Sayfa 3/7 İlkİlk 12345 ... SonSon
Arama sonucu : 50 madde; 17 - 24 arası.

Konu: Benim MemLeketim..

  1. #17
    Duhul
    Mar 2004
    İkamet
    istanbul
    Gönderi
    1,743

    Esas

     Alıntı Originally Posted by gemici Yazıyı Oku
    tranvay değil....direk banliyö treni anlaşılan.............
    yer üstü metrosu .. aslında herkes bisiklet kullanmalı konyada..

  2. #18

    Esas

     Alıntı Originally Posted by MIHNANA Yazıyı Oku
    Hayırlı olsun. Güzel düşünmüssünüz.
    Teşekkür ederim..

  3. #19

    Esas

    Adana..

    Adana, Türkiye'nin güneyinde Akdeniz Bölgesi'nin Doğu Akdeniz Bölümü'nde yer alan 14.030 km² yüz ölçümüne ve 1.849.478 nüfusa (DİE, 2000 yılı nüfus sayımı) sahip bir ildir. Adana şehir nüfusu 1.130.710'dur. Adana ili, yönetsel olarak 13 ilçe, 9 bucak ve 547 köyden oluşmaktadır. Adana ili ve il merkezi Türkiye'nin en önemli tarımsal üretim bölgelerinden olan Çukurova Deltası'nda yer alır ve esas olarak gelişimi ve ekonomisi tarımsal üretim ve tarıma dayalı endüstri yoğunlukludur. Adana kenti, Seyhan ve Ceyhan nehirlerinin oluşturduğu Çukurova Deltası'ndan kuzeydeki dağlara doğru hafif bir eğimle yükselen alüvyal dolgu taraçalardan biri üzerinde, denizden yaklaşık 40 km içeride (ve kuzeyde) kurulmuştur. Denizden yüksekliği il merkezinde 23 m'dir. Seyhan nehri, bu düzlükte bir kaç metre gömülmüş geniş bir yatak içinde kentin kuzeyinden güneyine akar. Irmakla kentin kurulduğu düzlük arasındaki düzey farkının azlığından doğan sel baskınları, Seyhan Barajı'nın yapımından sonra hemen hemen ortadan kalkmıştır. Adana kentinin çekirdeğini, sırtını doğuda Seyhan ırmağına dayamış olan Tepebağ yükseltisinin çevresindeki dairesel yerleşim oluşturur.

    Roma döneminden kalma Taş Köprü, burayı Seyhan'ın sol kıyısına bağlar. Uzun süre orta halli bir taşra kenti özelliğini koruyan, nüfusu 20-30 bini aşamayan Adana; 19. yy'ın ikinci yarısında gelişmeye başladı. Bu gelişme özellikle 1950'den sonra hızlanarak Adana'ya bugünkü büyük kent özelliğini kazandırdı. 1886'da, kent, demir yoluyla Mersin Limanı'na bağlandı. Hicaz demir yolu Birinci Dünya Savaşı yıllarında Torosları aşarak Adana'ya ulaştı. Bu gelişmeler sonucu kent, özellikle 1950'den sonra eski çekirdeğin çevresinde daha çok Kuzey-Batı'daki istasyona ve batıya doğru olmak üzere hızla yayıldı, çekirdek bölümde kimi düzenlemeler yapıldı. Planlı yeni mahalleler kuruldu, geniş caddeler ve parklar açıldı. Bu gelişmeler sırasında büyüme Seyhan'ın sol yakasına taştı. Türkiye'deki kentleşme sürecinin en hızlı olduğu yerleşmelerden biri olan Adana, Akdeniz Bölgesi'nin ticaret, sanayi ve sermaye piyasası bakımlarından en önemli merkezidir. Gelişmiş bir yol şebekesinin kavşak noktası olan Adana'da, havaalanı, çeşitli düzeyde eğitim kurumları, Çukurova Üniversitesi ve Devlet Güzel Sanatlar Galerisi vardır.


    ADANANIN TARİHİ

    İlkçağda Adana, Anadolu'yu baştan başa geçerek Gülek boğazından Tarsus'a inen yol üzerinde bir konak yeriydi. Hitit tabletlerinden Hititler döneminde kent ve çevresinde Kizzuvatna Krallığı'nın egemen olduğu anlaşılmaktadır. Yöre, M.Ö. 16. yy'da Hitit Federasyonu'na, Hitit Devleti yıkıldıktan sonra Çukurova'da kurulan Kue Krallığı'na bağlandı. M.Ö. 9. yy sonlarına doğru Asur, M.Ö. 6. yy'da Pers, M.Ö. 333'te Büyük Iskender'in egemenliğine girdi. Iskender'in ölümünde (MÖ. 323) sonra da Selefkiler'e bağlandı. M.Ö. 66'da Romalı konsül Pompeius tarafından ele geçirildi. Roma ve Bizans dönemlerinde, elverişli konumu nedeniyle önemli bir ticaret merkezi durumuna gelen 704'de Halife Abdülmelik tarafından Emevi topraklarına katıldı. Abbasi halifesi Harun Reşit eski ilkçağ kalesini (Adana kalesi) yeniden yaptırdı. IX. yy'da Adana Çukurova'nın önemli bir kültür ve ticaret merkezi durumundaydı. Aynı yy'da Yazman adlı bir Türk komutan bölgeyi yarı bağımsız yönetti. Bölge daha sonra Mısır'daki Tolunoğulları'nın eline geçti.

    Bizanslılar, Abbasiler'in zayıf düşmesinden yararlanarak 10. yüzyılın başlarında kenti yeniden topraklarına kattılar. Alparslan'in Malazgirt Zaferi'ni (1071) izleyen yıllarda Adana, Selçuklular'ın egemenliğine girdi (1083-1097). Bu dönemde Çukurova'ya Doğu'dan gelen bir çok Türk boyu yerleşti. 1097 Haçlı seferiyle Adana'da Selçuklu egemenliği sona erdi. 14. yy'in ilk yarısında Memluklular'ın eline geçen Çukurova'ya çok sayıda Türkmen oymağı yerleştirildi. 1352'de yöreye Memluklullara bağlı Türkmen Beylerinden Yüregiroğlu Ramazan Bey egemen oldu. Ramazanoğulları adını alan Beyliğin merkezi Adana'ydı. Ramazanoğulları'nın yönetiminde kent genişledi, camiler, hanlar, kamu binalarıyla süslendi. Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferi (1517) sırasında Osmanlı topraklarına katılan Adana'yı 1608'e kadar yine Ramazanoğulları yönetti.1672'de Adana uğrayan Evliya Çelebi kente ilişkin ayrıntılı bilgi verir. Adana, 19. yy'ın ortalarına doğru Osmanlı Devleti'ne karşı ayaklanan Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa tarafından ele geçiridi ve Mısır Ordusu'nun karargahı olarak kullanıldı. Londra antlaşmasıyla (1840) Osmanlılar'a geri verildi.1867'deki yönetsel düzenlemede vilayet oldu. 1886'da Mersin-Adana demiryolunun açılması, pamuk tarımının ve kentin ekonomisinin canlanmasına, nüfusun artmasına neden oldu. Ermeniler'in 1909'daki ayaklanma girişimleri bastırıldı. Birinci Dünya Savaşı sırasında (1914-1918) Toros ve Gavurdağı tünelleri ve Bağdat demiryoluyla kent İstanbul ve Suriye'ye bağlandı. Birinci Dünya Savaşı sonrasında 24 aralık 1918'de Fransız birlikleri, işbirlikçi Ermeni çeteleriyle Adana'yı işgal etti. Türk milis kuvvetlerinin şiddete direnmesi, işgalcilerin önemli kayba uğramalarına neden oldu. 20 Ekim 1921'de imzalanan Ankara Itilafnamesi hükümleri uyarınca 5 Ocak 1922'de Fransız işgal kuvvetleri kentten çekildi. Bu tarih, halen Adana'nin kurtuluş günü olarak kutlanmaktadır.


