Sayfa 2/83 İlkİlk 12341252 ... SonSon
Arama sonucu : 661 madde; 9 - 16 arası.

Konu: Çatı Aday Ekmeleddin İhsanoğlu...Tepki ve yorumlar...

  1. #9

    Esas

     Alıntı Originally Posted by Maltioglu Yazıyı Oku
    iki parti ıkına ıkına temelsiz çatıyı kurdular sonunda. Bu muydu bunca zamandır aradıkları, bu hilkat garibesi miydi ? Ne kadar da çok aradılar
    adam göbeğini kaşıya kaşıya Çankaya ya çıkacak ve ''- gelin bakalım çatısızlar ustanın elini öpün '' diyecek. Benim gördüğüm bu , çoğu kişi de sandığa bile gitmez sanırım..
    Yazık iki parti başkanına da yazık, Atatürk ün ,ilk Cumhurbaşkanı olarak görev yaptığı yere kimleri layık görebildiler, yazıklar olsun hepsine
    Iki Turlu insan vardir ya yonetirsin ya da yonetilirsin sanirim chp ve MHp de yonetiliyor!

  2. #10
    Duhul
    Oct 2006
    İkamet
    BİST Pit Alanı
    Gönderi
    70,881
    Blog Yazıları
    92

    Esas

    rte nin karşısına çıkabilecek en efendi en akıllı adamalardan bir tanesi adı hiç yıpranmadı süreçtede hiç ortaya ismi atılmadı o yüzden rte de şaşırmıştır. ama malesef chp li dinazorlardan oy alamaz hatta baya bi tepki alır.

  3. #11
    Duhul
    Jul 2009
    İkamet
    İstanbul
    Yaş
    65
    Gönderi
    1,223

    Esas

    Böyle bir ismin üzerinde anlaşma yapmak zorunda kalmaları benim için çok süpriz olmadı.

    Sanırım;

    kemikleşmiş olduğuna inanılan Chp oyları üzerine,
    en az yarısı diğer tarafa kaymaya meyilli Mhp oylarını da bloke edecek bir aday bulup,
    bu karışımı kamalak'ın ve BB.nin partisinin oyları ile de harmanlayarak,
    ve hatta, karşı taraftan da,
    muhafazakar kürt ve eskinin Dyp-Anap bakiyelerinden tırtıklamak suretiyle,
    bir şeyleri engellemek gerektiğini düşünmüşler.

  4. #12
    Duhul
    Jul 2009
    İkamet
    İstanbul
    Yaş
    65
    Gönderi
    1,223

    Esas

     Alıntı Originally Posted by ayhan53 Yazıyı Oku
    rte nin karşısına çıkabilecek en efendi en akıllı adamalardan bir tanesi adı hiç yıpranmadı süreçtede hiç ortaya ismi atılmadı o yüzden rte de şaşırmıştır. ama malesef chp li dinazorlardan oy alamaz hatta baya bi tepki alır.
    Başkanım, sadece kendi cebindeki parayla evindeki haczi kaldırmaya gücünün yetmediğini hesaplayamayan müflis tacir olmak çok kötü bir şey.

  5. #13
    Duhul
    Oct 2006
    İkamet
    BİST Pit Alanı
    Gönderi
    70,881
    Blog Yazıları
    92

    Esas

    İhsanoğlu'nun iki bilinmeyeni
    Mehmet Akif'e yakın bir kişi olan İhsanoğlu, aynı zamanda Nazım'ın kitabını Arapça'ya çeviren ilk isim.


    Mısır Ayn Şems Üniversitesi Fen Fakültesi’nden mezun olan Profesör Ekmeleddin İhsanoğlu, İslam tarihi konusunda derin bilgisi olan bir üniversite hocası.

    Arap dünyasında ve Batı’da “İslam şeriatının tek temsilcisi sayılan Mısır’daki El Ezher Üniversitesi’nde hocalık yapmış” ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti Üstün Hizmet Madalyası sahibi. İhsanoğlu hakkında pek bilinmeyen iki olay var. Bunlardan birincisi Mehmet Akif'e yakınlığı. İkincisi ise, Nazım'ın kitabını Arapça’ya tümüyle ilk kez çeviren insan olması.

