Sayfa 2/4 İlkİlk 1234 SonSon
Arama sonucu : 27 madde; 9 - 16 arası.

Konu: Afetler ve Kriz Yönetimi

  1. #9
    Duhul
    Jul 2006
    İkamet
    İstanbul
    Gönderi
    809

    Exclamation

    Kandilli: Doğu Anadolu fayında bir hareketlilik var

    Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gülay Altay, son zamanlarda "Doğu Anadolu fayında bir hareketlilik yaşandığına" dikkati çekti.
    Son olarak Sivrice’de 5.9 büyüklüğünde önemli bir deprem meydana geldiğini anımsatan Altay, Bingöl civarında da önemli bir hareketlilik olduğunu ve bunun dikkatle izlenmesi gerektiğine kanaat getirdiklerini söyledi.
    Bingöl civarının Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu faylarının kesişme noktasında bulunduğunu anımsattı. O bölgede orta büyüklükte depremlerin meydana gelmesinin sürpriz olmadığını da dile getiren Kalafat, "Bu coğrafyada her zaman depreme hazırlıklı olmak gerekiyor" dedi.


    13.03.2007

  2. #10
    Duhul
    Dec 2005
    İkamet
    istanbul
    Gönderi
    1,832
    Blog Yazıları
    1

    Esas

     Alıntı Originally Posted by ASTERIX Yazıyı Oku
    Öncelikle bir durum analizi yapalım isterseniz.

    Bunu kişisel olarak deneyebilirsiniz. Kendinizi dar karanlık soğuk, başınızı bile
    oynatamayacağınız, göğüs kafesinizin güçlükle hareket ettiği bir yere sıkıştırın,
    mesela eşinize üstünüze yavaş yavaş evin büyük eşyalarını yığmasını söyleyin, ve
    belli aralıklarla üzerinize kum ve inşaat tozu döksün. Hatta vücudunuzun bazı
    uzuvlarında şiddetli ağrılar olduğunu hayal edebilirsiniz. İklimin etkilerini
    merak ediyorsanız, bunu balkonda yapın ve bütün geceyi dışarıda geçirin. Hatta,
    komşularınızın ve ailenizin diğer fertlerinin iniltilerini ve ceset kokularını da
    tabloya ekleyebilirsiniz. Burada günlerce (olabildiğince uzun bir süreye
    odaklanmalısınız) aç ve susuz hayatta kalmanız gerektiğini düşünün.

    sevgili asterix ben empati yaptım ve hissiyatım şudur; bir an evvel kolay yoldan ölmenin yolunu arardım. belki çok negatif bir yorum oldu ama böylesi durumlarda ölümün kurtuluş olacağına inanırım. allah düşmanıma bile vermesin dedirtecek türden bir acı bu.

  3. #11
    Duhul
    Jul 2006
    İkamet
    İstanbul
    Gönderi
    809

    Esas

     Alıntı Originally Posted by ally_mcbeal Yazıyı Oku
    sevgili asterix ben empati yaptım ve hissiyatım şudur; bir an evvel kolay yoldan ölmenin yolunu arardım. belki çok negatif bir yorum oldu ama böylesi durumlarda ölümün kurtuluş olacağına inanırım. allah düşmanıma bile vermesin dedirtecek türden bir acı bu.
    sn.ally_mcbeal;

    Size hak vermemek mümkün değil ve maalesef bugünlerde negatif düşünmekten başka çaremiz kalmadı..Bir kısmımız başımıza gelecek felaketleri bekler gibiyiz,büyük çoğunluluğumuz ise hala duyarsız... tepkisiz...
    Bu niteliksiz kalabalık aslında bugün felaketin tam içinde ''O mahiler ki derya içindedir,deryayı bilmezler.''deki gibi dışına çıkıncaya kadar kendi durumunu pek çoğu hala fark edemedi.
    yaşananlar ve yaşanacaklar tüm çıplaklığı ile ortada iken bile..

    Bakınız tecrübeler ne diyor bu konuda;
    Ölümün çok yakınından geçtikten sonra sağ kalmak, sonraki hayatta kalıcı bir tesir bırakır. Çeşitli uçak kazaları ve Hiroşima'da sağ kalanlar üzerinde yapılan araştırmalar ortak bazı belirtiler göstermektedir. Kişiler uzun bir süre psikolojik kapanma durumunda kalıyorlar. Duygusal küntlük veya gerçek duygularını bastırmak için olağan dışı tepkiler vermeler görülüyor. En çokta sağ kalmanın suçluluğu yaşanıyor. "Neden yaşıyorum, keşke ölseydim ", "Onların ölümünden ben sorumluyum" gibi patolojik savunmalar gözlenir.
    Bazıları "Neden ben değil de diğerleri öldüler bu haksızlık değil mi?" diyebilir. Hatta bir hasta[B] "Doğaya çok kızıyorum artık bir çiçek bile dikmeyeceğim"[B] der hale gelmişti.

  4. #12
    Duhul
    Dec 2005
    İkamet
    istanbul
    Gönderi
    1,832
    Blog Yazıları
    1

    Esas

     Alıntı Originally Posted by ASTERIX Yazıyı Oku
    Bakınız tecrübeler ne diyor bu konuda;
    Ölümün çok yakınından geçtikten sonra sağ kalmak, sonraki hayatta kalıcı bir tesir bırakır. Çeşitli uçak kazaları ve Hiroşima'da sağ kalanlar üzerinde yapılan araştırmalar ortak bazı belirtiler göstermektedir. Kişiler uzun bir süre psikolojik kapanma durumunda kalıyorlar. Duygusal küntlük veya gerçek duygularını bastırmak için olağan dışı tepkiler vermeler görülüyor. En çokta sağ kalmanın suçluluğu yaşanıyor. "Neden yaşıyorum, keşke ölseydim ", "Onların ölümünden ben sorumluyum" gibi patolojik savunmalar gözlenir.
    Bazıları "Neden ben değil de diğerleri öldüler bu haksızlık değil mi?" diyebilir. Hatta bir hasta[B] "Doğaya çok kızıyorum artık bir çiçek bile dikmeyeceğim"[B] der hale gelmişti.
    kesinlikle katılıyorum. depremin ardından enkaz altında kalmamış kişilerde bile uzun süre devam eden bir tedirginlik olduğunu da hatırlarsak...atlatılması zor bir depresyon...

    bir de deprem anında pencereden ve balkondan uzak durun önerileri vardır ya.. bana göre sanki balkona çıkmak veya pencereye yakın olmak enkaz altında kalsak bile kurtulmayı/kurtarılmayı kolaylaştırabilirmiş gibi geliyor. herhalde pencere camlarının patlaması riski nedeniyle bu uyarı yapılıyor..

  5. #13
    Duhul
    Jul 2006
    İkamet
    İstanbul
    Gönderi
    809

    Esas

    Ülkemiz topraklarının %95’i deprem kuşağı üzerindedir. Uzmanların söylediğine göre, her 9 ayda bir topraklarımız üzerinde bir bölgede 6 ve üzerinde şiddette deprem olmaktadır.

    Bu şiddetteki bir deprem dünyada bir çok ülkede ölüm ve yaralanmaya yol açmıyor. Ancak, ülkemizde durum böyle değildir. 3.8 şiddetindeki depremde bile ölen, yaralanan insanlar olmaktadır.

    Planlarımız var; insan gücü yeterli; malzeme sıkıntımız yok. Ancak, afet

    yönetimini bilmiyoruz. Afet yönetimi konusunda yeterli deneyim ve beceriye

    sahip değiliz.

    Afet sonrasında, “idareci” pozisyonunda olan kişilerin en önemli amacı ve temel

    uğraşı, olabildiğince çok sayıda insanı sağlam olarak kurtarmaktır. Yapılan tüm

    çalışmaların ortak amacı, “sağlıklı insan”dır.

    “Kar yağışı olacağı belliydi; insanlar buna rağmen sokağa çıktı”.

    “Bize bu binanın yıkılabileceği konusunda herhangi bir şikayet gelmedi.”

    “Ne yapalım? Bu kadar yoğun yağmur yağacağını nereden bilebilirdik?”

    Bu söylemlerle halkın karşısına çıkanlar “idareci” olamaz. Afet yöneticisi

    olamaz. Tüm suçu halkın üzerine atan, kendi insanını hatalı bulan bir

    yöneticinin, afet sonrasında gereken başarıyı gösterebileceğine inanır mısınız?

    Ülkemizde de olduğu gibi geri kalmış ülkelerde, deprem kuşağı olarak

    adlandırılan alanlar üzerine yapılanma engellenememektedir. Dere yatakları

    üzerine yapılan ev ve işyerleri seller nedeniyle yıkılmaktadır.

    Türkiye’de afetler olmaya devam edecektir. Peki, afetleri hangi idarecilerle

    göğüsleyebiliriz?

  6. #14
    Duhul
    Jul 2006
    İkamet
    İstanbul
    Gönderi
    809

    Esas Depremin ardından..

    6,9'luk depremle sarsılan Japonya'da
    1 ölü, 170 yaralı

    Japonya'nın ortasındaki sahil bölgesinde 6,9
    büyüklüğünde meydana gelen deprem 1 kişinin ölümüne
    170 kişinin de yaralanmasına neden oldu.

    44 evin tamamen yıkılmasına, 200'ünün de büyük
    oranda hasar görmesine yol açan depremden sonra bin
    300 kişi sığınaklara yerleştirildi. Japon
    Meteoroloji Ajansı, depremin dün sabah yerel saatle
    09.42 (TSİ 02.42)'de Japon Denizi'nin sahil
    bölgesinde oluştuğunu duyurdu. Başkent Tokyo'dan da
    hissedildiği kaydedilen depremin merkezinin Noto
    yarımadasındaki deniz yatağının 50 kilometre altı
    olduğu belirtildi. Deprem, toprak kaymaları ve
    elektrik kesintilerinin yanı sıra su şebekesinde
    hasara ve toplu taşımada aksamalara yol açtı. NHK
    televizyonu ölen kişinin yarımadanın batısında yer
    alan Wajima'daki 52 yaşında bir kadın olduğunu
    bildirdi.
    Deprem dolayısıyla 50 santimetre büyüklüğünde
    olması beklenen tsunami dalgası için Ishikawa
    bölgesinde tsunami alarmı verildi; ancak tehlikenin
    geçmesinin ardından kaldırıldı. Deprem bölgesinde
    gece boyunca devam eden yağmur nedeniyle başka
    toprak kaymaları olmasından da endişe edildiği
    belirtildi. Tokyo'nun 300 kilometre uzağındaki
    İshikawa'nın 60 bin nüfuslu Nanao kentini vuran
    deprem nedeniyle bölgeye ambulansların halka yardım
    için gönderildiği ve yollarda çatlaklar meydana
    geldiği ifade edildi. Yerel medya, deprem nedeniyle
    bölgedeki hava ve demiryolu ulaşımının
    durdurulduğunu duyurdu. Wajima kentinde hasar gören
    236 evde yaşayan binden fazla kişinin, spor
    salonları ve diğer kamu binalarına yerleştirildiği
    belirtildi. Bölgede en son depremin 1923'te olduğu
    ve 3 kişinin öldüğü hatırlatıldı.
    Öte yandan Büyük Okyanus'un güneyindeki Vanuatu
    adası yakınlarında dün 7,3 ve 7,1 büyüklüğünde iki
    deprem daha meydana geldi. Bu sarsıntılar can ya da
    mal kaybına yol açmadı. Sık sık depremlerin meydana
    geldiği Japonya'da 13 Ocak'ta da 8,3 büyüklüğünde
    bir deprem meydana gelmişti. 1995 yılında
    Japonya'nın Kobe kentinde meydana gelen 7,3
    büyüklüğündeki depremde 6 bin 400 kişi hayatını
    kaybetmişti. Bu deprem aynı zamanda şimdiye kadar
    Japonya'da en fazla hasar ve can kaybı yaşanan
    deprem olarak kayıtlara geçmişti. 2004'te
    Japonya'nın kuzeyinde meydana gelen 6,8
    büyüklüğündeki depremde 40 kişi ölmüş, 6 binden
    fazla ev hasar görmüştü.
    Tokyo, Cihan
    http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/ha...haberno=519086

  7. #15
    Duhul
    Jul 2006
    İkamet
    İstanbul
    Gönderi
    809

    Esas Anladım ki..

    Bir çok üzerine üzerine vazife olmayan işte olduğu gibi ilkyardım konusunda da memleketimin insanı derin bilgi ve beceriye sahip..
    Pardon derin bilgi olmaksızın beceriye sahiptir.. Bu becerinin sınırları biran önce tetanoz olsun diye yaraya at pisliği basmaktan, enkazdan kişiyi boynundan tutup çekerek çıkartmaya kadar uzanır...
    Son sözüm aklı başında okura: Afet veya herhangi bir kaza durumunda hekim gelene kadar abi hadi şu işin ucundan tutalım diyene "aman dokunma" derseniz hem siz rahat edersiniz hem de kazazedenin hayatının kurtulma ihtimali artar..

    kazasız,belasız ve afetsiz günler dilerim..
    sağlıcakla kalınız.

  8. #16
    Duhul
    Jul 2006
    İkamet
    İstanbul
    Gönderi
    809

    Unhappy Siyasetin çirkin yüzü..

    Haber Yayin Tarihi: 19 Nisan 2007 Persembe Saat 04:38

    Afet Konferansına Nota

    AB Dönem Başkanı Almanya, Uluslararasi Doğal AfetToplantısı düzenleyen KKTC 'ye "Sizi Tanimiyoruz, AB ülkelerine davetiye gönderemezsiniz" diye nota verdi.Pakistan Depreminde gayretleri nedeniyle KKTCye Tesekkur Plaketi veren BM ise "Plaketi Yanlişlikla Verdik, konferansa katilmayin" diye üyelerine yazi gönderdi.
    Rum sivil savunma teşkilatı başkanı Hristos Kiriakidis, "tatbikat ve
    konferansa katılım olmamasi icin BM ve AB’yi harekete
    gecirdik. Ancak yine de etkinlik yapiliyor" dedi.

Sayfa 2/4 İlkİlk 1234 SonSon

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •