Sayfa 2/9 İlkİlk 1234 ... SonSon
Arama sonucu : 66 madde; 9 - 16 arası.

Konu: Av mevsimi

  1. #9

    Esas

    Hava Kuvvetlerindeki olaylar basına yansıdı zaten. Hava Kuvvetleri Komutanı tutuklanmadan önce bütün yetkileri Eskişehir' e devrediyor. Eskişehir' deki Üs Komutanı bir süre oyalama ve durumu idare etme şeklinde pozisyon alırken Komutan Yardımcısının olaya dahil olmasıyla işler değişiyor. İlginç bir detay, duyuma göre Eskişehir' den kalkan uçaklar Ankara' ya geldiğinde Akıncılardan kalkan uçakları vuramıyorlar çünkü İFF sistemi uçakları dost olarak tanıdığından füzeler ateş almıyor, bu diğerleri için de geçerli. Hava Harekat Merkezinin zaten elektrikleri kesildiğinden kontrol darbecilerin aleyhine ortadan kayboluyor. Akıncılarda darbeci heyeti kaçırmak için hazır bekleyen CASA Uçakları ve Helikopterler hem havadaki uçak hareketliliğinden (devlet yanlısı) hem de pist vurulduğundan kalkamıyorlar. Aynısı elektrikler kesildiği için Harekat Merkezinde mahsur kalanlar için de geçerli.

  2. #10

    Esas

    Bu ve buna benzer birçok detay var kimsenin bilmediği. Ya da henüz çözülemeyen aydınlatılamayan (belki de gizlenen) İmralı' ya inmeye çalışan helikopter gibi. Ya da darbe gecesi ve sonrası güneydoğudaki bütün karakol ve üs bölgelerine yanaşan beyaz bayraklı PKK' lılar ya da sınıra yanaşan YPG' liler gibi, yakın zamanda detayları ortaya çıkar.

  3. #11

    Esas

    Gözlemler şu yönde; (-ki bunların kesin dayanakları yoktur kuşkuludur ama, bu konuda ortak görüşler var.)

    1-Kalkışmayı yapan çekirdek ekip kesinlikle FETÖCÜ' dür.(Ve ABD' de CIA içinde bir kanat tarafından desteklenmektedir. Alan Makovsky, David Phillips, Graham Fuller, Henry Barkey, bknz.Phillips Raporu, bknz. David Phillips Kürt Baharı Kitabı(PKK Terör listesinden çıkarılmalı), Makovsky 28 Şubat ilişkisi, Çevik Bir iddiaları)-(bknz.; Hakkı Öznur konferansı; http://www.bbp.org.tr/haber_detail.php?haberid=5983

    2-İçlerinde FETÖCÜ olmayan ama kalkışmayı destekleyen başka bir grup daha mevcuttur.(Muhtemelen Amerikancı eski bir grup (Md-1) ya da Sn Erdoğan nefretiyle hareket eden bir grup.)

    3-Kalkışmaya iştirak etmiş gibi görünmekle beraber, kandırılarak kışlalardan çıkarılan, geri dönemeyen,pişman olan veya çaresizlik içinde kendini savunmaya geçenler de mevcuttur.

    4-Tutuklanacaklar listesinde FETÖCÜ' lerin de bulunduğu değerlendirmesiyle, bu da FETÖCÜ' lerin kendi içinde bölündüğü, muhtemelen atılacak olan deşifre olmuş FETÖCÜ' lerin darbeye kalkıştığı, diğerlerininse darbe için zaman ve şartların uygun olmadığı, 2-3 sene daha beklenmesi gerekliliğini savunanlar olduğu şüphesidir. Zira General tablosuna bakıldığında 2-3 sene sonra zaten bu darbeyi hiyerarşi içerisinde yapmak mümkün olacaktır.(Bir ekonomik kriz beklentisi, ya da güneydoğuda gerçekleşecek büyük çaplı toplumsal olaylara darbeyi dayandırma planları).

    5-Tutuklananların çoğunda yer alan kısa süre sonra serbest kalacakları beklentisi. (3 ay sonra da biz sizi tutuklayacağız v.s., 4. Maddeye göre çok korkutucu bir ihtimaldir, darbeye katılmayan, desteklemeyen, deşifre olmamış FETÖCÜ' lerin varlığı ihtimali.)

    6-FETÖ' nün son açıklamalarına göre hala TSK içinde uykuda olan bir grup daha vardır. Bunların son 6-8 yılda mezun olanlar içinde yoğunlaştığından şüphelenilmektedir.

    7-Gizlice kamuoyunu götürülmek istenen nokta; ''Bu hastalık temizlenecek veya kesip atılacak boyutlarda değildir, biz bu hastalıkla mecburen yaşayacağız, yavaş yavaş pasifize ederek, enterne ederek hayata devam edeceğiz.'' yaklaşımıdır/şüphesidir/korkusudur.
    Son düzenleme : Achiles; 20-09-2016 saat: 02:45.

  4. #12

    Esas

    Meseleyi en baştan, yakın tarihte 2.Dünya Savaşı sonrasından itibaren süzgeçten geçirmekte fayda var.

    Hitler' in 1 haftada işgalini öngördüğü Türkiye' de o yıllarda 200 tank vardı. Kayıtlara göre SSCB 87.000 adet, ABD-İNG de 80-90.000, Hitlerin de aynı miktarlarda tankının(uçağının, denizaltısının ...) olduğu bir dönemden bahsediyorum.(İnönü' nün oyalama diplomasisi)

    Truman Doktrini, Marshall Yardımları, SSCB' ye karşı tampon devlet ilan edilen Türkiye' ye Küba Krizi öncesi yerleştirilen Jüpiter füzeleri, 1947 de İMF anlaşmasının imzalanması, Hitler' in bilimadamlarını ABD tarafından devşirilmesi (Von Braun V-2 Füze tasarımını yapan, NASA' nın başına geçen), Hitlerin SSCB' ye karşı devşirilen istihbaratçıları (Reinhard Gehlen) ve bu istihbaratçıların yetiştirdiği eski derin devletimiz.

    1960 larda çıkartılan Komünizmle Mücadele Kanunu, açılan dernekler. 1963 Fethullah Gülen' in Erzurumda Komünizmle Mücadele Derneğini açması. Muhtemelen derin devletle başlayan irtibatı. 28 Şubat'ta korunup kollanması, kendisin de ilginç bir şekilde 28 Şubat' ı desteklemesi (bknz; 16 Mart 1997 Kanal D Yalçın Doğan Fethullah Gülen söyleşisi;https://www.youtube.com/watch?v=rYmY8Luhapw

    Yani 28 Şubat' çıların irticaya karşıyız söylemleri aslında bir kılıf. Erbakanın ABD karşıtı politikalarına ekonomi modellerine karşılar.

    Sonra bunları açarım ümidiyle hızlı yazdım, üslup biraz bozuk oldu, herkesi o yılları okumaya davet ediyorum. Yakın tarih hikayemiz, darbelerimiz herşey artık apaçık ortada. 90 yıllarda PKK ile güneydoğuda mücadele ederken PKK nın arkasında ABD yi gören ve nihayetinde millileşen subayların tasfiye ettirilmeleri, Ergenekon denen torbaya doldurulmaları, Seferberlik Tetkik Kuruluna girme formülleri, Balyoz, Casusluk Davaları ve nihayet günümüz. Bu günkü resimde herkesin payı var. Naçizane fikrim, geri adım atmadan FETÖ nün temizlenmesi ve geçici de olsa iç siyasette ortak hareket edilmesidir. Böylesine vahşi, gözü dönmüş bir kalkışma başarılı olsaydı şayet, bugün bildiğiniz Türkiye Cumhuriyeti yoktu. Böylesine bir tehditle mücadele de aynı ölçekte şiddetli ve devamlı olmalıdır, bu bir beka meselesidir.

  5. #13

    Esas

     Alıntı Originally Posted by Achiles Yazıyı Oku
    Hava Kuvvetlerindeki olaylar basına yansıdı zaten. Hava Kuvvetleri Komutanı tutuklanmadan önce bütün yetkileri Eskişehir' e devrediyor. Eskişehir' deki Üs Komutanı bir süre oyalama ve durumu idare etme şeklinde pozisyon alırken Komutan Yardımcısının olaya dahil olmasıyla işler değişiyor. İlginç bir detay, duyuma göre Eskişehir' den kalkan uçaklar Ankara' ya geldiğinde Akıncılardan kalkan uçakları vuramıyorlar çünkü İFF sistemi uçakları dost olarak tanıdığından füzeler ateş almıyor, bu diğerleri için de geçerli. Hava Harekat Merkezinin zaten elektrikleri kesildiğinden kontrol darbecilerin aleyhine ortadan kayboluyor. Akıncılarda darbeci heyeti kaçırmak için hazır bekleyen CASA Uçakları ve Helikopterler hem havadaki uçak hareketliliğinden (devlet yanlısı) hem de pist vurulduğundan kalkamıyorlar. Aynısı elektrikler kesildiği için Harekat Merkezinde mahsur kalanlar için de geçerli.
    Bursa bir yanılgı var.Bir meydanı bu şekilde vurarak kapatabilmek fiilen mümkün değildir..İstendiği takdirde bir şekilde vede her halükarda uçaklar burdan uçurulabilir..Anlaşılan moral motivasyonu bozmak amacı ile pist vurulmuş ve netice alınmıştır..Kim bilir belki de bir algı yaratmak istenmiş olabilir.

  6. #14

    Esas

     Alıntı Originally Posted by asman35 Yazıyı Oku
    Bursa bir yanılgı var.Bir meydanı bu şekilde vurarak kapatabilmek fiilen mümkün değildir..İstendiği takdirde bir şekilde vede her halükarda uçaklar burdan uçurulabilir..Anlaşılan moral motivasyonu bozmak amacı ile pist vurulmuş ve netice alınmıştır..Kim bilir belki de bir algı yaratmak istenmiş olabilir.
    Belki. Pist vurulunca yer destek ekipleri kaçıyor, bunların başında nöbet tutanlar da dağılıyor.Nizamiyeyi kontrol edenler de kaçtığından, üsten kaçışlar(darbe karşıtları) hızlanıyor.

  7. #15

    Esas

    Baykal-MHP Kaset Komploları

    http://www.milliyet.com.tr/kaset-kom...undem-2288234/
    https://istihbaratveanaliz.wordpress...-nasil-k-urdu/

    Soru; Baykal'a bu kaset komplosu neden kuruldu? Baykal ve ekibi neden CHP üst yönetiminden tasfiye edildi, tasfiye edildi de ne oldu? Baykal neden istifa açıklamasında Pensilvanya'ya teşekkür etti?

    08 Ocak 2014'te bu sorulara Emin Pazarcı şöyle yanıt vermiş;
    http://www.aksam.com.tr/yazarlar/ist...i/haber-274766

    Alıntı; 2008 Yılının Ekim Ayı idi. Amerikan Derin Devletinin kontrolünde olduğu iddia edilen Johns Hopkins Üniversitesine bağlı ABD-İsveç merkezli Slikroad Enstitüsü bir rapor hazırladı; 72. sayfasında aynen şu ifade yer alıyordu:

    CHPden istifa etmeye ikna edilecek Deniz Baykalla, yolsuzluklar konusunda kamuoyunun dikkatini çeken Kemal Kılıçdaroğlu yer değiştirecek. CHP, yeniden Avrupa tarzı bir sosyal demokrat parti olarak ortaya çıkacak.

    O günlerde Deniz Baykal, CHPnin tartışmasız tek hâkimiydi. Böyle bir iddiaya kargalar bile gülerdi. Buna rağmen, olmaz denilen oldu. Raporu hazırlayan Halil Magnus Karavelli ile Svante E. Cornellin kehaneti gerçekleşti. Aynı zamanda İsrailde sağ eğilimli The Jerusalem Postta yazılar yazan Karavelli ve Cornell ne dediyse o oldu.

    Aradan iki sene geçti. Baykal ile Kılıçdaroğlu yer değiştirdi. Yetmedi, bitmedi; önceden öngörüldüğü gibi Yeni CHP ortaya çıktı....Soru o kadar çok ki Hatta bu gelişmeyi devlet içindeki paralel yapılanmalarla izah edenler bile var. O yüzden, kafalardaki soruların cevabının ortaya çıkması, pazılın parçalarını yerine oturtacak. Bu kaset hadisesinin çözülmesi son derece önemli! Kim bilir, belki o kaset meselesinin çözümü, bugün Türkiyede yaşanan olayların perde arkasının aydınlanmasını bile sağlayabilir!

  8. #16

    Esas

    CIA'den darbe itirafı.-ABD Kaynaklı Üstü Kapalı Darbe Çağrıları
    Türkiye'de darbe aklın ucundan geçmezken üstelik

    15 Temmuz darbe girişiminde dış güçlerin rolü neydi? Özellikle de Amerika'nın haberi var mıydı? Şimdi bu sorulara yanıt aranıyor... Ancak arşivler bu yılın başından itibaren Amerika'da Türkiye'de darbe olacağı yönünde yoğun bir kara propaganda olduğunu gösteriyor.. İşte gerçekleşen kehanet olarak nitelenen o yazıların ayrıntıları...

    CUNTACILAR DIŞ DESTEKLİ MİYDİ?

    15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından gözlerin çevrildiği ülkelerden biri ABD oldu..Amerika'nın paralel yapının lideri Fetullah Gülen'i Türkiye'ye verip vermeyeceği, darbe girişimine karşı nasıl bir tavır alacağı merak ediliyordu..Seçilmiş hükümetin yanında olduğunu açıkladı Beyaz Saray...

    Ama Gülen'in iadesi konusunda kararlı bir tavır sergilemedi Amerika..

    ABD'nin darbe girişiminden önceden haberi olup olmadığı ise hala tartışılıyor..

    Bunun nedeni ise aylardır ABD'de Türkiye ile ilgili yayınlanan analizler..

    O analizlerin ortak noktası Türkiye'de darbe olacağı kehanetinde bulunmalarıydı..

    En ilginçlerinden biri bu yılın mart ayında American Enterprise Institute'ta yayınlanmıştı..

    Yazarı 2000'lerde Pentagon'a ve başkan George W. Bush'a İran, Irak ve Türkiye konularında danışmanlık yapan analist Michael Rubin'di...

    Rubin, adeta bir senaryoyu andıran "Türkiye'de darbe olabilir mi?" başlıklı yazısında sanki 15 Temmuz darbe girişimini biliyormuş gibi kehanetlerde bulunmuştu..
    ABD'nin bir darbeye sıcak baktığını ileri sürmüştü..(21 Mart 2016)
    http://www.aei.org/publication/could...oup-in-turkey/

    ABD CUNTACILARI DESTEKLEYECEK MİYDİ?

    Pentagon Eski Danışmanı Michael Rubin, "Eğer Türk ordusu Erdoğan'ı devirir ve yakın adamlarını parmaklarının ardına atarsa, bu darbeyi yapanların yanlarına mı kalacak?

    Analiz edilecek olursa, cevap: Evet. ABD'de seçimlerin yaklaştığı şu dönemde Obama idaresinin darbe liderlerini kınamaktan öteye gitmeyeceği açık, hele bir de demokrasiyi yeniden inşa etmeye söz verirlerse. Erdoğan, Mısır'ın devrik lideri Mursi'nin sahip olduğu sempatiyi de oluşturamayacak." Demişti.
    Rubin'in mart ayında yazdığı analiz bununla da sınırlı değildi. Yazdıklarının tahmin değil gerçekler olduğunu ileri sürmüştü..

    RUBIN DARBE GİRİŞİMİNİ NASIL BİLDİ?

    Rubin: Burada tahminde bulunmuyorum. Sadece Türkiye'nin içinde bulunduğu karışık durumu gözler önüne seriyorum. Türk ordusunun Abdulfettah Sisi'nin Mısır'da sahneye koyduğu planı benimsemesinin ciddi sonuçları olmayacağı gibi Türkiye'nin sert siyasetinin daha sertleşeceğini görenlerin şaşırmaması gerektiğini söylüyorum.

    Ancak Türkiye'de darbe olacağı yönündeki kehanetler bununla sınırlı kalmadı..

    Haziran ayında bu kez Amerikan dış politika dergisi Foreign Affairs'de çarpıcı bir yazı yayınlandı..

    Washington'daki Ortadoğu Enstitüsü Uzmanı Gönül Tol imzalı "Türkiye'nin gelecekteki askeri darbesi" başlıklı makalede 12 Eylül darbesinin şartlarıyla 2016'nın şartları kıyaslanıyordu..
    https://www.foreignaffairs.com/artic...-military-coup
    http://odatv.com/foreign-affairsten-...506161200.html

    ABD'Lİ UZMAN HAZİRAN'DA KEHANETTE BULUNMUŞTU

    Ordunun yönetimi eline aldığı 1980'in kanlı sürecinde yaşanan darbede mesela, halkın büyük bir desteği söz konusuydu ve ordunun yönetime el koymasının düzeni yeniden inşa etmekte öneme sahip olduğu düşünülüyordu. Fakat bugün, ordu gayet iyi biliyor ki %50 oy oranına sahip Erdoğan ve partisi AKP'ye karşı olası bir darbe girişimine karşı ufak ölçekli de olsa bir halk desteği ile karşı çıkılabilir ve toplumun yönetimini eline almaya kalkışan ordunun gayretleri boşa çıkabilir.

    Sadece bir senaryodan ibaret olsa da, bir darbe olasılığı bugün de var.

    Amerikan Dış Politika Dergisi Foreign Affairs Haziran ayında bir başka darbe kehanetine daha yer verdi..

    Bu kez kehanetin sahibi Bush döneminde Neocon'ların lideri olarak tanınan başkan yardımcısı Dick Cheney'in ulusal güvenlik danışmanlığını yapan John Hannah'tı...
    http://foreignpolicy.com/2016/06/15/...-like-erdogan/
    Hannah'a göre Türkiye ABD çıkarları için tehlikeli politikalar izliyordu ve bedel ödeyecekti..

    ESKİ DANIŞMAN DA "DARBE OLABİLİR" YAZMIŞTI

    "Türkiye'nin Erdoğan sorunu, yıllardır inşa halinde. ABD yetkilileri, yıllardır sorunun korktukları kadar kötü olmadığını ya da meselenin kendi kendine hallolacağını ve böylelikle yeryüzündeki en önemli jeo-stratejik toprakların bir bölümü üzerine kurulu eski bir müttefik hakkında zor kararlar alma durumuyla karşı karşıya kalmaktan kurtulacaklarını umdular. Ancak ihtiyat galip gelmedi. Tersine, Erdoğan problemi giderek kötüleşiyor, Metastas yapıyor (yayılıyor), ve ABD çıkarları için büyük tehlikeler yaratmaya devam ediyor. Er ya da geç bir hesaplaşma günü yaşanması ihtimal dahilinde. ABD, zararlarını azaltma hazırlıklarına şimdiden başlamalı."

    STRATFOR'DAN DARBE PROPAGANDASI

    Darbe girişiminin gerçekleştiği 15 Temmuz'da da ilginç haberler geldi ABD'den..CIA'ye yakınlığı ile bilinen Stratfor düşünce kuruluşu o gece cuntacıların açıklamalarını detaylı bir şekilde paylaştı..Türkiye'de ordunun sıkıyönetim ilan ettiğini ve yönetime el koyduğunun netleştiğini savundu..

    Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son dönemde otoriterleştiğini ileri süren Stratfor bu durumun darbeye giden sürece zemin hazırladığını iddia etti.

    Hatta daha da ileri giderek cuntacıların Kuzey Irak'taki askerlerini geri çekme kararı aldığına dair bir mesaj yayınladı.

    Ancak Stratfor ilerleyen saatlerde 1. Ordu Komutanı Ümit Dündar'ın 'darbeyi desteklemiyoruz' açıklaması ile adeta şaşkınlığa uğradı.Bu açıklamadan sonra sosyal medyada hükümetin açıklamalarına da yer vermeye başladı..Hemen ardından da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Marmaris'ten İstanbul'a hareket ettiğini radar görüntüleri ile paylaştı.

    Sanki cuntacılara yol göstermeye çalışıyormuş gibi bir tavır takındı.Ancak darbe girişiminin başarısızlığı netleşince bu kez başarısızlığın sebebini sorgulamaya başladı..

    Yayınladığı analizde darbe kalkışmasının Gülen'e bağlı bir grup tarafından yapılmış olabileceğinin işaretlerinin olduğunu belirten Stratfor milletin destek vermemesinin darbeyi başarısız kıldığı yorumunu yaptı.

    ABD TÜRKİYE'NİN YANINDA YER ALACAK MI?

    Peki Amerika'da Türkiye'deki durumu değiştirmenin tek yolunun bir 'darbe' olduğu yönünde yapılan yayın ve değerlendirmeler son bir kaç aydır neden artmıştı?Sürekli darbe çağrıları yapılmasının sebebi neydi?Amerika Türk milletinin demokrasi zaferine bundan sonraki süreçte nasıl bir destek verecek? Bu sorular cevap bekliyor..
    http://www.ahaber.com.tr/analiz/2016...-darbe-itirafi
    Son düzenleme : Achiles; 20-09-2016 saat: 21:12.

Sayfa 2/9 İlkİlk 1234 ... SonSon

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •