Sayfa 11/18 İlkİlk ... 910111213 ... SonSon
Arama sonucu : 143 madde; 81 - 88 arası.

Konu: Babalar gununuz Kutlu olsun!!

  1. Esas

    Sevdikleriyle birlikte geçen mutlu günler dileğiyle,
    Tüm babalara sevgi ve saygılar.


    “BABA UNUTUR

    Dinle oğlum, bunları sana sen uyurken söylüyorum.
    Küçücük elini yanağının altına sokmuşsun, nemli alnındaki sarı lülelerin yapış yapış ıslak. Odana bir hırsız gibi süzülerek girdim. Birkaç dakika önce kütüphanede oturmuş gazetemi okurken vicdan azabım nefes kesen bir dalga gibi üstüme geldi. Bir suçlu gibi yatağının başucuna geldim. Neler mi düşündüm oğlum?

    Sabah sabah kızmıştım.

    Okula gitmek üzere giyinirken seni azarladım, çünkü yüzünü ıslak havluyla öylesine silivermiştin. Ayakkabılarının kirli olduğunu görünce sana onları temizlettim. Bazı eşyalarını yere attığında sana öfkeyle bağırdım. Kahvaltı ederken bir sürü kusurunu buldum. Yiyecekleri etrafına saçıyordun, lokmalarını çiğnemeden yutuyordun, ekmeğine çok fazla tereyağı sürmüştün. Sen oyun oynamaya gidiyordun, bense trenime yetişmek zorundaydım.

    Bana baktın elini salladın ve "Güle güle babacığım" dedin. Ben ise kaşlarımı çattım ve "Dik dur!" dedim sana.

    Akşam üzeri de durum farksızdı. Eve gelirken seni yere çömelmiş arkadaşlarınla bilye oynarken buldum. Çorapların yırtılmıştı. Arkadaşlarının önünde seni küçük düşürdüm ve kolundan tutup eve götürdüm.Bu çoraplar çok pahalıydı ve giymek istiyorsan dikkatli olmalıydın. Düşün oğlum bunları sana baban söylüyordu!

    Hatırlıyor musun? Sonra çalışma odama girdin.Gözlerinde incinmiş bir ifade vardı. Kağıtlarımın üzerinden sana baktığımda bir an için çıkmaya yeltendin. "Ne istiyorsun?" diye bağırdım sana.

    Hiçbir şey söylemeden koşup boynuma sarıldın ve beni öptün. Hem de büyük bir sevgiyle. Sonra koşarak dışarı çıktın.

    Kağıdım elimden düştü. Bana neler oluyordu? Sürekli senin hatalarını buluyordum. Seni böyle ödüllendiriyordum. Seni sevmediğim için değil bu; senden çok şey beklediğim için. Seni kendi çağımın değer yargılarına göre değerlendiriyorum çünkü.

    Oysa ki senin pek çok güzel özelliğin var. Kalbin öylesine yüce ki!

    Bu gece gelip beni öpüşün de bunu kanıtlıyor. Bu gece başka hiçbir şeyin önemi yok oğlum. Karanlıkta, yatağının yanında diz çöktüm ve çok utanıyorum. Bunları sana uyanıkken anlatsam da anlamazsın biliyorum. Ama yarın gerçek bir baba olacağım. Seninle oynayacağım. Sen acı çektiğinde acı çekecek, sen güldüğünde güleceğim. Dilimin ucuna kötü şeyler geldiğinde dilimi ısıracağım. Kendi kendime sürekli, "O bir çocuk!" diyeceğim. Ben seni büyük bir adam gibi gördüm. Oysa ki sen daha küçük bir çocuksun.

    Daha dün annenin kolları arasındaydın, başını onun omzuna dayamıştın. Ah, senden çok şey bekledim oğlum, çok şey bekledim. İnsanları eleştirmek yerine onları anlamaya çalışalım. Ne yapmak istediklerini anlayalım. Sempati, hoşgörü ve nezaket eleştiriden çok daha yararlıdır.

    "Bilmek affetmektir." Dr. Johnson'ın da söylediği gibi, "Tanrı bile insanı son gününe kadar yargılamaz." O halde neden biz yargılayalım?

    Eleştirmeyin, kınamayın ve şikayet etmeyin!

    Dale Carnegie ‘den / Dahlia ”

  2. #82

    Post

    Erkek çocuk yetiştirme kılavuzu!..


    Biraz sonra yazacaklarımın bir bölümü bir kız çocuğu babası olarak kişisel gözlemlerimden oluşuyor ve bu nedenle İstanbul ile sınırlı. Ancak, Türkiye'nin başka kentlerinde de durumun farklı olduğunu sanmıyorum..
    Kızımın gittiği bale okulunda hiç erkek öğrenci yok. Belli ki erkek çocukların aileleri baleyi, sadece kızlara ait bir sanat faaliyeti olarak görüyorlar.
    Bunun o yaştaki çocukların güzel sanatlara ilgi duymalarını sağlayacak, bedensel ve ruhsal gelişimlerine yardım edecek bir tür spor olduğu gerçeğini ihmal ediyorlar.
    Kızımın boş vakitlerini değerlendirdiği müzik okulunda da erkek öğrenci sayısı bir elin parmakları gibi, kolayca sayılabiliyor.
    Okulundaki dans kulübünün faaliyetlerine katılan erkek öğrenci sayısı da aynı şekilde.. Bu öğretim yılı sonunda velilere yapılan dans gösterilerine katılan erkek öğrenci sayısı kız öğrencilerin beşte biri kadar bile değildi..
    Arkadaşlarımın erkek çocuklarının boş vakitlerinde yaptıkları tek şey futbol ya da basketbol oynamak, bilgisayar başında saatler geçirmek.. Çünkü bu davranış biçimi aileleri tarafından daha "erkekçe" bulunuyor ve özellikle teşvik ediliyor.
    Bu tablo bizim "erkek toplum"umumuz için bir sürpriz değil elbette..


    Oğlum 'maço' olsun!
    Erkek çocuk sahibi aileler, çocuklarının yaşam mücadelesine hazırlanırken "kız gibi" yetişmelerini istemiyorlar.
    Düşünüyorlar ki erkek çocuk yırtıcı, kavgacı ve hırslı yetiştirilmezse yaşamının ilerleyen yıllarında zorluk çeker, ezilir, yaşam mücadelesinde geri kalır..
    Oysa dün Londra'da açıklanan bir araştırma, bunun tam tersini söylüyor.
    Kraliyet Psikiyatri Koleji'ndeki bir toplantıda sunulan bir araştırma, "ana kuzusu" gibi yetiştirilen erkek çocukların, "delikanlı olsun diye" yetiştirilen erkek çocuklara göre yaşamda daha başarılı olduklarını ortaya koyuyor.
    Araştırmayı sunan Dr. Sebastian Kramer, "katı" yetiştirilmeye çalışılan erkek çocukların gerçek yaşamda daha kırılgan olduklarını söylüyor.. Çocukluklarında el üstünde tutulup, ana kuzusu gibi yetiştirilen erkek çocuklar daha başarılı sosyal ve iş ilişkileri kurabilirlerken, "maço" olsun diye yetiştirilen çocuklar kendilerine daha az güvenen, agresif tipler oluyorlarmış.


    Unutma! O bir 'canlı'
    Araştırma, erkek çocukların kız çocuklarına göre okumayı daha geç öğrendiklerini, otizm gibi sorunlarla daha çok karşılaştıklarını, depresyona daha yakın olduklarını ortaya koyuyor. Dr. Kramer, "Ebeveynler erkek çocuklarının kasları dışında kırılgan bir yapısı olduğunu fark etmeli. Eğer gerçek bir erkek yetiştirmek istiyorsanız, oğlunuza kırılgan bir canlı gibi davranın.. Bu onu güçlü bir erkeğe dönüştürecektir" diyor.
    Bizim toplumumuzda çocuk yetiştirmek daha çok kadınlara verilmiş bir görev gibi algılanıyor.
    Babalar evdeki "otorite" olarak her şeye uzaktan bakmaya, çocuklar ile anneleri arasındaki sorunları çözecek bir tür hakem gibi davranmaya eğilimliler..
    Bu yüzden Dr. Kramer'in söylediklerinden annelerin önemli dersler çıkarması gerek.
    Özellikle eşlerini özel hayatlarında ilgisizlik, sorumsuzluk ve agresiflikle suçlayan kadınlar.. Kocalarına benzeyen çocuklar yetiştirmek istemiyorlarsa, Dr. Kramer'e kulak vermeliler..

    http://www.milliyet.com.tr/2004/07/0...r/myilmaz.html

  3. #83
    Duhul
    Feb 2004
    İkamet
    https://www.facebook.com/htgyhy
    Gönderi
    11,716
    Blog Yazıları
    4

    Esas

    geç kaldık bizim çocuk 16 yı bitirdi...................bundan sonra yapacak bir şey varmı.............................................

  4. #84

    Esas

    war abi git kafa kağıdını değiştir.....

  5. #85
    Duhul
    Feb 2004
    İkamet
    https://www.facebook.com/htgyhy
    Gönderi
    11,716
    Blog Yazıları
    4

    Esas

    nasıl yani............................................

  6. #86

    Esas

    küçült yaşını çoçuğun abi.....1 olsun baştan başla yada kardeşi olsun onun.....

  7. #87
    Duhul
    Feb 2004
    İkamet
    https://www.facebook.com/htgyhy
    Gönderi
    11,716
    Blog Yazıları
    4

    Esas

    kardeş için yaşımız geçti de çocuğu nasıl adam ederiz onu söyle............................................. ...

  8. #88

    Esas

    abi walla ben de daha çoçuğum yaş 23 adam edeceksen doğru SANAYİİ E.....

Sayfa 11/18 İlkİlk ... 910111213 ... SonSon

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •