100 oranındaki bir bedelli artırım durumunda ise Ulusoy Ailesinin cebinden yaklaşık 126 milyon TL para çıkar. Şirketin elindeki hisseleri saymıyorum. Bir 7,4 milyon TL de şirket öder. Halka açık kısımdan sadece 57,3 milyon TL girer kasaya.
Yukarıdaki yapıya göre patronun bedelli yapması akılcı olmaz.
İşletme sermayesi ihtiyacı söylemi ne zamandı hatırlamıyorum. Ama her durumda şirketin nakdi varlığını sürekli olarak artırdığını unutmamak lazım.
Bu arada sizin de buradaki herkes gibi şirkete inandığınızı ve hedeflerinizin yüksek olduğunu biliyoruz. Sadece fikir alışverişi yapıyoruz hep beraber. Burası twitter değil sonuçta. Orada herkes tabandan alıp tavandan satıyor ve hep de söylemiş oluyorlar maşallah. Hiçbir rasyonel analiz yok. Şirketin karına, gelişimine bakmadan spek diyen mi ararsın şişti diyen mi..
Neyse, hedeflerimizi esasen Ç2 karı belirleyecek. Ona da 1 ay kaldı.
Yer İmleri