    ADANANIN COĞRAFYASI

    Adana kentinin bulunduğu Çukurova Deltası, Akdeniz kıyılarından kuzeyde Toros Dağlari'nin yüksek tepelerine uzanır. Yeryüzü şekilleri bakımından farklı iki bölümden oluşur. Güneyde, il alanının yaklaşık %27'sini kaplayan alçak, sıcak ve verimli ovalar yayılır. Bunların başlıcaları, Seyhan, Ceyhan ve Tarsus ırmaklarının yüzyıllardan beri sürüklediği alüvyonlarla oluşan Çukurova Deltası (Adana Ovası olarak bilinir) ve Ceyhan ırmağının açtığı boğaz ile Adana Ovası'ndan ayrılan Ceyhan Ovasıdır. İlin kuzeyi tepelikler, yaylalar ve büyük bir bölümü Toros sistemine bağlı dağlarla kaplı çok engebeli bir bölgedir. İl topraklarının yaklaşık %73'ü kaplayan bu bölümün batısında Karanfildağı (3059 m), Güzeller Tepesi (3461 m) ve il sınırının biraz dışında Demirkazık Tepesi (3756 m) gibi Orta Toros'ların, Aladağlar adıyla bilinen, yer yer sürekli kar ve küçük buzulların görüldüğü en yüksek dorukları yer alır. Doğudaki dağlar, Doğu Toroslar adıyla, Kuzey-Doğu yönünde birbirine koşut ve yer yer 2500 - 3000 m'yi aşan sıralar halinde uzanır. İlin kuzey ve güney bölümleri arasında yer şekillerindeki bu ayrılık iklim, bitki örtüsü, tarım etkinliklerinin niteliği, nüfus yoğunluğu, kentleşme derecesi gibi bir çok konuda farlılıklara yol açar. Denizden uzaklaştıkça karasal bir nitelik kazanan Akdeniz iklim etkisi egemendir. Adana, nüfus sayısı, yoğunluğu, artışı, kentleşme ve ekonomik gelişme hızı bakımlarından başta gelen illerdendir. Nüfus yoğunluğu, Türkiye ortalamasının iki katına yakındır (95 kişi/km²). Nüfusun yaklaşık %66'sı (1/3'den çoğu il merkezinde) kentsel; %34'ü de kırsal yerleşmelerde yaşar. Ilçe merkezlerinden kimileri (Kadirli, Kozan, Ceyhan) nüfus sayıları ve işlevleri bakımından birer orta boylu kent niteliğindedir. Adana ili, nüfus artış hızı bakımından Türkiye'de 3. sırayı alır (yılda yaklaşık %0.36).Çalışan nüfusun genel nüfusa oranı %40'ın üstündedir. Bunun yaklaşık %65'i tarım, %15 işleme endüstrisi kollarında çalışır. Türkiye'nin iç ve dış ticaretinde önemli rol oynayan kimi tarım ürünleri büyük ölçüde Adana'da yetiştirilir. İl topraklarının yaklaşık %36'sı tarıma ayrılmıştır.

    Tarımda makineleşme ve sulama çok gelişmiştir. Ekili alanın yaklaşık %20'sinde tarım yapılır. Bu, Türkiye ortalamasının iki katından fazladir. 19. Yüzyil'in ikinci yarısında ABD'indeki uzun iç savaşın pamuk üretimini aksatmasıyla artan dış istem, tarımın gelişmesinde etkili oldu. Bunun sonucunda göçerlerin bir bölümü kışlakları olan ovalarda yerleşik yaşama geçirildi. Böylece bir çok yeni yerleşme kuruldu. Komsu Içel ve Hatay illerinde de, Adana'nın güneyindeki bu ovalarda ekonomik bir bütünlük içinde aynı gelişme sürecini yasadı. 1950'den sonraki yıllarda yolların, liman ve sulama tesislerinin yapılması, taşkınlıklara karşı önlem alınması, bataklıkların kurutulması, yeni endüstri alanlarının kurulması giderek artan ve çeşitlenen tarımsal ürünlerin yetiştirilip işlenmesi sonucu buraya başka bölgelerden gelip yerleşenlerin sayısı arttı. Adana Türkiye'nin sürekli ya da en çok göç alan illerdendir. Her yıl özellikle pamuk hasadı sırasında onbinlerce tarım işçisi, geçici olarak Adana'ya gelir ve bunlarin birçoğu yerleşir. Son yillarda Güneydoğu terörü nedeniyle göç alımı daha da yogunlaşmiş durumdadir. Adana'da işleme endüstrisi özellikle tarımsal ürünleri işleyen kollar 1950'den sonra büyük gelişme gösterdi. Başlıcaları çırçır, pamuk ipliği, pamuklu dokuma, besin maddeleri (un ve bitkisel yağ), sabun, kereste, çimento endüstrileridir. Ilde ayrıca bir çok tamirhane ve dökümhane de vardır. Türkiye'deki endüstri işçilerinin yaklaşık %7'si Adana'dadır. Ilin, İç Anadolu'dan Suriye ve Mezopotamya'ya uzanan yollar üzerindeki konumu önemlidir. Toroslar ve Amanos Dağları Birinci Dünya Savaşı yıllarında demir yoluyla aşıldı. 1950'den sonra iç Anadolu, Güneydoğu ve Doğu Anadolu'ya stratejik önemide olan düzenli kara yollarıyla bağlandı.

    ADANA 'NIN TURİZM- KÜLTÜR POTANSİYELİ

    Adana'da her uygarlık kendi kültür çeşitliliğini bir sonrakine aktararak bir kültür mozaiği oluşturmuştur. Hititler, Romalılar, Araplar, Selçuklular, Ramazanoğulları, Osmanlılar, Türkmen ve Yörük aşiretlerinin yöre kültürünün çeşitlenmesine katkıları olmuştur. Özellikle 19. ve 20. yüzyıllarda Adana ovasında yerleşimin yoğunlaşmasıyla tarımda ve sanayileşmede büyük atılımların olması, yörenin kültüründe büyük değişiklikler yaratmıştır.


    İLÇELERDE BULUNAN TARİHİ ESERLER

    ALADAĞ: Akören Kalesi
    Mazılık Ören Yeri ve Kalesi
    Postyağbasan Kalesi
    3 adet Kilise


    CEYHAN: Kurtkulağı Kervansarayı : 1711'de yapılmıştır.
    Yılankale : Kilisesi ve sarnıcı bulunan kale Şahmeran Kale olarak da anılmaktadır.
    Ulu Cami : 1868'de yapılmıştır.
    Sirkeli Höyüğü : Tepebağ'dan sonra bölgenin en büyük höyüğüdür.
    Muradiye Cami : 1912-1720 yılları arasında yaptırılmıştır.
    Durhasan Türbesi : 1717-1720 yılları arasında yaptırılmıştır.
    Dumlu Kalesi : Asur, Pers, Roma kalıntılarına rastlanmaktadır.


    FEKE: Feke kalesi : 12.yüzyılda Bizanslılar tarafından yapıldığı sanılmaktadır.


    KARAİSALI: Milvan Kale : Karakılıç köyü yakınlarında bulunmaktadır.


    KARATAŞ: Yanık Kilise (Karakilise Kalıntısı) : Romalılar tarafından yapılmıştır.
    Antik Magarsus Kilisesi : Romalılar döneminde yapılmıştır.
    Menzil Hanı Kalıntısı : Osmanlılar tarafından 1782 yılında yaptırılmıştır.
    Tarihi Han Kalıntısı : Osmanlılar 1608 de yaptırmıştır.
    Amfi Tiyatro : Romalılardan kalma tiyatro kalıntılarıdır.


    KOZAN: Kozan Kalesi : Asurlular tarafından yapılmıştır.
    Bucak Kalesi : Ortaçağ döneminde yapılmıştır.
    Hoşkadem Cami : Mısır Kölemen Sultanı Abdullah Hoşkadem tarafından 1448 yılında yaptırılmıştır.
    Pelesel Manastırı Kalıntıları : Ermeniler tarafından yaptırılmıştır.
    Anavarza Kalesi ve Kalıntıları : M.Ö. 9. yy. Da Asurlular tarafından yapılmıştır. Romalılardan kalma iki su kemeri, tiyatro,saray, tapınak, hamam kalıntıları, kaya mezarları, frenkslerle süslenmiş mezarlarkilise ve sarnıç bulunmaktadır.


    POZANTI: Kızıl Tabya : Mısırlı İbrahim Paşa tarafından yaptırılmıştır.
    Ak Tabya : Mısırlı İbrahim Paşa tarafından yaptırılmıştır.
    Yakarpınar Köprüsü : Yörenin en eski köprüsüdür.
    Anaşka Kalesi : Müslüman ve Araplarca "Rus-Nuş-Sekaribu"diye de bilinir.


    SAİMBEYLİ: Saimbeyli Kalesi : Ortaçağ da yapılmıştır." Kara Kilise" de denir.


    SEYHAN: Tepebağ Höyüğü : Bölgenin en büyük höyüğüdür.
    Taşköprü : 117-138 yıllarında yaptırılmıştır.Şehir merkezindedir.319 metre uzunluğundadır.
    Bebekli Kilise : Saint Paul Katolik kilisesidir. 1880-1890 yıllarında yapılmıştır.
    Saat Kulesi : 1881'de yaptırılmıştır.
    Bedesten : Ramazanoğulları tarafından 16. yy. da yaptırılmıştır.
    Ulu Cami : Ramazanoğulları tarafından 1541 yılında yaptırılmıştır.
    Yağ Cami : 1501 yılında kilise iken camiye çevrilmiştir.
    Yeni Cami : 1724 yılında yaptırılmıştır.
    Kemeraltı Cami : 1599 yılında yaptırılmıştır.
    Akça Mescit (Ağca Mescit) : 1489 yılında yaptırılmıştır.
    Çarşı Hamamı : 1529 yılında yaptırılmıştır.
    Irmak Hamamı : Eski bir Roma hamamı üzerine yaptırılmıştır.
    Gön Hanı Kapısı : Adana Arastası ile yan yanadır. Bugün sadece birkapı bulunmaktadır.
    Bahri Paşa Çeşmesi : 1890'da yaptırılan ve imar çalışmaları nedeniylekaldırılan çeşmenin aynısı 1993 yılında yeniden yaptırılmıştır.
    Ramazanoğlu Konağı ve Harem Dairesi : 1489 yılında yaptırılmıştır.
    Hasanağa Cami ( Hasan Kethüda) : 1558 yılında yaptırılmıştır.


    TUFANBEYLİ: Şar Harabeleri : Tarihte Hititlerin merkeziydi.
    Amfi Tiyatro : Romalılardan kalmadır.
    Kilise Kalıntıları : Bizanslılardan kalmadır.
    Kaya Kabartmaları: Hititliler tarafından yapılmıştır.


    YUMURTALIK: Ayas Kalesi
    Süleyman Kulesi
    Markopolo İskelesi
    Yüreğir ( Misis, Mopsuhestia )İlk ve ortaçağda önemli bir yerleşim merkezi olan Yüreğir ve yöresinde eski eser olarak köprü ve höyük, yer mozaikleri ve su kemerleri, hamam ve kervansaray bulunmaktadır.

    New Yorktaki Central Park'tan sonda şehir merkezinde bulununan Dünyanın en büyük 2. parkı ADANADA dadır.
    Son düzenleme : horus_sirius; 13-12-2008 saat: 11:16.

  4. #20

    Esas

    Adanalı Ünlüler..

    Yaşar Kemal (yazar)

    Orhan Kemal (yazar)

    Şahin Kaygun (fotoğraf sanatçısı)

    Nebil Özgentürk (gazeteci)

    İmren Aykut (politikacı)

    Kasım Gülek (politikacı)

    Bedri Baykam (ressam)

    Fatih Terim (futbolcu / teknik direktör)

    Yılmaz Güney (oyuncu, yönetmen, yazar)

    Muzaffer İzgü (yazar)

    Menderes samancılar (oyuncu)

    Hasan Şaş (futbolcu)

    Ali Şen-Şener Şen (oyuncu)

    Haluk Levent (pop müzik sanatçısı)

    Feridun Düzağaç (pop müzik sanatçısı)

    Mustafa Sağyaşar (tsm sanatçısı)

    Ferdi Tayfur (arabesk şarkıcısı)

    Hakkı Bulut (arabesk sanatçısı)

    Yaşar (pop müzik sanatçısı)

    Murat Kekilli (pop müzik sanatçısı)

    Murat Göğebakan (pop müzik sanatçısı)

    Atilla Taş (pop müzik sanatçısı)

    Abidin (pop müzik sanatçısı)

    Can Kozanoğlu (yazar)

    Ahmet Selçuk İlkan (şair)

    Ayşe Arman (gazeteci)

    Savaş Ay (gazeteci / televizyoncu)

    Ayşe Hatun önal (manken)

    Yeliz Yeşilmen (manken)

  5. #21

    Esas

    Adana Fotoğrafları..

















  6. #22

    Esas

    Aadana Kebabı

    Adana kebabı, Adana'ya özgü, satıra benzer bir bıçakla elde kıyılan parça etten yapılan bir kebap çeşidi.

    Adana kebabını diğer kebaplardan ayıran en belirgin özellik kullanılan ettir. Et, doğal ortamda ve kendine has bir floraya sahip bölge yaylalarında yetiştirilmiş erkek koyunlardan elde edilmiş olmalıdır. Üretim tekniği ve ustalık da ürüne önemli ölçüde farklılık katar. Karışım hazırlanırken kullanılan malzemeleri biber salçası, kırmızı pul biber, karabiber, kuyruk yağıdır. Pişirme esnasında kesinlikle vantilatör kullanılmamalıdır. Adana Kebabı'nın servisi, tamamlayıcı unsurlar olan yeşillik, sumaklı soğan salatası ve salatayla yapılmalıdır.

    Dana eti ile kesinlikle yapılmaz. Sadece kuzu eti, kuzu kuyruk yağı, pul biber ve tuz ile yapılır.


    BİCİ BİCİ

    Bici Bici yaz dönemlerinde yenilen. Adanaya özgü bir tür tatlıdır. Halk arasında kısaca bici adıyla anılır. En bilinen şekliyle rendelenmiş buz, pişmiş nişasta, pudra şekeri ve şerbetten oluşur. Bici Bici geçmişte neredeyse tamamen seyyar satıcılarda satılan bir ürün olmasına rağmen son yıllarda restoranlarda ve kafelerdede tatlı olarak sunulmaktadır.



    İÇLİ KÖFTE

    İçli Köfte, bulgurun hamur haline getirilerek içinin doldurulması ile elde edilen bir köfte çeşididir.

    Köftenin içi yörelere göre kıyma veya kuyruk yağından oluşabilmektedir. Karışım, soğan, maydanoz ve baharat ile desteklenmektedir. Bazı yörelerde Dolgulu köfte olarak da isimlendirilmektedir.

    Üretim faaliyetlerine bağlı olarak et ve tahıl ürünlerine dayalı beslenme kültürü oluşturan Türkiye'nin geleneksel yemekleri arasında olan içli köfte, günümüzde yapımı zor ve uzun olduğu için artık bir gündelik yemek olmaktan çıkıp özel gün yemeği sınıfına girmiştir.

    İçli köfte, iki türlü hazırlanır. Bunlardan birincisi haşlama usulüdür. Bayram, söz, nişan, kına gecesi gibi özel günler ile misafir ağırlamada mutlaka sofradaki yerini alır. Haşlama olarak yapılan köfte hafif olduğu için genellikle bol miktarda tüketilir. İkincisi ise kızartmadır. Büyük şehirlerde özellikle otel ve lokantalarda yapılır. Haşlama yönteminde köftenin dağılma ihtimali olması nedeni ile kızartma bu tip yerlerde tercih edilmektedir. Ayran ile servis edilmesi yaygın bir uygulamadır.


  7. #23

    Esas

    Adana ya birgün yolunuz düşerse şahsen ben meşhur Hasan Usta Kebapta kebap yemenizi öneririm
    Birde o meşhur Adana Merkez parkını gezmeyi..

  8. #24

    Esas

    ESKİŞEHİR..

    Eskişehir ili, Türkiye'nin başkenti Ankara'nın batısında bir ildir ve İç Anadolu Bölgesi'nde bulunmaktadır. Lületaşı çıkarımının tamamına yakını bu ildedir.

    Anadolu ve Osmangazi Üniversitelerine ev sahipliği yapar. İlde, önemli oranda Kırım Tatarları kökenli nüfus mevcuttur. Tarihteki eski adı Dorlion'dur. Selçuklu ve Osmanlı Dönemi'nde de önemli bir kavşak noktası olmuştur.

    Yer altı zenginlikleri İlde çıkarılan madenler bor (Kırka), perlit (Merkez İlçe, Seyitgazi), LÜLETAŞI, manyezit, kalsedon, krom (Taştepe,Başören,Gündüzler,Alpu,Kavak), asbest (Mihallıççık), toryum ve torittir.Eskişehir'in ilçelerinden Seyitgazi'nin küçük bir bölümü Ege Bölgesi'nin, Mihalgazi ve Sarıcakaya İlçelerinin tümü ile Merkez ve Mihalıççık ilçelerinin bir bölümü KaradenizBölgesi'nin etkisindedir.

Sayfa 3/7 İlkİlk 12345 ... SonSon

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •