Sayfa 491/932 İlkİlk ... 391441481489490491492493501541591 ... SonSon
Arama sonucu : 7451 madde; 3,921 - 3,928 arası.

Konu: #OltayaTakılanlar

  1. #3921
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Anadolu
    Yaş
    52
    Gönderi
    5,046
     Alıntı Originally Posted by BJK Coccinella Yazıyı Oku
    ZAMANIN birinde bir köylü ile yılan arkadaş, dost olurlar.
    Köylü yılana her gün süt götürmekte yılan ise ona her gün bir altın vermektedir.
    Onların ki karşılıklı menfaat dostluğu ama olsun her ikisi de karşılıklı bir şeyler alıp veriyorlar yani birbirlerinin hayatını kolaylaştırıyorlar.
    Paylaşımda bulunuyorlar.
    Bu karşılıklı alışveriş uzunca bir süre devam ediyor.
    Köylü bir gün hastalanıyor her gün götürdüğü sütü götüremeyecek yılana, çağırıyor oğlunu yanına…
    “Bak oğlum bizim bahçenin yanındaki dut ağacının dibinde her gün bir yılan gelir, benim götürdüğüm sütü alır ve yerine bir altın bırakır. Ben bugün hastayım ve bu sütü sen götür ve yılanın verdiği altını getir†der.
    * * *
    OĞLU babasının bahsettiği yere gider, sütü bırakır, ancak babasına da kızar…
    Çünkü babası o altını almak için her gün yılanı ziyaret etmekte ve süt götürmektedir, her gün gitmekle olur mu?
    Kim taşıyacak her gün sütü öldür şu yılanı al altının tümünü der.
    Sütü babasının dediği yere bıraktıktan sonra altını vermeye gelen yılana baltayla saldırır…
    Yılan kendini kurtarmak isterken aldığı balta darbesiyle kuyruğu kopar ve can acısıyla oğlana saldırır ve onu boğarak öldürür.
    Köylü bekliyor ki oğlu gelsin hem de altını getirsin…
    Gelen yok, giden yok…
    Oğlunun gelmediğini gören köylü hemen bahçeye koşar…
    Bir de ne görsün; oğlu ölmüş, yılan acıyla ortalıkta kıvranmakta kuyruğunun yarısı yok!
    * * *
    HER ikisi de üzgündür…
    Köylü de evlat acısı, yılanda kuyruk acısı!
    Ancak, zaman geçer birbirlerine yeniden ihtiyaçları olduklarını anlarlar.
    Çünkü yılan aç kalır, köylüde altınsız.
    Tekrar bir araya gelirler ve derler ki yine eskisi gibi dost olalım.
    Köylü der ki; “Sen yine her gün altını ver, ben yine sütünü getireyimâ€
    Yılan kabul eder.
    Ne yapsın her ikisinin de rızkı kesilmiştir.
    Mecbur yeniden dost olmayı deneyecekler…
    * * *
    KÖYLÜ yine her zamanki gibi sütü götürür, yılanın verdiği altını alır.
    Bir kaç gün bu durum devam eder ama bir tuhaflık vardır…
    Her ikisi de kendini kötü hissetmektedir.
    Çünkü köylü her gittiğinde yılanı görünce evladının acısını hisseder yılan ise köylüyü gördüğünde kopan kuyruğunun acısını…
    Köylü bakar ki bu durumu devam ettiremeyecek.
    Evlat acısı zor!
    Der ki yılana :
    “Kusura bakma, bende evlat acısı, sende kuyruk acısı varken biz asla dost olamayız.
    Birbirimizi gördüğümüzde hep bu acıyı yaşayacağızâ€
    Tolgam Collinam, Niye böyle yazdığına bir anlam veremedim. Arkadaşlarımla buna bir açıklama yapmanı bekliyoruz sanırım....
    " Bir avuç toprak, biraz da suyum ben.. Neyimle övüneyim, işte buyum ben..'' Yunus Emre

  2. #3922
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Anadolu
    Yaş
    52
    Gönderi
    5,046
    Sorun Kütahya Porselen mi...Anlayamadım, Gerçekten...
    " Bir avuç toprak, biraz da suyum ben.. Neyimle övüneyim, işte buyum ben..'' Yunus Emre

