"....İstiklal ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakru zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evladı!
İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk İstiklal ve
Cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur."
Arkadaşlar dönüyor dolaşıyor işi kasımpaşalığa, imamhatipliğe getiriyosunuz. Sonrada yok bunlar böyle, şöyle. Al sana iç çatışma, yozlaşma, verimsizlik ve kısır döngü..
Bugün dünyaya egemen olan güçler; ekonomisiyle, medyasıyla, bilimiyle, siyaseti vs Türkiye' ye de egemen değiller mi?
Yoksa kasımpaşalılarmı? Bence değil, çok kısır düşünüyoruz ve onların oyununa geliyoruz. Bakınız 68 kuşağına dışlandılardı, ne oldu? Eridi gitti veya tepedeler.
"....İstiklal ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın kaleleri zaptedilmiş ..." Bence işe burdan başlayalım, muhafazakarlarda varsa suç onu da kendi iç dinamikleri ile düzeltelim. Öcü böcü gösterek değil.