Sayfa 3/105 İlkİlk 123451353103 ... SonSon
Arama sonucu : 833 madde; 17 - 24 arası.

Konu: Renklerin Ülkesi Peru

  1. #17
    Duhul
    Nov 2004
    İkamet
    suadıye -- ....
    Gönderi
    4,302

    Esas

    tesekkurler sevgılı balaban...
    gıtmıs kadar olacagız sayenızde

  2. #18
    Duhul
    Oct 2004
    İkamet
    TÜRKİYE CUMHURİYETİ
    Gönderi
    27,443

    Esas

    Miraflores


    Miraflores - Larco Mar


    Miraflores - La Rosa

  3. #19
    Duhul
    Oct 2004
    İkamet
    34147
    Yaş
    93
    Gönderi
    12,883
    Blog Yazıları
    158

    Esas Miraflores ne demek merak ettim. Acaba niye böyle bir isim vermişler?


  4. #20
    Duhul
    Oct 2004
    İkamet
    34147
    Yaş
    93
    Gönderi
    12,883
    Blog Yazıları
    158

    Esas

     Alıntı Originally Posted by balaban Yazıyı Oku
    Miraflores’de “La Rosa” da balık yemenizi ve gün batımını izlemenizi öneririm.
    La Rosa'da balıklar ve mezeler nasıldı? Bizim damak zevkimize uyuyormu?

  5. #21
    Duhul
    Oct 2004
    İkamet
    TÜRKİYE CUMHURİYETİ
    Gönderi
    27,443

    Esas

     Alıntı Originally Posted by pinky Yazıyı Oku
    La Rosa'da balıklar ve mezeler nasıldı? Bizim damak zevkimize uyuyormu?
    Balıklar cok lezzetliydi. Soslar da bize yabancı değil, damak zevkimize de uygun. Tabii bu La Rosa için geçerli.

    Diğer yerler için aynı şeyi söyleyemem. Mesela "Guinea pig ve alpaca" bize pek uygun görünmüyor. Tadına bakmadım. Kullandıkları soslar "bize göre değil".



    La Rosa'dan


    Bu fotoğrafı ben çekmedim, ödünç aldım.
    Bunları tabağınızda düşünebiliyor musunuz? Tabakta başları da duruyor.


  6. #22
    Duhul
    Oct 2004
    İkamet
    TÜRKİYE CUMHURİYETİ
    Gönderi
    27,443

    Esas

    Peru'da çıkacağınız yükseklik yaklaşık 4000 mt ve o yükseklikte hareket kabiliyetiniz azalıyor. Gitmeden önce her gün 6 kg ağırlıkta sırt çantasıyla kilometrelerce yol yürüyordum. Hazırlanmakta fayda var. O yüksekliğe ulaşmadan bir gün önce ve o yükseltide bulunduğunuz süre içinde her gün mutlaka 4 lt.su içmelisiniz, susamanıza gerek yok. Coco çayı içmeniz vücudunuzun kolay uyum sağlamasına yardımcı olur. Çay içmeye de bir gün önce başlayabilirsiniz. Zaten otele gittiğinizde size hemen coco çayı ikram ediyorlar.


    Doğru olan 3000 mt'den sonra her gün 300 mt yükseğe çıkmakmış. 3000 mt'den sonra hızlı çıkışlar tavsiye edilmiyor. Benim bekleyecek vaktim yoktu. 2000 mt'den 3400 mt'ye bir kaç gün sonra da 4000 mt'ye çıktım. Neyse ki sorun yaşamadım.

  7. #23
    Duhul
    Mar 2004
    İkamet
    gaia
    Yaş
    63
    Gönderi
    2,517

    Esas

    sn. balaban'ın sozünü ettiği şeyin adı aklimatizasyon. bünyenin bulunduğu ortama alışması anlamına geliyor.

    yüksekte oksijen azdır. daha alçak irtifalara alışan bünyemiz, ciğerlerimiz bu oksijen azlığına çabuk yorularak tepki verir. organlarımıza daha az oksijen gittiği için. ayrıca bu yükseklikte hava kuru olduğundan, terlemeden de sıvı kaybederiz. sadece su içerek yitirdiğimiz sıvıyı geri alsak bile, sıvıyla birlikte yitirdiğimiz elektrolitleri (tuz ve mineraller) fazladan almamız gerekir. bildiğimiz tuz ve potasyum alarak elektrolit gereksinmemizi karşılayabiliriz. bizde maden suyu olarak satılan doğal sular da, bu gereksinmemizi karşılar. yazın aşırı sıcak havalarda görülen halsizlik durumu için de iyi ve doğal bir ilaçtır maden suyu.

    günde 300 m. yükselmek standart bir uygulama değildir. sanırım turizm acentası her olasılığı düşünerek bu rakamı belirtmiş. ağrı dağında ilk kamp 3800 m. yükseklikte kurulur. deniz kıyısında yaşayan birisi, günde kilometrelerce yol yürüyerek kendisini hazırladıysa (sn. balaban gibi), bu yüksekliğe kolayca uyum sağlayabilir. tabi ki, 0 m.den 4000.m'ye pat diye çıkmak herkesi sarsar. belirtileri aşırı başağrısı, halsizlik ve dikkati toplayamamaktır.

  8. #24
    Duhul
    Oct 2004
    İkamet
    TÜRKİYE CUMHURİYETİ
    Gönderi
    27,443

    Esas

     Alıntı Originally Posted by tent Yazıyı Oku
    sn. balaban'ın sözünü ettiği şeyin adı aklimatizasyon. bünyenin bulunduğu ortama alışması anlamına geliyor.

    yüksekte oksijen azdır. daha alçak irtifalara alışan bünyemiz, ciğerlerimiz bu oksijen azlığına çabuk yorularak tepki verir. organlarımıza daha az oksijen gittiği için. ayrıca bu yükseklikte hava kuru olduğundan, terlemeden de sıvı kaybederiz. sadece su içerek yitirdiğimiz sıvıyı geri alsak bile, sıvıyla birlikte yitirdiğimiz elektrolitleri (tuz ve mineraller) fazladan almamız gerekir. bildiğimiz tuz ve potasyum alarak elektrolit gereksinmemizi karşılayabiliriz. bizde maden suyu olarak satılan doğal sular da, bu gereksinmemizi karşılar. yazın aşırı sıcak havalarda görülen halsizlik durumu için de iyi ve doğal bir ilaçtır maden suyu.

    günde 300 m. yükselmek standart bir uygulama değildir. sanırım turizm acentası her olasılığı düşünerek bu rakamı belirtmiş. ağrı dağında ilk kamp 3800 m. yükseklikte kurulur. deniz kıyısında yaşayan birisi, günde kilometrelerce yol yürüyerek kendisini hazırladıysa (sn. balaban gibi), bu yüksekliğe kolayca uyum sağlayabilir. tabi ki, 0 m.den 4000.m'ye pat diye çıkmak herkesi sarsar. belirtileri aşırı başağrısı, halsizlik ve dikkati toplayamamaktır.

    Seyahat öncesi aklimatizasyon hakkında çok yazı okudum. Özellikle dağcılık sitelerini dolaştım 300 mt standart uygulama değil ama sıkıntı yaşamamak için tavsiye edilen yükseklik. Ufak tefek sıkıntılar yaşadım ama aşağı dönmek zorunda kalanları gördükçe de halime şükrettim.

    Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim.

Sayfa 3/105 İlkİlk 123451353103 ... SonSon

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •