Originally Posted by
Achiles
Birisi yatırımcı, diğeri tüccar.
Dediği doğru olduğu halde satıp nakte dönmesi, sermayesini kurtarması/kar etmesi/çarkı döndürmesi/yeni başka projeye girmesi gerekiyordur.
O da kazanır, alan da, dediği doğruysa. Yoksa müteahhitlik diye bir kavram olmazdı.
Bir arkadaş, gözümün önünde bu sene 15 tane araba aldı sattı, dediğine göre 2.5 milyon kazandı. Arabaların çoğu Passat'tı.
Ona satanlar kazandı, dolar aldı hisse aldı, ev aldı v.s., o kazandı ticaret yaptı, ondan alanlar da kazandı, hep arttı.
Tabi bu bir bakış açısı. Aslında kazanan sadece bizimkisi oldu, çünkü aslında para değer kaybetti, fiyat artmadı, ilk satan koruyabildiyse değerini korudu, bizimkinden alan da, almadan önceki süreç de önemli tabi ama iyi değerlendirdiyse o da değerini korudu.
Borsa da aynı, kimisi alıyor satıyor sürekli dinamik, kimisi de hep alıyor, hep arttırıyor, ne zaman bu işe başladığı ne tuttuğu önemli, ama endeks bazında bakarsak, komple zararda tutan.
Bu arada, yukarıda yazmış bir arkadaş, evi 2001 de 20.000 dolara aldım şu an 300.000 TL diye. 2001 in 20.000 doları şu anın 32.400 doları, yani 475.000 TL yapar. Altın alsaydık, ya da en güzeli o reel faizin çok yüksek olduğu yıllarda faiz alıp, düşünce dolara dönseydik, yok bu hesapta, sadece yıllık dolar faizi var kabaca ABD enflasyonu kadar.
Uzun vadeli bir halüsinasyon bu, çaktırmadan servetleri eritme sanatı, ABD deki gibi veraset vergisi olsa bir de, tamam artık.
Benim bu son 2 yılda anladığım tek şey, dinamik ve esnek olmak lazım, ticaret yapmak alıp/satmak (alabilmek/satabilmek) lazım. Yoksa her şey salınım halinde, artıyor, düşüyor reel anlamda. Emtialar da muhtemelen zirve yaptı buralarda, düşecek, dünya tekrar bir faiz/tahvil döngüsüne girecek.
Saygılar
Yer İmleri