Sayfa 2/5 İlkİlk 1234 ... SonSon
Arama sonucu : 38 madde; 9 - 16 arası.

Konu: Şiir'in Günümüzdeki Sorunları

  1. #9

    Esas

    Dipnot:
    Engin Turgut, daha önceleri Facebook'ta izlediğim farklı şahısların eklediği sayfalarda yorum notlarından farkettiğim biriydi. İtiraf etmeliyim ki şairlik yönünü pek iyi tanımıyordum. Ama iddialı görünümü üzerine ilgim dahilinde arkadaş listeme davet ettim. Çalışmalarını izlemeye aldım. Bilirsiniz onlarca hatta yüzlerce de diyebilirim eklemeleri çok da ayrıntılı, disiplinli inceleme olanağı zaman ayırma açısından pek mümkün değil. Olduğunca tanımaya çalışıyorsunuz. Genelde iyi bir araştırmacı olduğumu düşünürüm ama öncelik belirlemede eksiklikler oluyor maalesef. Her çalışmaya, şahısa gereken değeri veremediklerimiz olabiliyor kısmen.

    Pazar günü Engin Turgut oldukça sık başlıklarla kısa kısa notlar ekliyordu Facebook'ta. (konunun anlaşılırlığını sağlamak amacı ile buradaki ayrıntıyı özellikle vurgulamaya çalışıyorum)

    Gece yarısı bu notlardan alttaki kısa notu gözüme ilişti ve okudum defalarca ve yorum geçme gafletine saplandım:


    Engin Turgut; Sanki yeşil bir buluttunuz, sadece yazları öpüşür, ağaç emzirir, ağzınızı güllere banardınız, suyun ruhu sevinir, yalnızlığınız üşürdü, kuytunuzda yaralı bir güz otururdu, gülün aklı bahçede, kalbiniz bende kalırdı...

    Dün, 00:11 · Yorum Yap · Beğen / Beğenmekten Vazgeç

    Sevim Türkoğlu :.Kendimle çeliştim, çatışmaya düştüm. Bir yanım "yazma" dedi, diğer yanım bırakmadı.

    Ama sevmedim. Tahayyül sınırlarımı aşamadı. Bu da nedense sinirlendirdi beni. Haddimi aşarak size saygısızlık etmeye kalkışmak kendime kızmama neden oldu galiba.

    Bağışlayın.
    Sıradan ağdalı karalama gibi geldi.

    Yine izleyeceğim tabii.
    Dün, 01:27 · Sil

  2. #10

    Esas

    Akabinde sabah 11 sıralarında yanıt gecikmedi. Yalnız dikkat; ben yorumumu o kısa nota yapmıştım. Engin Turgut'un şiirinden geçtiği pasaj olduğunu cidden bilmiyordum. Anlaşılacak bir bilgi dipnotu ekleseydi belki yeni okuyucularının kafası karışmayacaktı.


    Engin Turgut: Sevim Hanım, şimdi siz bu yazdığınızdan bir şey anladınız mı? Beni mi eleştirdiniz? Kendinize mi sövdünüz? Şiirimden yazdığım bu bölümü beğenmediniz mi? Beğenmediyseniz bunu neden beğenmediğinizi rahatlıkla açıklayabilirsiniz. " Ama sevmedim. Tahayyül sınırlarımı aşamadı" demişsiniz. "Sıradan ağdalı karalama gibi geldi." Demişsiniz.:-)) Ya ben şiirden anlamıyorum, ya siz şaka yapıyorsunuz. Karşımdaki insan şiirden anlıyor ve bu yetkiye sahipse beni eleştirebilir. Ama siz sadece bir 'okursanız', beni ne izleyin ne de okuyun derim. Benim şiirlerim sizi üzmesin. Sevdiğiniz şairleri okuyun lütfen. Siz şiir eleştirmeni, akadamisyen misiniz? "Yine izleyeceğim tabii." demişsiniz. Lütfen sizden ricam, beni izlemeyin, okumayın ve bana laf yetiştireceğinize evde çiçek yetiştirin.
    Dün, 11:01

    Daha bitmedi efendim. Biraz ara vereyim. Yukarıda yazılanlarla çok birikmesin.
    devam edeceğim. Göreceksiniz çok hararetli kızgınlıklara şahit olacağız.

