Sayfa 81/95 İlkİlk ... 3171798081828391 ... SonSon
Arama sonucu : 753 madde; 641 - 648 arası.

Konu: (kod rakamlar)==>izmir'in dağlarında çiçekler açar..

  1. #641
    YATIRIM TAVSİYESİ DEĞİLDİRRR.

  2. dün 10<20 kesişmesinden söz etmiştik..bu gün o kesişme noktasına bir pullback atağı gördük...genellikle aşağı yönde kesişmelerde kesişme noktasına doğru bir pullback atağı yaşanır...eğer bu atak kesişen ortalamaları kapanış>ortalama ile yukarı yönde keserse ortalama kesişmesi teyit olmamış demektir...yukarı yönde kesişmelerde ise kesişme noktasına doğru bir düzeltme gelir...ve aynı hükümler geçerlidir...

    son durum bu şekilde;



    takip ettiğimiz kod rakam 88.950 idi...kapanış kod rakamın üzerinde olduysa da ortalama altında kaldığı için yukarı yön için denklem henüz geçekleşmedi...kod rakamda bir değişiklik yok...

    kapanış>ortalama>88950..denklemi gerçekleşmediği sürece YÖN AŞAĞI...


    YOL HARİTASINI DÜN ŞU ŞEKİLDE YAZMIŞTIK...





    en düşük 1.ci destek test edildikten sonra tepki geldi...

    yeni durumlar şu şekilde;


    Direnç 3... 90.250

    Direnç 2... 89.650

    Direnç 1... 89.400


    DENGE DEĞERİ.......................88.750

    Destek 1... 88.450

    Destek 2... 87.800

    Destek 3... 87.500

  3. biraz da mizah...rakamlardan içimiz karardı değil mi...?

    ZAYTUNG



  4. Gülse Birsel'in "Bir zamanlar dünyanın en rafine memleketinde..." başlığıyla yayımlanan (5 Nisan 2017) yazısı şöyle:

    TRT, arşivinin bir bölümünü internete yükledi. Açın izleyin.

    Özellikle 70’lerden 90’ların sonuna kadar devlet televizyonu kalitesi açısından (bu dönemlerde köprü, yol vs. için çok söylendiği gibi) BBC’nin bizi fena halde kıskanacağı bir durum var.

    Ferhan Şensoy’un komedi dizileri yayınlanıyor... Doğan Hızlan Cemal Süreya’yla söyleşi yapıyor... Oğuz Aral, Aziz Nesin, Uğur Yücel “Mizah Yolcuları” programında muhabbet ediyor... Cemal Reşit Rey, Ankara radyosunun açılışını anlatıyor... Gencecik bir Zülfü Livaneli sazıyla Leylim Ley’i söylüyor.

    Özellikle 70’ler, TRT’nin TRT olduğu yıllar.

    O yılların yayınlarında dikkatimi çeken, şu an bize sürreel gelecek bir vaziyet: Herkes o kadar düzgün bir Türkçe konuşuyor ki! Derli toplu, başı sonu olan cümleler, zengin kelime dağarcığı, net ifadeler. Ve daha önemlisi, bu harika Türkçeye eşlik eden müthiş bir kültür, kibarlık ve tevazu.

    Yahu sanatçıları, sunucuları bırakın, Uğur Dündar’ın suçlularla röportaj yaptığı bir seri var, açın seyredin. Uyuşturucu satıcıları, başka suçlardan yakalanmış tipler. Nasıl suç işlediklerini, bu ağa nasıl düştüklerini, suç örgütlerinin nasıl çalıştığını anlatırkenki tavırları, kibarlıkları, Türkçeyi doğru kullanmak için gösterdikleri özenle şu an haber kanallarında seyrettiğimiz bazı akademisyenleri sulu götürür susuz getirirler!

    TRT arşivine bakınca 1970’lerin Türkiye’si ütopik bir yer, adeta bir kültür vahası, dünyanın en rafine ülkesi gibi!

    Ha çok problem de vardı o yıllarda, biliyorum. Ama belli ki eğitim ve kültür politikaları açısından, o döneme bakıp çok ders çıkarılmalı.

    Bir de popüler kültürdeki örnekleme açısından o yılları görmek çok ama çok önemli. Zira köylüsü kentlisi, çoluk çocuk, tek kanal olan TRT’yi izliyor ve ekranda gördüğü insanlar kültürlü, bilgili, saygılı. Yani “Önemli biri” olmak istiyorsan, bunlar şart gibi görünüyor.

    Anadilini iyi konuşmanın, kibarlığın, alçakgönüllülüğün, iyi eğitimin, bilginin yüceltildiği, şuurlu zamanlar.

