İnsanların merhamet ve dini duygularını sömürerek veya biraz da toplumsal baskıyla en kolay bağış soygununun yapıldığı yerlerin başında camiler geliyor. Bu kadar çok cami yaptırma gayretinin nedeni bu olayın denetimsiz ve her türlü istismara açık ve uygun olması. Olayın ilk aşaması cami, kuran kursu vs. yaptırma dernekleri eliyle başlıyor, ondan sonra da sürekli halktan para sızdırmaya dönüşüyor. Kurumsal ve kişisel olarak bu işten kayıt dışı o kadar çok nemalanan var ki, bu saadet zincirini korumak için son yıllarda devlet erkini de seferber etmiş durumdalar, her türlü koruma, perdeleme hizmeti veriliyor bu oluşumlara.
Bir yandan da siyasetin ve siyasilerin yasa dışı finansman kaynaklarının başında geliyor bu tür dernek ve vakıf yapılanmaları. Son zamanlarda devlet gücünü arkasına alarak eğitim ve gençlik adına oluşturulan vakıf adı altındaki yapılanmalar ise soygunu daha sistematik, daha büyük boyutlu halde yürütmek ve devlet erkini elinde tutanların talanını, soygununu ve hırsızlığını perdelemek amacıyla kullanılıyor.
İşler bu kadar kontrolsuz gidince toplum ve ülke olarak bizim hayatımızı ve varlığımızı tehdit eden terörizme kaynak haline getirildiğini de izliyoruz, aşağıdaki haberde olduğu gibi.

Diyanet'in topladığı yardımlar IŞİD'e mi gitti

http://www.odatv.com/n.php?n=diyanet...tti-1206141200