  3. #11

    Esas

    Evet, yaklaşık 25 dakika sonra çevresine topladığı destekçileri ile yeni bir başlık açarak(Şiirini eklediği) tartışma düzeylerini sürdürdüler. Diyalogları aşağıya ekliyorum.


    SANDIK Dün, 11:27



    Hiç kullanılmamış bir yüzünüz vardı, sizi kanımın
    içinde saklardım, küçük ve masum bir uykuydunuz,
    ödünç bir rüyadan çalmıştım beyazınızı, yağmur
    kokardı nefesiniz, elleriniz serçeydi, ıslığınız klarnet,
    nehir gibi geçerdim gözlerinizden, nemli bir geceydiniz,
    erguvan bir inlemeydi yokluğunuz!

    Ben işte orada pastel bir buğunun onarılmaz yazgı-
    sıydım, uçarı bir kelime, ıssız bir cümleydim, sanki
    yeşil bir buluttunuz, sadece yazları öpüşür, ağaç
    emzirir, ağzınızı güllere banardınız, suyun ruhu sevinir,
    yalnızlığınız üşürdü, kuytunuzda yaralı bir güz otururdu,
    gülün aklı bahçede, kalbiniz bende kalırdı, sizi yazların
    tenhasından mı kopardılar, sanki bir fısıltı, sanki bir
    tıkırtıydınız, ahşap düşlerinizden küçük melekler yontardınız,
    hayat yalnızca bir ışıktı, ormanın karanlık diliyle susardık,
    gövdelerimiz ardına kadar açılır, içimizdeki sandık kırılırdı!

    Gül yutmuş çocuğum, küçük kırmızı kuzumsunuz
    sizi masallardan, beni yağmurdan yapmışlar!



    Engin Turgut


    Selçuk Erat: keşke ben de yağmurdan yapılmış olsaydım ve akabilseydim şiir gibi engin yüreklere...
    Dün, 11:39

    Engin Turgut: Bir arkadaşımız tarafından " Tahayyül sınırlarını aşamayan, sıradan, ağdalı" bulunan şiirimi tekrar beğeninize sunuyorum.:-))
    Dün, 11:39

  4. #12

    Esas

    Selçuk Erat : o halde o değerli aradaşınıza okurlarınızdan "selâm" gönderin, engin abi
    Dün, 11:40


    Engin Turgut : Daha önce yukardaki şiirimden alıntıladığım dizelerim için şöyle bir yorum aldım. Dikkatle okumanız gerekiyor. Bu da şiire bakışın, şiirden ne kadar anladığımızın bir göstergesi olsun istedim. Şiirimi kimse beğenmek zorunda değil. Ama şiire yapılan böyle salakça bir yoruma sessiz kalamazdım. Bakın ne diyor: "Kendimle çeliştim, çatışmaya düştüm. Bir yanım "yazma" dedi, diğer yanım bırakmadı.Ama sevmedim. Tahayyül sınırlarımı aşamadı. Bu da nedense sinirlendirdi beni. Haddimi aşarak size saygısızlık etmeye kalkışmak kendime kızmama neden oldu galiba. Bağışlayın. Sıradan ağdalı karalama gibi geldi. Yine izleyeceğim tabii..." Demek ki şiir dersime çok çalışmam gerekiyormuş. Peki hocam, bir daha ki sefere daha iyi yazmaya çalışıcam.:-))

    Dün, 11:52


    Selçuk Erat : Sevgili Engin Abi, senin avukatlığını yapmaya veya seni savunmaya çalışmıyorum, yanlış anlaşılmasın. Hem ben daha kimim ki, senin şiirin hakkında söz sahibi olayım. Ama madem paylaştın bizlerle bu yorumu ve tartışmaya açtın, ben de birkaç kelâm etmek isterim.