    Cahillik, saldırganlık ve kabalığın kutlanıp kutsandığı şimdinin tam aksine!

  5. "BİZ YERİMİZDE DURUYORUZ PİYASALARDA YERİNDE DURSUN EFENDİM" E.ÖZİNCE

  6.  Alıntı Originally Posted by Ranger Yazıyı Oku
    Gülse Birsel'in "Bir zamanlar dünyanın en rafine memleketinde..." başlığıyla yayımlanan (5 Nisan 2017) yazısı şöyle:

    TRT, arşivinin bir bölümünü internete yükledi. Açın izleyin.

    Özellikle 70â€â•lerden 90â€â•ların sonuna kadar devlet televizyonu kalitesi açısından (bu dönemlerde köprü, yol vs. için çok söylendiği gibi) BBCâ€â•nin bizi fena halde kıskanacağı bir durum var.

    Ferhan Şensoyâ€â•un komedi dizileri yayınlanıyor... Doğan Hızlan Cemal Süreyaâ€â•yla söyleşi yapıyor... Oğuz Aral, Aziz Nesin, Uğur Yücel “Mizah Yolcuları†programında muhabbet ediyor... Cemal Reşit Rey, Ankara radyosunun açılışını anlatıyor... Gencecik bir Zülfü Livaneli sazıyla Leylim Leyâ€â•i söylüyor.

    Özellikle 70â€â•ler, TRTâ€â•nin TRT olduğu yıllar.

    O yılların yayınlarında dikkatimi çeken, şu an bize sürreel gelecek bir vaziyet: Herkes o kadar düzgün bir Türkçe konuşuyor ki! Derli toplu, başı sonu olan cümleler, zengin kelime dağarcığı, net ifadeler. Ve daha önemlisi, bu harika Türkçeye eşlik eden müthiş bir kültür, kibarlık ve tevazu.

    Yahu sanatçıları, sunucuları bırakın, Uğur Dündarâ€â•ın suçlularla röportaj yaptığı bir seri var, açın seyredin. Uyuşturucu satıcıları, başka suçlardan yakalanmış tipler. Nasıl suç işlediklerini, bu ağa nasıl düştüklerini, suç örgütlerinin nasıl çalıştığını anlatırkenki tavırları, kibarlıkları, Türkçeyi doğru kullanmak için gösterdikleri özenle şu an haber kanallarında seyrettiğimiz bazı akademisyenleri sulu götürür susuz getirirler!

    TRT arşivine bakınca 1970â€â•lerin Türkiyeâ€â•si ütopik bir yer, adeta bir kültür vahası, dünyanın en rafine ülkesi gibi!

    Ha çok problem de vardı o yıllarda, biliyorum. Ama belli ki eğitim ve kültür politikaları açısından, o döneme bakıp çok ders çıkarılmalı.

    Bir de popüler kültürdeki örnekleme açısından o yılları görmek çok ama çok önemli. Zira köylüsü kentlisi, çoluk çocuk, tek kanal olan TRTâ€â•yi izliyor ve ekranda gördüğü insanlar kültürlü, bilgili, saygılı. Yani “Önemli biri†olmak istiyorsan, bunlar şart gibi görünüyor.

    Anadilini iyi konuşmanın, kibarlığın, alçakgönüllülüğün, iyi eğitimin, bilginin yüceltildiği, şuurlu zamanlar.

    Cahillik, saldırganlık ve kabalığın kutlanıp kutsandığı şimdinin tam aksine!
    sv.Ranger,

    çok önemli bir konuya değinmiş..toplum çok hızlı bir bozulma sürecinde ne yazık ki...ve korkarım bundan 10 sene sonra her alanda ilkel toplumlardan biri olma yolunda ilerliyoruz..son yazdığım cümle''LAF OLSUN TORBA DOLSUN''kabilinden bir söz değildir..

    işte gençliği hali...



    rezilliğin boyutunu ve korkunçluğunu görüyor musun...?

    BU GİDİŞLE ne yazık ki ülkemiz gençleri, gelişmiş düzeydeki ülke gençlerinin tuvaletlerini temizlemek zorunda kalacaklar...

    neden mi...?

    işte bu sebepten;



    iki tabloda yer alan rakamlardan da anlaşılacağı gibi, her geçen gün hızla CEHALET çukurunUN dibine gidiyoruz sv.Ranger..

  7. bu arada;



    ilgili alanda turlayıp duruyoruz..denge değeri çok önemli...

Sayfa 81/95 İlkİlk ... 3171798081828391 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •