Sayın yelpaze,
Yorumlarım ve öngörülerim şahsımı bağlar, kimseye bir tavsiye niteliği taşımaz, öncelikle bunu belirtmek isterim. Bayramda burada olmadığım için cevabım da geç oldu, kusura bakmayın lütfen.
Tek bir basit olguya dayanarak bir yorum yapmıyorum. Benim yorumlarımın hepsini okumanız gerekiyor, sadece son yaptığım yorum özelinde değerlendirmeniz hatalı olur. Sadece şunu yapmıyorum, aynı şeyleri tekrar tekrar yazmaktan yoruluyorum, o sebeple bir iki kez yazıp devam ediyorum başka konulara. Bu başlık on günde bir arşive gittiği için (sağ olsun arkadaşlar çok seviyorlar günde 100 sayfa yazmayı) geçmişte yazdıklarım da hep güme gidiyor. Benim de sabrımın bir sınırı var elbette, o lüksümü kullanıyorum.
Benim beklentilerimin dayanakları değişmediği sürece dilim nettir. Kesin konuşurum. Bu benim tarzım diyelim, beni böyle kabul etmeniz gerekiyor. Bu durum yanılmayacağım anlamı da taşımıyor elbette, sadece bir oradan bir buradan konuşmayı sevmiyorum diyelim.
abd borcundan dem vurmuşsunuz, haklısınız. Tek yorumun şu olabilir bu duruma, bu borç bir senede olmadı. Her geçen gün artıyor, temel sebebi de sürekli para basmasıdır fedin. Karşılığı olmayan parayı basarsanız borcunuz her gün artar. Çok takılmıyorum ben bu duruma. Bu borcu bin yıl kapatamazlar bu kafayla. Zaten o sebeple değil midir ki, ellerini kollarını sürekli oraya buraya uzatır dururlar. Kendi yağıyla kavrulan bir rusya olsaydı amerika inanın dünya çok daha aydınlık olurdu. Ama lordlar bunu istemiyor elbette.
abd ne bahane üretirse üretsin gerçekleri değiştiremez. Dünya nüfusu artıyor, tüketim azalmıyor, üretim tüketime yetişemiyor. Bunun sonucu enflasyondur. Ne kadar rekabet artsa da, yeni üreticiler gelse de sonuç değişmiyor. Fiyatı aşırı şişen balonlar da patlıyor doğal olarak. Gayrimenkul dediğiniz şey ekmek değil ki, çin gibi yap yap yap. Kime satacaksın bir noktadan sonra. Avrupa metropollerindeki pandemi öncesindeki ev fiyatlarıyla bugünkü fiyatlar arasında ne kadar fark var, kim takip ediyor ülkemizde allah aşkına. 200 bin avroya aldığınız 1+1 evler 1 milyon avroyu geçmiş durumda. "Ucuz evleri" ancak yeni yapılaşma alanlarında bulabiliyorsunuz, paris, roma, madrid, londra vs merkezlerinde değil. Bu durum pandemide oldukça hızlandı ve enflasyonun en temel sebebi oldu.
Çinin haddinden fazla büyümesi ve üretim merkezi haline gelmesinin acısını çekmiyor mu dünya şu anda? Aynı durum şimdi hindistanda oluyor, çinden farklı olmayacak, bakın yine kesin konuştum hint ekonomisine kapıyı trump açarken boşuna açmıyordu. biden da farklı bir şey yapmıyor. çin, hint, endonezya, afrika üretimleri küçülmeyecek, büyüyecek.
Çok uzatmayayım konuyu. 2007 de amerikada subprime mortgage krizi olduktan sonra ekonominin bizde teğet geçerken, yaban ellerde uzun süre toparlayamaması ile benzer bir durum, bugün çin gayrimenkul sektöründe yaşanıyor. Burada oluşan batağın altından kalkmak kolay değil. Bu aslında emtia fiyatlarını düşürüyor (bu başlığın asıl mevzusu olan demir çelikte olduğu gibi), bu açıdan enflasyonun düşüşüne katkı vermesi gerekir. Ancak böyle olmuyor. Olmamasının sebeplerini de yukarıda ve bir önceki mesajımda yazdım. Olaya tek bir açıdan değil, aksine kimsenin bakmak istemediği açılardan da bakmaya gayret ediyorum. Bana düşündürdüklerini de net bir şekilde, kesin bir tavırla ortaya koyuyorum. Bundan sonra da farklı yapmayacağım. Bunun ne ukalalıkla, ne çok bilmişlikle, ne bana yakıştırılmak istenen başka sıfatlarla uzaktan yakından bir alakası yok. Düşüncelerimi, çıkarımlarımı net bir şekilde ortaya koyma gayretimden başka bir şey değildir tarzım.
Bana katılmayan herkesle edep ve saygı çerçevesinde tartışırım. Ama olmadığım şeyleri bana yakıştırmaya çalışanlarla tek kelime de olsa yan yana gelmek istemem.
Sevgiler, saygılar. Herkesin geçmiş bayramı kutlu olsun.
Yer İmleri