    Senin şiirlerinde tarifsiz bir sıcaklık var; içten, duygusal ve anlamlı sözüklerden ileri geliyor bu şüphesiz ve duygu var senin şiirlerinde, aşk da... Aşksız ve duygusuz şiir olmaz, değil mi? Sen şiirlerini yazarken bu aşkı ve duyguyu çok derinden yaşayan bir adamsın, bunu birkaç kez canlı olarak tecrübe etmiştim. Şunu bütün samimiyetimle ifade etmek zorundayım ve herkes bilmeli ki, seninle hiç tanışmamış olsaydık bile yine aynı şeyleri söyleyecektim: Senin şiirlerini okurken, özellikle de yüksek sesle okurken, büyük keyif alıyor, derin bir huşu duyuyorum. Sen benim ve belki de benim gibi düşünen birçok kişinin karşılaştığı ender "şiir"lerden birisin. Teşekkür ederim.
    Dün, 12:03


    Engin Turgut : Sağol Selçuk'cum. Benim anlatmak istediğim şu. Bir insan sizin şiirinizi okuyor. Ama burda okuyor. Bakıyor ki şiiri birkaç arkadaşı beğenmiş. Bu durumda ya aykırı davranacak "şiiriniz beni sarmadı" falan takılacak ya da "beğendiğini" dile getirecek. Ama ağrıma giden ne biliyor musun? Benim şiirimden tat almıyorsa hiçbir şey söylemez ve okumaz. Bu en güzel eleştiridir bence. Ama eleştiriyorsanız en az benim kadar şiirin çilesini ve emeğini yaşamanız gerekiyor. Ve eleştirinizi de şiir bilginiz ve görgünüz dahilinde "kaba" bir şekilde değil incelikle yapacaksınız.
    Dün, 12:13


    Selçuk Erat : Bazen internette edebiyat olmaz diyenlere kısmen hak veriyorum, şiirlerin altına bu denli gereksiz ve dengesiz yazılan yorumları gördükten sonra. Yıllardır topluma şiir diye okutulan çalışmalar, yorumların internetle günlük hayatımıza girmesi işte bu sonuçlara yol açtı hep. Biz millet olarak "yorumlamasını" bilmiyoruz Engin Abi. Görüyorsun işte durumu, her alanda böyle bu. Şiiri, olayları, olguları, şimdiyi, geçmişi ve geleceği, hatta duyguları "yorumlamayı" bilmiyoruz.

    Şiir eğitimi almamış bir toplumun, şiire karşı düşüncelerini ifade etmesi, başka nasıl olabilirdi ki!
    Dün, 12:23


    Engin Turgut : Çok haklısın. İnsan böyle ciddi konularda, - şiir ciddi bir iştir- yorum yapmadan önce biraz düşünmeli. Yorum yapmak ve eleştirmek de bilgi gerektirir.Yorum yaptığın kişiyi tanımıyor, kitaplarını bilmiyor ve okumamışsanız işte o tuhaf cümleler havada kalır, maksatlı olur, şık durmaz. Üstelik yorum yaptığınız kişiye facebook'tan arkadaşlık teklif ediyorsunuz. Yani be insaf. 33 yıl emek verdiğim şiirimin bir kelimesi hakkında bile laf ettirtmeyeceğim gibi, bu saatten sonra şiirin ne olup olmadığı konusunda ders vermek gibi bir işim olmaz!
    Dün, 12:49


    Sevtap Gündüz Vural; Şair "engin" olunca bulut yeşil de olur tunç rengi de; suya ruh katar ve o suyu bir güzel de sevindirir ve kalbi o şiirlerde kalır insanın.Şiir yazmak, kastım iyi şiir yazmak, kolay değildir öyle; şiiri okumak için de okuma yazma bilmek yetmiyor işte...Ben şiir yazamam, fakat çok iyi şiir okurum (içimden) derim her zaman. Şiiri anlayamıyorsa insan, şiirdeki bulut ona çok ağır gelecektir.
    Dün, 13:04


    Engin Turgut : :-)) Bulut kadın. Senin beyazlığına sığınırım da yağmurun olurum. Hem ben "akıllı bir bulutum, her yere yağmam" demişti bir arkadaşım.:-) Teşekkür ederim inceliğine, insanlığına hep!
    Dün, 13:43


    Gülay Yıldız : Ahşap düşlerden küçük melekler yontardıız....
    siz benim dünyamı küçücük melekler le doldurdunuz...yazılarınız,şiirleriniz ilham kaynağım,ilham kaynağımız,düşüncelerimin tercümanı.....eleştiri yapılacaksa kibar,onarıcı yapılsın...kaba,yıkıcı eleştiriler dikkate bile alınmayacağı gibi kedi uzanamadığı ciğer.....sözünü akla getiriyor ister istemez...bence bu kaba eleştiri sizin çooooookkk iyi olduğunuzun göstergesi olsun....Shakespeare 'i bile okumaz oldum sizi tanıdıktan sonra....ifadelerinizin, hissettirdiğiniz yoğun ve güzel hüznün yok benzeri...kalbiimizdesiniz...hep sevgiyle....
    Dün, 13:49

  5. #13

    Esas

    Sermin Çalışkan: Günaydın Engin Bey..
    Çok güzel dizeler; sabah sabah çiğ tanesi gibi geldi..
    Balınız bol; cömertçe saçıyorsunuz her tarafa.. Ama unutmayın "atın, eşeğin önüne bal konulmaz!"
    3 saat önce


    Engin Turgut; :-)))))))))) İlahi Sermin. Çok ömürsün sen. Güldürdün beni. :-))
    yaklaşık bir dakika önce


    Son olarak bu günküleri de ekledim.

    Evetttt: "atın, eşeğin önüne bal konulmaz!" deyişi hangi anlamda kullanılmış acaba?
    Yaniiiii kendi saflarında-guruplarından olmayanlar, sırt sıvazlamayacak olanlar; diyelim ki içlerinden olmayan okurlarla alay edebilme at ve eşek sıfatı yakıştırması gülüşmeye katkı olabiliyor.

    Ve bu onurlu şairlik duruşu mu oluyor?



    Ve bu Şair duygusallığı - duyarlılığı - mertliği oluyor, öyle mi?

  6. #14

    Esas

    "Engin Turgut; Sanki yeşil bir buluttunuz, sadece yazları öpüşür, ağaç emzirir, ağzınızı güllere banardınız, suyun ruhu sevinir, yalnızlığınız üşürdü, kuytunuzda yaralı bir güz otururdu, gülün aklı bahçede, kalbiniz bende kalırdı...

    Dün, 00:11 · Yorum Yap · Beğen / Beğenmekten Vazgeç


    Evet arkadaşlar; muhatap olduğum saldırılar(taarruz) bu tuzak not metni ile başladı. Noktasına virgülüne kadar kopyalayarak buraya aktardım.
    Hanginiz yukarıdaki düz yazı formu metnin, bilmediğiniz bir şiirden alıntı dizeler olduğunu anlayabilir? Lirik ifadeler olduğu bellidir tabii ki. Ama bilmediğiniz bir şiirden alıntı olduğunu kim bilebilirdi? Sorarım!

    Gün boyu pazar keyfi rehavetinde geçilen notlarda tek şiir eklenmemişti. Önermeler ve deyişler üzerine yazışmaların geçtiği bir gündü diyebiliriz.