  3.  Alıntı Originally Posted by izci Yazıyı Oku
    Tolgam Collinam, Niye böyle yazdığına bir anlam veremedim. Arkadaşlarımla buna bir açıklama yapmanı bekliyoruz sanırım....
    sn izcan,
    tolga hocamın yazısında, bir kırgınlık hissiyatı var gibi...
    dediğinize katılarak...özel değilse...kısa bir açıklama yapar belki...
    selamlar...
    Teknik olarak; yarına gebe olan bugünü yaşamalı ki, yarın, yaşanmış olsun.

  4. #3924
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Anadolu
    Yaş
    52
    Gönderi
    5,046
     Alıntı Originally Posted by @yörük@ Yazıyı Oku
    sn izcan,
    tolga hocamın yazısında, bir kırgınlık hissiyatı var gibi...
    dediğinize katılarak...özel değilse...kısa bir açıklama yapar belki...
    selamlar...
    Büyük ihtimalle Kütahya Porselen ile ilgili olması lazım abi...Ama içeriği nedir, bilemiyorum.
    " Bir avuç toprak, biraz da suyum ben.. Neyimle övüneyim, işte buyum ben..'' Yunus Emre

  5. #3925
    Kırgınlığı ve bir tür sitemi ben de hissettim.
    Günlük izlemeye çalışsam da başlığı arada bir kaçırdığım oluyor.
    Epeyce geriye giderek yeniden okudum. Porselen konusundaki yazışmalar da dahil, gönül kırıcı bir paylaşıma denk gelmedim.
    Zaten olmaz, başlığa yazanların fıtratı kırıcı üsluba uygun değil.
    Değerli dostumuz BJK Coccinella, üzmeyin bizi.

  6. #3926
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Anadolu
    Yaş
    52
    Gönderi
    5,046
    Tolgam Collinam, Haydi bekliyoruz ama...
    " Bir avuç toprak, biraz da suyum ben.. Neyimle övüneyim, işte buyum ben..'' Yunus Emre

  7.  Alıntı Originally Posted by @yörük@ Yazıyı Oku
    sn izcan...teşekkür bizden...derler ya, yiğidi öldür ama hakkını yeme......
    ben temelden anlamam...temel-teknik ilişkisi ise bana göre tam bir muamma...
    lakin sizin temele bakışınız...puanlama yönteminiz...iyi kötü benim bunu anlayabilmem....
    anladığım kadarı ile akıl yürütmeye çalışmam....
    velhasıl, sayenizde temel analize ilgi duymaya başladım....

    hülasa, yaşlılık olunca... bu vakitten sonra öğrenmeye... zamanımda yok....gücümde yok....

    ama....uzmanlığını kabul ettiğim...tecrübelerini anlayacağımız şekilde paylaşan.... hoca, demeyin kadar mütevazi olan...
    yaşınızı bilmiyom ama...izcan demeniz yeter, diyerek dostluğunu açan.... sizi

    ve diğer arkadaşları takip etmek çok güzel....çünkü bu topikte muhabbet çok güzel....
    diyorum ki, kendi kendime yoksa....hepimiz mi yaşlıyız da..... bu yüzden mi?....muhabbetler güzel.....
    sayın @yörük@ ne kadar güzel ifade etmişsiniz duygu ve düşüncelerinizi.bizlere çalışmalarınızla faydalı oluyorsunuz.saygılarımla.

  8.  Alıntı Originally Posted by BJK Coccinella Yazıyı Oku
    ZAMANIN birinde bir köylü ile yılan arkadaş, dost olurlar.
    Köylü yılana her gün süt götürmekte yılan ise ona her gün bir altın vermektedir.
    Onların ki karşılıklı menfaat dostluğu ama olsun her ikisi de karşılıklı bir şeyler alıp veriyorlar yani birbirlerinin hayatını kolaylaştırıyorlar.
    Paylaşımda bulunuyorlar.
    Bu karşılıklı alışveriş uzunca bir süre devam ediyor.
    Köylü bir gün hastalanıyor her gün götürdüğü sütü götüremeyecek yılana, çağırıyor oğlunu yanına…
    “Bak oğlum bizim bahçenin yanındaki dut ağacının dibinde her gün bir yılan gelir, benim götürdüğüm sütü alır ve yerine bir altın bırakır. Ben bugün hastayım ve bu sütü sen götür ve yılanın verdiği altını getir” der.
    * * *
    OĞLU babasının bahsettiği yere gider, sütü bırakır, ancak babasına da kızar…
    Çünkü babası o altını almak için her gün yılanı ziyaret etmekte ve süt götürmektedir, her gün gitmekle olur mu?
    Kim taşıyacak her gün sütü öldür şu yılanı al altının tümünü der.
    Sütü babasının dediği yere bıraktıktan sonra altını vermeye gelen yılana baltayla saldırır…
    Yılan kendini kurtarmak isterken aldığı balta darbesiyle kuyruğu kopar ve can acısıyla oğlana saldırır ve onu boğarak öldürür.
    Köylü bekliyor ki oğlu gelsin hem de altını getirsin…
    Gelen yok, giden yok…
    Oğlunun gelmediğini gören köylü hemen bahçeye koşar…
    Bir de ne görsün; oğlu ölmüş, yılan acıyla ortalıkta kıvranmakta kuyruğunun yarısı yok!
    * * *
    HER ikisi de üzgündür…
    Köylü de evlat acısı, yılanda kuyruk acısı!
    Ancak, zaman geçer birbirlerine yeniden ihtiyaçları olduklarını anlarlar.
    Çünkü yılan aç kalır, köylüde altınsız.
    Tekrar bir araya gelirler ve derler ki yine eskisi gibi dost olalım.
    Köylü der ki; “Sen yine her gün altını ver, ben yine sütünü getireyim”
    Yılan kabul eder.
    Ne yapsın her ikisinin de rızkı kesilmiştir.
    Mecbur yeniden dost olmayı deneyecekler…
    * * *
    KÖYLÜ yine her zamanki gibi sütü götürür, yılanın verdiği altını alır.
    Bir kaç gün bu durum devam eder ama bir tuhaflık vardır…
    Her ikisi de kendini kötü hissetmektedir.
    Çünkü köylü her gittiğinde yılanı görünce evladının acısını hisseder yılan ise köylüyü gördüğünde kopan kuyruğunun acısını…
    Köylü bakar ki bu durumu devam ettiremeyecek.
    Evlat acısı zor!
    Der ki yılana :
    “Kusura bakma, bende evlat acısı, sende kuyruk acısı varken biz asla dost olamayız.
    Birbirimizi gördüğümüzde hep bu acıyı yaşayacağız”
    sayın BJK Coccinella üstadım bizim için çok değerli ve kıymetlisiniz.yazınızdan biraz burukluk sezdim.sorun kütpo ise bütün topik kütpo konusundaki başarılı çalışmanızdan dolayı sizi tebrik etti ve teşekkür etti.lütfen kendinize haksızlık yapmayın.tekrar ifade ediyorum.kütpo konusunda nokta atışı başarılı oldunuz.tekrar tebrik ediyorum.yaptığınız çalışma gerçekten kıymetli ve ben değer veriyorum.örneğin listedeki yksln stop olmuştu.çok beğendiğim bir şirket olmasına rağmen 6.67 'deki satıştan dolayı şirkete biraz burulmuştum.şu an yksln taşımıyorum.bu açıklamayı yapmamın nedeni yaptığınız çalışmalara olan saygım.5.13 seviyesinden aldığım yksln'i 6.67'deki fiyatı değerlendiremeyip(şirket satışı nedeniyle) 5.42 seviyesinden elden çıkardım(nakit ihtiyacından)tercihimi yksln'den yana kullandım.siz bilginizi karşılıksız olarak sunuyorsunuz,sorumluluk bize ait çünkü kararı biz veriyoruz.tekrar emeğiniz,değerli bilgi birikiminiz ve cömertçe paylaşımlarınız için teşekkür ediyorum.(yksln örneğini size olan saygımdan verdim).düşüncelerimi ifade etmek istedim.saygılarımla.

Sayfa 491/932 İlkİlk ... 391441481489490491492493501541591 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •