RSS olarak izle

ayyan

Tarihte Bugün

Rating: 4 votes, 4.00 average.
Tarihte bugün ne-neler olmuş?

Kaynak: cnnTurk.com
Kategoriler
Kategori edilmemiş

Yorum

  1.  Avatarı
    Tarihte bugün:[B] 1 mart[/B]


    A.Kadir'in şiirlerinde Nazım Hikmet'in etkisi açıkça görülür
    'A. Kadir' adıyla tanınan şair İbrahim Abdülkadir Meriçboyu, 1985'te 68 yaşındayken İstanbul'da hayata veda etti.

    İbrahim Abdülkadir Meriçboyu, 1917'de İstanbul'da doğdu. İlk şiirleri 1930'da 'Ali Karasu' imzasıyla yayımlandı. Başlangıçta Faruk Nafiz Çamlıbel ile Necip Fazıl etkisinde şiirler yazdı.

    Ankara Cezaevi'nde Nazım Hikmet'le kalınca şiir ve dünya görüşünde önemli değişikler oldu. 'Ses' ve 'Yeni Edebiyat' dergilerinde yayınlanan şiirlerinde Nazım Hikmet etkisi açıkça bellidir.

    Yurt sevgisini dile getiren ilk kitabı 'Tebliğ'de bir yandan savaşa karşı çıkarken bir yandan da yoksul Türk insanını gerçekçi bir bakışla yansıttı. Bireysel dramı toplumsal sorunların birlikteliği içinde ele aldı.

    Olgunluk dönemi şiirlerinde konuşma diline yakın bir dil kullandı; türküler, halk şiiri ve gelenekleri motiflerinden yararlandı.

    Yoksulluk, sürgün, hapis acılarını yaşayan insanın duygularını, iyi, doğru ve eşitliğe olan özlemini yalınlık, gerçeklik ve coşkuyla yansıttı. Çarpıcı bitişler, yinelemeler, iç uyaklar ve ses uyumları belli başlı şiirsel biçimi oldu.

    1940'lı yılların toplumsal gerçekçi şiirinin ortak temaları ve biçimleriyle, Orhan Veli kuşağının bazı söyleyiş özelliklerini kaynaştırarak sentezci bir şiire ulaştı.

    A.Kadir'den örnekler

    Cibali

    Cibali dendi mi
    aklıma siz gelirsiniz, kadınlar,
    kiminizin beş çocuğu,
    kiminizin nar gibi yanakları var,
    kiminiz kocasız kalmış,
    kiminiz ihtiyar,
    kiminiz daha körpe henüz.
    Bana umulmadık,
    eskimiş türküler düşündürür
    siyah başörtüsü altında yüzünüz.

    Parmaklarda tütün kokusu.
    Tütün kokusu pazen entarilerde.
    Biriniz ekmek alır fırından,
    biriniz durmuş öksürüyor ilerde,
    geçiyor bizim mahalleden biriniz.

    Cibali dendi mi
    aklıma siz gelirsiniz, kadınlar.
    Çarpık ayakkaplarınız gelir
    ve kahraman elleriniz.

    Çiçekleri Umudumuzun

    Çok olun, çocuklar, çok olun,
    yüzlerce olun, binlerce olun, onbinlerce.
    Daha çok olun, daha çok olun,
    yapraklar kadar, balıklar kadar çok olun.

    Bu dünya ne tek tek yaşamakta,
    bu dünya ne rakının, ne şarabın içinde,
    bu dünya ne parada, ne pulda,
    ne kalleşlikte, ne zulümde.
    Bu dünya aşkın içinde, alın terinde.

    Çok olun, çocuklar, çok olun,
    el ele verin, çocuklar, el ele,
    yaşayın dünyayı doya doya,
    açın kapıları, camları güneşe,
    ne yeise kapılın, ne korkuya,
    çok olun, çocuklar, çok olun,
    el ele verin, çocuklar, el ele.

    Mutlu olmak varken bu dünyada,
    geceler geldi dayandı kapımıza,
    olduk acımızla sarmaş dolaş,
    bekledik düşümüzle koyun koyuna.

    Çok olun, çocuklar, çok olun,
    yapraklar kadar, balıklar kadar çok olun,
    el ele verin, çocuklar, el ele,
    bütün gündüzler sizin olsun,
    yaşayın dünyayı doya doya.

    Çocuklar, çiçekleri umudumuzun.

    İnsan

    İnsan kuş kanadında gelen yazı.
    İnsan arı su, insan ak süt.
    İnsan yemyeşil uzanan bahçe.
    İnsan kum, insan çakıl taşı.
    İnsan yiğit, insan dost, insan sevdalı.
    İnsan kancık, insan ödlek, insan hergele.
    İnsan kocaman, dağ gibi.
    İnsan parmak kadar, küçücük.
    İnsan alın teri, insan lokma, insan kan.
    İnsan solucan, insan sülük.

    İnsan kuş kanadında gelen yazı.
    İnsan gül fidanında yanan konca.
    İnsan umutların kapısı.

    Günün diğer önemli olayları

    1921: Mehmet Akif'in (Ersoy) 'İstiklal Marşı', Maarif Vekili Hamdullah Suphi Bey tarafından Mecliste ilk kez okundu.
    1926: 1889 İtalyan Zanardelli yasası esas alınarak hazırlanan yeni Türk Ceza Kanunu, TBMM'de kabul edildi.
    1935: TBMM Beşinci Dönem çalışmalarına başladı. Atatürk, dördüncü kez Cumhurbaşkanı seçildi. TBMM'de ilk kez 18 kadın milletvekili yer aldı.
    1958: İzmit Körfezi'nde çalışan 'Üsküdar' vapuru, saatteki hızı 130 kilometreyi bulan kasırga yüzünden Soğucak mevkisinde battı. 293 yolcudan, 76'sı öğrenci 272 kişi öldü, 21 kişi kurtuldu.
    1983: Erden Kıral'ın 'Hakkari'de Bir Mevsim' adlı filmi, Berlin Film Festivali'nde dört ödül aldı.
    1990: İlk özel TV kanalı Magic Box, Eutelsat F5 uydusundan test sinyali yayınlamaya başladı.
    1992: Bosna-Hersek, referandum sonrasında, Yugoslavya'dan ayrılarak bağımsızlık kararı aldı. Ancak 3 martta Sırp kuvvetleri, Bosna'nın kuzeyindeki Bosanki Brod'u bombaladı ve silahlı çatışmalar başladı.
    2003: Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesine, yabancı silahlı kuvvetler unsurlarının altı ay süreyle Türkiye'de bulunmasına izin verilmesine ilişkin Başbakanlık Tezkeresi, TBMM'nin kapalı oturumunda reddedildi.
  2.  Avatarı
    Tarihte bugün: [B]2 mart[/B]

    Özay Gönlüm ve can dostu Yaren
    Türk halk müziği sanatçısı Özay Gönlüm, 2000 yılında, tedavi gördüğü Ankara Üniversitesi Hastanesi'nde hayata veda etti.

    Türkiye onu peruk saçı, şık takım elbisesi, kolunda tespihi, sazının altında bacağına serili mendili, ayağında çizmesi ile Ege yöresinden derlediği türküleri ama illa ki de 'Ninenin Mektupları' ile tanıdı.

    Teatral yeteneği, yöresel icra tekniği, vokal yorumu ve kendine özgü sazı Yaren ile Türk halk müziğinde bir ekoldü Özay Gönlüm.

    Baba tarafından Denizliliydi. Babasının askeri görev aldığı Erzincan'da 1940 yılında doğdu. Küçük yaşta ağız armonikası çalarak müziğe başladı, ortaokul yıllarında keman çaldı.

    Bağlama çalmaya başladıktan sonra, 1965'te köy köy dolaşıp derlemeler yapmaya başladı. Özellikle Ege yöresinden pek çok türkü derledi.

    Yurttan Sesler'in kurucusu Muzaffer Sarısözen'in davetiyle Ankara Radyosu Yurttan Sesler programına misafir sanatçı olarak katılmaya başladı.

    Kısa bir süre Milli Eğitim Bakanlığı Film ve Radyo Telavizyon Merkezi'nde çalıştıktan sonra Yurttan Sesler'de yetişmiş saz sanatçısı olarak çalışmaya başladı.

    1973'ten sonra 10 yıl kadar İzmir Fuarı'nda sahne aldı. Özellikle bu yıllarda şöhreti yayıldı. Pek çok 45'lik ve uzunçalara imzasını attı.

    Kendi derlediği ve TRT repertuvarına kazandırdığı yüzlerce türküden 'Çöz de Al Mustafa Ali', 'Sobalarında Kuru Meşe', 'Denizli'nin Horozları', 'Cemilemin Gezdiği Dağlar Meşeli' ve 'Tepsi Tepsi Fındıklar'ı bu dönemde kaydetti.

    Ama asıl satış rekorlarını 'Ninenin Mektubu' plaklarıyla kırdı. Onlarca mektubu plaklara okudu. Denizli şivesi ile anlattığı bu hikayeler ve fıkralar çok sevildi. Saz çalıp söylemenin yanına şovmenlik ve taklit yeteneğini de katmıştı.

    Radyo programlarında bağlama çalmasına rağmen cura ve şelpe tekniğine de çok önem veriyordu. Ege yöresinde Ramazan Güngör'den Hamit Çine'ye kadar bir çok curacıyla çalıştı, katıldığı programlarda her boydan cura çaldı.

    70'li yılların sonunda esprili kişiliği ve türkülerinin yanı sıra bağlama yapımcısı Cafer Açın'e yaptırdığı Yaren'i ile de ünlendi. Cura, bağlama ve çöğürü içeren bu sazla televizyon, radyo ve konserlerde şovlar yaptı.

    TRT için pek çok alanda çalıştı, 80'li yıllarda Maliye Bakanlığı'nın televizyon için hazırladığı KDV reklamlarında oynadı. Bazı radyo tiyatrolarında, tarıma ve çocuklara yönelik televizyon programlarında yer aldı.

    Yaren'ini yanına katıp 42 ülkede konserler verdi. Kültür Bakanlığı Hagem'de Repertuvar Kurulu üyeliği, TRT Türk Halk Müziği Repertuvar Kurulu üyeliği ve birçok sınavda jüri üyeliği görevlerinde bulundu.

    Son süreli yayını olan TRT 1'deki 'THM İstekler' programında dinleyicileriyle buluşan Gönlüm, yareni, boy boy curası ve söylediği türkülerle dinleyicilere yine doyumsuz dakikalar yaşatıyordu.

    2 mart 2000 çarşamba günü, birkaç gündür tedavi gördüğü Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Hastanesi'nde solunum yetmezliğinden vefat etti.

    Hiç kimsenin beklemediği bir anda neşeli simasını ve türkülerini sevenlerinin anılarında bırakan Gönlüm, Türk halk müziği repertuvarına derlediği bin kadar ezgiyi bırakmıştı.

    Özay Gönlüm'den bir örnek

    Ninenin Mektubu

    Amanın yavrım,
    Ben öyle duyuyom, o gocuman memleketlerde cicili bicili, boyalı moyalı, şıngırdak fıngırdak, kirpikleri takma, saçları sokma, onlan bunlan düşüp kalkma, gözleri elde, etekleri belde, artanı da yerde, sıska mıska, şıbıldak gibi bazı, çirkin mirkin hanımlar, gızlar oluveriyormuş. Amanın onlara tutuluveren de, yanıveren de deme yavrım. Alceen gızın soyu sopu belli, saçı sırma telli, eline el değmemiş, kötü süt emmemiş, sevisi derinde, eti butu yerinde olmalı. Dizine otutturuverdin mi kucağın dolmalı, domuz hem evlenince pazara kadar değil, mezara kadar varmalı. Ee hanım dediğini de alaya kattın mı, koluna taktın mı yakışmalı, duvara attın mı yapışmalı. Bu sözlerimi eyi dinle bakem, bi kulağından sok da öte kulağını tıka, çıkıvermesin len. Senin nazlı Eminen ne güne duruyo?

    Geçenlerde ekmek ediyodum. Açcık hamurum kaldıydı. Emine gelivedi. "Koley gelsin ninem" deye artanını da o edivedi sağolsun. Maşallah bi olmuş hopur hopur. Dilim dağı taşı gırkbin kere maşallah. Amanın, artanını da o ediverdikten sonra iki süpürgü çalıvedi avluya, malların altlarını kürüyüvedi. Ben de ah benim ak topanım, gövercinim, kalem kaşlım, nazlı gülüm, mor zümbülüm, al bürgülüm, bol görgülüm, naha Alah seni allı başlı gelinler edivesin, muradına er, gonca güller der, naha evlerine sarı sarı buğdeyler yağıvesin deye dualar edivedim. Giderken de senin hesabiyetine şööle "e gelinim olmecen mi len" didim. Sarmeştim de iki yaneceğinden şappudu şuppudu öpüvediydim. Amanin misler gibi kokuyo len. Ee öpmek filan deyince o gül yüzün gülüyo de mi? Seni gavurun piçi seni! Emi güzel yavrım, yokluğun köz oluyo yüreğimde.

    Dün akşamüstü kırmızı fistanımı geydim de şööle cami duvarına doğru yukarı çıkıyodum. Elimi ardıma kodum. Bizim Zartlak Osman pencereyi açmış, bende şööle oturdum. Bi de iradyoyu sonuna kadar açtıttırmış da havaları dinliyon deyyodum. Beni görüvedi, "ninee" dedi. "Eeey" dedim. "Gel de bi açcık oynayıvee" dedi. "Beni mi deyyon ay oğlum" dedim. "Heee" dedi. "Uleen" dedim, "benden geçti gari a yavrim. Sen o karını, Gıygıdı İbram'ın gızını bi cıscıbıldak soy, köyün delikanlılarını ünle, onların garşısında böyle şakkıdı şukkudu bi oynatıve!" İyi dememiş miyim len? Sen olmayınca yokluğun köz oluyo yüreciğimde. Gel gari yavrım. Yollara bakıttırma, gözümüzden yaş akıttırma.
    Gel gari yavrım, gel gari! He hey.

    Günün diğer önemli olayları

    1924: Halk Fırkası grup toplantısında, Şer'iye ve Evkaf Vekaletlerinin kaldırılmasına ve öğretimin birleştirilmesine karar verildi.
    1956: Fransa Fas'ın bağımsızlığını onayladı.
    1957: Sporcu ve eğitimci Selim Sırrı Tarcan vefat etti.
    1960: Necip Fazıl Kısakürek, Atatürk'ün hatırasına yayım yoluyla hakaret ettiği gerekçesiyle 18 ay hapis cezası daha aldı.
    1994: Yönetmen Bilge Olgaç, evinde çıkan yangında 54 yaşında hayata veda etti.
    1994: TBMM Genel Kurulu'nda DEP'li Leyla Zana, Ahmet Türk, Orhan Doğan, Hatip Dicle ve Sırrı Sakık ile bağımsız Mahmut Alınak'ın dokunulmazlıkları kaldırıldı. Genel Başkan Hatip Dicle ve Orhan Doğan gözaltına alındı.
    2000: İngiltere, 16 aydır Londra'da ev hapsinde tutulan eski Şili diktatörü Pinochet'in salıverilmesine karar verdi. Pinochet, kendisini isteyen ülkeler itiraz etmeden, ülkeyi terk etti.
    2004: İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün büyük oğlu Ömer İnönü, 80 yaşında İstanbul'da vefat etti
  3.  Avatarı
    Ben bu tür şeyleri çok seviyorum. Tarihi değer taşıdığından veya nostalji merakımdan değil, balık hafızalı olduğumuzdan bazı şeyleri hatırlamak için her zaman iyi vesile oluyor.

    Kolay gelsin :)
  4.  Avatarı
    Şubat bitti mi yahu?

    Balık hafıza deyince. Hay Allah.:)
  5.  Avatarı
    Üstelik 29 çekip bitti :)
  6.  Avatarı
    Bir de avans verdi ha biz balık hafızalara..

    Yetmez..

    Gelecek sene 30 bekleriz.
  7.  Avatarı
    Şubat'ın bu yıl 29 çekmesinin etkisine bir örnek de Cüneyt Ülsever vermiş bugünki yazısında.

    "[B]II. 1 Mart vakası


    BU yıl Şubat 29 çekmeseydi, TSK’nın Kuzey Irak’tan apar topar çekilmesi 1 Mart’a rast gelecekti.

    Bu hatırlatmayı yapıyorum, zira kanımca 29 Şubat günü yaşadıklarımız, Türkiye-ABD ilişkilerinde 1 Mart tezkeresinin açtığı yara kadar büyük bir yara açacaktır.[/B]"

    Bir günlük fark neler yaratabiliyor görüyorsunuz.
  8.  Avatarı
    Tarihte bugün: [B]3 mart[/B]

    Georges Remi eserlerinde kullandığı Herge adını kendi yaratmıştı, adının ve soyadının baş harfleri olan GR yani 'Erje' Fransızcada Herge olarak yazılır
    Çizgi roman 'Tenten'in çizeri Georges Remi Herge, 1983 yılında hayata veda etti.

    Belçikalı çizer Georges Remi Herge, 22 mayıs 1907'de Brüksel'in Etterbeek semtinde doğdu, 3 mart 1983 yine Brüksel'de öldü. Çizgi roman karakteri Tenten'i yarattı.

    Herge tarafından ilki 1929'da çizilen 'Tenten'in Maceraları' (Les Aventures de Tintin) şu ana dek 50 ayrı dile çevrildi ve bu maceralar dünya çapında 200 milyondan fazla baskı yaptı.

    Serinin kahramanı, genç bir gazeteci ve gezgin olan Tenten'dir. Tenten'e, köpeği Milou (Fransızcada fındık anlamına gelir), Kaptan Haddock ve çok sayıda renkli yardımcı karakter eşlik eder.

    Herge, Tenten'i yaratırken tüm karakterler ve grafiklerde mutlaka yaşayan birilerinden esinlenmişti. Mesela çizimlerdeki birçok ifade Chaplin'den alınmaydı; Profesör Turnesol, Auguste Piccard'dan kopya edilmişti.

    Çizgi roman serisi, temiz fakat anlamlı çizimi (Herge'in kendi geliştirdiği bu tarzın ismi 'ligne claire'dir), sürükleyici öyküleri ve sonraki hikayelerdeki titiz araştırmalar ile ünlüdür.

    Öyküler, fantezi, polisiye, bilimkurgu gibi pek çok tarzı kapsar. Bunun yanında tüm 'Tenten' öyküleri mizah içerir. Ayrıca tüm öykülerde zeki bir hiciv anlayışı ve politik/kültürel eleştiri bulunur.

    Tenten, Herge'in doğum yeri Brüksel'de yaşar. Bu durum, Tenten'in maceradan sonra Brüksel'e döndüğünü söylediği 'Tenten Sovyetler'de'de ve arkadaşı Chang'ın ona yolladığı mektuba Brüksel adresini verdiği 'Tenten Tibet'te'de görülebilir.

    Diğer kitaplarda tanınabilir yerler, plaka numaraları gibi başka gizli ipuçları da bulunmaktadır. Ancak, 'Kızıl Korsan'ın Hazinesi'nde kitabında Marlinspike Salonu'na taşınır, ki buranın gerçekten nerede olduğu tartışmalıdır.

    'Tenten'in Maceraları'nın ilk hikayeleri, özellikle Avrupalı olmayanların karikatürize betimlemeleri gibi faktörlerden dolayı ırkçı ve sömürgeci eğilim taşıdığı yönünde eleştirilmiştir.

    Ancak, Herge'in görüşleri ilk eserleri ile 1936'daki 'Mavi Lotus' arasında değiştirmiştir. Bu hikaye o sırada devam eden Sino-Japon Savaşı sırasında Çin'de geçmektedir ve Herge ilk defa konu hakkında geniş araştırma yapmıştır.

    Japonya'nın ve Batı'nın Çin'de sömürge işlerine burunlarını sokmalarını eleştirmiş ve Çinli insanlar hakkındaki popüler efsaneleri savuşturmakta yardımcı olmuştur. Bundan sonra titizlik Herge'in alameti farikalarından biri olacaktır.

    Bazı albümler sonraki versiyonlarda yayımcıların isteği üzerine değiştirilmiştir. Örneğin, ABD'li yayımcıların kışkırtması sonucu 'Tenten Amerika'daki siyah karakterlerin tümü, beyaz olacak şekilde yeniden renklendirilmiştir.

    'Esrarengiz Yıldız'daki kötü karakter Yahudi isimli bir ABD'liyken, sonraki versiyonlarda etnik kökeni daha belirsiz bir ABD'liye, daha sonra da hayali bir ülkedeki bir Güney Amerikalıya çevrilmiştir.

    Tenten kronolojisi

    1929: 10 ocakta Herge, 'Le Vingtieme Siecle' için 'Tenten ve Fındık'ı yarattı.
    1930: İlk Tenten kitabı basıldı: 'Tenten Sovyetler'de'
    1946: 'Tenten' dergisinin ilk sayısı basıldı.
    1955: Tenten öyle ünlü oldu ki, reklamlarda kullanılmaya başlandı.
    1960: Tenten'in ilk sinema filmi çekildi: 'Altın Postun Gizemi'
    1969: Belvision stüdyoları Tenten'in 'Güneş Mabedi' adlı hikayesini uzun metrajlı çizgi film olarak çekti.
    1976: Tenten ile ilgili bir belgesel çekildi. Brüksel'de Tenten ve Fındık'ın bronz bir heykeli yapıldı.
    1979: Tenten'in 50'nci doğum günü dünyanın her yerinde kutlandı. Tenten adına bir hatıra müzesi kuruldu; Belçika posta pulları arasında yerini aldı.
    1982: Tenten karakteriyle uluslararası bir üne kavuşan Georges Remi'nin doğum gününde hediye olarak yeni keşfedilen bir gezegene 'Herge' adı verildi.
    1983: Herge hayata veda etti.

    Tenten etkisi


    Charles de Gaulle, "tek uluslararası rakibim Tenten'dir. İkimiz de büyük insanlardan korkmayan ufak insanlarız" demişti.
    1979'da çekilen 'Kramer Kramer'e Karşı' (Kramer vs Kramer) filminde Dunstin Hoffman'ın canlandırdığı Ted Kramer, oğluna 'Kızıl Korsan'ın Hazinesi' kitabında Tenten'in okyanusa indiği bölümü okur.
    Tenten ve arkadaşları insanoğlundan 15 yıl önce Ay'a ayak bastı.
    Hint film yönetmeni Satyajit Ray bir Tenten hayranıydı ve bazı filmlerinde Tenten çizgi romanları filmlerinde görünmüştü.
    ABD'deki çizgi roman 'Get Fuzzy' Tenten'e çok kez referans yapmıştır.
    Dupond ve Dupond, Asteriks ve Oburiks'in maceralarından 'Asteriks Belçika'da' hikayesinde görülürler.
    1980lerin İngiliz teknopop grubu The Thompson Twins'e, ünlü Tenten karakterlerinin İngilizce versiyonları isim babalığı yapmıştır.
    Pop grubu Duran Duran'ın eski üyelerinden Stephen Duffy, hit sayılabilecek single'ı 'Kiss Me'yi 'Tintin' adıyla, The Thompson Twins'in başarılı döneminde söyledi. Fakat ismi telif hakları yüzünden açılan bir dava nedeniyle bırakmak zorunda kaldı.
    Avustralyalı rock grubu 'Tin Tin'in adı Tenten'den gelmektedir.
    George Lucas ve Philip Kaufman, Indiana Jones karakterini yaratırken tenten'den etkilenmişlerdi.

