pinky'nin yeri

Ali Sami Alkış'ın kitabı "Yedi Kandilli Avize'den" GS'lı Robenson kardeşler...

"Bu hikaye Hindistan'da başlıyor burada yaşayan İngiliz karı-koca Robenson ailesi Müslümanların burada çektiği ıstıraplara tanık olup Müslümanlığı okuyup anladıktan sonra, Müslümanlığı kabul ederler. Orada ki baskıdan da kaçarak İstanbul'a yerleşirler ve Abdullah ve Fatma isimlerini alırlar. İstanbul'da 3 çocukları olur, Abdurrahman , Yakup ve Ahmet Robenson.. Çocukların iyi bir tahsil görmesi içinde Galatasaray lisesine verirler, çocuklar burada ayrıca futbolda oynamaktadırlar. GS, 1908-09 sezonunda şampiyon olurken kalede olan Ahmet hiç gol yemeden sezonu kapatmıştı. Üst üste 3 sene daha GS şampiyon olduğunda Ahmet in bu 3 sezonda yediği toplam gol dört'tü. GS Lisesinde okuyanlar o dönemde askere gitmekten muaftılar okuyanların çoğu paşa çocuğu olduğu için bu tür bir kural çalışıyordu, ancak Çanakkale savaşında bütün okul bu kuralı yıkmış ve hep birlikte savaşa katıldılar. Bu yüzden de GS lisesi, 1915'te 18, 1916 da ise 4 mezun verdi. Bu üç İngiliz kardeşten Abdurrahman Robenson Kafkas dağlarında donarak şehit düştü, göğsünde GS rozeti duruyordu. Yakup Robenson, Çanakkale'den canlı kurtulmasına rağmen sonradan gittiği Bağdat Cephesinde bir İngiliz kurşunuyla şehit oldu. Tek sağ kalan Ahmet Robenson ilerleyen yıllarda GS başkanlık yaptı. Futbol dışında basketbolunda yayılması için uğraştı ve Türkiye'de ilk izcilik kulübünü kurdu. Görüldüğü gibi vatan sevgisi bazen din, dil, ırk tanımıyor işte bu üç Galatasaray'lı kardeş buna en iyi örnektir.."