    MEHMET AKİF'İN TORUNU GİBİ

    İstiklal Marşı'nın söz yazarı şair Mehmet Akif, "peşine hafiye takılması"na içerliyerek 1925 yılında Mısır'a yerleşti.

    Mehmet Akif, Mısır’a gidince Kur’an’ı Kerim’i de Türkçe’ye çevirmeye başladı. Fakat yaptığı Kur’an çevirisini ölmeden önce Kahire’deki en yakın dostu Yozgatlı İhsan Hoca’ya, ölümünden sonra yakması için, teslim etti.

    İşte Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu, Mehmet Akif’in en yakın dostu Yozgatlı İhsan Hoca’nın oğlu.


    NAZIM HİKMET'E ARAPÇA'YA İLK KEZ İHSANOĞLU ÇEVİRDİ

    İhsanoğlu, Nazım Hikmet’in “Ferhat ile Şirin” kitabını 1969 yılında Arapça’ya çevirdi. Yani, Nazım'ın kitabını Arapça’ya tümüyle ilk kez çeviren insan. Kitap, 1974 yılında ikinci baskı yaptı.

  6. #14

    Esas

    Erdoğan'ın köşke çıkmasını istemeyen herkes oyunu çatı adayına atacaktır,mecbur yani(başka adam akıllı bir aday çıkmazsa)..oy kullanmayarak Erdoğan'a destek olacağınızı unutmayın...!

  7. #15
    Duhul
    Feb 2006
    İkamet
    Mandalina bahçesinde...
    Gönderi
    3,232
    Blog Yazıları
    2

    Esas

    Çatı Aday' Ekmeleddin İhsanoğlu
    Okan KONURALP / ANKARA 16 Haziran 2014

    'Artık çatısı bacası kalmdı
    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Devlet Bahçeli ile görüşmesinin ardından cumhurbaşkanı adayı olarak İslam İşbirliği Teşkilatı eski Başkanı Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu'nu teklif ettiklerini açıkladı.

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı adayı belirleme görüşmeleri çerçevesinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi ziyaret etti.

    KILIÇDAROĞLU RESMEN AÇIKLADI: TEKLİFİMİZ EKMELEDDİN İHSANOĞLU
    Kılıçdaroğlu, Bahçeli ile yaptığı görüşmenin ardından MHP'ye 'çatı aday' olarak Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu'nu önerdiklerini resmen açıkladı.

    Kılıçdaroğlu görüşmenin ardından şunları söyledi:
    Bir süredir sizler de biliyorsunuz eğilimlerini aldık, sayın genel başkanla bunları paylaştım. Herkesin kabul edebileceği saygınlığı dürüstlüğü olan bilgisi birikimiyle herkese örnek olacak bir ismi öneriyoruz, Ekmeleddin İhsanoğlu. Kendisi bu konuda düşüncelerini aktaracak. Şunu ifade edeyim demokraside yeni bir olaya tanıklık ediyoruz. Kavgadan uzak barıştan huzurdan yana bir süreci başlatmak istiyoruz.

    BAHÇELİ: ARTIK ÇATISI PENCERESİ KALMADI
    Bahçeli ise şunları söyledi:
    Sayın basın mensupları CHP’nin değerli genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve arkadaşları cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde ikinci kez görüşme imkanını bularak bir aya aşkın süredir yapılmış olan çalışmaları değerlendirerek, bugün hayırlı bir adım atılmak üzere MHP’nin, Türkiye’nin yetiştirdiği değerli bir evladını, sayın Ekmeleddin İhsanoğlu’nu önermişlerdir. Bu öneri titiz ve partiler üstü bir çalışmanın sonucu olarak olgunlaştı.

    MHP de bu isim üzerinde bütünleşerek, seçimi herhangi bir kaosa dönüştürmeden, demokrasimizi güçlendirmek açısından sonuçlandırma arzusu olacaktır. Sayın CHP Genel başkanı Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının Türkiye’de çok değerli şahsiyetler bulunmakla beraber, değerli bir ismi önermesi bizi memnun etmiştir. Bu isim etrafında da çalışacağımızı belirtmek istiyoruz.

    Artın bunun çatısı penceresi kalmadı. O suali sormanıza gerek yok.


    İLK TEMAS BİR AY ÖNCE, İHSANOĞLU’NDAN ONAY ALINDI
    Bu arda İhsanoğlu’nun isminin bir ay önce gündeme geldiği ve ilk temasın yapıldığı bildirildi. Dün de kendisine, Bahçeli ile yapılacak görüşmede isminin resmen iletileceği ve kamuoyuna açıklanacağı bilgisi verildi. İhsanoğlu’nun bu şekilde onayının alındığı öğrenildi.

    EKMELEDDİN İHSANOĞLU KİMDİR?
    1943 yılında Kahire’de doğan Ekmeleddin İhsanoğlu’nun bilim tarihi, Türk kültürü, İslam dünyası ve Batı dünyası ilişkileri ve Türk-Arap ilişkileri hakkında değişik dillerde çok sayıda kitap, makale ve tebliği bulunuyor.

    İhsanoğlu, Mısır Ayn Şems Üniversitesi Fen Fakültesi’nden mezun olduktan sonra El Ezher Üniversitesi’nde akademik hayata başladı. İhsanoğlu, Kahire Milli Kütüphanesi’nde ve Ayn Şems Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde Osmanlı kültürü ve edebiyatı ile ilgili araştırma ve eğitim çalışmaları yaptı. 1974’te Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi’nde doktorasını tamamladıktan sonra, İngiltere’de Exeter Üniversitesi’nde doktora sonrası çalışmalar yaptı.

    İslâm ve Batı kültürüyle yakından teması olan İhsanoğlu, 1984’te profesör oldu. Prof. İhsanoğlu, İslâm Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi’nin genel direktörlüğünün yanı sıra İÜ Edebiyat Fakültesi Bilim Tarihi Bölümü ile Türk Bilim Tarihi Kurumu’nun başkanlığını ve İÜ Bilim Tarihi Müze ve Dokümantasyon Merkezi müdürlüğü görevlerinde bulundu. UNESCO ve Harvard Üniversitesi’ndeki görevlerinin yanı sıra millî ve uluslararası birçok bilim kurumunun üyesi olan İhsanoğlu, bilim ve eğitim tarihine katkı ve hizmetlerinden dolayı birçok ödül aldı.

    1 Ocak 2005'te İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri olan İhsanoğlu, örgütün seçimle göreve gelen ilk genel sekreteri ve ilk Türk genel sekreteri olma özelliklerini de taşıyor.

    İhsanoğlu, 2013 yılının sonunda görevini İyad Medeni'ye devretti.

    Devlet Üstün Hizmet Madalyası sahibi olan İhsanoğlu evli ve 3 çocuk babası.

    2013’TE NE DEMİŞTİ
    Ekmeleddin İhsanoğlu geçtiğimiz yıl Mart ayında İsveç’e yaptığı ziyaret sırasında bir medya patronunun umre ziyareti sırasında kendisine “vakti geldiğinde Çankaya'ya aday olmanızı istiyoruz. Desteğimiz tam" şeklinde bir teklifte bulunduğu yönündeki iddialara ve politikayla ilgi soruya verdiği cevapta şunları söylemişti:
    "Hepsi iftira. Beni hiç politikayla ilgilenirken gördünüz mü? İsteseydim politikaya çoktan girerdim. Turgut Bey (Özal) zamanında olsun, AK Parti kurulurken olsun, Adalet Partisi döneminde olsun, iktidar çevrelerine hiçbir zaman çok uzak değildim, çok da yakın değildim. Hiçbir zaman politikaya ilgi göstermedim. Benden politikacı olmaz.”

    http://www.hurriyet.com.tr/gundem/26622003.asp

    Düşmanımın düşmanı dostumdur! kısır bir zihniyetle koca ülke fare gibi kapana kısıldı, çırpındıkça daha fazla batıyor.

  8. #16
    Duhul
    Jul 2006
    İkamet
    İzmir/Türkiye
    Gönderi
    18,646
    Blog Yazıları
    199

    Esas

    Nasıl profesör olduğu belli değil'


    Peki kim bu Ekmeleddin İhsanoğlu?

    Edebiyatçı Demirtaş Ceyhun 23 Mart 2008'de Aydınlık Dergisi'ne yazdığı 'Ekmeleddin İhsanoğlu kimdir, biliyor musunuz' yazısında bu sorunun cevabını veriyor.

    O yazıyı noktasına virgülüne dokunmadan yayınlıyoruz:

    "Bilmem, farkında mısınız? Cumhuriyet Başsavcısının AKP'nin kapatılması için dava açtığı gün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül eşiyle birlikte Afrika'da gezideydi. Senegal'deydi. Demek, Tekel işçilerinin özelleştirme adı altında Amerikalılara armağan edilen fabrikalarından çıkmamalarının, onbinlerce emekçinin kazanılmış haklarını yitirmemek için IMF'nin buyruğuyla hazırlanmış Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortası Yasa tasarısını iş bırakıp elde bayrak alanları doldurarak protesto etmelerinin, Cumhuriyet Başsavcısının da tam o sıra türban yaftası altında şeriat devleti kurma provaları yaptığı suçlamasıyla AKP'nin kapatılması için dava açmasının gürültüsü yüzünden Cumhurbaşkanının Afrika'ya gittiğinin bile galiba farkında değildi kimse... Gerçi 1992 yılında bir anlaşma imzalanmışsa da olanaklarının sınırlılığı yüzünden dişe dokunur bir ticari ilişkimizin de bulunmadığı, gerçekten bildiğimiz kadarıyla herhangi bir turistik çekiciliği de olmayan, Atlantik kıyısındaki daha düne dek Fransız sömürgesi küçük ve fakir bu Afrika ülkesine Sayın Cumhurbaşkanı niçin gitmiştir acaba?

    TÜRKİYE'Yİ TEMSİL ETMEYE GİTMİŞMİŞ ...

    Cumhuriyet Başsavcısının, laik Cumhuriyet'in yerine bir şeriat (din) devleti kurmaya çalışmakla suçlayıp AKP'nin kapatılmasını istediği iddianamesinde de İslam Konferans Örgütü'nden bilmem söz edilmekte midir? Çünkü Sayın Cumhurbaşkanı da eşiyle birlikte Senegal'e meğer turistik bir amaçla değil, İslam Konferans Örgütü Liderler Zirvesi'nde Türkiye'yi temsil etmek için gitmiş. Toplantıda 2009-2014 dönemi Genel Sekreteri seçilecekmiş ve Türkiye'nin yaptığı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun bu görevi bir dönem daha sürdürmesi önerisi İslam Konferans Örgütü Dışişleri Bakanları'nın Uganda toplantısında kabul edildiği için, Sayın Gül de meğer kulis yapmaya gitmişmiş Senegal'e. Ola ki laik Cumhuriyeti nasıl bir din devletine haline dönüştürdüklerini dosta düşmana göstermek için de, haremini yanına almış ... Senegal'de de doğrusu büyük bir başarı kazanarak, Ekmeleddin İhsanoğlu'nun İslam Konferans Örgütü Genel Sekreterliği'ni bir dönem daha sürdürmesini sağlamış.

    "LAIK DEVLET" OLDUĞUMUZ İÇİN KATILMAMIŞTIK

    İslam Konferans Örgütü de, bilindiği gibi Soğuk Savaş'ın dünyayı kasıp kavurduğu günlerde, hiç kuşku yok ki Amerikan emperyalizminin toplumları dinselleştirerek Sovyetler Birliği'ne karşı oluşturduğu Yeşil Kuşak politikasının bir parçası olarak 1969 yılında Fas'ın başkenti Rabarta düzenlenen bir toplantıda kurulmuştur. Türkiye bu toplantıya güya laik bir devlet olduğu gerekçesiyle katılmamıştır, ama Dışişlerinden bir görevli göndererek izlemiştir. Milliyetçi Cephe hükümetleri döneminde ise, önce 1975 yılında İhsan Sabri Çağlayangil Dışişleri Bakanları toplantısına katılmış, 1976'da ıstanbul'da yapılan toplantıda İslam Konferans Örgütü'ne üye olmuştur. 1984 yılında Kenan Evren Türkiye'yi ilk kez Cumhurbaşkanı düzeyinde temsil etmiş, AKP iktidarı da 2004 yılında Türkiye Cumhuriyeti adına Ekmeleddin İhsanoğlu'nun İslam Konferans Örgütü Genel Sekreteri olmasını sağlamıştır. Gerçekten, kimdir acaba Ekmeleddin İhsanoğlu, yeterince tanıyor muyuz?

    MISIR VATANDAŞI

    Çünkü 12 Temmuz 2004 tarihli Nokta dergisine bakılırsa, "Atatürk'e karşı olduğu için şapka devrimi üzerine ülkeyi terk edip Kahire'ye yerleşen son şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi'nin yardımcısı Şeyh İhsanoğlu'nun oğlu olan Ekmeleddin İhsanoğlu" 1943 yılında Kahire'de doğmuş, 1966'da Kahire'deki Ain Shams Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik-Kimya Bölümü'nü bitirmiş "bir Mısır vatandaşıdır" ve "bir süre El Ezher Üniversitesi'nde de çalışmıştır". İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nce 1995'de kendisine armağan olarak yayımlanmış Feza Günergun'un hazırladığı Osmanlı Bilimi Araştırmaları adlı kitapta verilen bilgilere göre de "Kahire'de organik kimya konusunda yüksek lisans yapan" İhsanoğlu "1970 yılında Türkiye'ye gelerek Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi'ne asistan olarak girmiş, 1974 yılında organik kimya üzerine doktor yapıp, 1975 yılında gittiği İngiltere'den döndükten sonra da 1978'de Ankara Fen Fakültesi'nde organik kimya doçenti olmuştur.

    YILDIZI 12 EYLÜL'DEN SONRA PARLADI

    Gene Nokta dergisindeki bilgilere göre, "Türkiye'deki ilericilik o kadar ileri gitmişti ki Kuran'ın böylesine şiirsel bir mealinin varlığı herkes için zararlı olabilir" diyerek 1936'da İstanbul'da ölen Mehmet Akif'in "Mısır'da kaleme aldığı Kuranı Kerim'in Türkçe çevirisini" güya "vasiyeti üzerine yakıp yok ettiğini" söyleyen Ekmeleddin İhsanoğlu'nun yıldızı ise, asıl 12 Eylül darbesinden sonra birden olağanüstü parlamıştır. Daha 1980 yılında, Suudi parasıyla Kenan Evren'in Yıldız'da bir köşk bağışlayıp kurdurduğu İslam Konferans Örgütü'ne bağlı İslam Tarih Sanat ve Kültür Araştırmaları Merkezi (IRCICA) direktörlüğüne getirilmiştir hemen. 1984 yılında da, Kimya Doçenti iken Kültür ve Bilim Tarihi Profesörü yapılıp, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde YÖK'ün kurdurduğu "Bilim Tarihi Bölümü" başkanlığına atanmıştır. Sanki bu tarihten itibaren "Türk Kültür ve Sanatı" veya "Osmanlı Kültür ve Sanatı" terimleri yerine "İslam kültür ve sanatı" terimi planlı biçimde yerleştirilirken, "Türk-İslam sentezi" tezi de politikada egemen kılınmıştır.

    NE ZAMAN NASIL PROFESÖR OLDUĞU BELLİ DEĞİL

    Gerçekten, Sayın İhsanoğlu asistan olabilmek için ne zaman TC vatandaşlığına geçmiştir acaba? Kahire'de okuduğu üniversitenin denkliği ne zaman kabul edilmiş, "kimya doçenti" iken birden "kültür ve bilim tarihi profesörlüğü"nü hangi üniversitede, hangi çalışmasıyla kazanmıştır? Bu soruları, taaa 14 Ağustos 2000'de Cumhuriyet'te çıkan "Gerçekten Kimdir Bu Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu" adlı yazımda da sormuştum. Nasıl unuturum... İstanbul Üniversitesi Rektör yardımcısı Prof. Nur Serter de beni arayıp "teşekkür" etmiş ve "yazım üzerine Sayın İhsanoğlu'nun Üniversite'deki dosyasını getirtip incelediğini, ancak nerede ne zaman profesör olduğuna dair dosyada da bir bilgi bulunmadığını ve hemen YÖK'e yazıp profesörlük dosyasını istediğini, gelir gelmez de bir kopyasını bana göndereceğini" söylemişti. Demek, iyi saatte olsunlar buna da izin vermemişler. "Binmişiz bir alamete, gidiyoruz kıyamete" dostlar, bari zebanileri iyi tanıyalım ...."



    http://www.odatv.com/n.php?n=nasil-p...gil-1606141200

Sayfa 2/83 İlkİlk 12341252 ... SonSon

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •