genel

Gerek lise gerek üniversite yıllarında İnkılap Tarihi derslerinde sürekli olarak DP ve Adnan Menderes in amerikancı olduğu ve uyguladıkları yanlış politikalarla ABD nin güdümüne girdiğimiz, demiryolu inşaatlarının, uçak imalatının bu dönemde durdurulduğunu, bunun yerine ABD nin bize daha ucuza uçak ve otomobil vererek gelişmemize engel oldukları bilgilerini ders öğretmenlerimizden dinlemiştik. DP nin amerikancı olması bir yana, yanlış olan asıl nokta amerikancı olmamızın aslında İnönü döneminde başlamış olduğumuz gerçeği idi. Bu gerçek uzun yıllar gözden uzak tutuldu. Hala da tutulmaya devam edilmektedir.

10. yıl marşında bahsi geçen demirağlarla ördük anayurdu dört baştan dizesinde geçen demirağları ören kişidir Nuri Demirağ. Bu nedenle de soyadı kanunu çıktığında katkılarından dolayı Atatürk kendisine Demirağ soyadını vermiştir. Yine o yıllarda uçak üretimi yaptığımızı da zaman zaman dinlerdik. O uzaçkları üreten kişidir aynı zamanda. Fakat yanlış bildiğimiz ve bize yanlış öğretilen nokta bu uçakların imalatının pahalı olduğu gerekçesi ile DP nin engellediği ve kapattırdığı idi. Oysa geç de olsa öğrendim ki bunu engelleyen uçakların siparişini verdiği halde almayan İnönü idi. Bu da yetmezmiş bu olay nedeniyle İnönü ye cephe almasından dolayı1944 yılında bugünkü yeşilköy havaalanı arazisini ve Beşiktaş’da iskelenin yanında uçak test ve imalatını yaptığı fabrikası da İnönü tarafından yok pahasına kamulaştırdı.

1923 den 1937 ye dek 14 yıllık dönemde başbakan olduğu dönemde 2 defa çok partili siyasi geçiş denemeleri başarısızlıkla sonuçlanıp muhalif partiyi kapatıp takrir-i sükun gibi bir yasayı çıkarttığı halde ne olmuştu da cumhurbaşkanı olduğu 1938 den 1950 ye dek olan 12 yıllık süreçte 1945 de yeniden bu defa harhangi bir nedenle kapatılmayacak olan çoklu siyasi yaşamın önünü açmıştı? Bunun nedeni kendisinin demokrasi ve çok partili siyasi yaşama taraf olması değildi elbette. Bunun asıl nedeni ABD nin Türkiye’den böyle bir talepde bulunması idi. Mademki amerikancı olacaktık o halde 2. dünya savaşı sonrası 2 kutuplu olan dünyada komünist olamayacağımıza göre doğal olarak çok partili düzene de evet demek zorunda kalacaktık. 2. dünya savaşının sonrasında İtalya ya ve Almanya ya giren ABD oradaki faşist Mussolini ve Hitler rejimini yıktıktan sonra oraya çok partili sistemleri getirmemiş miydi? Benzer şekilde Japonya da ABD ye boyun eğdikten sonra anayasasını ABD yazmış ve orada da çok partili sisteme geçilmişti. İşte çok partili sisteme geçişimizin asıl ipuçlarını aramamız gereken nokta burası.

Bundan sonrası için de Oktay Sinanoğlu nun 1940 lı yıllarda İnönü lü yıllarla ilgili çoğumuzun daha önce duymadığını düşündüğüm yaşadıkları ile ilgili anılarını anlattığı bir youtube videosunu ekliyorum. Bu videoda da Oktay Sinanoğlu amerikancılığın 1945lerde başladığını Ankara'da yaşadığı çocukluk günlerini anlatarak açıklıyor.
Ayrıca videoda Sinanoğlu'nun o döneme ilişkin tanık olduğu oldukça ilginç ayrıntılar da bulunmaktadır.

[url]http://www.youtube.com/watch?v=CiYBSaF7Qd0&feature=related[/url]

[YOUTUBE]CiYBSaF7Qd0&feature=related[/YOUTUBE]