    Günün diğer önemli olayları

    1878: Osmanlı devleti ile Rusya arasında Ayastefanos Antlaşması imzalandı.
    1883: Mektebi Sanayii Nefise (Güzel Sanatlar Akademisi) öğretime açıldı.
    1924: Halifeliğin kaldırılması ve Osmanlı hanedanı mensuplarının yurtdışına çıkarılmasına ilişkin yasa kabul edildi, Tevhidi Tedrisat Kanunu çıkarıldı. Şer'iye ve Evkaf ve Genelkurmay bakanlıkları kaldırıldı. Diyanet İşleri Başkanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü kuruldu. Genelkurmay Başkanlığı oluşturuldu ve hükümetten ayrıldı.
    1925: Şeyh Sait isyanının büyümesini önlemek için, Takriri Sükun Kanunu kabul edildi; İstiklal Mahkemeleri kuruldu.
    1974: Türk Hava Yolları'nın DC-10 tipi 'Ankara' yolcu uçağı, Paris'te Orly Havaalanı yakınlarında düştü. Bu tarihe kadar dünya sivil havacılık tarihinde gerçekleşen en büyük kazada 346 yolcu ve mürettebat öldü.
    1980: Eski Hatay Cumhurbaşkanı Tayfur Sökmen 88 yaşında İstanbul'da vefat etti.
    1992: Zonguldak Kozlu'daki grizu faciasında 127 kişi öldü, 147 kişiden umut kesildi.
    1994: Ressam Cihat Burak 79 yaşında yaşamını yitirdi.
    1994: TBMM Genel Kurulu, DEP'li Selim Sadak ve RP'den istifa eden İstanbul Bağımsız Milletvekili Hasan Mezarcı'nın dokunulmazlığını kaldırdı.
  9.  Avatarı
    Tarihte bugün: [B]4 mart[/B]

    Ridley Scott'ın 'Kingdom of Heaven' filminde Selahaddin Eyyubi'yi Suriyeli aktör Ghassan Massoud canlandırdı
    Eyyubi devletinin kurucusu ve Haçlı saldırılarına karşı duran Selahaddin Eyyubi, 1193 yılında öldü.

    Mısır, Suriye, Yemen ve Filistin'in sultanı ve Eyyubi hanedanının ilk hükümdarıydı.

    2 ekim 1187'de Kudüs'ü alarak kentte 88 yıl süren işgale son verdi, Hıristiyanların misilleme olarak düzenledikleri III. Haçlı Seferi'ni etkisiz hale getirdi.

    Babası Necmeddin Eyyubi, Selçuklu emiri İmadeddin Zengi'nin hizmetinde görevliydi. Baalbek ve Şam'da büyüyen Selahaddin iyi bir din eğitimi aldı. Askeri yaşamı, amcası Asadeddin Şirkuh'un hizmetine girmesiyle başladı.

    Mısır'ın Latin-Hıristiyan devletlerinin eline geçmesini önlemek amacıyla düzenlediği üç sefer sırasında, Kudüs'ün Latin kralı I. Amalricus, Mısır'ın Fatımi halifesinin güçlü veziri Şavar ve Şirkuh arasında karşılıklı bir mücadele gelişmişti.

    Salahaddin, Şirkuh'un ölümünden ve Şavar'ın öldürülmesinden sonra, henüz 31 yaşındayken hem Suriye birliklerinin komutanlığına, hem de Melik unvanıyla Mısır vezirliğine atandı (1169).

    1171'de Mısır'da Şii Fatımi halifeliğine son vererek Sünniliğe dönüldüğünü ilan etti ve Mısır'ın tek yöneticisi oldu. Bir süre Emir Nureddin'in vasalı olarak kaldıysa da bu ilişki Suriye emirinin 1174'te ölmesiyle sona erdi.

    Mısır'daki zengin tarım topraklarını mali dayanak olarak kullanan Selahaddin, Nureddin'in çocuk yaştaki oğlu adına naiplik talebinde bulunmak üzere küçük, ama çok disiplinli bir orduyla Suriye'ye hareket etti.

    Fakat çok geçmeden bu talebinden vazgeçerek, 1174'ten 1186'ya değin Suriye, Kuzey Mezopotamya, Filistin ve Mısır'daki tüm Müslüman topraklarını kendi bayrağı altında birleştirmeye girişti.

    Sahtekarlık, ahlaksızlık ve gaddarlıktan uzak, cömert, erdemli, kararlı bir hükümdar olarak ünlendi. O zamana değin iç çekişmeler ve yoğun rekabet yüzünden Haçlılara direnmekte güçlük çeken Müslümanların güçlenmelerini sağladı.

    Selahaddin, yeni ya da gelişmiş askeri teknikler kullanmak yerine, çok sayıdaki düzensiz kuvvetleri birleştirip disiplin altına alarak askeri güç dengesini de kendi lehine çevirmeyi başardı.

    1187'de bütün gücüyle, Latin krallıklarına yöneldi. 4 temmuz 1187'de tükenmiş ve susuzluktan bitkin düşmüş bir Haçlı ordusunu, Kuzey Filistin'de Taberiye yakınındaki Hattin'de sıkıştırdı ve birkaç günde yok etti.

    Haçlıların büyük kaybıyla Kudüs Krallığı'nın neredeyse tümünü ele geçirdi. Akka, Betrun, Beyrut, Sayda, Nasıra, Nablus, Yafa ve Aşkelon üç ay içinde düştü. Selahaddin Haçlılara en büyük darbesini ise Kudüs'ü alarak indirdi.

    Selahaddin'in başarısına düşen tek gölge Sur'un alamamasıydı. 1189'da Haçlı işgali altında yalnızca üç kent kalmış, sağ kalan Hıristiyanlar zorlu bir kale olan Sur'da toplanarak karşı saldırının çıkış noktasını oluşturmuşlardı.

    Kudüs'ün düşmesiyle derinden sarsılan Batılılar yeni bir Haçlı seferi çağrısında bulundu. III. Haçlı Seferi çok sayıda büyük soylu ve ünlü şövalyenin yanı sıra üç ülkenin krallarını da savaş alanına çekti.

    III. Haçlı Seferi uzun ve tüketici oldu. Aslan Yürekli Richard tartışmasız askeri dehasına karşın hiçbir sonuca ulaşamadı. Haçlılar Doğu Akdeniz'de ancak güvensiz bir toprak parçasına tutunabildi.

    Kral Richard ekim 1192'de dönüş için yelken açtığında savaş sona ermişti. Selahaddin başkent Şam'a çekildi. Uzun seferler ve at üstünde geçen günlerden sonra çok yaşamadı ve 4 mart 1193'te hayata gözlerini yumdu.

    Günün diğer önemli olayları

    1656: Düşük ayarlı para ve alınamayan maaşlar için ayaklanan askerler, IV. Mehmed'in onayıyla bazı saray ağalarını idam ettirdi.
    1923: Mustafa Kemal Paşa'nın 17 şubattaki konuşmasıyla başlayan İzmir İktisat Kongresi sona erdi.
    1929: Takriri Sükun Kanunu yürürlükten kalktı.
    1934: İstanbul Üniversitesi'nde açılan İnkılap Tarihi Enstitüsü'nde ilk dersi Milli Eğitim Bakanı Hikmet Bayur verdi.
    1934: Ankara Radyosu yayınına başladı.
    1940: İstanbul'da yapılan Altıncı Balkan Güreş Şampiyonası'nda Türk takımı beş birincilik alarak altıncı kez şampiyon oldu.
    1964: BM Güvenlik Konseyi, Kıbrıs'a uluslararası güç gönderme kararı aldı.
    1992: İspanya'daki Engizisyon baskısından kaçarak Osmanlı İmparatorluğu'na sığınan Museviler, Türkiye'ye gelişlerinin 500'üncü yılını kutladı.
    1994: Dokunulmazlıkları kaldırılan DEP milletvekilleri Leyla Zana, Sırrı Sakık, Ahmet Türk, Selim Sadak ve bağımsız milletvekili Mahmut Alınak gözaltına alındı. Mezarcı ve DEP Şırnak Milletvekili Selim Sadak serbest bırakıldı.
    2002: Ilımlı Arnavut lider İbrahim Rugova, Kosova'nın ilk devlet başkanı seçildi.
  10.  Avatarı
    Tarihte bugün: [B]5 mart[/B]


    [IMG]http://www.cnnturk.com/images/yasam/milliyet0503h.jpg[/IMG]
    İzzet Baysal, özellikle eğitime katkılarıyla hiç unutulmayacak
    İşadamı İzzet Baysal, 2000 yılında dünyaya gözlerini kapattı.

    İzzet Baysal, 1907'de Bolu'da dünyaya geldi. Babası Rüştiye Mektebi mezunu Memur Ahmet Canip Efendi, annesi Bolu'nun Alpagut köyünden Hafız Behiye hanımdı. Ailenin dört çocuğunun en küçüğüydü.

    İlk ve orta Öğrenimini Bolu'da tamamladı. Yükseköğrenimini İstanbul'da Mimar Sinan Üniversitesi'nde yaptı. 1927'de babasının ölümü üzerine zor bir eğitim süreci geçirid. Bir yandan çalışıp bir yandan okudu; 1931'de mimar olarak mezun oldu.

    Memuriyet hayatına Bolu Bayındırlık Müdürlüğü'nde mimar olarak başladı. 1932 yılında birkaç arkadaşı ile birlikte Gerede ilçesinin imar planını yaptı.

    Daha sonra Ankara'da Milli Müdafaa Vekaleti Hava Müşteşarlığı'nda mimar olarak çalışmaya başladı. Bu sırada Eskişehir Hava Meydanı inşaatının koordinatörlüğünü yaptı.

    1934'te bu görevinden istifa ederek, Eskişehir Belediyesi'nde Fen İşleri Şefi olarak göreve başdı. Aynı yıl Eskişehir Lisesi'nde coğrafya öğretmeni olarak görev yapan Refika Pınar ile evlendi.

    1936'de Ankara'da serbest olarak çalışmaya başladı. Azerbeycan temsilcisi Sadri Maksudi Aral'ın ve Medine Muhafızı Fahrettin Paşa'nın köşk projelerini yaptı. 1939'da Afyon'da askerliğe başladı ve 1942'de tamamladı.

    1942'de eşi Rekifa hanım vefat etti. Bunun üzerine işini tasfiye edip, 1943'te İstanbul'a gitti ve Perşembe Pazarı'nda sıhhi tesisat ve hırdavat üzerine çalışan bir mağaza açdı. Aynı zamanda kapı kilitleri imali için küçük bir atölye kurdu.

    1950'de ilk özel mekanize döküm fabrikasını kurdu. Fabrika fikri temelinde, dükkanında sattığı boru ekleme parçalarının dışarıdan ithal edilmesine karşı duyduğu vatanseverlik hisleri egemendi.

    Fabrikasına yönelik ilk tepkiler hiç de hoş olmadı. Avrupa'da aynı üretimi yapan tekel bu girişimi kösteklemek için elinden geleni yaptı ve Türkiye'ye ithal ettiği mallarda yüzde 40 indirim uygulamaya başladı.

    Fakat tüm gücüyle direnen Baysal, 1970'li yıllarda Avusturya, Almanya, Yunanistan ve Arap ülkelerine ihracata yapan bir fabrika durumuna gelecek olan fabrikasını ayakta tutmayı başardı.

    1951'de İzzet Baysal Döküm Sanayii Müessesi adı altında üretime başlayan kuruluş, 1957'de bir aile şirketine dönüştürüldü ve adı da İzsal Döküm Sanayii A.Ş. olarak değiştirildi.

    1980'e kadar çalışan İzzet Baysal, 1986'da ikinci eşi Nafize hanımı da kaybettikten sonra İzzet Baysal Vakfı'nı kurdu. 1994'te iş hayatından çekildi ve tüm çabasını İzzet Baysal vakfı'nın hizmetlerine ayırdı.

    İzzet Baysal Vakfı, Türkiye'de ve özellikle Bolu'da eğitim deyince ilk akla gelen kurumlardan biridir. Vakfın eğitim alanında yaptıkları için İzzet Baysal.com...

    İzzet baysal'dan 10 altın öğüt


    Düşünmeye vakit ayır, düşünce güç için kaynaktır.
    Eğlenmeye vakit ayır, eğlence gençliğin sırrıdır.
    Okumaya vakit ayır, okuma bilginin pınarıdır.
    Duaya vakit ayır, dua güç anlarda direnmenin desteğidir.
    Sevmeye vakit ayır, sevme yaşamı tatlı kılan şeydir.
    Anlaşmaya vakit ayır, anlaşma yaşama güzel bir tat verir.
    Gülmeye vakit ayır, gülme ruhun güzelliğidir.
    Vermeye vakit ayır, verme günün aydınlığıdır.
    İşini iyi yapmaya vakit ayır, iyi işi kişiyi saygın yapar.
    Teşekküre vakit ayır, teşekkür yaşam pastasının kremasıdır.

    Günün diğer önemli olayları

    1920: Türkiye Yeşilay Cemiyeti kuruldu.
    1934: Eski milli eğitim bakanlarından Dr. Reşit Galip vefat etti.
    1941: Türkiye'nin ilk Diyanet İşleri Başkanı Rifat Börekçi yaşamını yitirdi.
    1946: İkinci Dünya Savaşı'nda ortaya çıkan ve Sovyetler Birliği ile Doğu Avrupa ülkelerini simgeleyen 'Demirperde' kavramı, ilk kez İngiltere Başbakanı Winston Churchill'in bir konuşmasında kullanıldı.
    1953: Sovyetler Birliği'ni yaklaşık 30 yıl yöneten ve geçirdiği beyin kanaması sonucu bilincini yitiren Jozef Stalin öldü.
    1971: ABD'li dört asker Ankara'da terör örgütü THKO mensuplarınca kaçırıldı. Polisin 5 martta üniversiteye düzenlediği baskında çatışma çıktı; Erdal Şener adlı öğrenci öldü. Askerler 8 martta serbest bırakıldı.
    1983: Karikatürist Mustafa (Mim) Uykusuz, 61 yaşında hayatına veda etti.
    1987: Tiyatro ve sinema sanatçısı Gülistan Güzey İstanbul'da yaşama gözlerini yumdu.
    1994: Birleşmiş Milletler, Bosna'ya Türk askeri gönderilmesini kabul etti.
    1999: Çankırı Valisi Ayhan Çevik, bombalı saldırıda ağır yaralandı; koruma polisi ve iki lise öğrencisinin öldüğü saldırıyı yasadışı TİKKO örgütü üstlendi.
  11.  Avatarı
    Tarihte bugün: [B]6 mart[/B]

    [IMG]http://www.cnnturk.com/images/yasam/oseyfettin0603h.jpg[/IMG]
    Ömer Seyfettin, en çok 'Kaşağı' isimli öyküsüyle tanınıyor
    Öykücü Ömer Seyfettin, 1920 yılında İstanbul'daki Haydarpaşa Hastanesi'nde hayata veda etti.

    Çağdaş Türk öykücülüğü ve Milli Edebiyat akımının kurucularından Ömer Seyfettin, 12 mart 1884'te Gönen'de doğdu. Kafkas göçmenlerinden yüzbaşı Ömer Şevki Bey'in oğluydu.

    Öğrenimine Gönen'de başladı. Babasının görevi nedeniyle sürekli yer değiştirmemeleri için annesiyle bilikte İstanbul'a gönderildi. 1892'de Aksaray'daki Mekteb-i Osmaniye'ye yazdırıldı. 1896'da Baytar Rüşdiyesi'ni bitirdi.

    Edirne Askeri İdadisi'nden sonra İstanbul'da Mekteb-i Harbiye'den mezun oldu, teğmen rütbesiyle orduya katıldı. İzmir Zabitan ve Efrat Mektebi'nde öğretmenlik yaptı. 1908'de Selanik Üçüncü Ordu'da görevlendirildi, 1911'de ordudan ayrıldı.

    Balkan Savaşı çıkınca tekrar askere alındı. Sırp ve Yunan cephelerinde savaştı. Yanya Kalesi'nin savunması sırasında Yunanlara esir düştü. Bir yıl süren tutsaklıktan sonra İstanbul'a döndü.

    Kısa süre 'Türk Sözü' dergisinin başyazarlığını yaptı. 1914'te Kabataş Lisesi'ne edebiyat öğretmeni atandı. Ölümüne dek bu görevi sürdürdü. Yazmaya Edirne'deki öğrenciliği sırasında başladı.

    İlk şiiri 'Hiss-i Müncemid', Ömer imzasıyla 1900'de 'Mecmua-i Edebiye'de yayımlandı. İlk öyküsü 'İhtiyarın Tenezzühü' 1902'de 'Sabah' gazetesinde yer aldı.

    İzmir ve Makedonya'da görevliyken yazdığı şiir, öykü ve makaleler çeşitli dergilerde çıktı. Askerliğe ara verdiği dönemde ise yazıları 'Rumeli' gazetesi ve dergilerde yayımlandı.

    Selanik'te yayınlanan 'Genç Kalemler' dergisindeki yazılarıyla ünlendi. Derginin ikinci dizisinin ilk sayısında nisan 1911'de yayınlanan 'Yeni Lisan' başlıklı yazısı Milli Edebiyat akımının başlangıç bildirgesi oldu.

    Yazılarında, yalın, halkın konuştuğu ve anladığı bir dil kullanmak gerektiğini savundu. Türkçenin kendi kurallarına uygun yazılmasını, Arapça ve Farsça sözcüklerden arındırılmasını istedi.

    Milli Edebiyat akımının öncülüğünü Ziya Gökalp ve Ali Canip Yöntem'le birlikte sürdürdü. Birinci Dünya Savaşı yıllarında 'Yeni Mecmua'da yayımlanan öyküleriyle ününü yaygınlaştırdı.

    Öykülerini kişisel deneyimlerine, tarihi olaylara ve geleneklere dayandırdı. Günlük konuşma dilini kullanması, öykülerine canlı ve etkileyici bir özellik verdi. Yergiye, polemiğe, komik durumlara ve toplumsal yorumlara değindi.

    Ölümünden sonra, 1926'da, öykülerini önce Ali Canip Yöntem derledi. Ardından Ahmet Halit Kitabevi 1936'da bir derleme yaptı. 1950'den sonra Şerif Hulusi, öykülerini yeniden gözden geçirip 10 cilt halinde yayımladı.

    Rafet Zaimler Yayınevi 1962'de 30 öykü daha ekleyerek 11 ciltlik bir külliyat halinde yayımladı. Son olarak Bilgi Yayınevi, 'Bütün Eserleri' adıyla tüm öykülerini 16 kitapta topladı.

    'Kahramanlar', 'Bomba', 'Yüksek Ökçeler', 'Yüzakı', 'Yalnız Efe', 'Falaka', 'Aşk Dalgası', 'Beyaz Lale', 'Gizli Mabet' bu dizideki öykü kitaplarından bir bölümüydü. İnceleme kitaplarında 'Tarhan', 'Ayın Sin' takma isimlerini kullandı.

    Günün diğer önemli olayları

    1925: Takriri Sükun Kanunu'na dayanılarak İstanbul'da altı gazete ve dergi, Bakanlar Kurulu kararıyla kapatıldı. Kapatılan yayın organları şunlardı: 'Tevhidi Efkar', 'İstiklal', 'Son Telgraf', 'Aydınlık', 'Sebilülreşat' ve 'Orak Çekiç'.
    1927: İstanbul Radyosu yayına başladı.
    1935: Oyun Yazarı İbnürrefik Ahmet Nuri (Sekizinci), 61 yaşında vefat etti.
    1957: Afrika'da Altın Kıyısı, Gana ismini alarak bağımsızlığını ilan etti.
    1972: TBMM Adalet Komisyonu, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın idam cezalarını onayladı.
    1989: Şarkı sözü yazarı ve şovmen Fecri Ebcioğlu yaşamını yitirdi.
    1995: Avrupa Birliği üyesi 15 ülke ile Türkiye arasında Gümrük Birliği Antlaşması imzalandı.
    1995: Karikatürist Nehar Tüblek, İstanbul'da yaşama veda etti. Tüblek, 1924 yılında Manastır'da doğmuştu.
    2002: Yargıtay Dokuzuncu Ceza Dairesi, gazeteci ve yazar Çetin Emeç ve Turan Dursun ile İran rejim muhalifi Ali Akbar Gorbani'nin öldürülmesi olaylarının da aralarında bulunduğu birçok saldırıdan sorumlu tutulan İslami Hareket Örgütü'nün icra şurası üyesi İrfan Çağırıcı hakkındaki idam cezasını onadı.
  12.  Avatarı
    Tarihte bugün: [B]7 mart[/B]
    [IMG]http://www.cnnturk.com/images/yasam/kubrick0703h.jpg[/IMG]

    Stanley Kubrick yönetmen olarak çıkışını '2001: A Space Odyssey' ile yaptı
    Sinema yönetmeni Stanley Kubrick, 1999 yılında hayata veda etti.

    ABD'li sinema yönetmeni Stanley Kubrick, 26 haziran 1928'de Bronx'ta doğdu. Teknik kusursuzluk arayışı, entelektüel sembolizmi, efsanevi mükemmelciliği ve ince detaylarıyla tanındı.

    Kariyerine New York'ta yayımlanan 'Look' dergisine amatör fotoğraflar çekerek başladı. Kısa zamanda derginin fotoğrafçılarından biri oldu.

    İzlediği filmlerden daha iyisini yapabileceğine inanarak yönetmenliğe başladı. İlk filmleri, 'Fear and Desire', 'Killer's Kiss' ve 'The Killing' ile kendini ispatladı. 'Paths of Glory' ve 'Spartacus' ise onu iyi yönetmenler arasına yükseltti.

    1960'lı yıllarda 'Lolita' filmini çekmek üzere İngiltere'ye gitti ve yaşamının geri kalanını bu ülkede geçirdi. Daha sonra çektiği 'Dr. Strangelove', satirik komedyanın sinemadaki önemli örneklerinden biri olarak kabul edilir.

    Ancak Stanley Kubrick'i 20'nci yüzyılın en önemli yönetmenlerinden biri yapan, 1968 MGM Cinerama yapımı '2001: A Space Odyssey' ve 1971 yapımı 'A Clockwork Orange'dır.

    William Makepeace Thackeray'in bir romanının sinemaya uyarlanması olan 'Barry Lyndon', Jack Nicholson'ın oynadığı 'The Shining', üzerinde yaklaşık yedi yıl çalıştığı savaş filmi 'Full Metal Jacket' ve son anda yapmaktan caydığı 'A.I.: Artificial Intelligence' Kubrick efsanesini sürdüren filmler oldular.

    Arthur Schnitzler'in 'Traumnovelle' romanından uyarlanan ve Tom Cruise ile Nicole Kidman'ın rol aldıkları 'Eyes Wide Shut'ı bitirdikten birkaç gün sonra ölen Kubrick, Childwickbury Manor, Hertfordshire, İngiltere'de toprağa verildi.

    Önemli filmleri

    'Eyes Wide Shut' (1999), 'Full Metal Jacket' (1987), 'The Shining' (1980), 'Barry Lyndon' (1975), 'A Clockwork Orange' (1971), '2001: A Space Odyssey' (1968), 'Dr. Strangelove' (1964), 'Lolita' (1962), 'Spartacus' (1960), 'Paths of Glory' (1957)

    Günün diğer önemli olayları

    MÖ 322: Klasik Yunan felsefesinin kurucularından Platon'un öğrencisi Aristo öldü.
    1875: Bolero adlı betesiyle ünlü Bask kökenli Fransız besteci Joseph-Maurice Ravel hayata geldi.
    1886: İlkel bilim ve dinlere ilişkin keşifleriyle tanınan antropolog Wilson Dallam Wallis doğdu.
    1917: Nick Larocca'nın 'Original Dixiland Jazz Band' adlı orkestrası, ilk caz plağını New Jersey'deki Victor Co. plakçılık şirketi için doldurdu.
    1927: İstiklal Mahkemeleri'nin görevi sona erdi.
    1954: Petrol işletmeciliğini yabancı sermayeye açan Petrol Yasası kabul edildi. Petrol İşleri Genel Müdürlüğü kuruldu.
    1969: Golda Meir, İsrail'in ilk kadın başbakanı oldu.
    1977: Pakistan'da seçimleri Zülfikar Ali Butto kazandı.
    1979: ABD uzay aracı Voyager-I, Jüpiter ve Uranüs'ün Satürn gibi halkalara sahip olduğunu keşfetti. Voyager-I, Jüpiter'in halkalı fotoğraflarını dünyaya gönderdi.
    1983: Zonguldak Ereğli Kömür İşletmeleri'nin Kandilli üretim havzasındaki Armutçuk Ocağı'nda meydana gelen patlamada 102 kişi öldü, 86 kişi yaralandı.
    1989: Anayasa Mahkemesi, üniversitelerde dini inanç sebebiyle boyun ve saçların örtü veya türbanla kapatılmasını serbest bırakan yasayı iptal etti.
    1990: Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni, gazeteci ve yazar Çetin Emeç ve şoförü Ali Sinan Ercan, uğradıkları silahlı saldırıda yaşamlarını yitirdi.
    2001: Karikatürist Necmi Rıza Ayça 87 yaşında İstanbul'da öldü.