    Engin Turgut benim şiir alanındaki senelere dayanan çabalarımı ne kadar biliyor tam emin değilim. Ama yazdığım bir şiiri, kendi şiir altına geçmiştim. Ve son aşamada hışımla harekete geçmeden önce Facebook'ta sayfamda şiir anlayışım, düzeyim ve çalışmalarımla ilgili fikir sahibi olması çok kısa zamanını alırdı.

    Ayrıca, Selçuk Arat ve Gülay Yıldız (yorumlarda isimleri geçmekte) geçmişte eski adıyla Ölü Aşklar Derneği, sonraki adıyla İM Sanat Şiir Edebiyat Derneğinin yönetiminde birlikte olmuştuk. Kendileri beni çok iyi tanırlar. Enteresan bir tarzda birlikte böylesine tanımazlıktan gelip, cephe pozisyonuna geçmeleri çok kafa karıştırıcı doğrusu. Art niyet aramamak ne kadar elde olur, taktiri Allah'a havale ediyorum.


    Burada Engin bey mi bizim çocukları kışkırttı, yoksa çocuklar mı Engin beyi bilemiyorum.

    Bildiğim gelişmelerde aranan günah keçisini bana benzetmeye çalışmaları.

  7. #15

    Esas

    Sis


    İki şehri var gecenin:
    Biri gözümde tütüyor
    Birinin dumanı üstünde; yağmur gibi çöken siste
    Bana bu uykusuz şehri niye bıraktın
    Göze alamadığım bir şehrin yerine bütün şehirlerdesin
    Gece değil istediğin hayli karanlık bakışlı bir şehrin gözleriyle çarpışmak hevesindesin!
    Gözlerini anlıyorum henüz bağışlayabileceği gözleriyle çarpışmadı kimsenin
    Gözlerimizi uzaklıklar değil ki yalnız göze alamadığımız yakınlıklar da acıtır
    Ve gözleri ancak gözler bağışlayabilir
    Öyle acıyor ki gözlerim kim bağışlayacak
    Sis değil, uykusuzluk değil!
    İki uzak şehir gibi ayrılıktan kavuşmuyor gözlerim
    Biri hepimizle gözgöze gibi hala uykusuz
    Biri sis içinde kirpiklerine kadar açık
    Bu sessizliği kim bıraktıysa
    Göremiyorum konuşkan gözlerinde tek sözcük bile
    Gözlerimiz birbirine değmiyor gecenin iki şehrinde

    Kimsenin kimseye gözü değmiyorsa şiir niye?


    Haydar Ergülen




    "Göremiyorum konuşkan gözlerinde tek sözcük bile"
    "Kimsenin kimseye gözü değmiyorsa şiir niye?"

    -------------------


    Nereye Çeksen Değmiyor Erişmesi



    Eskiden tek maske oturtulurdu yüze
    değişebiliyordu o yüzden maskeler...


    Artık yüzler parçalı
    anda biri gülen diğeri söven ayrı gözler
    maske yetişmiyor örtmeye


    ne sözcük aranıyor ne de bulan
    elastik çekilir gereğinde tasası

    kendindedir en iyi bilinen
    şiir ise aslına saklı...



    Sevim Türkoğlu / Sesil



    ----------------------------------------------
    Son düzenleme : Sesil; 09-10-2009 saat: 02:36.

  8. Esas

    biliyor musunuz, hiç mi hiç şaşırmadım.
    "cemaat" ruhu "şair"leri bile ele geçirmişse...
    şeyh ve müritleri... yazık.
    şair odur ki, yeni yetmelerin tevessül edeceği, "kanka" muhabbetlerine
    yüz vermez.
    şiirini yazar, üretir, edebiyat camiasına sunar...
    "feysbuk"ta şeyh-mürit ortaoyunu oynamak çocukça.
    ek olarak; sıradan bir okurun, bir şiiri değerlendirmesi ve beğenmeme hakkını kullanması has şairleri, sinirlendirmek ne kelime, olsa olsa tebessüm ettirir.
    geçelim bir kalem.

Sayfa 2/5 İlkİlk 1234 ... SonSon

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •