5 yıldır spor yazarlığı yapıyorum, şimdiye kadar yapmış olduğum yorum ve yazılarımda yapıcı olmaya çalıştım ve cümlelerimi bu alışkanlığıma uygun olarak yazdım. Bu yazımda sizlerden özür dileyerek bir defaya mahsus bu alışkanlığımdan taviz vereceğim.
Dünya üzerinde sömürge devletleri ve Afrika’da yaşayan kabileler dahil hiçbir ülkede bizim ülkemizde yaşanan rezalet yaşanmamıştır.
Milli demekten utandığım Basketbol takımı sömürü devletinin takımı ile yapmış olduğu maçta utancından dolayı uğruna binlerce şehidin verildiği ay ve yıldızı göğsüne takamamıştır.
Ben bunun adına ihanet diyorum. Basketbol federasyonu beni bu yazımdan dolayı mahkemeye verebilir, maddi ve manevi tazminat davası açabilir. Ama ben tekrar yüksek sesle söylüyorum. Bu olayda büyük bir ihanet vardır.
Başta PKK ve diğer terör örgütlerinin amacı da ay ve yıldızımızı yerinden sökmek onun yerine bol yıldızlı bayrak getirmektir. Utanmadan ve sıkılmadan birde açıklama yapan federasyon şu komik cümleyi kullanmaktadır. “Milli formalar üzerinde hem Ay Yıldızlı logonun, hem de ülke isminin yer alması mümkün olmadığından, bu husus Federasyonumuzun tasarrufunda da değildir.” Atatürk sporcunun ahlaklısını severim demiş. Lütfen biraz ahlaklı olun. Bizi aptal yerine koyan bu açıklamaya söyleyeceğim iki şey var. Bir: Bahsetmiş olduğunuz o kurum AB bayrağı ile çıkacaksınız dediğinde sizde o forma ile mi çıkacaksınız, İki: Aynı maçta ABD neden hem adını yazdı hem de bayrağını koydu. Ama pardon ABD sömürü ülkesi değil, sömüren ülke. Spor günümüzde siyasallaştığı için her devlet için ayrı yönetmelik uygulanıyor.
Aslında bu tür kurum ve kuruluşların son yıllarda milli kelimesine karşı alerjisi olduğunu ve bu alerjinin spor bilimcilerine kadar uzandığını geçen yazımda yazmıştım. Önce A Milli Takımda kırımızı beyazın yerine turkuaz denilen o gıcık rengi koydular şimdi ay yıldızı çıkardılar, bakalım daha neler göreceğiz.
Talha Dülgerbaki
http://www.yenicaggazetesi.com.tr/a_...hp?hityaz=4689