KAÇIRILMA VAKALARI NEDEN BU KADAR ARTTI?

Dr. Öğr. Üyesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Herdem Aslan Genç, çocuk kaçıranların psikolojisiyle ilgili önemli ipuçları veriyor:
“Kayıp çocuk” ihbarlarının ilkbahar-yaz aylarında artış gösterdiğini biliyoruz; ancak son yıllarda hem ülkemizde hem de dünyada çocuk kaçırılma vakaları arttı. TÜİK verilerine göre 2008’den bu yana ülkemizde 100.000’den fazla çocuk kayıp olarak bildirildi. Çocuk kaçırılmaları en çok cinsel istismar, cinsel sömürü, yasa dışı evlat edinme, fidye amaçlı ve aileler arası ya da aile içi husumet nedeniyle oluyor. Nedenlerine gelince; tüm dünyada şiddet arttı, insanlar hem ekranlarda hem de gerçek yaşamlarında şiddetle daha iç içe yaşıyor. Her türlü şiddet ve istismar cezalarının caydırıcılık durumu da çok önemli. Her şiddet davranışının, bir sonrakinin habercisi olduğu unutulmamalı.


ÇOCUK KAÇIRMANIN PSİKOLOJİSİ NEDİR?


Çocuk kaçırma olaylarına karışan kişilerin profillerine bakıldığında, çoğu orta yaş ya da altında ve erkekler. Önemli bir kısmının daha önce suç kaydı bulunmakta, özellikle çocuk kaçırma suçu işleyenlerin tekrar bu suçu işleme olasılığı yüksek. Ancak çocuk kaçırmanın, çocuk istismarının bir hastalık değil, çocuğun bedensel ve ruhsal dokunulmazlığına karşı işlenen bir suç olduğu unutulmamalıdır. Çocuklar sadece yabancılar tarafından değil, tanıdıkları kişiler tarafından da kaçırılmakta.

Saldırganların normal insanlardan farklı, ruh hastası, alkolik, serseri olduğunu düşünmek bu suçluların toplum arasında daha kolay gizlenmesine neden olmakta. Oysaki saldırganların çoğu bunun bir suç olduğunu bilir ve uygun önlemleri alabilecek kapasiteye sahiptirler. Çocuklara nasıl yaklaşması gerektiğini planlarlar. Çocuklar kolayca güven duydukları, korkutulabildikleri ve kandırılabildikleri için bu saldırganlar tarafından daha çok seçiliyorlar.